by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Fotoğraf: Getty Images
Amerikan basketbol sistemi, her sene çıkarttığı yeteneklerle Dünya basketbolunu domine etmeye devam ediyor. Bu sezon da kolejden mezun olacak 19-20 yaşında 10 tane süper yetenekle karşı karşıya olacağız.
Peki yetenekleri alıp büyüten sistem sadece Amerikalılara mı yarıyor? Tabii ki hayır. Avrupa menşei birçok yetenek de kendini NCAA’de gösteriyor ve profesyonel kariyerine 1-0 önde başlıyor.
Avrupalı NCAA yıldızları deyince akla kimler geliyor? Biz de bu 15 ismi sizin için derlemeye çalıştık.
Nick Calathes – Florida Gators
Bu listeye zaten Amerikalı olan bir oyuncuyla başlamak biraz işin hilesi olsa da Nick Calathes, NCAA’deki Avrupalıların önemli bir temsilciydi. Florida’da şimdilerde Thunder’ın koçu olan Billy Donovan’la çalışan Calathes, NCAA’de özel işler yapmayı başarmıştı.
NCAA’in alan savunmasına dayalı sisteminde savunma kuvveti ve karar vericiliğiyle fark yaratan Calathes, o zamanlar üçlükleri de çok daha isabetli soktuğu için oldukça değerli bir oyuncuydu. O dönem beraber oynadıkları Alex Tyus, Mo Speights ve Chandler Parsons da cabası.
Girdiği draft’ta kendine yer bulmayı başaran Calathes, anavatanından gelen büyük teklifin ardından tek kelime Yunanca bilmeden Yunanistan’a geri döndü. Panathinaikos’ta Obradovic’in elinde işin inceliklerini öğrenen Calathes, PAO’da bir EuroLeague şampiyonluğu tattı.
Panathinaikos’un ekonomik erimesinin başlamasının ardından yuvayı terk eden ilk isim belki de Calathes’ti. Kuban’a gitti ve Richard Hendrix’le beraber takımı EuroCup şampiyonluğuna taşıdı. Ardından gelen Memphis Grizzlies macerası ve şimdilerde Panathinaikos’un bir numaralı adamı…
Nick Calathes yetenekleriyle Avrupa’nın üzerine en tartışılan oyuncusu olmaya devam edecek ancak onun kariyerine yapılan Billy Donovan dokunuşu hep bir arka perdede kalacak.
Rimantas Kaukenas – Seton Hall
Kolej istatistikleri: 119 maç, 10.9 sayı, 3.6 ribaund, 1.7 asist
2000 yılından 2017 yılına kadar Avrupa basketbolunda içeri yavaş yavaş girişiyle, müthiş oyun zekası ve çok yönlülüğüyle marka olan bir isim vardı. Litvanya basketbolunun vücut bulmuş hali olan Rimantas Kaukenas…
Peki Kaukenas, 2000’den önce ne yapıyordu? Tahminlerinizin aksine Litvanya’nın ekol takımlarının birinin alt yapısında değildi. Amerika’da NCAA sisteminin bir parçasıydı.
Seton Hall gibi eti budu belli bir okulun gösterişsiz oyuncusu olan Kaukenas, 96’dan 2000’e kadar kariyerini bu takımda sürdürdü. Litvanya -aslında Sovyetler Birliği- doğumlu olmasına rağmen liseyi de Amerika’da okuyan Kaukenas, 2000 draft’ından sonra Avrupa’ya geri döndü.
Hikayenin geri kalanını biliyorsunuz. Palestra’da asılmış bir forma, 40 yaşında bile İtalya Ligi’nde işleri değiştirecek bir oyun bilgisi ve 11 tane kupa şampiyonluğu.
Panagiotis Fasoulas – North Carolina State
Carolina bölgesi NBA’de Charlotte Hornets’le temsil ediliyor olsa da NCAA sisteminin en önemli noktalarından biri. NBA’deki birçok skorerin evi olan Duke, Michael Jordan’ın okulu North Carolina ve bu ikilinin arkasında kalsa da NCAA standartları için elit bir okul olan NC State bu bölgenin üç büyük takımı.
