SENARYO: NBA Batı’da Her Oyuncu Draftta Seçildiği Takımda Oynasa Ne Olurdu?

16/Tem/18 11:40 Haziran 16, 2019

Mehmet Bahadır Akgün

16/Tem/18 11:40

Eurohoops.net

NBA’de birçok takım Draft’tan kadrolarını kurmak ister. Eurohoops Çeviri, her oyuncu kendini seçen takımda oynasaydı ne olurdu sorusuna cevap veriyor!

by Matheus Honarato / Çeviri: Yılmazcem Özardıç

Bu yazı ilk olarak 10 Temmuz tarihinde The Sportster’da yayınlanmıştır.

NBA’de birçok takım, Draft’tan oyuncularını seçerken gelecekte kadrolarında önemli bir yer edineceğini ve uzun yıllar kendi formalarını giyeceğini umarlar ancak her zaman işler istendiği gibi gitmez. Kimi zaman kötü oyuncular seçerler, kimi zaman iyi oyuncu seçip daha sonra ellerinden kaçırırlar.

Eğer her takım kendi haklarıyla seçtiği aktif oyuncuları kadrosunda bulundursaydı hangi takımın kadrosu nasıl görünürdü? Bu sorunun cevabı, karşımıza çok eğlenceli bir paralel evren çıkartıyor. Eurohoops Çeviri, her takıma ayrı ayrı baktı ve takımların draft haklarıyla seçilen oyuncularından oluşan ilk beşlerini ortaya çıkardı.

Dallas Mavericks

Dennis Smith Jr., Justin Anderson, Kelly Olynyk, Mike Muscala & Tyler Zeller

Dallas, ilk beş kurması çok zor takımlardan biriydi. Bunun nedeni de Cuban ve ekibinin draft denince pek de başarılı olamaması gibi gözüküyor. Takımın bir süredir yaptığı en iyi draft seçimi Dennis Smith Jr, onun da geçen sezon gösterdiği performansı devam edip ettiremeyeceği bile meçhul. Dirk Nowitzki de tüm kariyerini Dallas formasıyla geçirse de Milwaukee tarafından seçildi ve Draft gecesinde takıma katıldı. Luka Doncic de aynı şekilde takasla takıma katıldı.

Denver Nuggets

Donovan Mitchell, Jamal Murray, Carmelo Anthony, Nikola Jokic & Rudy Gobert

Evet, karşınızda şampiyonluğun en büyük adaylarından biri var. Tabii bu kadroda Carmelo Anthony’nin Thunder‘daki facia performansını sergilemeyeceğini düşünüyoruz. Ancak Melo’suz bile bu harika bir takım olurdu.

Evet, Donovan Mitchell’ı 13.sıradan seçen takım Denver Nuggets‘tı.

Ancak problem, geleceğin All-Star’ını Tyler London ve Trey Lyles karşılığında takas etmeleriydi. Benzer bir durum Rudy Gobert’le 2013 yılında yaşanmıştı.

Jamal Murray ve Nikola Jokic’in yanında bu üç isimi izlemek çok eğlenceli olabilirdi.

 

Golden State Warriors

Steph Curry, Klay Thompson, Harrison Barnes, Draymond Green & Kevon Looney

Herkes Golden State‘le alakalı istediğini söyleyebilir. Kevin Durant’in gelişinden sonra bu eleştirilerin birçoğu haklı da sayılabilir. Ancak Warriors takımın çekirdeğini Draft’tan kurdu. Şampiyon oldukları kadronun büyük bir kısmı Draft’tan aldıkları oyunculardı. Bundan dolayı Durant’i çıkarsak bile Warriors, yukarıdaki beşiyle birlikte yine NBA Finallerinin en büyük adaylarından olurdu.

Houston Rockets

Jeremy Lamb, Rudy Gay, Nicolas Batum, Nikola Mirotic & Clint Capela

Houston Rockets geçen sezon NBA’de ligin en iyi ikinci takımıydı ancak eğer Draft ettikleri oyuncularla oynasalar en iyi ikinci takım olmayacakları muhtemelen garanti. Houston Draft’ta hiçbir zaman facia bir ekip olmadı ancak başarıları genelde serbest piyasadan aldıkları oyuncular ya da takaslarla geldi.

