by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Final Four, basketbolun bambaşka bir düzeyi.
Bu noktadan sonra herkes çok iyi takım ve herkes şampiyonluğu istiyor. Sonuçta o sezon için Avrupa’nın en iyi dört takımı, 80 dakika içerisinde şampiyonluğu yürüyor. Bundan daha heyecan verici başka bir şey olamaz.
Rekabet ve istek bu kadar arttığı zaman, çekişme de peşinden geliyor. Bugüne kadar tek maç üzerinden oynanan 51 final maçı izledik ve bunların sadece 15’i çift haneli farkla sonuçlandı. 36’sında fark 10’ndan az olurken tam 26 maçta fark 5 sayı ve altındaydı. 7 maçta ise fark sadece 1 sayıydı.
Yani göreceğiniz üzere, biz genellikle finalde rekabete alışığız fakat bazen işler böyle gelişmiyor. Bir takım kırılıyor ve maç beklenenden erken bitebiliyor.
Bugünkü konumuzda işte o maçlar… Hanfendiler ve beyfendiler karşınızda EuroLeague tarihinin en farklı biten 5 final maçı;
5- Olympiakos – Barcelona: 73-58
Fark: 15 sayı
Sezon: 1996-1997
Yer: Roma
En iyi performans: David Rivers 26 sayı, 6 ribaund, 3 asist
Olympiakos, Yunanistan tarihinde Final Four’a yükselen ilk takım oldu. Ezeli rakiplerinden önce davranan Pire ekibi, 1993’te Joventut ve 1994’te Real Madrid‘e kaybettiler. Kaderin cilvesi her iki maçta da karşılarında Zeljko Obradovic‘in takımları vardı.
Obradovic yüzünden iki şampiyonluktan olan Olympiakos, 1996’da daha büyük bir şok daha yaşadı. Onlar daha önce 2 kere final oynasa da Panathinaikos, 1996’da ilk finalinde kupayı kazanmayı başardı.
Yine de pes etmeyen Olympiakos, Avrupa kupası için 1997’de geri döndü. Yarı finalde Union Olimpija’yı rahat geçen Olympiakos, finalde ise kendileri gibi birçok kere – 1980’den beri 5 kez – final kaybeden Barcelona’yı buldu.
Finalde bir kişi dışında herkes sayı atmaya yemin etmeye gelmiş gibiydi. Barcelona, sadece 58 sayı atarken 12 asistin yanında tam 15 top kaybı yaptı. Farkı değiştiren isim ise Türk basketbolunun daha sonrasında TOFAŞ’tan tanıyacağı David Rivers oldu.
Amerikalı guard, 7-12 saha içi isabetle tam 26 sayı atarken Olympiakos’un o zaman için tarihin en büyük farkıyla şampiyon olmasını sağladı.
Bu maç tüm zamanlarda ise 5. sırada kendine yer buldu.
4- Fenerbahçe – Olympiakos: 80-64
Fark: 16 sayı
Sezon: 2016-2017
Yer: İstanbul
En iyi performans: Ekpe Udoh 10 sayı, 9 ribaund, 5 blok, 4 asist
1997’den başladık, şimdiki yolculuğumuz ise en yakın tarihten, 2017’den…
2015’te ilk Final Four’unu oynayan Fenerbahçe, 2016’da ise bir ribaundla şampiyonluğu elinden kaçırdı. İntikam mottosuyla yola çıkan Zeljko Obradovic‘in takımı için kolay bir sezon olmadı.
Sakatlıklar takımı hiç beklemediği bir noktaya götürse de Sarı-lacivertli ekip, Panathinaikos‘u deplasmanda iki maçta da mağlup ederek Final Four biletini almayı başardı.
İstanbul’da düzenlenen Final Four’da yarı finalde Real Madrid‘i rahat geçen Fenerbahçe, finalde ise karşısında 5 yıl önce aynı salonda EuroLeague şampiyonu olmuş Olympiakos’u buldu. Sarı-lacivertliler maçın ilk yarısını önde kapatsa da salonda büyük bir gerginlik vardı. Özellikle takımın en önemli yaratıcısı Bogdanovic’in 3 faul alması krizin yakında gelebileceğini gösteriyordu ama Fenerbahçe, unutulmaz bir 3. çeyrek oynadı.
Çok iyi savunma yapan Fenerbahçe, hücumda da Datome‘nin sayılarıyla farkı açtı. Son çeyrekte de Pero Antic ile kapıyı kapatan Fenerbahçe, tarihinin ilk EuroLeague şampiyonluğunu 16 sayı farkla kazanmayı başardı.
3- Barcelona – Olympiakos: 86-68
Fark: 18 sayı
Sezon: 2009-2010
Yer: Paris
En iyi performans: Juan Carlos Navarro 21 sayı, 5 ribaund, 3 asist
Tarihin en dominant şampiyonluklarından birine de bu yakışırdı.
Xavi Pascual yönetiminde tecrübeyle büyük yetenekleri birleştiren Barcelona, 2009-2010 sezonu boyunca fırtına gibi esti. Final Four’a kadar sadece 2 yenilgi alarak gelen Katalan ekibi, Paris’te yapılan Final Four’da CSKA‘yı 54 sayıda tutarak şov yaptı.
Finalde karşısında Kleiza, Childress gibi NBA yıldızlarına sahip Olympiakos’u bulan Barcelona, maça fırtına gibi girdi. İlk çeyrekten 28 sayı bulan Pascual’in ekibi, maçın devamında da rakibinin bütün sayı opsiyonlarını durdurarak sahadan 86-68 galip ayrıldı ve tarihinin 2. şampiyonluğunu kazandı.
Kariyerinin en iyi sezonunu geçiren Navarro, 21 sayıyla maçın MVP’si olurken tarihe geçti.