by Abe Schwadron / Çeviri: Anıl Can Sedef
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 8 Haziran 2018 tarihinde Slam Online’da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Teknik olarak Bogdan Bogdanovic ilk çaylak sezonunu bitirdi. Fakat 25 yaşındaki oyuncunun NBA’e gelmeden önce beş sezon üst seviye uluslararası basketbol oynadığı düşünülürse büyük lige kolay alışmış olması şaşırtıcı değil.
Sırp milli oyuncu ve 2014’ün ilk tur seçimi NBA’deki ilk sezonunu 11.8 sayı, 3.3 asist, 2.9 ribaunt ortalamayla bitirdi ve 53 maça çıktı. Ama Bogi’nin yaşadığı en büyük zorluklar ne savunma hamleleri ne de deplasmanda hayata alışmak oldu:
“En büyük sıkıntıyı ehliyet kursum ve sosyal güvenlik numaramı alırken çektim. Tüm bunlarla uğraşacağıma ve kağıtları imzalayacağıma inanamadım.”
Savunmacıları geçmek? Kolaydı. Ama California’dan onaylı resmi bir ehliyet almak için konilerin arasında araba kullanmak? Zor. Bogdanovic’in tabii ki uluslararası bir ehliyeti varmış ama ABD yollarında kurallar farklı.
“Hep bir şaka yapıyordum. Kuralları bilmiyorum ama nasılsa Tesla’da oto-pilot var. Ben de Tesla’mı test sürüşüne alıp oto-pilotu açarım diye düşündüm.”
Tabii ki bu işin şakası, çünkü ehliyet sınavını geçmiş.
Bugün Bogdanovic uçarak seyahat ediyor. Mayıs ortasındayız, bu yıl ilk kez ailesini ve arkadaşlarını görecek. Sadece kız kardeşi, Sacramento’ya gelip yılı onla beraber geçirebilmiş. Anne babası ise birkaç ay kalabilmiş. Belgrad’daki ev hissine kesinlikle yaklaşamamış.
Çocukluk arkadaşlarının NBA yıldızlarına karşı savunma yapmanın ne kadar zor olduğunu sormasını bekleniyor. Ve tabii ki Vince Carter’la arkadaşlığını onlar sormadan anlatacak. Örneğin sol dizindeki menisküs yırtığı ameliyatı öncesi ve sonrası ilk Carter mesaj atmış:
“İlk yılımda olan her şeyi hatırlamıyorum ama bir sürü harika hikayem oldu.”
Ve her şeye rağmen kusursuz bir İngilizceyle telefonda konuşurken bir şey çok açık: O sıradan bir çaylak değil. Birçok genç oyuncu gibi ya salonda ya video analizi yapıyor ya da takım arkadaşlarıyla vakit geçiriyor. Ama pek çoğunun tersine o zaten bunlardan önce de tecrübeli bir profesyoneldi.,
Phoenix Suns onu 27. sıradan seçtiğinde yıl 2014, o ise sadece “kenara konan” bir yetenekti. Sacramento onun haklarını aldı, NBA’de ilk maçına çıktığında 2016 Olimpiyatları’nda gümüş madalya sahibi, 2017 EuroLeague şampiyonu Fenerbahçe‘nin en skorer ismiydi. Dolayısıyla NBA’de parkeye çıktığında hiç gerginlik yoktu, basketbolunu rahatlıkla oynuyordu. Bir an bile büyük bir sahnede olmanın gerginliğini yaşamıyordu.
“NBA’e gelmeden önce o “NBA’e Hoşgeldin” anını yaşamıştım. 2014’tü, Dünya Kupası’nda 2014’te ABD’ye karşı oynadık. İlk kez onlara karşı olacaktım. Çok heyecanlıydım, Olimpiyatlar’da ikinci kez oynadığımızda aynısını hissettim. NBA’e geldiğimde şaşırmadımç Belki başka oyuncular şaşırabilir. Ben tecrübeliydim. Çok şaşırmadım.”
