by Yılmazcem Özardıç / info@eurohoops.net
NBA’de 1 Temmuz tarihinde açılan serbest piyasa, ligin kaderini sadece bu sezon değil önümüzdeki yıllar için de önemli derecede etkiledi. Tabii LeBron James’in kariyerinde ilk kez Batı’ya giderek Los Angeles Lakers ile anlaştığı bir yazın doğrudan ve dolaylı olarak birçok kazananı ve aynı derecede çok kaybedeni oldu. Bazı takımlar genç oyuncularını kadroda tutmak için gereğinden fazla para harcadı, bazıları elindeki kritik oyuncuları kaptırdı…
Ligin zirvesinin, ortasının ve dibinin gelecekteki akıbetini belirleyecek hamlelerin yapıldığı geçtiğimiz haftada değişenler, önümüzdeki günlerde de devam edecek. Eurohoops Fırın ise ligin serbest piyasasının ilk haftası sona ererken 5 kazanan ve 5 kaybeden takımı belirledi.
*Değerlendirilme yapılırken Draft’ta yapılan seçimler ve hamleler değerlendirmeye alınmamıştır.
Kazananlar
Tabii Dünyanın en iyi oyuncusunu kadronuza kattığınız zaman otomatikman yazın kazananlarından biri oluyorsunuz. Los Angeles Lakers, uzun zamandır hazırlandığı 2018 yazının ilk dakikalarında bir süredir takıma gelmesi beklenen Paul George’u kaçırmanın sıkıntısını yaşadı. Ancak serbest piyasanın son gününe doğru LeBron James’in menajerlik şirketi, Kral’ın Lakers’a imza atacağını duyurdu. Magic Johnson da sözünü tutmuş oldu.
Lakers daha sonra kadrosuna Rajon Rondo, Lance Stephenson ve JaVale McGee’yi kattı, Kentavious Caldwell-Pope ile kontrat yeniledi. Julius Randle ise takımdan ayrıldı. Lakers’ın LeBron’ın etrafına yaratıcı ama şutu olmayan oyuncuları doldurması ilginç bir plan gibi gözüküyor. Bana göre genel olarak bakıldığında James’ten sonra yapılan hamleler ve bu hamlelerin bedelleri pek iç açıcı değil. Ancak LeBron James’i almışsanız o yazın kazananlarından birisi oluyorsunuz.
Indiana Pacers, son iki yılda sessiz, sakin ancak verimli ve faydalı hamlelerine devam ediyor. Lance Stephenson’ın ayrılığından sonra Al Jefferson’ı da serbest bırakan Indiana, kadrosuna geçtiğimiz sezonun flaş isimlerinden Tyreke Evans’ı ve Knicks‘in görev adamı Kyle O’Quinn’i kattı. Bu hamlelerin ikisi de tek yıllık hamleler ancak toplamda sadece 16 milyon dolara değerli iki rotasyon parçası almış oldular. McDermott’a da 3 yıl için 22 milyon dolarlık kontrat verdiler.
Maaş bütçelerinin boşluğunu avantajlarına kullandılar ve geçtiğimiz sezonu Doğu Konferansı’nda beşinci sırada tamamlayan çekirdeğin üstüne üç tane önemli katkılar verebilecek oyuncu eklediler. Bu sezon Oladipo’nun yanına Turner, Sabonis gibi genç oyunculardan biri ya da Evans gibi ikincil bir yaratıcıyı ‘üst düzey oyuncu’ olarak ekleyebilirler. Bunu başarabilirlerse Doğu Finali için en büyük adaylardan biri olacakları açık.
Bu yazın akıbeti en merak edilen takımlarından biri olan Oklahoma City Thunder, muhtemelen kendileri açısından olabilecek en iyi ilk haftayı geride bıraktı. Paul George’u Westbrook ve kulüp kültürünün etkisiyle kadroda tutmayı başaran Thunder, Grant’e 3 yıl için 22 milyon dolarlık kontrat verdi. Nerlens Noel’i minimum kontratla kadrosuna katan Oklahoma, Felton’ı da aynı şekilde kadroda tuttu. Son olarak ise bomba haber geldi ve Carmelo Anthony’nin yolcu olacağı belli oldu.
Anthony’i ve toplamda 100 milyon dolara gelen maddi külfetini gönderdiklerinde hem kadroda daha pozitif bir basketbol için yer açılacak, hem de vergilerden kurtulacaklar. Paul George gitse bile maaş bütçesinin üstünde olacakları için hiçbir hamle yapamayacaklardı. Bu da onları en büyük kaybedenlerden yapacaktı. Thunder bana göre yine zirve mücadelesinden uzak bir sezon geçirecek, pek bir umut vermiyorlar. Ancak bazen kaybeden olmamak da kazanmanın bir göstergesidir.