NBA Tarihinin En Kötü 10 Serbest Oyuncu İmzası

04/Tem/18 12:31 Haziran 14, 2020

Mehmet Bahadır Akgün

04/Tem/18 12:31

Eurohoops.net

NBA’de serbest oyuncu piyasasından her zaman kelepir fiyata yıldız oyuncular toplayamıyorsunuz…

by Kerry Miller / Çeviri: M. Bahadır Akgün

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı ilk olarak 2 Temmuz 2018 tarihinde Bleacher Report’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

NBA takımları, bilhassa 2016 yazında felaket kontratlar dağıttılar ama Memphis’in Chandler Parsons’a verdiği 94 milyon dolarlık kontrat, tarihin en kötülerinden biri oldu.

Bununla birlikte o kontrat bile Isiah Thomas’ın 2005 ve 2006’da New York’ta yaptıklarından sonra masumane gözüküyor.

Bu listede yapılan sıralama da genel itibariyle yapılan yatırımın karşılığının ne kadar alındığına bağlı olarak yapıldı. Bu listedeki oyuncuların çoğu All-Star ücretleri aldı ama bench ısıtmaktan fazlasını yapamadılar. Bu durum da takımların gerçek yıldızlara hak ettikleri paraları verebilmesinin önüne geçti.

Kendi Takımıyla İmzalayan Oyuncular

İlk 10’a yalnızca serbest kaldığında takım değiştiren oyuncular girebiliyor. Bununla birlikte eğer kendi yuvasında hayalkırıklığı yaratan isimleri liste dışı bıraksak ayıp olurdu.

Jon Koncak, Atlanta Hawks: six yıl, $13.1 milyon (1989)

Jon “Kontrat” Koncak, bugünün standartlarında kelepir gibi duruyor ama 1989’da bu maaş devasa bir maaştı. Şöyle açıklayalım, o altı yıl içerisinde Magic Johnson 11.9 milyon dolar kazandı. Ama Johnson kariyerinde 138 triple-double yaparken Koncak tamamı o altı yılda olmak üzere dört tane yapabildi.

Juwan Howard, Washington Bullets: yedi yıl, $105 milyon (1996)

Bu aslında NBA’de kontratların fırladığı bir yıldı. Shaquille O’Neal, Alonzo Mourning ve Howard, yedi yıllık en az 105 milyon dolar değerinde kontratlar imzaladı. Mourning o yedi yılın dördünde All-Star oldu, O’Neal ise gelmiş geçmiş en büyük oyunculardan biri. Howard’ın kariyeri ise Bullets kendisiyle imzalamadan önceki yıl zirveyi görmüştü. 23 yaşında All-Star seçilen Howard, bir daha o başarıya ulaşamadı…

Jayson Williams, New Jersey Nets: altı yıl, $86 milyon (1998)

Kariyerine yavaş bir başlangıç yapan Williams, 1997 ve 1998’de gerçek bir double-double makinesine dönüştü. Ancak ona o dönemde yapılan yatırım, Williams’ın ayağının kırılması ve kariyerinin sonlanmasıyla boşa çıktı.

Vin Baker, Seattle SuperSonics: yedi yıl, $86 milyon (1999)

Baker, 1994-1998 arasında neredeyse her maçta oynamış, All-Star bir oyuncuydu. 19.7 sayı ve 9.6 ribaund ortalamaları yakalayan Baker’ı Seattle havada kaptı ve elinde tutmak istedi. Ancak lokavt ile başlayan 1998-1999 sezonu sonrası asla eski haline dönemedi.

Allan Houston, New York Knicks: altı yıl, $100 milyon (2001)

İnsanlar bu kontratı hep tarihin en kötülerinden biri olarak gösterir ama aslında Houston, Knicks‘e bu yatırımın ilk 2.7 yılında harika bir geri dönüş sunmuş, maç başına 20 sayıdan fazla atmıştı. 2005’te kariyerini bitiren diz sakatlığına rağmen iki sezon daha maaş almaya devam etti. NBA’in genel af maddesini getirmesinin en büyük sebeplerinden biri de Houston’ın kontratıydı.

