by Alonzo Warond / Çeviri: Yılmazcem Özardıç
Bu yazı ilk olarak 4 Temmuz 2018’de Fadeaway World’de yayınlanmıştır.
NBA Draftında bir süper yıldız yakalamak çok nadir bir şeydir, genelde bu süper yıldızlar takımlarını şampiyonluk adayları arasına sokarlar ve bir kültür oluşturmayı sağlarlar.
Süper yıldızları Draft’tan bulmak çok önemlidir. Hatta böyle oyuncuları gençken geliştirmek ve öne çıkarmak, diğer yıldızları da kadroya katmanın yolunu açabilir. Tabii tarih boyunca Draft’ta her takım aynı derecede iyi kararlar veremedi.
Eurohoops Çeviri, Draft konusunda tarihin en şanssız 10 takımını yazdı.
Memphis (ve Vancouver) Grizzlies tarihi boyunca genelde ligin diplerinde yer alan ve taraftarları salona çekmekte zorlanan bir takım oldu. Tabii eğer Draft’ta şanslı olsalar işler çok farklı olabilirdi.
Örneğin 1997 Draftı’nda 4.sıradan Tracy McGrady’i seçebilecekken Antonio Daniels’ı draft etmişlerdi.
Üstüne bir de 2009 Draftında Marc Gasol’ün yanına sonraki yıllarda MVP olacak James Harden’ı alma şansları vardı. Ancak ikinci sıra haklarıyla Hasheem Thabeet’i draft ettiler ve büyük bir hata yaptılar.
Philadelphia 76ers elindeki genç çekirdeği uzun süren başarısız yıllar ve Draft’a yatmakla kurdu. Sixers kadrosundaki genç yıldızlarla birlikte geleceğin en korkutucu takımlarından biri. Ancak her ne kadar iyi gençleri olsa da işler çok daha iyi olabilirdi.
Örneğin 2013 Draftı 11.sırasında Giannis Antetokounmpo’yu seçme şansları varken pas geçtiler. Birkaç yıl sonra ise 3.sıradan Kristaps Porzingis’i alma şansları varken şu sıralar kontrat bulmakta zorlanan Jahlil Okafor’u aldılar.
Bu Draft’a yatış döneminden önce de hatalar yaptılar. 2010’da 2.sıra haklarıyla Cousins yerine Evan Turner’ı seçtiler. 1993’te ise 2.sıra haklarıyla Penny Hardaway’i seçme şansları varken Shawn Bradley’i tercih ettiler.
Los Angeles Clippers her daim başarılı komşusu Lakers‘ın gölgesinde kalan, ligin en çok dalga geçilen takımlarından biri oldu. Kaybetmeyi bir gelenek haline getiren Clippers, sürekli şekilde Draft’ın zirvelerinden seçse bile ligin dibinden kurtulamadı.
Eğer daha iyi seçimler yapsalar çok daha farklı olurdu. Örneğin 1987 Draftındaki 4.sıra seçimlerini Scottie Pippen veya Reggie Miller gibi oyuncuları seçebilirlerdi.
Aynı şekilde 1993’te 7.sıradan Kobe veya Nash’i seçebilirlerdi ama Lorenzen Wright’a gittiler. Tabii biraz daha geriye gittiğimizde 1985 Draftında 3.sıradan Karl Malone’u seçebilecekken Benoit Benjamin’i draft etmişlerdi.
Atlanta Hawks, geçtiğimiz yıla kadar ligin ortasında çok uzun süre sıkışmış bir takımdı. Atlanta temsilcisi bu yıla kadar lotaryadan da seçmedi, şampiyonluk şansına da sahip değildi.
Dominique Wilkins’ten bu yana bir süper yıldızları olmadı.
Tabii Atlanta’nın da büyük Draft hataları var. Örneğin bunlardan bir tanesi 2.sıradan seçtikleri Bill Russell’ı Ed Macauley’i alabilmek için draft etmek. Bu hamle daha sonra Celtics‘e büyük kazanç getirmiş ve 11 kez şampiyon olmuşlardı.
Aynı şekilde 2005’te Chris Paul’ü alabilme şansları varken 2.sıradan Marvin Williams’ı draft etmişlerdi.
Detroit Pistons uzun süredir istikrarsız olsa da bir şekilde playoff’lara kalmayı başardı ve dönem dönem şampiyonluk adayı oldu. Blake Griffin’in gelişi, belki de Detroit için o playoff günlerinin geri gelmesini sağlayacaktır.
