Pınar Karşıyaka Tarihinin En İyi 10 Şutörü

11/Tem/18 12:41 Haziran 21, 2020

Utkan Sahin

11/Tem/18 12:41

Eurohoops.net

Türkiye’nin unutulmaz şutörlerini hatırlattığımız yazı dizisinde bugünkü konuğumuz Pınar Karşıyaka!

By Eurohoops Team / info@eurohoops.net

Eurohoops, Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi takımlarıyla ilgili yepyeni bir seriye başladı: Kulüplerin tarihindeki en iyi şutörler!

Basketbolda iyi bir şutörü izlemenin keyfi bambaşkadır. Boş kalması, üzerinde uzun ya da kısa savunmacı olması ve hatta mesafeler fark etmez. Kendine has ve genelde tertemiz diyebileceğimiz stilleriyle cezayı keserler ve rakibe hançeri saplamaktan hiç çekinmezler.

Beşiktaş, Galatasaray ve Banvit tarihinin en iyi şutörlerine daha önce göz atmıştık. Sıradaki takımımız ise İzmir’in güzide kulübü Pınar Karşıyaka!

Listemizin seçiminde oyuncuların şutörlük yeteneğine bakmamızın yanı sıra Karşıyaka forması altındaki performanslarını da dikkate aldık. Her oyuncuyu okuduğunuzda “Evet, X ne şut atardı” ifadesinin yüzünüzde belirmesini istedik.

Keyifli okumalar!

Beşiktaş Tarihinin En İyi 10 Şutörü

Banvit Tarihinin En İyi 10 Şutörü

Galatasaray Tarihinin En İyi 10 Şutörü

Henry Domercant

Oynadığı sezonlar: 2003-2004 sezonu
İstatistikleri: 23.3 sayı, 6.2 ribaund, 3.2 asist

Karşıyaka’nın Avrupa basketboluna kazandırdığı bir yıldız olan Henry Domercant, 2003-2004 sezonunda fırtına gibi esmişti.

Profesyonel kariyerinin ilk durağında Domercant, Türkiye’de 26 maçın 14’ünde 25 sayının üzerine çıktı ve ligin sayı krallığında ikinci sırada yer aldı. Skorer oyuncu, Pınar Karşıyaka kariyerinde yalnızca 1 kez tek haneli skor üretti.

O sezon harika performansıyla Karşıyaka’yı taşıyan Amerikalı yıldız, Karşıyaka’nın yıllar sonra ligde yarı finale yükselmesini sağladı. Bunu yaparken de çeyrek finalde Tuborg’a karşı serinin üçüncü maçında 32 sayı atarak yıldızlaştı.

Domercant, Karşıyaka sezonunda her şekilde sayıya gidebilen ve o dönemde gençliğin de verdiği etkiyle patlayıcı bir atletizme sahip bir oyuncuydu. Yıllar içerisinde ise daha çok şutör olarak anıldı ama ilk senesinde zaten %46.6 ile ikilik, %39.8 ile üçlük atarak bunu yapabileceğini bize gösterdi.

Jon Diebler

jon diebler karşıyaka ile ilgili görsel sonucu

Oynadığı sezonlar: 2012-2015 arası
İstatistikleri: 13.4 sayı, 3.7 ribaund, 1.7 asist

3-6-9-12-15…

Ligimizin gördüğü en büyük şutörlerden olan Jon Diebler, gösterişli kolej kariyerinin ardından gelen hayal kırıklığını Karşıyaka’da tam anlamıyla geride bıraktı. Houston tarafından draft edilmişti fakat sakatlıklar onun dünyanın en iyi ligine değil, Yunanistan’a gitmesine neden olmuştu.

Ancak yaşadığı hayal kırıklığını unutmak için çok beklemesine gerek kalmadı. Ege’nin karşı tarafına geçen harika şutör, Dixon ile birlikte oluşacak harika takımın en önemli parçalarından oldu.