Darius Miles, Portland Trail Blazers: altı yıl, $48 milyon (2004)

Miles, Clippers‘tan Cavaliers‘a oradan da Trail Blazers‘a geçti daha yaşı 23 olmadan. Lisede bir fenomen olan Miles, o potansiyeline NBA’de hiç ulaşamadı ama Portland kendisine verdiği kontratla büyük bir bahis oynadı. O bahis felaket bir diz sakatlığı ile yattı.

Gilbert Arenas, Washington Wizards: altı yıl, $111 milyon (2008)

2004-2007 arasında Arenas 27.7 sayı ortalaması yakaladı ve üç sezon boyunca All-Star seçildi. Sakatlıklarla geçen 2007-2008 sezonu sonrası Wizards ile olan kontratından çıktı ve takımını kendisini tutmak için büyük paralar ödemeye itti. Takım da o parayı ödedi ama sakatlıklar ve meşhur silah meselesi yüzünden iki sezonda 55 maça çıkabildi.

Brandon Roy, Portland Trail Blazers: beş yıl, $82 milyon (2009)

Portland, Roy’un diz sorunlarını zaten biliyordu kontrat imzalandı ama Roy’un sağlık sorunları beklendiğinden daha da hızlı bir şekilde kötüye gitti. Trail Blazers için bunlar da yeterli değil gibi 2012-13 sezonunda Roy’un Timberwolves formasıyla beş maçlık geri dönüşü de Portland’a 17 milyon dolara patladı.

Chris Bosh, Miami Heat: beş yıl, $118 milyon (2014)

Bu listedeki birçok imza daha mürekkep kurumadan sorgulanmaya açıktı belki ama bu imza, o dönemde fazlasıyla mantıklıydı. LeBron James ve Dwyane Wade ile birlikte Bosh, Heat‘i dört yıl üst üste NBA finaline taşımıştı. Ne yazık ki yaşadığı rahatsızlık, 118 milyon dolarlık kontratı imzaladıktan sonra yalnızca 97 maçta oynamasına olanak tanıdı.

Onur Konukları

Bobby Simmons, Milwaukee Bucks: beş yıl, $47 milyon (2005)

Simmons, 2004-2005 sezonunda Corey Maggette ve Elton Brand’in yanında 16.4 sayı ortalamasıyla harika bir oyuncu gibi gözüküyordu ama o görüntünün arkası gelmedi. Milwaukee’nin aldandığı görüntünün ardından 2006-07 sezonunu tamamen kaçıran Simmons, daha sonrasında da eski haline hiç dönemedi.

Grant Hill, Orlando Magic: yedi yıl, $93 milyon (2000)

Sakatlık dertleri söz konusu olunca spor tarihinde Grant Hill’den daha büyük bir “Ya oynayabilseydi?” sorusu olmayabilir. NBA’deki ilk altı sezonunda 21.6 sayı, 7.9 ribaund ve 6.3 asist ortalamaları yakalayan ve gelmiş geçmiş en büyük oyunculardan biri olma yolunda ilerleyen Hill, Orlando’da sağlıklı kalamadı. 200 maçta 16 sayıdan daha yüksek bir ortalama yakaladı ama ama tarihin en kötü imzalarından biri olmaktan kurtulamadı.

Erick Dampier, Dallas Mavericks: yedi yıl, $73 milyon (2004)

NBA tarihinin en kötü kontratları ne zaman tartışılsa bu kontratın lafı geçiyor ama Dampier, 356 maçta ilk 5 başladı ve Mavericks ile geçirdiği altı sezonda iyi bir savunmacı ve ribaund ustasıydı.

Bununla birlikte bu imzanın o kadar kötü anılmasının asıl sebebi de muhtemelen aynı yaz Dallas’ın Steve Nash’e karşı cimrilik yapıp yıldızını Suns‘a kaptırması oldu.

Larry Hughes, Cleveland Cavaliers: beş yıl, $70 milyon (2005)

Kontrat sezonunda iyi oynamaktan bahsedeceksek ilk akla geleceklerden biri Hughes. Cavs‘den bu kontratı almadan önce Huges, 22.0 sayı, 6.3 ribaund, 4.7 asist ve 2.9 top çalma ortalamaları yakalamıştı Wizards‘ta ve her alanda kariyer rekorlarını kırmıştı. Cleveland’da da birkaç sezon iyi idare etti, ilk 10’a girmemesinin sebebi de bu oldu. Ama LeBron James’in Scottie Pippen’ı hiç olamadı.