Carolina’daki kolej basketbolunu deneyimleyen Avrupalıları sayabiliriz. Mesela Martynas Pocius. Ama burada oynayıp kariyeri boyunca en yükseğe çıkan isim NC State’li Panagiotis Fasoulas’dı.
NCAA’de bir sezon çok da oynamadıktan sonra girdiği draft’ta kendine 37. sırada yer bulmayı başaran Fasoulas hiç NBA’de oynamadı. Ancak Avrupa’daki kariyeri bu eksikliği hiç hissettirmedi.
PAOK ve Olympiacos formalarıyla uzun süre mücadele eden Fasoulas, 1 kez EuroLeague’i 5 kez de Yunanistan Ligi’ni kazandı. 3 kez FIBA’nın en iyi Avrupalıları arasında giren Fasoulas, şu sıralar efsanesi olduğu Pire’den milletvekili.
Lauri Markkanen – Arizona
Kolej istatistikleri: 37 maç, 15.6 sayı, 7.2 ribaund, 0.9 asist, 1.1 blok, 0.5 asist
Eskilerde çok gezdik… Şimdi biraz günümüze gelme zamanı. Chicago Bulls’un Finlandiyalı unicorn’u da NCAA’de kendini tanıtmış bir Avrupalı. Hem de üzerinden sadece bir yıl geçti.
Kolejde onu izleyenler “2.10’un üzerinde gördüğünüz en iyi şutör” diyordu. Böyle bir oyuncu olabileceğini NBA’de ilk senesinde kanıtladı. Jimmy Butler takasında Bulls’un yolunu tutan Markkanen, aşırı yetenekli 2017 Draft’ının en öne çıkan oyuncularından biri oldu.
Herkes Markkanen’in şutunu biliyordu ancak Markkanen’in insanları şaşırtacağı daha çok nokta vardı. Herkes tarafından yumuşak olmasıyla eleştirilen Markkanen bunu önce EuroBasket’te Finlandiya formasıyla, sonra da NBA’de tüm sezon boyunca oynadığı basketbolla kırdı.
Kristaps Porzingis ve bu sezon draft’a girecek Luka Doncic’in ardından NBA’de star ışığına en çok sahip olan oyuncu su götürmez bir şekilde Markkanen. Yeteneklerinin benzetildiği Nowitzki’nin yakınlarından gidebilecek mi? Bunu da zaman gösterecek.
Sarunas Jasikevicius – Maryland
Kolej istatistikleri: 120 maç, 7.7 sayı, 1.8 ribaund, 2.3 asist
Oyuncu olarak çok büyük bir efsaneydi… Koç olarak adımlarını da atmaya başladı. Ancak hikayenin ilk satırları için Atlantik kıyılarına, Maryland’a gitmek gerekiyor.
Kaunas doğumlu olmasına karşın liseyi Pennysylvania’da okuyan Jasikevicius, kolej içinde komşu eyalet Maryland’a geçti. Anavatana dönmeden önce burada 4 sezon kaldı ve 13 sayı – 4 asist gibi ortalama istatistiklerle kolej kariyerini bitirdi.
Ardından gelen kariyeri biliyorsunuz. Litvanya basketbolunun en büyük üç efsanesinden biri oldu. Amerika’nın Rüya Takımı’nı tek başına yıktığı 2004’teki performansı hala YouTube’da duruyor.
4 kez EuroLeague şampiyonu olan Jasikevicius, koçluğu döneminde bunu ileri taşıyacak gibi duruyor. Ancak böyle büyük hikayelerde ilk cümleleri okumak yeni hikayeler için ilham verici olabilir.
