by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
NBA’in son yıllarda Avrupa basketbolunun penceresini iyice daraltmasıyla ile birlikte eski kıtadaki büyük bütçeli takımların alışkanlıklarını değiştirdiğini görüyoruz.
Eskiden zirveye oynayan takımlar, ellerindeki opsiyon çeşitliliğinin de daha fazla olması sebebiyle daha radikal tercihlere gidebiliyordu. Şimdi ise sonuç ne olursa olsun, istikrarı düşünerek önceliği elindeki korumaya veriyor.
Birkaç somut örneğe bakarsak büyük transferlerin takımı CSKA Moskova, bir şampiyonluk dışında istediği başarıyı yakalayamasa da sisteminde büyük değişiklikler yapmadı. Keza son şampiyon Real Madrid de öyle. Bu iki takımın koçları tartışıldı, oyuncularının verimliliği tartışıldı ama ikisi de radikal hamleler yapmadı çünkü daralan pazarda kadro istikrarını korumak takımlar için bir zorunluluk haline geldi.
Aynısını Fenerbahçe‘de de görüyoruz. Obradovic, en son Nemanja Bjelica’nın ayrılışı sonrasında bambaşka bir oyun düzenine gitti. O günden beri ise sisteminde Bogdanovic ve Udoh gibi kritik isimleri kaybetse de oyun düzeninde büyük ölçekte değişiklikler yapmadı. Fenerbahçe, bunun yerine aynen bu yaz da olduğu gibi daha çok bir önceki sezon sistemin içinde sorun olan şeyleri değiştiriyor.
Sarı-lacivertliler, ilk değişikliğini geçen sezon bekleneni veremeyen Jason Thompson yerine Fransız pivot Joffrey Lauvergne’i alarak yaptı. İkinci hamle ise yine beklendiği gibi oyun kurucu pozisyona geldi ve NBA’e giden Brad Wanamaker‘ın yerine NBA’den Tyler Ennis transfer edildi.
Bu yazıda ise Ennis’in neler yapabileceğine ve Fenerbahçe’ye neler katabileceğine bakacağız. Fakat bunu anlayabilmemiz için öncelikle Ennis’in kariyer gelişimini incelememiz gerekiyor.