By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Uzun süreli bekleyiş sonunda geçtiğimiz sezon Ben Simmons ve Joel Embiid üzerine bir yapı kurmayı başaran Philadelphia 76ers, bu ikilinin yanına koyduğu doğru parçalarla yıllar sonra playoff yapmayı başardı.
JJ Reddick, Dario Saric ve Robert Covington gibi parçaların yanında sezon ortasında Marco Belinelli ve Ersan İlyasova’yı da ekleyen Sixers, bu sayede Miami’yi ilk turda eledi. Sixers, Kyrie Irving ve Gordon Hayward gibi isimlerin yokluğunda Boston karşısında da favori olarak gözüküyordu ama Celtics‘in Simmons’ın verimini düşürmesi ve kanatlarda kurduğu büyük üstünlük turu Celtics‘in geçmesini sağladı.
Fakat bu seri tekrardan alevlenen bir rekabetin -80’lerde Sixers-Celtics rekabeti meşhurdu- sadece başlangıcıydı. LeBron’un Batı’ya gitmeye karar vermesiyle birlikte Doğu’da Celtics ve Sixers iyice öne çıktı ve bu iki takım genç çekirdeğiyle en azından önümüzdeki 5 sene boyunca Doğu’nun en önemli güçleri olacak gibi gözüküyor.
Celtics, bu yaz şu ana kadar tek hamlesini Brad Wanamaker üzerinden yaparken Sixers ise daha renkli bir yaz dönemi geçirdi. Bu yüzden de önceliği yazı hızlı geçiren Sixers’a veriyoruz ve Ersan-Bjelica değişikliği üzerinden onların ne yapmaya çalıştığına bakacağız.
Hazırsanız başlayalım!
Domino Etkisi: LeBron James
Bu yazın domino etkisi yaratan ismi tabii ki LeBron James’ti. Kralın yeni takımına karar veriş süreci pek çok takımı etkilerken o takımlardan biri de tabii ki Sixers‘tı.
Neredeyse Kasım ayından beri Sixers‘ın LeBron için şansının sonuna kadar zorlayacağı bilinen bir gerçekti. Özellikle Simmons ve Embiid’in bu konudaki istekleri medyada sürekli yer bulurken yaz döneminin başlangıcında Sixers, LeBron yarışının en önemli adaylardan biriydi.
Lakers, her zaman yarışta önde gözükse de 1 Temmuz’da Paul George’un Thunder‘da kalması kafalarda bir soru işareti yarattı ama sonunda LeBron’un tercihi beklendiği gibi Los Angeles oldu.
Bu sürece Sixers üzerinden baktığımız zaman ise yönetimin olası bir Kawhi-LeBron hamlesi için LeBron’un karar verdiği son güne kadar beklediğini gördük. Bunun için Ersan ve Belinelli’nin takımdan ayrılmasına izin veren Sixers, LeBron kararını açıklayıncaya kadar hiç hamle yapmadı. LeBron, Lakers‘a gideceği açıklayınca Sixers, B planına döndü ve Celtics‘e rakip olabilecek bir kadro üzerinden çalışmaya başladı.
JJ Reddick ve Amir Johnson ile bir önceki kontratlarına göre çok daha az bir rakama anlaşan Sixers, Denver’dan Wilson Chandler’ı takasla kadrosuna katarken son olarak da bugün Nemanja Bjelica’yı kadrosuna ekledi.
Peki Sixers’ın uygulamaya çalıştığı B planı ne?
Büyük İkilem: Kanat Rotasyonu
Doğu Konferansı yarı finalinde Sixers için en büyük sorunların başında kanat rotasyonundaki problem geliyordu.
Brad Stevens, Ben Simmons’ın saha içerisindeki verimini çok düşürünce Brett Brown, hücumdaki tek opsiyon olarak Joel Embiid’in kalmaması için sürekli JJ Reddick-Marco Belinelli ikilisine döndü fakat bu da Sixers adına savunmada büyük bir gedik açtı. Jaylen Brown ve Jayson Tatum ikilisi Celtics‘in forvette büyük bir üstünlük kurmasını sağlarken bu ikiliyi savunabilecek tek oyuncu olan Robert Covington’ın felaket bir seri geçirmesi Sixers’ı iyice çıkmaza soktu.