İşler ne zaman zora girse sahne aldı. İmkansız denilen şutları soktu ve harika bir ikinci adam olarak Dixon’ı her zaman destekledi. Sonuç olarak başta Ufuk Sarıca, sahada Diebler-Dixon ikilisi Karşıyaka’ya unutulmaz bir üç yıl yaşattı.

Salonda izleme şansı bulduğum en inanılmaz bireysel performanslardan birini de o sergiledi. Rytas maçının rövanşında İzmir’de alev alev yanan Diebler, tarihi bir performansa imza attı.

Gary Neal

Oynadığı sezonlar: 2007-2008 arası
İstatistikleri: 23.5 sayı, 5.1 ribaund, 3.4 asist

2007-2008 sezonunda Karşıyaka’ya gelen, Gary Neal-Sean Marshall-Quinton Hosley üçlüsü gibisi bir daha bu ülkeye gelmeyebilir. Üçünün de ne adı biliniyordu ne de yetenekleri ama onlar o sezon gösterdikleri inanılmaz performanslarla isimlerini sayı krallığının ilk beşine soktular.

Gary Neal ise inanılmaz üçlünün en büyük skoreriydi.

Oyununu anlatmaya çok fazla gerek yok. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın en iyi ligi NBA’de bile kendini kanıtlamış bir şutör. Karşıyaka kariyeri boyunca da bunu bize hep gösterdi ve o sezon %43.8 ile üçlük attı.

En unutulmaz performansları ise Anadolu Efes ve Antalya’ya 2 hafta arayla yolladığı 37 sayı performanslarıydı.

Aylık 4.500 dolara oynarken Barcelona’dan gelen 250 bin euroluk bonservis, önceki dönemlerden gelen borçların birazının kapatılması adına pek reddedilecek gibi değildi. Bu yüzden de sezon bitmeden ayrıldı ama o kısa sürede akıllara kazanmayı başardı.

Bobby Dixon

bobby dixon ksk basket ile ilgili görsel sonucu

Oynadığı sezonlar: 2012-2015 arası
İstatistikleri: 16.8 sayı, 4.3 asist, 3.7 ribaund

Türk basketbolunda birçok unutulmaz hikaye gördük ama herhalde son yıllarda hiçbiri Bobby Dixon‘ın hikayesi kadar etkileyici değildi.  Vasat sayılabilecek bir kariyer noktasındayken 30’larında Türkiye’ye gelen Dixon, kendine bambaşka bir hikaye çizdi.

Fiziksel olarak dezavantajlıydı ama o bu dezavantajı daha sonra hep birlikte gördüğümüz yüreğiyle kapattı. Karşıyaka taraftarı onu ilk olarak harika bir skorer olarak sevdi, daha sonrasında da bir lider. En son ise şampiyonluğu getiren bir kahraman olarak…

Bütün bu süreçte en iyi olduğu şut konusunda da harika performanslar sergiledi. Savunmaların en büyük ilgi odağı olmasına rağmen ligde bize 9-13, 8-10 gibi harika üçlük performansları izletti ve Karşıyaka kariyeri boyunca %38.9 ile üçlük attı.

Üstelik bu şutların bir çoğu el üstüydü fakat o her kahraman gibi korkusuzluğunu göstererek bu şutları kullanmaktan çekinmedi ve burada, İzmir’de bir peri masalı yazarak Ufuk Sarıca‘yla birlikte 3 yılda 3 kupa kazandı.

Ryan Toolson

Oynadığı sezonlar: 2009-2010 arası
İstatistikleri: 17.0 sayı, 2.9 ribaund, 2.1 asist

Bu listedeki birçok isim gibi profesyonel kariyerine Karşıyaka’da başlayan Ryan Toolson, 2009-2010 sezonuna damga vuran isimlerden biri oldu.

Neler yapabileceğini daha ikinci haftada Oyak’a 32 sayı atarak gösteren Toolson, bir önceki sezon playoff’a kalamayan Karşıyaka’yı Andre Smith ile birlikte tekrardan playoff’a taşıdı. O klasik şutörler gibiydi. Savunma onun işini ne kadar zorlaştırırsa zorlaştırsın o inanılmaz bileğiyle bir şekilde potayı bulurdu.