Ancak 2003 Draftında yaptıkları hata unutulmaz. Detroit, Carmelo Anthony, Dwyane Wade ya da Chris Bosh’u seçmek yerine 2.sıradan Darko Milicic’i tercih etti. Bu hatalarından 27 sene önce de 4.sıra haklarıyla Alex English ya da Robert Parish’i seçebilecekken Leon Douglas’ı draft etmişlerdi.
Minnesota Timberwolves hiçbir zaman pek başarılı bir kulüp olmadı. Kevin Love ve Garnett, hatta Karl-Anthony Towns gibi uzunları kadrolarında bulundursalar bile bir türlü ligin zirvesine gidemediler.
Ancak tabii bir de Golden State Warriors‘ın kadrosuna bakınca, Minnesota adına işler çok daha farklı olabilirdi diye düşünmemek imkansız.
2011’de 2.sıradan Klay Thompson yerine Derrick Williams’ı tercih etmelerinin yanı sıra 2009’da 5.ve 6.sıradan Ricky Rubio ile Jonny Flynn’i seçtiler. 7.sıradan ise Golden State, Stephen Curry’i draft etti. Bir de 2010’da 4.sıradan seçimlerini DeMarcus Cousins yerine Wesley Johnson’ı seçerek boşa harcadılar.
Sacramento Kings tarihi boyunca kısa bir dönem dışında sürekli facia kararlar almayı başardı ve şu günlerde NBA’de en uzun süredir playoff dışında kalan takım. Hatta yakın zamanda playoff potasına girmeleri de kolay gözükmüyor.
Draft denilince zaten geçmişe baktığımızda hatalar konvoyu karşımıza çıkıyor. 2012’de 5.sıradan Damian Lillard’ı seçebilecek iken Thomas Robinson’ı draft ettiler. 2009’da 4.sıradan Stephen Curry’i seçebilecekken Tyreke Evans’ı almışlardı. Ancak en büyük iki hataları muhtemelen yıllar önce oldu. 1983’te Clyde Drexler, 1978’de ise Larry Bird’ü alabilecekken Ennis Whatley ve Phil Ford’u draft ettiler.
Charlotte Hornets, 90’larda Mourning, Bogues ve Curry’li kadrosuyla bir süre önemli bir takımdı ancak bir türlü Doğu Finallerine bile gidemedi. Michael Jordan kulübü satın aldığından bu yana ligin ortasında kaldılar. Bunun en büyük nedenlerinden biri Draft’ta yaptıkları hatalar.
Örneğin 2012 Draftında Damian Lillard ya da Draymond Green’i seçebilecekken 2.sıradan Michael Kidd-Gilchrist’i aldılar. Ancak herkesin bildiği üzere yaptıkları en büyük hata 1996’da Kobe Bryant’ı Vlade Divac için takas etmeleriydi.
Indiana Pacers çok uzun süredir bir şekilde rekabetçi kalmayı başardı. Rekabetçilik günleri Reggie Miller’a kadar uzanıyor. Indiana, 2010’lu yılların başlarında LeBron’lu Miami Heat olmasa NBA Finallerinde boy gösterebilirdi.
Ancak işler çok daha farklı olabilirdi. Pacers, 2011’de George Hill’i alabilmek için 15.sıradan seçtiği Kawhi Leonard’ı Spurs‘e takas etmişti.
Aynı şekilde 1977’de Bernard King’i de alabilecekken John Williamson için haklarını takas etmişlerdi. 1978’de Larry Bird’ü seçmediler. Ancak tabii ki en büyük hataları 1984’te Michael Jordan’ı seçmek yerine haklarını Tom Owens’ı alabilmek için takas ettiklerinde yaptılar. Tom Owens? Kim?
Portland Trail Blazers, NBA tarihinin en şanssız ve en kötü Draft eden takımı olarak gösteriliyor. Süper yıldız alabilecekken şanssızlık ve yanlış kararlarla hiçbir zaman bitmeyecek gibi gözüken RIP City dönemine girmişlerdi.
Greg Oden desek? 2007 Draftı ilk sırasından seçilen Oden, sakatlıklar nedeniyle NBA arenasına neredeyse hiç doğru düzgün basamadı. İkinci sıradan seçilen oyuncu ise ligin en büyük yıldızlarından Kevin Durant’ti.
Tabii 1984’te Portland Trail Blazers, kariyeri boyunca 10 sayı ortalamasına zor ulaşan Sam Bowie’yi seçmek için Michael Jordan’ı pas geçmişti.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!