Şu ana kadar yapılan hamlelere draft’tan seçilen Zhaire Smith’i de eklersek, Sixers’ın amacının en büyük rakibi olan Celtics karşısında bir daha bu duruma düşmemek olduğunu görüyoruz.
Celtics’te Brown-Tatum ikilisine bu sezon bir de Hayward katılacak. Bu açıdan Celtics’in eli hala Sixers’a göre çok daha kuvvetli ama Sixers, bu eklemeler ile kendine savunmada daha güvenilir eşleşmeler yaratabilir. Öte yandan Wilson Chandler ve Nemanja Bjelica, geçtiğimiz sezon her iki forvet pozisyonundan da süre aldı. Draft öncesi en çok öne çıkan özellikleri savunması ve atletizmi olan Zhaire Smith de keza iki farklı pozisyonda oynayabilen bir oyuncu. Bu açıdan Brett Brown’un gelecek sezon elinde daha esnek bir kanat rotasyonu olacağı aşikar.
Değişiklikleere baktığımız zaman şin savunma kısmı açısından Sixers’ın daha doğru bir rotasyonda ilerlediğini söyleyebiliriz fakat hücumda işler o kadar da parlak değil.
Geçtiğimiz sezon Ersan ve Belinelli gibi iki şutörün rotasyona katılması Simmons’ın etrafında daha çok güvenilir elin olmasını sağlamış, bu da -Celtics serisi haricinde- Simmons’ın hücumdaki verimliliğin daha da artmasını sağlamıştı. Fakat yeni rotasyon bu açıdan Simmons’ın elini kolaylaştırmıyor.
Çaylak Zhaire Smith’in en büyük problemi dış şut. Bunun yanında Chandler’ın da kariyeri boyunca en büyük problemi aynı Covington gibi istikrarsız bir oyuncu olması. Geçtiğimiz sezon Chandler, Aralık ayında %29.8 ile üçlük atarken Mart ayında ise %45.3 ile üçlük attı. Yeni rotasyonda açık bir şekilde Simmons, geçtiğimiz sezonun sonunda yakaladığı konfor alanında olmayacak.
Nemanja Bjelica’nın Sixers’a katılması da işte burada devreye giriyor.
Harika Uyum: Bjelica-Sixers
Nemanja Bjelica, geçtiğimi sezon Minnesota’da altıncı adam rolünde çok başarılı bir iş çıkardı. Tom Thibodeau, onu her iki forvet pozisyonunda da oynatırken Bjelica, %41.5 üçlük yüzdesiyle takıma oldukça kritik katkı verdi.
Bir rol oyuncusu olarak çok iyi bir sezon geçirse de Minnesota’nın kadro yapısı gereği potansiyelini tamamen ortaya koyamadı. Sırp oyuncunun, yeni evi olan Philadelphia ise ona bu açıdan çok büyük bir şans veriyor.
Sixers‘ta geçen sezon ana yönlendirici olan Ben Simmons’tan sonra hücumda ikinci yönlendirici Dario Saric’ti. Sürekli tepeye çıkan Saric, özellikle iş yarı saha hücumuna kaldığı zaman Simmons’ın da önüne çıkarak topu yönlendiren isim oldu. Bunu yaparken de 2.6 asist ortalaması, %39.3 üçlük yüzdesi tutturarak oldukça başarılı bir iş çıkardı. Hatta işlerin daha da yavaşladığı playoff’ta asist ortalamasını 3.5’a kadar çıkardı.
Fakat Saric’İn kariyeri boyunca olduğu gibi en büyük problemi yine istikrardı. Zaman zaman büyük düşüşler yaşadı ve o tıkandığı zaman Sixers‘ın da yarı saha hücumlarının verimi düştü. Sezon ortasında takıma katılan Ersan ise çok değerli işler yaptı. Özellikle Miami serisinde harika katkı verdi ama oyuncu profili olarak o hiçbir zaman böyle bir oyuncu değildi. Dolayısıyla Ersan, Sixers’ta çok daha farklı konularda katkı verdi.