Eddie Robinson, Chicago Bulls: beş yıl, $32 milyon (2001)

Bu listede unutulması gereken bir dolu isim var ama açıkçası bu ismi gerçekten hatırlayamıyorum. Belli ki draftta seçilmeyen ve ilk iki sezonunda Charlotte formasıyla 14 maça ilk 5’te başlayan Robinson, Bulls için 32 milyon dolara değer gözüktü. Sonraki iki sezonda 36 dakika başına yalnızca 11.5 sayı ve 4.5 ribaund üretti. Son NBA maçına da 27 yaşında çıktı.

Evan Turner, Portland Trail Blazers: dört yıl, $70 milyon (2016)
Ian Mahinmi, Washington Wizards: dört yıl, $64 milyon (2016)

2016’da verilen saçma kontratlardan zaten bahsetmiştik ve o yazın kurbanlarından ikisi de Portland ile Washington olmuştu. Keza listemizin ilk 10 sırasında da yine 2016 yazından bazı kontratlara yer vereceğiz. Ama Turner ve Mahinmi’ye verilen kontratlar o yaz vasat ilk 5 oyuncularına verilen paralardı zaten.

10. Jim McIlvaine: 7 yıl, $34 Milyon

Kontrat: Seattle SuperSonics, 1996

Kontrat yılı (Washington): 2.3 PPG, 2.9 RPG, 2.1 BPG

Yeni takımıyla performansı: 3.5 PPG, 3.7 RPG, 1.9 BPG

Daha önce de bahsettiğimiz gibi 1996, NBA’in büyük kontratlar dağıtmaya başladığı yıldı. Shaq, Mourning ve Juwan Howard da o yaz büyük paralar almışlardı. Seattle da bu modaya McIlvaine ile uydu.

Durun biraz. Kim ile uydu?

Kısa kariyerinde o noktaya kadar McIlvaine, yalnızca altı maça ilk 5’te çıkmıştı. 1994’te ikinci sıradan seçilen McIlvaine, NBA’de yalnızca iki maçta 10+ sayı atabilmişti ve henüz bir double-double bile yapamamıştı.

Bunlar bile Sonics’in McIlvaine’e 1996-1997 sezonunda Sam Perkins ve Hersey Hawkins’ten daha fazla, Shawn Kemp ve Detlef Schrempf’e neredeyse denk maaş vermesine engel olamadı. Kemp de bu mesele yüzünden organizasyona sinirlenip ertesi sezon Cleveland’a takasını istedi.

Yukarıda da görebileceğiniz üzere McIlvaine, o yatırımın karşılığını veremedi. Seattle formasıyla iki sezonda 151 maça ilk 5’te çıktı ama o süreçte yalnızca bir kez double-double yapabildi.

9. Elton Brand: 5 yıl, $80 Milyon

Kontrat: Philadelphia 76ers, 2008

Kontrat yılı (Los Angeles Clippers‘ta çıktığı 8 maç): 17.6 PPG, 8.0 RPG, 1.9 BPG

Yeni takımıyla performansı: 13.3 PPG, 7.4 RPG, 1.3 BPG

Kariyerinin ilk sekiz sezonunda Elton Brand, ligin en iyi uzun forvetlerinden biriydi. Sürekli olarak 20+ verimlilik puanı yakalarken 20.3 sayı, 10.2 ribaund, 2.7 asist ve 2.1 blok ortalamaları yakalıyordu. En iyi döneminde yakaladığı tek playoff fırsatında da maç başına 25.4 sayı attı.

Her ne kadar Brand, 2007-08 sezonunun neredeyse tamamını aşil sakatlığı yüzünden kaçırmış olsa da Sixers, kendisine eski formunu kazanması umuduyla büyük bir yatırım yaptı.

Olmadı.

Hiçbir açıdan Brand’in 76ers performansı berbat değildi ama aşil sakatlığından dönüş süreci ile kontratı aldıktan kısa süre sonra geçirdiği omuz sakatlığı arasında yeni takımına çok da bir şey katamadı.