Karşıyaka’da geçirdiği süre boyunca da %40.9 ile üçlük atarak bunu bize sürekli gösterdi. Karşıyaka’da kendini Avrupa’ya kanıtlayan Toolson, daha sonrasında belki Benetton’da fark yaratamadı ama harika şut yeteneğiyle Malaga, Gran Canaria, Zenit gibi saygı değer takımlarda kendini gösterme şansı buldu.

Roberto Bergersen

roberto bergersen karşıyaka ile ilgili görsel sonucu

Oynadığı sezonlar: 2005-2006 arası
İstatistikleri: 16.6 sayı, 2.9 ribaund, 1.8 asist

2. turdan draft edilen ama NBA’de hiç oynama şansı bulamayan Roberto Bergersen, 2005-2006 sezonu denilince akla gelen ilk kişilerden biridir.

O sezon Karşıyaka için pek iyi geçmemişti. Parasızlık yüzünden kulüp son 10 hafta sahaya yabancısız çıkmıştı ve Karşıyaka sezonu playoff’tan uzak bir yerde bitirmişti. Fakat Bergersen harika performansıyla o sezon genç – o zaman 18 yaşındaydı – Mehmet Yağmur’un çıkışıyla birlikte Karşıyaka taraftarının yüzünü güldüren kişi olmuştu.

Çok kalıplıydı ama aynı zamanda bileği çok temizdi. Mesafe fark etmeksizin üçlükleri yollayabiliyordu ve onu savunmak gerçekten kolay değildi. Sezona biraz yavaş başladığı için istatistikleri 20 sayı civarına çıkmadı ama Beşiktaş‘a karşı 39 sayı attığı – 14/21 şut performansıyla – performansla buralarda neler yapabileceğini gösterdi.

Bergersen, daha sonra Aliağa’yla İzmir’e geri dönmeye yeltendi ama geçirdiği sakatlık yüzünden hiç oynamadan ülkesine geri döndü.

Dewayne Jefferson

Oynadığı sezonlar: 2002-2003 arası
İstatistikleri: 23.3 sayı, 6.2 ribaund, 2.5 asist

Karşıyaka tarihinde pek çok unutulmaz skorer izledik ama Dewayne Jefferson kadar iyisini izledik mi bilmiyorum.

Kolej sonrası profesyonel kariyerine Karşıyaka’da başlayan Jefferson, akıllara Amerikalı skorer denilince gelen profilde bir oyuncuydu. Avrupa basketboluna çok uyumlu değildi ama yetenekleri onu herkesten öne taşıyordu.

Lig, Ülker ve Efes‘in hakimiyetindeyken ilk hafta Efes‘e 31 sayı atarak Karşıyaka’yı galibiyete taşıdı, iki hafta sonra ise Ülker karşısında takımının 68 sayısının bu sefer 41’ini attı. Bugünlerde böyle bir performans görsek çıldırırız.

Daha sonrasında sakatlığı sebebiyle çok istikrarlı performans gösteremedi ama yine arada 38 sayı, 40 sayılık performanslar bize izletti. Hücumda şutuyla yaşayan bir oyuncu için gerçekten çok yetenekliydi ve sezonu 8 maçta 30 sayının üstüne çıkarak sayı kralı olarak tamamladı.

Jerome Robinson

Oynadığı sezonlar: 1995-1998 arası
İstatistikleri: 23.1 sayı, 7.2 ribaund, 0.8 asist

Jerome Robinson ise 90’lara Karşıyaka formasıyla damga vurmayı başardı.

Pınar Karşıyaka’da yabancıların uzun süre takımda kaldığını pek görmeyiz ama Jerome Robinson, 90’larda bu alışkanlığı bozan isim oldu. 3 sezon arka arkaya Karşıyaka -2009’a kadar Karşıyaka’da bir daha hiçbir yabancı arka arkaya iki sezon bile oynamadı – forması giyerken hepsinde de takımı taşıdı.

