by Darnell Jones / Çeviri: Anıl Can Sedef
Bu yazı ilk olarak 24 Nisan 2018 tarihinde The Sportster’da yayınlanmış, uyarlanarak çevrilmiştir
NBA’de normal sezon bittiğinde bu iki anlama gelir: Birincisi, en iyi 16 takım NBA’in ikinci sezonunda şampiyonu belirlemek için yarışır.
İkincisi, diğerleri de tatil ve draft hazırlığına başlar. NBA lotaryası demek, kulübün kaderini değiştirecek bir süperstar bulmak için bir umut demektir.
Çoğu zaman bu iş tek seferde olmaz. Doğru ve parlak ismi bulana kadar denemek ve denemek gerekir. Bazen bir oyuncu seçersin, ilk sezonunda sınırsız yetenekleri varmış gibi oynar.
Ama bazen sonradan görülür ki kendisi bir “karton aslan” çıkar. Erken gösterdiği yetenek hiçbir zaman umulan seviyelere çıkmaz.
Eski bir NBA koçu der ki bir oyuncunun nasıl bir kariyeri olacağı ilk üç sezonundan anlaşılır.
Sırada sayacağımız 10 isim ilk sezonunda parlayıp üçüncü sezona kadar dayanamayanlardan:
10
Marshon Brooks
Skor yapma becerileri sayesinde NBA’e seçilen bir isimdi. Fiziksel özelliklerinin ve skor becerisinin benzerliği sebebiyle Kobe Bryant’ı andırdığı söyleniyordu.
New Jersey Nets onun için tam da bu nedenle Boston Celtics‘le takasa girdi. İlk sezonunda beklentileri karşıladı, 29 dakikada maç başına 12.6 sayı üretti.
Sonraki sezon azalan süresiyle beraber ortalaması 5.4’e düştü. Üçüncü sezonunda takas edildiği Celtics‘te hiç o ilk sezonundaki görüntüye yaklaşamadı.
9
Emmanuel Mudiay
Lisede ülkenin en iyi guard’larından biriydi. NCAA’de oynamak yerine Çin’de profesyonel olmayı seçti. Fakat yine de NBA’e yedinci sıradan seçildi.
Denver Nuggets‘la çaylak sezonunda 12.8 sayı ve 5.5 asistle oynadı, tam 80 maça ilk beş çıktı. İkinci sezonundan itibaren istatistikleri düştü, şutu bir türlü gelişmedi, kötü kararlarla top kaybetmeye devam etti.
Sonrasında da Nuggets ondan vazgeçti, şimdilerde Knicks‘in yedek oyun kurucusu.
8
Richard Dumas
1992 draft’ının 46 numara seçimi Richard Dumas seçildiği sıra gereği hemen katkı vermesi beklenmeyen ve kariyeri boyunca katkı veren bir isim olmasının çok düşük olacağı düşünülen bir oyuncuydu.
Ama ilk sezonunda 15.8 sayı ortalamayla oynadı ve en iyi ikinci çaylak beşine seçildi.
O sezon Suns 62 maç kazanıp NBA Finalleri’ne çıktı, Michael Jordan’ın Chicago Bulls‘una kaybetti.
Fakat NBA kariyeri madde bağımlılığı sebebiyle önce sert bir düşüşe geçti, sonra da erken sona erdi.
7
Emeka Okafor
2004 NBA draft’ında ilk sıra için kolej basketbolunun en iyi oyuncusuyla lise basketbolunun yıldızı yarışıyordu.
Dwight Howard ilk sıradan Magic’e, Okafor’a ise ikinci sıradan NBA’in yeni ekibi Charlotte Bobcats’e gitti. Yeni bir takımın yüzü olacak, onları başarıya taşıması gereken isimdi Okafor.
Çaylak yılında 15.1 sayı ve 10.9 ribaunt ortalama tutturdu. Ama gerisi gelmedi. En iyi Okafor çaylak Okafor olarak kaldı. Şimdilerde Pelicans‘da veteran olarak katkı verse de eski günlerini arıyor.
6
Tyreke Evans
Tyreke Evans 2009 draft’ında dördüncü sıradan seçildi. Çaylak yılında 20.1 sayı ortalamayla Yılın Çaylağı olup patlama yaptı.
Çaylak sezonunda triple-double yaparak Michael Jordan, Oscar Robertson, LeBron James gibi devlerin arasına adını yazdırdı.
Fakat daha sonra hiçbir sezonda 20 sayı ortalama yapamadı ve takım takım gezip giderek istikrarsız bir oyuncuya dönüştü. Son olarak bilerek kaybetmeye çalışan bir Memphis takımında “istatistik kasıyordu.”
5
Omri Casspi
Sacramento Kings 2009’da onu seçerek NBA tarihinin ilk İsrailli oyuncusunu da belirlemişti. Çaylak sezonunda 77 maçta 10.3 sayı ortalama tutturdu.
Fakat o sezonun ardından hiçbir başka sezonunda 77 maça çıkamadı. Şu aralar kadro tamamlayan bir bench oyuncusundan ötesi değil.
2017/18 normal sezonunun sonunda da Steph Curry’yi yedekleyen Quinn Cook’u kadroya katmak için Warriors tarafından serbest bırakıldı.