8. Timofey Mozgov ve Luol Deng: 4 yıl, $136 Milyon (toplam)

Kontrat (Timofey Mozgov): Los Angeles Lakers, 2016
Kontrat Yılı (Cleveland): 6.3 PPG, 4.4 RPG
Yeni takımındaki performansı: 7.4 PPG, 4.9 RPG

Kontrat (Luol Deng): Los Angeles Lakers, 2016
Kontrat Yılı (Miami): 12.3 PPG, 6.0 RPG, 1.9 APG
Yeni takımındaki performansı: 7.5 PPG, 5.2 RPG, 1.3 APG

2016 yılında maaş bütçesindeki fırlama, Los Angeles Lakers için berbat işlere yol açtı. Kobe Bryant’ın emekliliği sonrası dev kontratının hesaptan çıkışıyla maaş tavanına varmak için her yere para saçtılar. Yetmiyormuş gibi bunu bir de diğer takımların da bir sürü parasının olduğu yaz yaptılar.

Bu sebeple Mozgov ve Deng, ortada hiçbir sebep yokken kraliyet ailesi mensupları gibi paralar aldılar.

Mozgov, 2015-16’da 5 milyon doların altında para alıyordu ve çok da iyi oynamıyordu. Aslında önceki iki sezonda 9.5 sayı ve 6.9 ribaund ortalamalarından sonra iki kategoride de %30’un üzerinde düşüş yaşadı. Buna rağmen maaşı o yaz üç katının üzerine çıktı çünkü paranın bir yere dağıtılması gerekiyordu. Lakers’taki tek sezonunda 54 maça çıkabildi.

Bir de Deng var ki Lakers hala sırf takımla antrenman yapıyor diye 18 milyon dolar ödüyor kendisine. Sağlıklı olsa bile Lakers’ın oynadığı son 104 maçta yalnızca 1 kez sahaya çıktı. Lakers, drafttan yeniden yapılanırken süreleri genç oyunculara verdi.

Aslında böyle bakınca bu kontratlar çok da kötü değil. Sonuçta bu isimler sayesinde Lakers, zirveye oynayan bir takım kurma hedefiyle yeniden yapılanma sürecine girdi. Ama kısa vadeli yatırıma bakacak olursak Lakers, asgari verim için azami para saçtı.

7. Anfernee “Penny” Hardaway: 7 yıl, $87 Milyon

Kontrat: Phoenix Suns, 1999

Kontrat Yılı (Orlando): 15.8 PPG, 5.7 RPG, 5.3 APG, 2.2 SPG

Yeni takımıyla performansı: 12.4 PPG, 4.5 RPG, 4.2 APG, 1.3 SPG

Penny Hardaway, Grant Hill ile birlikte sağlıklı kalabilseler NBA tarihinin en büyük oyuncularından biri olacak isimler listesinde başı çekenlerden. Ancak Hardaway’i ilk 10’a alıp da Hill’i almamamızın sebebi, Penny’nin sakatlık sorunlarının Phoenix kendisine kontratı vermeden çok önce belli olması.

Hardaway, kolej döneminde inanılmaz bir oyuncuydu ve o ivmeyi, NBA’deki ilk üç sezonuna da taşıdı. Shaq ile birlikte oynadığı Magic’te 19.5 sayı, 7.0 asist ve 4.7 ribaund ortalamaları yakalayıp üç yılda yalnızca beş maç kaçırdı.

Sonraki maçta ise neredeyse oynadığı kadar (192) maç kaçırdı (186). Bunun da temel sebebi 1997 yılında yaşadığı berbat diz sakatlığı oldu. Ne yazık ki Phoenix formasıyla geçirdiği en sağlıklı sezon da lokavt nedeniyle kısa süren 1998-1999 sezonunda yaşandı. Hardaway, 50 maçın tamamına çıktı, sonra da serbest kaldı.

Ama işte ahmak ıslattı o sezon.

Suns ile ilk sezonu iyiydi, 16.9 sayı, 5.3 asist ortalamalarıyla normal sezonda 60 maça çıktı. Playofflarda ise 9 maçta 20.3 sayı ve 5.7 asist üretti. Sol dizinden 2000 yılında iki ameliyat geçiren Hardaway, bir daha asla eskisi gibi olamadı. Sonra da Suns kendisini 2004’te serbest bıraktı.

6. Ben Wallace: 4 yıl, $60 Milyon

Kontrat: Chicago Bulls, 2006

Kontrat Yılı (Detroit): 7.3 PPG, 11.3 RPG, 2.2 BPG

Yeni takımıyla performansı: 5.9 PPG, 9.9 RPG, 1.9 BPG

Ben Wallace için birilerinin yığınla para bayılıp hayal kırıklığına uğrayacağı belliydi. Yarışı kazanan Bulls‘a yazık oldu.