“Belki ilk kez LeBron’u gördüğümde… Belki.”
Bogdanovic, NBA kariyerine Sacramento’nun derin bir çaylak kadrosu oluşturduğu 2017 draft’ından sonra girdi. Ama kısa sürede lige hazır isimlerin arasında dahi sivrildi ve Fox’la beraber Kings‘in direksiyonundaki isim oldu. Son şampiyona karşı Draymond Green’in üzerinden maç kazandıran şutu soktuğunda artık onun hakkında bilinmeyen ya da şüphe edilen bir şey kalmamıştı. Sonra yıl içinde Grizzlies, Bulls ve Lakers‘ı da devirdi.
“Bir şutör olarak yaftalanabileceğini düşünüyordum ama çok iyi bir oyun kurucu. Çok olgun bir oyuncu, takımı her şeyin önüne koyan bir adam. Çevresinde olması ve koçluğunu yapması çok keyifli. Çabuk öğreniyor ve elde ettiği her türlü ödüle layık bir oyuncu olduğunu gösteriyor.”
O ödüller şimdilik Yükselen Yıldızlar Maçı’nın MVP’si, İkinci Çaylaklar Beşi üyesi ve en yüksek maaşlı çaylak olmaktan oluşuyor.
Hepsi biraz çılgınca: Çünkü yılın büyük bölümünde yorgunluktan ölüyordu. 2017 yazında EuroLeague şampiyonu olduğunu unutmamak gerekiyor. Tabii sonrasında Sırbistan’ı da Avrupa şampiyonası finaline götürdü. Son olarak da Türkiye ve Avrupa şampiyonu unvanıyla NBA kariyerini başlatmaya geldi.
“Geçen yılkinden daha iyi bir atlet olduğumu biliyorum. Çok çok yorgun başladım sezona. Bütün yıl bundan da çok toparlanamdım. NBA çok zor, yılın başında taze değilseniz yıl sonunda bedelini ödüyorsun.”
“Profesyonelliği bilsem de her maçta mücadeleye hazır olmak farklı bir tecrübe. NBA çok zorlu. Her takımda o akşam 40 atabilecek oyuncular var. Her takımda.”
Yeniden bacaklarını hissetmek ve NBA’e vücudunu hazırlamakla uğraşacağı bir yaz dönemi Bogdanovic’i heyecanlandırıyor. Sacramento playoff orucunu bozmayı başarırsa en önemli sebeplerden biri o olacak. Kariyerinde uzun dönemli hedeflere göz dikmediğini söylüyor, ikinci yılı için istatistik hedefleri bile yok.
Gelecek sezon için ne hedefi var peki? “Playoff’lara kalmak.”
NBA’de Batı Konferansı’nın fazlasıyla rekabetçi yapısı düşünülürse pek çokları bu hedefe gülüp geçecektir. Gerçek şu ki Sacramento, Batı güçlerinden birkaç parça ve birkaç yıl uzakta. Kings‘in iç atmosferinde onun bu yüksek hedefli mentalitesi gözlerden kaçmıyor.
Koçu Joerger onu bir efsaneye benzetiyor: “Bence Marc Gasol’le aynı kafa yapısına sahip. İkisi de takımını çok önemsiyor, basketbolu çok önemsiyor. Bu iki açıdan çok benzerler.”
Gasol üç kere All-Star olmuş, bir organizasyonun merkezindeki pivot. Bogdanovic genç bir guard ve henüz Amerika’daki posta kodunda bir yıl geçirmiş bile değil.
Ama artık çaylak etiketi olmayacak. NBA’de bir öğrenim desteği ya da Bogdanovic’i sonraki seviyeye taşıyacak bir oto-pilot yok. Ama görmezden gelinemez becerileri, kazanma alışkanlığı ve mütevazı kişiliği düşünülürse Bogi şimdiden Sacramento kadrosunun temel taşlarından biri.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!