by Brad Stevenson / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Söz konusu NBA Draftı’nda lotarya olunca işler sanıldığı kadar bariz olmuyor her zaman.
Kusursuz bir dünyada ilk sıra hakkına sahip olan takım o yılın çaylağını da çıkarır. İkinci sıra sizdeyse draft sınıfının en iyi ikinci oyuncusunu seçersiniz falan öyle devam eder yani 60. sıraya kadar.
Belli ki gerçek dünya kusursuz değil ve takımlar her draftta farklı farklı hatalar yapıyorlar. Bazen MVP seviyesindeki yetenekleri ilk üç sırada atlıyorlar.
Draftın bilimden ziyade bir sanat olduğunun öncelikli örneklerinden biri de her ikisi de 13. sıradan seçilen Kobe Bryant ve Donovan Mitchell olarak gösterilebilir.
Bununla birlikte draftın sekizinci sırasına geldiğiniz zaman son yıllarda işler pek de keyifli gitmemiş gibi gözüküyor. Aslında bu da 2023 NBA Draftı’nda 8. sıradan Washington Wizards‘a gidecek takım için kötü haber.
Aslında sekizinci sıra yıllardır yıldız seviyesinde yeteneklerden uzak. Zira sekizinci sıradan seçilip de All-Star olan son oyuncu 1993 Draftı’nda seçilmişti.
Gelin son yıllarda sekizinci sıradan seçilen oyunculara bir bakalım…
2007 – Brandan Wright
Seçen Takım: Charlotte Bobcats
Brandan Wright 10 yıllık NBA kariyerinde tam 7 ayrı takımın formasını giydi ve kariyeri boyunca asla çift haneli skor ortalaması bile yakalayamadı. Lotaryadan seçilen bir oyuncu için çok da parlak istatistikler ortaya koyamayan Wright, dikkat çekici bir kişisel başarıya imza atamadığı gibi herhangi başarılı bir takımın da iyi bir parçası olamadı. Wright son olarak 2017-2018 sezonunda 30 yaşındayken NBA’de görüldü.
2008 – Joe Alexander
Seçen Takım: Milwaukee Bucks
2008 NBA Draftı’nda Milwaukee Bucks tarafından sekizinci sıradan seçilen Joe Alexander’ın NBA kariyeri ise Brandan Wright kadar bile parlak olamadı ve iki sezonun ötesine geçemedi. Çaylak sezonunun ardından 2009-2010 sezonunda da Chicago Bulls forması giyen Joe Alexander, NBA kariyerinde toplam 67 maça çıkabildi ve hiçbirine ilk 5’te başlamadı.
Alexander daha sonra Avrupa’nın yolunu tuttu ve farklı takımlarda forma giydi.
2009 – Jordan Hill
Seçen Takım: New York Knicks
2009’un lanetli sırasının sahibi ise Jordan Hill oldu. Hill, New York Knicks tarafından seçildikten sonra aynı sezon içinde Houston Rockets‘a takaslandı ancak orada da kalıcı olamadı ve Los Angeles Lakers forması giymeye başladı. Üç sezondan fazla süre ile Lakers forması giydikten sonra Indiana Pacers‘ın yolunu tutan Hill’in NBA macerası 2016-2017 sezonu sonrası Minnesota Timberwolves formasıyla son buldu.
Son olarak o sezonda 7 maça çıkabilen Hill, 409 maçlık NBA kariyerinde 7.9 sayı ve 5.8 ribaund ortalamaları yakaladı.
2010 – Al-Farouq Aminu
Seçen Takım: Los Angeles Clippers
Aminu tümüyle kötü bir NBA kariyerine sahip olmadı ancak sekizinci sıradan seçilen bir oyuncudan beklenecek parıltıyı da asla yakalayamadı. Los Angeles Clippers, New Orleans Pelicans, Dallas Mavericks, Portland Trail Blazers formaları giyen Aminu, şut eksikliğinden ötürü rol oyuncusundan öteye geçemedi. Birçok takım onu savunması için belirli sürelerde kullandı. 2021’de 30 yaşında ligin dışına itildi ve 2 yıldır kulüp bulamadı.
2011 – Brandon Knight
Seçen Takım: Detroit Pistons
NBA’deki ilk yıllarında 17-18 sayı ortalamaları yakalamış olsa da hiçbir zaman istatistiklerinin gösterdiği kadar iyi bir oyuncu olamadı. 2016-17 sezonunda performansı düşüşe geçtikten sonra dizinden sakatlanıp 2017-18’de hiç parkeye çıkamadı. Bu noktadan sonrası ise sert bir düşüşten ibaretti. 2017’den beri sadece 69 maçta forma giydi, 2020-21 ve 2022-23 sezonlarında NBA yüzü bile göremedi.
2012 – Terrence Ross
Seçen Takım: Toronto Raptors
Bir dönem potansiyelli bir skorer olan Terrence Ross, hiçbir zaman beklenen düzeye çıkamadı ve yıllar boyunca Orlando Magic‘te sıradan bir ilk beş oyuncusu olarak görev aldı. Listedeki diğer oyuncular kadar vasat gözükmüyor ancak kariyerinin pek görkemli olmadığını kabul etmekte yarar var. 2022-23’te Magic’ten Suns‘a takaslanan Ross, artık benchten gelen bir şutör konumunda.