Hiçbir zaman çok iyi bir skorer olmasa da Wallace, Detroit’te geçirdiği ilk altı sezonda doyumsuz (ve sakatlıklardan uzak) bir savunmacı ile ribaundcuydu. 2001-02 sezonunda NBA’de hem ribaund hem de blok kralı olmuştu ve 2006’da serbest kalmadan önce dört sezon All-Star seçilmişti. Chicago, 32 yaşındaki oyuncunun hala iyi sezonlar geçirebileceğine kanmayı seçti.

Ama o paraşütsüz düşüşe geçmişti.

Chicago ile ilk sezonunda Wallace’ın sayı, ribaund ve blok ortalamalarının tamamı Detroit’teki beş sezonundan daha kötüydü. O noktadan sonra da işler hiç düzelmedi. Bulls’un kendisini takaslama kararı öncesinde iki tam sezon oynayamadı bile.

Belki de Chicago’nun bu tercihten ötürü pişmanlık duymasının en büyük sebebi de kadrosunda zaten Wallace’ın daha genç ve daha ucuz bir versiyonunun, Tyson Chandler’ın bulunmasıydı. Önceki yaz Bulls ile altı yıl için 64 milyon dolarlık bir kontrat imzalamıştı Chandler ama Bulls, Wallace’ı alabilmek için onu gönderdi.

Chandler, Chicago sonrası maç başına 9.9 sayı ve 10.3 ribaund ortalamaları ile parladı.

5. Amar’e Stoudemire: 5 yıl, $99.7 Milyon

Kontrat: New York Knicks, 2010

Kontrat Yılı (Phoenix): 23.1 PPG, 8.9 RPG

Yeni takımıyla performansı: 17.3 PPG, 6.7 RPG

Amar’e Stoudemire’ın attığı imzanın ilk yılında Knicks, parasının karşılığını alacak gibi gözüküyordu. 10 yıldır ilk kez maçlarının yarısından fazlasını kazanan takımda 25.3 sayı, 8.2 ribaund ve 1.9 blok ortalamaları yakaladı 78 maçta. 28 yaşındaki yıldız, kariyerinde altıncı kez All-Star seçildi ve NBA’de yılın ikinci takımına seçildi.

Sonra da dibe vurdu.

Kardeşinin ölümü ve sırtındaki disk kayması yüzünden kötü günler geçirdi Stoudemire. Üst üste dört sezon maç başına en az 21.4 sayı atan Amar’e’nin istatistiği bir anda 17.5 sayıya düştü.

Diz sakatlıkları ve aldığı sürelerin azalması sonrası 29 maçta 14.2 sayı ortalamasına kadar düştü ertesi sezon. Bu düşüş, 2013-14 sezonunda maç başına 11.9 sayı, 4.9 ribaunda kadar indi. O yıl NBA’de en çok maaş alan üçüncü oyuncuya yakışacak verimlilik değildi bu.

Beş yıllık kontratının dördüncü yılının ortasında Knicks ondan vazgeçti ve Stoudemire’ın kontratını feshetti.

4. Joakim Noah: 4 yıl, $72 Milyon

Kontrat: New York Knicks, 2016

Kontrat Yılı (Chicago): 4.3 PPG, 8.8 RPG, 3.8 APG

Yeni takımıyla performansı: 4.6 PPG, 7.9 RPG, 2.0 APG

Bu imzaların birçoğu görünüşte iyi ama sonucu kötü olan imzalardı. Ama Knicks, Noah’a dört yıllık bu kontratı bağlarken tam olarak ne düşünüyordu gerçekten?

Zirve döneminde Noah değerli bir oyuncuydu. 2009-2014 yılları arasında 11.5 sayı, 10.8 ribaund ve 3.4 asist ortalamaları ile oynadı. Hem 2013, hem de 2014 yıllarında All-Star seçildi. Her yıl playoff yapan Bulls takımının temel taşlarından biriydi.

Knicks, 2014 yazında Noah’a bu kontratı vermiş olsa kimse onları suçlamazdı. Hatta öyle ki yazın en iyi kontratları arasında bile anılabilirdi.

