By Utkan Şahin/ info@eurohoops.net
Eurohoops, Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi takımlarıyla ilgili yepyeni bir seriye başladı: Kulüplerin tarihindeki en iyi şutörler!
Basketbolda iyi bir şutörü izlemenin keyfi bambaşkadır. Boş kalması, üzerinde uzun ya da kısa savunmacı olması ve hatta mesafeler fark etmez. Kendine has ve genelde tertemiz diyebileceğimiz stilleriyle cezayı keserler ve rakibe hançeri saplamaktan hiç çekinmezler.
Beşiktaş ile başladığımız serimizin ikinci sırasında yer alan kulüp, küçük ilçemiz Bandırma’nın Basketbol Süper Ligi’ndeki büyük takımı Banvit.
Listemizin seçiminde oyuncuların şutörlük yeteneği kadar Banvit forması ile gösterdikleri performans da etkili oldu. Her oyuncuyu okuduğunuzda “Evet, X ne şut atardı” ifadesinin yüzünüzde belirmesini istedik.
Furkan Korkmaz, Jimmy Baron, Bekir Yarangüme, Klemen Prepelic, AJ Slaughter, Andy Rautins gibi isimleri yukarıda belirttiğimiz nedenden dolayı listemize maalesef dahil edemedik.
Keyifli okumalar!
Beşiktaş Tarihinin En İyi 10 Şutörü
Miroslav Radosevic
Oynadığı Yıllar: 2004-2007 (3 sezon)
İstatistikleri: 91 maç 15.2 sayı, 3.2 ribaund, 2.4 asist
Başlangıçlar her zaman en zorudur. Banvit’in lige ilk yükseldiği dönemden istikrarlı bir yapıya döndüğü günler de öyleydi. Belki de bu yüzden Banvit, 2004’te lige ilk yükseldiği zaman güvenilir bir isme gitti.
1997’de Yugoslavya’yla EuroBasket’te gümüş madalya kazanan ve Türk Telekom ile iki harika sezon geçiren Radosevic, işte o güvenilir isimdi. Harika skorer Banvit’te geldiğinde kariyerinin ikinci baharında olsa da takımının ayakta kalması için muhteşem performanslar sergiledi.
İlk sezonunda sadece 3 maçta çift haneli sayıların altında kalan Radosevic, %44.7 üçlük yüzdesiyle 15.0 sayı ortalaması tutturdu. İkinci sezonunda aynı ortalamayı yine elde eden Radosevic, bu sefer Banvit’i playoff’a taşımayı başardı. Kariyerinin son sezonunda yaşının da gereğiyle performansı düşse de Radosevic, hala bir maçta çıkıp 28 sayı atabilecek kadar değerli bir skorerdi.
En unutulmaz performansını Banvit’in kendi sahasında Efes Pilsen’i yendiği maçta kaydettiği 33 sayıyla ortaya koyan Radosevic, kaptanlığını da yaptığı bu kulübün kalıcı bir sistem oturması için güvenilir ortamı yarattı. Bunu yaparken de bizlere hep harika şut performansları izletti.
Şimdilerde ise kurulmasına yardımcı olduğu o sistemin içerisinde yardımcı koçluk yapıyor!
Joe Crispin
Oynadığı Yıllar: 2007-2009 (2 sezon)
İstatistikleri: 51 maç 17.8 sayı, 4.1 asist, 2.1 ribaund
Onu maalesef ki Banvit tarihinin en önemli 10 yabancısı yazı dizisine alamamıştık. Fakat bu yazı da almasak olmazdı!
Kolejden rekorlar kırarak mezun olan ve NBA’de iki sezon oynama şansı bulan Joe Crispin’in Avrupa’da birkaç lig gezdikten sonra yolu Bandırma’ya düştü.
Crispin gelmeden önce Banvit, ilk 10 haftada tam 7 yenilgi almıştı ve yeni yeni toparlanıyordu. Crispin ise belki hemen her şeyi değiştirmedi ama uyum sürecini atlattıktan sonra ne kadar özel bir skorer olduğunu herkese gösterdi.
Sezonun üç haftası arka arkaya 25’er sayı atarak Banvit’i playoff’a taşıyan Crispin, playoff’ta da harika performansını devam ettirerek hiç 20 sayının altına düşmedi. Fakat asıl büyük bir performansını öbür sezon gösterdi.
