Joffrey Lauvergne: 3. Dönüm Noktası Fenerbahçe mi?

30/Haz/18 09:29 Haziran 30, 2018

Utkan Sahin

30/Haz/18 09:29

Eurohoops.net

Fenerbahçe Doğuş, yeni sezona dair ilk bombasını patlatırken Fransız uzun Joffrey Lauvergne ile anlaştı. Peki Fenerbahçe’nin yeni yıldızından neler beklemeliyiz? Eurohoops Fırın, sizler için cevapladı.

by Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Fenerbahçe Doğuş, geride kalan sezonda bir kez daha Final Four’da finale kadar gitme başarısı gösterse de saha içerisindeki problemleri çok açık bir şekilde gözüken bir takımdı.

2017 yazında Fenerbahçe, Ekpe Udoh ve Bogdan Bogdanovic gibi iki ana silahını kaybettikten sonra koç Zeljko Obradovic, sistemini koruyan ancak yeni transferler sonrası oyuncuların üzerindeki yükü daha farklı paylaştırmayı tercih eden bir yolda ilerledi.

Özellikle bu yazının konusu olan uzun rotasyonu üzerinden bakarsak, Ekpe’nin ayrılışından sonra Obradovic, yıldız pivotun saha içerisinde yapabildiği şeylerin çoğunu Melli ve Vesely‘e bölüştürdü. Jason Thompson ise sezon başında daha çok bu iki oyuncunun eksik yanlarını kapatacak bir roldeydi. Fakat Thompson, o role uymadı.

Fenerbahçe ondan işin fiziksel ve ribaund kısımlarında katkı almayı planlıyordu ama Thompson, Avrupa basketboluna hiç adapte olamadı. Ahmet Düverioğlu sezon içerisinde daha çok öne çıksa da Thompson’ın bu rolü hiç yerine getirememesi Fenerbahçe pota altını hem nicel hem de nitel olarak aşağıya düşürdü.

Bu yüzden yeni sezon öncesi Fenerbahçe’de en çok merak edilen şeylerden biri, Thompson’ın yerine gelecek ismin kim olacağına yönelikti. Dün ise ilk bomba patladı ve Fenerbahçe’nin kariyerini NBA’de sürdüren Joffrey Lauvergne ile anlaşmaya vardığı ortaya çıktı. Bu yazıda Lauvergne’ün neler yapabileceğine ve Fenerbahçe’ye neler katabileceğine bakacağız.

Hazırsanız, gelin ve birlikte Lauvergne’nin transfer raporuna bakalım!

KARİYER BASAMAKLARI: JOFFREY LAUVERGNE

Herkesin hayatında dönüm noktaları olur. Joffrey Lauvergne’in ise hayatında iki büyük dönüm noktası var.

İlki henüz 15 yaşındayken karşısına çıktı. O zamanlarda Fransa’da INSEP’te oynayan Lauvergne, basketbolu bırakmanın kıyısından döndü. Bacağındaki ağrı yüzünden yürüyemez hale gelen Fransız oyuncu, hiçbir tedaviye cevap vermiyordu ve son çare ameliyat olmasıydı. Kendisine söylendiğine göre ameliyat işe yaramasaydı basketbolu bırakmaktan başka şansı yoktu ama talih yüzüne güldü ve o ayakta kaldı.

O ameliyat sonrası kariyerine devam eden Lauvergne,  Chalon formasıyla 3 yıl boyunca 4 kupa kazanırken, kenardan gelerek sahaya enerji koyan bir oyuncu rolündeydi. 21 yaşındayken sezon başında serbest bırakıldı ancak kısa süreli bir kontratla hemen Valencia‘nın yoluna tuttu. Fakat orada da pek kalıcı olamadı. Yine de bütün bu talihsizlikler onun için olabilecek en iyi şekilde sonuçlandı.

Fransız oyuncu, 2012’de Dusko Vujosevic’in Partizan’ına imza attı ve onun için ikinci büyük dönüm noktası bu kararı oldu çünkü bu kararı onun kariyerini değiştirdi. Partizan’da kendi evini bulan Lauvergne, Vujosevic’in kanatları altında büyük bir gelişim gösterdi. İlk sezonun sonunda Partizan büyük maddi sorunlar yaşamasına rağmen “Elbette, takımda kalacağım” açıklaması o ve taraftarı arasında büyük bir bağ kurulmasını sağladı. O bağ sayesinde de Avrupa tarihinin en köklü takımlarından birinin ilk yabancı kaptanı oldu.

2013-2014 sezonu ise hem onun için hem de Partizan için çok özeldi. O Partizan kadrosu belki 2010’da olduğu gibi Final Four yapamadı – ki Bertans ve Westermann sakatlanmasa daha iyi bir sezon geçirebilirlerdi –  ama hem Avrupa’ya hem de NBA’e pek çok özel oyuncu kazandırdı. Kadroya bakar mısınız; Bogdan Bogdanovic, Dairis Bertans, Joffrey Lauvergne, Leo Westermann, Dragan Milosavljevic, Nikola Milutinov ve hatta Dejan Musli. O zaman kariyerlerinin başında olan bu genç isimler, oradan yükselip başarıya koştular.

Lauvergne ise harika bir sezon geçirdi. 11.1 sayı, 8.6 ribaund ortalamaları tutturan Fransız oyuncu, EuroLeague’in ribaund kralı olurken ilerisi için büyük ümitler veriyordu. O sezonun sonunda ise Partizan’a 600 bin dolar kazandırarak Khimki’ye transfer oldu. Rusya’da geçirdiği bir sezondan sonra da kariyerini okyanusun ötesine taşımaya karar verdi.

Denver’da iki sezon geçiren Fransız oyuncu, aslında NBA kariyerine iyi başladı. Çaylak sezonunda çok oynamasa da ikinci sezonunda yaşanan sakatlıkları çok iyi değerlendirdi ve 15’i ilk beş olmak üzere 59 maça çıktı. Üstelik 7.9 sayı, 4.9 ribaund ortalamalarıyla NBA kariyer istatistiklerini elde etti. Fakat NBA’in dünyasını biliyorsunuz, çok acımasız. İyi geçirdiği sezondan sonra Lauvergne, bir anda takas oldu ve kendini Oklahoma’da buldu.

Oklahoma’da çok kalıcı olamayan Fransız oyuncu, sezon ortasında bu sefer Chicago’ya takas oldu ve sezonu orada tamamladı. Geçen yaz ise sözleşmesi sona erince San Antonio’yla anlaşmaya vardı. Spurs‘te vasat bir sezon geçirirken dün (29 Haziran) ise kariyeri için önemli bir karar verdi ve 1.6 milyon dolarlık kontratından vazgeçerek Fenerbahçe ile anlaşmaya vardı.

Lauvergne, gelecek sezon bambaşka bir ortamda sahne alacak ve kariyerinde bir başka dönüm noktasını yaşayıp yaşamadığını anlayacak. Peki Lauvergne bunu anlamaya çalışırken Fenerbahçe taraftarı saha içerisinde ondan ne bekleyebilir? Gelin, biraz da bu sorunun cevabına bakalım!