Ama 2015 ve 2016’da fiziksel olarak yaşadığı düşüşü gördükten sonra ona bu kontratı vermek sorumsuzluğun da ötesinde. Noah’ın verimliliği uçurumdan aşağı çakıldı, Noah ilk 5’teki yerini kaybetti ve yaşadığı sakatlıklar yüzünden 29 maça çıkabildi.

Serbest kaldıktan sonra belli ki Knicks onun 30’undan sonra performansında zirveye dönebileceğini düşündü. Ancak Noah’ın sakatlıkları önüne dağ gibi yığıldı, 2017-2018 sezonunda toplam 40 dakika oynayabildi.

Noah’ın önümüzdeki iki yılda kontratının hakkını vermesi için dev bir mucize gerekiyor.

3. Rashard Lewis: 6 yıl, $118 Milyon

Kontrat: Orlando Magic, 2007

Kontrat Yılı (Seattle): 22.4 PPG, 6.6 RPG, 2.4 APG

Yeni takımıyla performansı: 16.3 PPG, 5.1 RPG, 2.1 APG

Rashard Lewis’e verilen altı yıllık kontratın en can sıkıcı yanı da asla o kadar iyi olmamış olması. Takımlar Elton Brand, Ben Wallace ve Amar’e Stoudemire’a verdikleri kontratlardan da pişmanlık duydular ama ligin en iyileri arasında yer alan oyunculara verilen bu kontratlardan ötürü onları suçlayamazsınız.

Lewis ise Seattle formasıyla dokuz sezonda bir kez All-Star olabildi. Asla yılın takımları içinde yer alamadı. Asla ligde herhangi bir şeyde sezon lideri olamadı. Ortalama üzeri bir verimliliği vardı ama ligde en çok para alan oyunculardan biri olmayı hak edecek hiçbir özelliği yoktu.

Daha da kötüsü Lewis, Orlando’ya gider gitmez düşüş göstermeye başladı. SuperSonics formasıyla üst üste üç sezonda 20+ sayı ortalama yaptıktan sonra Lewis, Magic’te 18.2 sayıdan 12.2 sayı ortalamalasına kadar düştü.

Bununla da bitmiyor…

Lewis’in değeri düştükçe maliyeti arttı. İlk yılında 14.88 milyon dolar kazanan Lewis, ikinci yılında 16.45 milyon, üçüncü yılında 18.87 milyon, dördüncü yılında 19.57 milyon ve beşinci yılında da 21.14 milyon kazandı. 2010-11 sezonunda yalnızca Kobe Bryant, Lewis’ten daha çok para alıyordu…

 

2. Chandler Parsons: 4 yıl, $94 Milyon

Kontrat: Memphis Grizzlies, 2016

Kontrat Yılı (Dallas): 13.7 PPG, 4.7 RPG, 2.8 APG

Yeni takımıyla performansı: 7.1 PPG, 2.5 RPG, 1.8 APG

Chandler Parsons’ın kontratı, 2016’da verilen berbat kontratların Mona Lisa’sı.

Parsons asla All-Star olmadı. Verimlilik deseniz serbest kalmadan önceki dört sezonun ortalamanın üzerindeydi ama hem 2015’in sonunu hem de 2016’yı diz ameliyatları nedeniyle kaçırdı. Yani bir de sakatlık sorunları vardı.

Başka zaman olsa bu dertlere sahip bir oyuncuyu almak için herkes bir tereddüt ederdi. Ama yarınlar yokmuşçasına paraların harcandığı bir yazda Grizzlies, Parsons’ı ligin en çok maaş alan 15. oyuncusu yaptı. Yetmiyormuş gibi yıllık 1 milyon dolarlık da zam alacağı bir madde koydular.

Önceki dört yılda yaptıklarını tekrarlamış olsa bile bu kötü bir kontrattı. Jae Crowder verimi sunan bir adama Anthony Davis parası vermek mantıksız. Ama en azından Memphis daha fazlasını alabilirdi.

Büyük oranda devamlı diz sorunları nedeniyle Parsons, son iki sezonda yalnızca 70 maçta oynadı. İki yıl da ortalamanın epey altında kaldı. İki yıllık daha kontratı var ama bu bardağın dolu tarafı mı boş tarafı mı bilinmez…