2008-2009 sezonunda daha ilk maçtan 35 sayı atan Crispin, Banvit’in Efes‘i 105-91 mağlup etmesini sağladı. Banvit, onun önderliğinde ilk 10 haftada 8 galibiyet alsa da sezonun devamında saha içi problemler ve sakatlıklar yüzünden playoff dışında kaldı fakat Amerikalı skorer, 15 maçta takımının en skoreri olmayı başardı.
Eli ısındığı zaman durdurulmaz bir şutördü. Üstelik şut uzaklığı da Avrupa’ya göre çok genişti. Üçlük çizgisinin iki adım gerisinden kaldırıp atabiliyordu. Bazı aylar formu inanılmaz artıyor ve arka arkaya 4 maç 20 sayıyı gönderebiliyordu. Gerçekten izlemesi özel bir skorerdi.
Banvit’ten ayrıldıktan sonra kariyerine Avrupa’da biraz daha devam eden Crispin, şimdilerde ise Rowan’da koçluk yapıyor.
Gediminas Orelik
Oynadığı Yıllar: 2016-2017 (1 sezon)
İstatistikleri: 31 maç 15.6 sayı, 5.1 ribaund, 1.7 asist
2016-2017 sezonunda Jordan Theodore, Banvit’in Batman’ı ise Gediminas Orelik’e o halde Robin rolü yakışır.
Orelik ilk geldiği zaman kariyerinde ilk kez Banvit ile ülkesine çıktığı için bazı soru işaretleri vardı ama o bu soru işaretlerini hemen sildi.
Sezona biraz kötü başladıktan sonra Bandırma’ya alışan Orelik, hemen kendini gösterirken Banvit’in tarihi sezonunda çok önemli rol oynadı. Banvit’in Theodore üzerine kurduğu oyun planında modern bir 4 numara olarak spacing sağlamak onun işiydi ve o bunu fazlasıyla yaptı.
Bir 4 numaranın bir maçta ondan fazla üçlük denediğini görmezsiniz ama o elinin sıcaklığını güveniyordu ve zaman zaman 14 üçlük denediği maçlar bile oldu.
Üstelik bunu yaparken oldukça unutulmaz performanslar sergiledi. Litvanyalı oyuncu, TOFAŞ’a 6-7 ile attı, Karşıyaka’ya 7-12 ile attı. Galatasaray‘a karşı ise 5-5 ile oynadı. Sezonu da maç başına 3 üçlük sokarak %43.8 üçlük yüzdesiyle tamamladı.
Sadece Banvit’in değil, ligin gördüğü en iyi şutör 4 numaralardan biri kesinlikle oydu!
Keith Simmons
Oynadığı Yıllar: 2009-2016 (7 sezon)
İstatistikleri: 237 maç 9.4 sayı, 4.2 ribaund, 1.2 asist
Keith Simmons’ın kariyer yolu Banvit ile başlamadı ancak Banvit ile özdeşleşti.
Kepez Belediyesi’yle Türkiye’ye gelen Simmons, 2009’da ise Banvit’e geçti ve tam yedi yıl boyunca Banvit formasını giydi. Türkiye’de yabancı oyuncunun bir takımın formasını bu kadar uzun süre giymesi görmeye hiç alışık olmadığımız bir şey. Simmons bunu başardı ve belki de alışık olmadığımız şeyi yine görmeyelim diye Türkiye vatandaşlığı aldı. Hatta birçok Türkiye vatandaşının yapmadığı yaparak Türkiye’de iken demokratik haklarını sonuna kadar kullanmak adına seçimlerde oyunu kullandı.
Takımın kaptanlığına kadar yükselen Simmons, NBA’de son dönemde çok moda olan “3&D” kalıbını en iyi yerine getiren oyunculardan biriydi. Agresif savunmasıyla Banvit’e savunmada çok yarar sağlayan Simmons, ceza şutlarını da oldukça başarıyla soktu. Hatta bununla da yetinmeyip başa baş giden pek çok maçın kritik anlarında sorumluluk alan isim oldu.
Banvit’te geçirdiği ilk üç sezon %40’ün üstünde üçlük yüzdesiyle oynayan Simmons, sonraki 3 sezonda ise %35’in üstüne kaldı. Son sezonunda ise ilk kez %34.8’e kadar düştü. Belki de bu düşüş sebebiyle kariyerine erken nokta koyarak başka bir sektöre geçti!