Luol Deng – Duke
Kolej istatistikleri: 37 maç, 15.1 sayı, 6.9 ribaund, 1.8 asist
Şu sıralar Luol Deng deyince akla korkunç bir kontratın gelmesi zamanın cilvelerinden biri. Kariyerinin en iyi günlerinde ligin en iyi iki yönlü oyuncularından biri olan Luol Deng, Avrupa doğumlu olmasa da Avrupa basketbolunun sayılı değerlerinden biriydi.
Sudanlı doğumlu olan Deng, devşirme bir oyuncu değil. U-16 seviyesinden itibaren Büyük Britanya’nın milli takımlarında oynuyor. 2012’de Londra’daki Olimpiyatlarda takımının lideri olan Deng, basketbola dair çok sevgi beslemeyen Britanya’nın sınırlı takımında sınırlı işler yapabildi.
Ancak Duke’ün onun basketboluna kattıkları da yadsınamaz. Sadece skorer süper yıldız değil, Justise Winslow ve Semi Ojeleye gibi sert görev adamlarını da bünyesinde barındıran Duke’ün bir parçası olan Deng, kariyerinin sonunda çok önemli bir kariyeri arkasında bırakmış olacak.
2 kez All-Star olan Deng kariyeri boyunca hiç NBA şampiyonu olmadı ve Finaller heyecanını da yaşamayadı. Ancak Derrick Rose’un bahtsız kaderinin kurbanlarından biri olarak listeye yazıldı.
Joakim Noah – Florida Gators
Kolej istatistikleri: 108 maç, 10.5 sayı, 6.4 ribaund, 1.7 asist
Bu listede birçok Avrupa basketbolu efsanesi var ancak içlerinde Noah kadar büyük bir NCAA kariyerine sahip olmayı başaran çıkmadı. Florida’da yaptıklarıyla okul tarihine geçen Noah, kariyerinin en iyi günlerinde NBA’in sayılı uzunlarındandı.
Peki onu Florida’da efsane yapan şey neydi? Hayır takım arkadaşı olan Al Horford ve Corey Brewer değildi. Draft’ın en yüksek sıralarından seçilmesi neredeyse kesin olmasına karşın ikinci şampiyonluk için okulunda kalmasıydı.
Florida’da iki kez NCAA şampiyonu olduktan sonra Chicago Bulls tarafından 9. sıradan seçilen Noah, NBA kariyerinde de başarılarını devam ettirdi. İki kez All-Star olan Noah, bir kez da NBA’de yılın savunmacısı oldu.
Ancak 2018 yılında Joakim Noah deyince akıllara New York Knicks’ten aldığı korkunç kontrat geliyor. Bu da Derrick Rose’un sakat dizinin başka bir oyuncunun daha kariyerini etkilemesi olarak beliriyor.
Linas Kleiza – Missouri
Kolej istatistikleri: 49 maç, 14.4 sayı, 7.9 ribaund, 1.3 asist
Avrupa basketbolunda daha fazla izler bırakabilirdi ancak arkasında bıraktığı kariyer de öyle azımsanacak cinsten değil. Jasikevicius’un ardından 2000’ler Litvanya basketbolunun en büyük starı olan Kleiza’da NCAA’in tornasından geçmiş bir yetenek.
Big-12 Konferansı’nın iyi takımlarından Missouri’de iki sezon kalan Linas Kleiza, Missouri kariyeri boyunca iz bırakacak işler başaramadı. Ancak iki sezon boyunca gösterdiği skorer oyun kimliği onu bir 1. tur seçimi yapmayı başardı.
Bir sezonluk Olympiacos arasına rağmen 2004’ten 2013’e kadar NBA’in içinde kalan Linas Kleiza, hiçbir zaman hedef takımlarda yer alamadı. Bunun önüne biraz da yaşadığı ağır sakatlıklar geçti.
2013 yazında Litvanya Milli Takımı’yla gümüş madalya alsa da 2013 yazında temelli döndüğü Avrupa’da hayal kırıklığından öteye geçemedi. Muhtemelen Kleiza’nın kariyeri boyunca en çok üzdüğü taraftar grubu da Fenerbahçeliler oldu.