by R.Friedman / Çeviri: Yılmazcem Özardıç
Bu yazı ilk olarak 19 Ağustos 2017 tarihinde The Sportster’da yayınlanmıştır.
Boston Celtics, 2007’de Paul Pierce’a katılmaları için zirve dönemlerindeki Ray Allen ile Kevin Garnett’i kadrosuna kattığında ‘Büyük Üçlü’ terimi NBA taraftarları arasında yavaş yavaş popüler olmaya başladı. O Celtics bu terimi popülerize etmiş olabilir, tarihin en iyi süper takımı değildi. Hatta ilk, gerçek, original süper takım da değildi. ‘Büyük Üçlü’ terimi hayatımıza girmeden çok daha önce süper takımlar vardı. Peki bu süper takımları neye göre belirliyoruz. 3 tane kriterimiz olacak.
1-Yıldız Gücü
Süper takımdaki her oyuncu kendi dönemindeki normal bir takımda oynayabilir mi? Takımın yıldızları, zirve dönemlerine yakın mı?
2-Lig Etkisi
Ligdeki rakipler, bu takımla oynadıkları zaman ne yapacaklarını bulmak için uğraşıyorlar mı? Bu takım, Şöhretler Müzesine girecek oyuncuları yüzüklerinden mahrum bıraktı mı?
3-Yüzükler
Asıl önemli olan. Bu süper takım ne kadar yüzük kazandı ve ne kadar dominanttı?
Şimdi listemize başlayalım. Karşınızda NBA tarihinin en iyi 8 süper takımı.
8. Garnett’li, Pierce’lı, Allen’lı Boston Celtics
Bu üç yıldız sadece iki kere NBA Finallerine gidip bir kere şampiyon oldu ama Boston’ın Büyük Üçlüsü bu listeye giriyor. Çünkü hem süper takımların modern dönemini başlattılar hem de tarihin en büyük, en başarılı kulüplerinden birini en kötü günlerinden çıkarıp yeniden zirveye taşıdılar. Lary Bird’ün emekli olduğu 1992’den 2007/08 sezonuna kadar Celtics, Doğu’da ortalama 9.sırada yer aldı. Bu da bir takımın (özellikle Celtics taraftarlarının) kabul edebileceğinden çok daha fazla ‘ortada kalma’ durumu. Celtics taraftarları Büyük Üçlü döneminde yeniden başarılar yakalamak için çok açtı. Ray Allen’ın muhteşem şutları, Kevin Garnett’in inanılmaz kararlılığı ve en kötü günlerde bile takımda yer alan Paul Pierce’ın varlığıyla 2008’de özlenen şampiyonluk geldi.
7.Bir Zamanların New York Knicks‘i
Lakers‘ın önünde 1970’te şampiyon olan Knicks‘in zaten o dönemde bile süper takım olduğunu söyleyebilirsiniz. Muhtemelen tarihin en ilginç sakatlık olaylarından birinde Willis Reed, yedinci maça çıktı ve yırtık kasıyla birlikte maçın ilk basketini attı. Knicks’i de bu şekilde gaza getirerek beklenmedik galibiyeti getirdi. Reed, dönemin All-Star’ı Dave Debusschere ve Knicks efsanesi Walt Frazier’a son bir yıldız gerekiyordu. O da Earl Monroe oldu ve bu takım gerçek bir süper takıma dönüştü. Sonuç olarak ikinci bir şampiyonluk geldi. Knicks şu günlerde de yıldızların peşinden koşuyor ama bu çabalar pek sonuç vermiyor!
6.LeBron’lu, Wade’li, Bosh’lu Miami Heat
Heat 2010’da James, Wade ve Bosh’ı bir araya getirdiğinde ilk günlerinde herkesin beklediği etkiyi yapamadı. Bir süre bocaladı ve hatta ilk yıllarında Finale çıkmalarına rağmen Mavericks‘e kaybettiler. Büyük eleştiri aldıkları yılın ardından genç Thunder‘ı 2012’de yenen Miami, ilk şampiyonluğunu yakaladı. Daha sonra zor olan kısım başladı ve zirveye çıktıktan sonra orada kalmaya çalıştılar. Efsane 2013 Finallerinde Spurs‘ü mucizevi şekilde yenerek ikinci şampiyonluğunu aldı. Aslında San Antonio 6.maçta şampiyonluğa ulaşmaya çok yakındı ama Bosh’un efsanevi ribauntu sonrası Allen’ın üçlüğü, seriyi 7.maça taşıdı. Oradan da şampiyonluğa ulaştılar. Heat, bu şekilde tarihin en iyi süper takımlarından biri oldu.
5.80’lerin Boston Celtics‘i
Boston Celtics‘in bu unutulmaz takımının ne kadar önemli üç yıldıza sahip olduğu ve ne kadar iyi bir takım olduğu genelde unutuluyor. Hatta Celtics’in yıldızı Larry Bird’ün ismi, tarihin en iyisi tartışmalarında LeBron James’in arkasında kalıyor. İstatistiklere bakıldığında LeBron’un önünde yer alıyor Bird. Çıktığı 5 finalin 3 tanesini kazanmış bir oyuncu. Kevin McHale de en azından tarihin en iyi uzun forvetleri listesinde üstlerde yer alıyor. Bu oyunculara bir de 9 kere All-Star, 4 kere şampiyon Robert Parish’i katığınız zaman tarihin en dominant ve iyi takımlarından birisi karşınıza çıkıyor. Hatta o zamanları izleyenler, bu kadar iyi bir takımın sadece 3 şampiyonluk almasının bir hayal kırıklığı olacağını bile söyleyebilirler.
Tarihin en az hakkı verilen, en gösterişsiz ama en iyi üçlülerinden ve takımlarından birine burada yer vermesek olmazdı. Spurs‘ün efsane takımı 15 yılda 5 kere şampiyon oldu ve 11 yıllık bir süreç içinde Parker, Duncan, Ginobili üçlüsünü dört yüzük taktı. Spurs o kadar uzun zamandır ligin zirvesinde ki şu andaki genç NBA oyuncuları kendilerini bildiler bileli San Antonio’yu en yukarılardan başka bir yerde görmedi. Tabii Duncan gibi bir efsane planların ortasındaydı. Ancak Manu Ginobili ve Tony Parker gibi oyuncuları gerilerden yakalayan Spurs, bu şekilde çok büyük başarılar yakaladı. Bu üçlünün toplamda 33 kere All-Star seçildiğini de göz önüne alırsak Spurs’ün çok çok çok başarılı bir süper takımı uzun yıllar boyunca bir arada tuttuğunu söyleyebiliriz.
Sevenleri var, sevmeyenleri çok ve tabii 2016’da Kevin Durant’in kadroya katılmasıyla birlikte nefret edenleri de çok fazla arttı. Ancak Durant Golden State‘e kültür olarak harika bir uyum gösterdi. Son iki yılda Durant’in gelmesiyle birlikte Finallerde sadece 1 maç kaybettiler. Takımda tabii çok fazla yetenek dolu ancak Warriors’ın birçok oyuncuyla ucuz kontratlar imzalayabilmesi onları ‘süper’ yapan etmenlerden biri. Harrison Barnes’la bile şampiyon bir takımken gidip ondan çok daha iyisini kadrolarına kattılar. Şimdi ise üst üste iki kere şampiyonlar ve bir de DeMarcus Cousins’ı kadrolarına kattılar. Her geçen gün daha da güçleniyorlar.