Bununla birlikte Draft’tan seçtikleri oyuncularla oynasalar tecrübeli bir ilk beşleri olurdu ve muhtemelen Jeremy Lamb’in ilk beşte oyun kurucu oynamayı öğrenmesi gerekecekti.

Los Angeles Clippers

Shaun Livingston, Eric Gordon, Al-Farouq Aminu, Blake Griffin & DeAndre Jordan

Clippers şu sıralar zor günler yaşamaya aday bir takım olabilir ama draft seçimlerini ellerinde tutsalar işler farklı gözükürdü. İlk olarak Griffin ve Jordan’la birlikte harika bir uzun ikilisini yakalamış olurlar. Ancak bununla da bitmiyor. Ligin en az değer gören rol oyuncularından Shaun Livingston, kendine ilk beşte yer buluyor. İki numarada etkileyici skorer Eric Gordon, 3 numarada ise harika savunmacı Al-Farouq Aminu.

Los Angeles Lakers

Lonzo Ball, D’Angelo Russell, Brandon Ingram, Larry Nance Jr. & Julius Randle

Lakers hakkında ne söylemek isterseniz söyleyebilirsiniz. Ancak Draft’ta iyi tercihler yaptılar. Tabii dört sezon boyunca lotaryadan seçim yapmak işlerini kolaylaştırıyor, ancak yönetimin de hakkını vermek gerek.

Bunun kanıtı da ilk beşteki her oyuncunun son dört yılda draft edilmiş olması. Buradaki tek sıkıntı belki D’Angelo Russell olabilir, tabii nedeni olarak da soyunma odasındaki sıkıntılı karakteri gösterilebilir.

Memphis Grizzlies

Kyle Lowry, Mike Conley, DeMarre Carroll, Kevin Love & Joffrey Lauvergne

Eğer tüm draft seçimlerini ellerinde tutabilseler yaratıcılık Memphis’te akar giderdi. Lowry ve Conley’li guard rotasyonunda asistler havada uçuşurdu. Ancak asıl sıkıntı arka alandaki fiziksel olarak ezilme potansiyeli. Aynı şekilde uzun olarak Kevin Love, All-Star yeteneklerini Grizzlies formasıyla sergileyebilirdi. Tabii pivot rotasyonu için bir oyuncu bulmak pek kolay değil, bundan dolayı Joffrey Lauvergne’i oraya koyuyoruz.

 

 

Minnesota Timberwolves

Ricky Rubio, Andre Robertson, Wayne Ellington, Lauri Markkanen & Karl-Anthony Towns

Bu yazıda kurduğumuz takımlardan herhalde en ilginci Minnesota Timberwolves oluyor. Genelde bir basketbol takımında kısalar şut atabilir, uzunlar ise boyalı alandan skor bulur ve savunmada etkilidir. En azından klasik bir yakım böyledir. Tabii ligin değiştiği noktada bu rollerde oynamalar oldu ve Minnesota’nın bu takımı harika bir örnek olarak gösterilebilir.

Minnesota’nın bu kadrosundaki 2 guard da şut atamıyor ancak iki uzunu çok iyi şutörler.

New Orleans Pelicans

Chris Paul, Buddy Hield, J.R. Smith, Anthony Davis & David West

New Orleans bir arada tutabilse bu da çok iyi bir takım olabilirdi. Tabii Chris Paul, Buddy Hield ve kendini basketbola vermiş bir JR Smith, rakiplere şutlarıyla korkulu rüyalar yaşatabilirlerdi. Aynı şekilde uzun rotasyonunda ligin en iyi oyuncularından, ribaunt canavarı Anthony Davis olurdu. Pivot bölgesinde ise sert, istikrarlı ve orta mesafe şutlarıyla öne çıkan David West, çok yönlülük katabilirdi.