2013 – Kentavious Caldwell-Pope
Seçen Takım: Detroit Pistons
Kentavious Caldwell-Pope’un kötü bir kariyere sahip olduğunu söylemek çok büyük hata olur. 2020’de Lakers, 2023’de Nuggets‘la şampiyonluk yaşayan KCP, her iki kadroda da tamamlayıcı oyuncu olarak önemli bir yere sahipti. Günümüzde başarılı bir görev adamı olduğunu söyleyebiliriz yani. Fakat yine de 8. sıranın beklentilerini karşılayamıyor. Listemizin standartlarına göre iyi bir isim olsa da, 8. sıra için biraz tartışmaya açık.
2014 – Nik Stauskas
Seçen Takım: Sacramento Kings
Hem 8. sıradan seçilmek hem de Sacramento Kings tarafından seçilmek kariyer başlangıcı için lanetli bir kombinasyon. Kötü draft seçimleriyle bildiğimiz Kings, 2014’te bunların bir yenisine imza atmıştı. Şutör özellikleriyle ilgi çeken Nik Stauskas, çaylak kontratını bile bitiremeden 3 takım değiştirdi. NBA’de hiçbir türlü kalıcı rol bulamayan Stauskas, bir dönem Avrupa’yı denedi ve günümüzde G-League’de forma giyiyor.
2015 – Stanley Johnson
Seçen Takım: Detroit Pistons
NBA’de sekizinci sezonunu geride bırakan Stanley Johnson’ın kariyeri hiç beklenildiği gibi gitmedi. İki yönlü bir yıldız olması düşünülen Stanley, günümüzde görev adamı rolünde kalıcı olmakta bile çok zorlandı. 2018’den bu yana 5 yılda 5 farklı takımın formasını terletti ve 230 maçta parkeye çıkabildi. Maalesef 8. sıranın laneti ona müsamaha göstermedi.
2016 – Marquese Chriss
Seçen Takım: Phoenix Suns
Henüz 21 yaşındaki Marquese Chriss, diğer isimler arasında ligde süreklilik anlamında en verimli oyuncu oldu şu ana kadar. Tabii ki bunda ligde henüz ikinci sezonunu geride bırakmış olmasının ve Phoenix Suns‘ın drafta yatmış olmasının da etkileri büyük ancak Chriss ilk sezonunda 82 maçın tamamında oynayıp yılın çaylak takımında yerini aldı.
Bununla birlikte çok da etkileyici istatistiklere sahip olamaması ligde rüşdünü ispat etmesi açısında kendisine az da olsa zarar verdi.
2017 – Frank Ntilikina
Seçen Takım: New York Knicks
2017 draftında Knicks‘in yaptığı bu tercih kendilerine birçok eleştiri okunun yönünü doğrulttu ancak Ntilikina zaman zaman eleştirmenleri, basketbolseverleri memnun eden performanslar ortaya koydu.
Bununla birlikte eleştirilerin hacmi ve Ntilikina’nın ürettiği vasat istatistik ortalamaları, genç yıldızı savunmak için bizlere yeterince veri sunmuyor. Frank Ntilikina, Knicks’te hayal kırıklığı yaratan performansların ardından 2021-22 sezonu başında Dallas Mavericks‘in yolunu tutmuştu. 2022-23’te de Dallas’ta forma giydi ama 10 dakika sahaya girip savunma yapan bir guardın ötesine geçemedi.
2018 – Collin Sexton
Seçen Takım: Cleveland Cavaliers
Collin Sexton 2021-22 sezonuna kadar NBA’de 8. sıra lanetinin istisnası olma yolunda ilerliyordu ama bu lanet onu da buldu. Sakatlığı sebebiyle sezonu kapatan Sexton, 2022 yazında Utah Jazz‘e takaslandı. 2020-21’de 24.3 sayı – 4.4 asistle mücadele eden genç skorer guard, 2022-23’te Jazz formasıyla 14.3 sayı – 2.9 asist yaptı ve ilk beşin düzenli oyuncusu olmayı henüz başaramadı. Sakatlığın etkilerini atlatabilirse yeniden gözden geçirmek lazım.
2019 – Jaxson Hayes
Seçen Takım: Atlanta Hawks
Jaxson Hayes, 2019 Draftı’nda 8. sıradan seçilirken geride kalan 4 sezonda çok da etkileyici performanslara imza attığı söylenemez. Bu dört yılda 241 maça çıkıp 16.8 dakikada 7.5 sayı – 4.0 ribaunt ortalamaları yakaladı ama sürelerinin birçoğusu anlamsız dakikalardan ibaretti. Rol oyunculuğunda bile henüz istikrar sağlamış değil ve enerji katmaktan fazlasını yapamadı.
2020 – Obi Toppin
Seçen Takım: New York Knicks
New York Knicks, 2020’de 8. sıradan Obi Toppin’i seçmişti. NBA’de 2020-21 sezonunda playofflara kalan Knicks, taraftarlarını tatmin etse de Obi Toppin’in performansı beklentilerin altında kalmıştı.
Obi Toppin, 2021-22 ve 2022-23 sezonlarında ise performansında bir miktar ilerleme kaydetti ama hala 15 dakika süre alan rol oyuncusundan fazlası olamadı. Randle’ın sakatlandığı maçlarda skorer oyunuyla göz dolduruyor ama istikrar sağladığı söylenemez. Toppin hala beklentilerin çok uzağında.
2021 – Franz Wagner
Seçen Takım: Orlando Magic
8. sıra lanetinin en büyük istisnası Franz Wagner. Orlando Magic bu sezon geleceğe dair önemli sinyaller gösterirken Paolo Banchero ile birlikte takımın öne çıkan oyuncusu Franz Wagner’di. İkinci senesinde 18.6 sayı – 4.1 ribaunt – 3.5 asist ortalamaları yakalayan Alman forvet, bir gün All-Star olarak 8. sıranın lanetini kırabilir.