Çok yetenekli bir skorerdi ama onu özel yapan şeylerin başında hep istikrarlı olması geliyordu. Belki Dewayne gibi 40 sayılara hiç çıkmadı ama 20 sayı barajının altına ise çok az maçta düştü. Bunu yaparken de en büyük kozu üçlükleriydi.

Robinson, İzmir’de geçirdiği üç sezonda da Karşıyaka’yı playoff’a taşımayı başardı.

Mirko Milicevic

Oynadığı sezonlar: 1999-2000 arası
İstatistikleri: 14.0 sayı, 4.9 ribaund, 1.7 asist

Karşıyaka tarihinde en önemli 10 yabancıyı yazdığımızda bir okurumuz “Milicevic’in kenarda oturup üçlük atmasını yazmanız gerekirdi” demişti. O gün yazmadık ama bugün söz konusu şut ise Milicevic’i es geçmek olmaz.

Mirko Milicevic, ilk gördüğünüz de bırakın şutörü basketbolcu bile demeyeceğiniz bir fiziğe sahipti. Hastalığı sebebiyle sürekli kilo alıyordu ve fiziği yüzünden Türkiye’de yorumcular onlara ilginç lakaplar takıyordu.

Fakat onu biraz izledikten sonra kendinizi onun hayranı olarak bulabiliyordunuz çünkü fiziksel olarak bütün farklılığına rağmen oyun aklı ve şut yeteneğiyle bu oyun için yaşayan bir adamdı. O kalıptan beklenmeyecek kadar düzgün bir bileği vardı ve bunu aklıyla birleştiriyordu. Attığı birçok şutu panyalı bir şekilde sokuyordu – serbest atışları bile – Üstelik yarı sahadan basket atma konusunda da tam bir uzmandı. Aslında sanırım potayı gördüğü sürece her yerden basket atabilirdi.

Türkiye’de pek çok takımın formasını giyen Milicevic, Karşıyaka’da ise 1999-2000 sezonunda oynadı. Ülkelerinden ilk kez çıkan Zakar Pashutin ve Vrbica Stefanov ile harika bir uyum yakalayan Milicevic, o sezon Karşıyaka’nın normal sezonu 4. sırada tamamlamasını sağladı.

Nihat Mala & Suat Olca

Pınar Karşıyaka’nın yetiştirdiği ve ilk şampiyonluğunda büyük etken olan bu iki ismi de unutmak olmazdı.

Her ikisi de alt yapıdan çıktı ve her ikisi de 1987’de gelen o unutulmaz şampiyonlukta takıma çok önemli katkılarda bulundu. Daha büyük olan Suat Olca’dan başlarsak; Suat Olca ilk kez 1983’te kadroya girdi. Çok büyük skorerdi. Her şekilde sayı bulabilirdi.

Karşıyaka’nın şampiyon olduğu sezonda da pek çok maçta skoru hep o sırtladı. 3 maç üzerinden oynanan final serisinde iki kez takımın en skoreri oldu. 1988’e kadar oynadıktan sonra Efes yolcusu oldu ama daha sonra geri dönerek iki sezon daha Karşıyaka forması giydi.

1985’te ilk kez A takımına çıkan Nihat Mala ise oyunu hem içeriden hem de dışarıdan oynayabilen bir oyuncuydu. Milli takımda da izlediğimiz Nihat Mala, Suat Olca kadar skorer bir oyuncu değildi ama Karşıyaka’da bir çok geri dönüşün fitilini o yaktı.

1989’a kadar Karşıyaka forması giyen Mala, daha sonra TOFAŞ, Beşiktaş, Oyak Renault ve Darüşşafaka formaları giydi ama vedayı yine İzmir’de yaptı. 35 yaşında İzmir’e geri dönen Nihat Mala, ilerleyen yaşına rağmen iki sezon oldukça başarılı performanslar sergiledi ve 2003’te basketbola veda etti.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!