Bjelica-Ersan değişikliği ise Sixers’a bu konuda çok büyük bir şans yaratıyor. Bjelica, Minnesota kariyeri boyunca pasörlüğünü ve yaratıcılık yeteneklerini çok fazla gösterme şansı bulamadı fakat hepimizin Avrupa’dan bildiği gibi aslında onu değerli kılan özelliklerin başında bu yetenekleri geliyor.
Sırp oyuncu, işte bu alanda Sixers’ta kendini gösterebilir. Sixers ise Saric’in düştüğü anlarda o sürekli aradığı ikinci top yönlendiriciyi sahaya koyabilir.
Bu özelliklerinin yanında Bjelica, şut ve ribaund olarak da Sixers’ın aradığı şeyleri verecektir. Sırp forvet, geçtiğimiz sezon %41.5 üçlük yüzdesiyle oynadı ve bu yüzden Ersan gibi Simmons’a alan açılması için önemli bir tehdit olacaktır. Ersan, geçtiğimiz sezon sahada olduğu anlarda savunma ribaundlarının %20.6’sını çekiyordu. Bjelica ise geçen sezon sahada olduğu anlarda ribaundların %18.8’ini çekti. Bu konuda da Bjelica, Sixers’ın aradığını verecektir.
Ersan-Bjelica değişikliğinin Sixers, adına en büyük handikabı ise beş numara rotasyonunda yer alıyor. Brett Brown, geçen sezon Embiid sakatlandıktan sonra Ersan’dan beş numara rotasyonunda ciddi katkılar almıştı. Amir Johnson’ın hücumda getirdiği dezavantajlar yüzünden de Celtics serisinde de Ersan’ı dönem dönem bu rotasyonda kullandı. Bjelica ise bu role uygun bir oyuncu değil. NBA kariyeriyle birlikte iyice dışarıya kaydı ve beş numarada süre alması çok zor. Bu yüzden de beş numara rotasyonu açısında Sixers’ta bir esneklik kaybı olacak.
Transferin bir diğer önemli noktası ise Bjelica, yaz dönemi kendi adına hayal kırıklığıyla geçirdi. Onun 4.5 milyon dolardan çok daha iyi bir kontrat alması bekleniyordu ancak görünen o ki yapabilecekleri konusunda NBA takımlarını pek etkilemiş değil. Bu yüzden Sixers gibi yeteneklerinin hepsini gösterebileceği bir takımda kendini kanıtlamaya çalışacaktır. Bu da Sixers için bu transferin değerini biraz daha artırıyor çünkü özellikle Avrupalı oyuncular, kontrat sezonlarında daha başka performanslar ortaya koyuyor.
Toparlarsak Sixers çok uygun bir kontratla Saric’in rolünü paylaşabilecek ve bunun yanında oyun içerisinde Sixers’ın geçen sezon aldığı katkıları alabileceği bir ekleme yaptı. Bjelica ise istediği o kontratı alabilmesi için kendine gösterebileceği bir yere geldi. Bu açıdan her iki taraf için de çok uyumlu bir anlaşma oldu!
Bir İhtimal Daha Var, O da Takas mı Dersin?
Wilson Chandler ve Nemanja Bjelica hamlelerinin Philadelphia için bir başka anlamı daha olabilir.
Kawhi Leonard’ın takasını istediği günden beri Sixers, süper yıldız için önemli adaylardan biri. En önemli aday olan Lakers‘ın ise LeBron sonrası yaptığı hamlelere ve son gelen haberlere bakarsak en azından şu an için Lakers–Spurs takasının masada olmadığı da bir gerçek.
Bütün bunları düşünürsek Sixers‘ın takas teklifi için hala masada olduğu ve takas için kullanmayı düşündüğü Covington ve Saric’in yerini Chandler ve Bjelica hamleleriyle doldurmaya çalıştığını düşünebiliriz.
Fakat bu şu anda tamamen bir varsayım ve gerçek olup olmadığını ancak başka bir yazıda görebiliriz! O zamana kadar ise Sixers taraftarları, bu harika şarkıyı tekrar tekrar dinleyebilir!