by Semih Tuna&Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Eurohoops, Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi takımlarıyla ilgili bir seriye başladı: Kulüplerin tarihindeki en iyi şutörler!
Basketbolda iyi bir şutörü izlemenin keyfi bambaşkadır. Boş kalması, üzerinde uzun ya da kısa savunmacı olması ve hatta mesafeler fark etmez. Kendine has ve genelde tertemiz diyebileceğimiz stilleriyle cezayı keserler ve rakibe hançeri saplamaktan hiç çekinmezler.
Beşiktaş, Banvit, Galatasaray, Karşıyaka, Anadolu Efes ve Fenerbahçe tarihinin en iyi şutörlerine daha önce göz atmıştık. Sıradaki takımımız ise geçen sezonun flaş takımı TOFAŞ!
Listemizin seçiminde oyuncuların şutörlük yeteneğine bakmamızın yanı sıra Sarı Lacivertli forma altındaki performanslarını da dikkate aldık. Her oyuncuyu okuduğunuzda “Evet, X ne şut atardı” ifadesinin yüzünüzde belirmesini istedik.
Keyifli okumalar!
Beşiktaş Tarihinin En İyi 10 Şutörü
Banvit Tarihinin En İyi 10 Şutörü
Galatasaray Tarihinin En İyi 10 Şutörü
Pınar Karşıyaka Tarihinin En İyi 10 Şutörü
Sammy Mejia
Oynadığı sezonlar: 2016-?
İstatistikleri: 13.5 sayı, 4.7 ribaund, 3.7 asist
Yıllardır Türkiye’de izlediğimiz Sammy Mejia, Banvit’ten sonra TOFAŞ’ta da özel bir hikaye yazıyor.
Bandırma’dan ayrıldıktan sonra ciddi tekliflere rağmen o dönem ikinci ligde mücadele eden Mejia, üç sezondur kulübün simge ismi oldu. TOFAŞ, proje ve saha içi başarı olarak yükselirken Mejia, tam anlamıyla neden özel bir karakter olduğunu gösterdi.
Tecrübeli oyuncu, hem saha içerisinde takımın lideri olurken hem de gençlerin gelişimi konusunda yaptıklarıyla – onları Amerika’ya götürmesi gibi – bu takım için ne kadar özel olduğunu kanıtladı.
Yazının konusu saha içi olduğu için oraya geri dönersek Mejia, takımın bir numaralı skoreri olarak iki sezondur özel performanslar sergiliyor. 2017’de 15.2 sayı ortalamasıyla oynarken %63.4 ikilik ve %41.8 üçlük yüzdesiyle oynayan Mejia, bu sezon ise %61.8 saha içi ve %41.7 üçlük isabet oranları ile oynadı. Topla bu kadar haşır neşir olan bir oyuncuya göre muazzam yüzdeler yakalayan tecrübeli oyuncu, çoğu zaman da maçın kritik anlarında sorumluluk alan isim oldu.
Aynı final serisinde attığı üçlükte olduğu gibi!
Slaven Rimac
Oynadığı sezonlar: 1998-2000 arası
İstatistikleri: 13.0 sayı, 2.1 ribaund, 1.4 asist
TOFAŞ’ın ligi domine ettiği sezonlarda Bursa ekibinin formasını giyen Rimac, şampiyonluklarda iz bırakan bir oyuncuydu.
Bir kere çok iyi bir skorerdi. Hani şu eli ısındığı zaman asla durduramayacağınız şutörlerden… Savunma onu ne kadar durdurmaya çalışırsa çalışsın Rimac havasındaysa o şutu sokardı. Üstelik bunu pek alışık olmadığımız bir şut stiliyle yapardı. Bütün bunların yanında maç sonlarında kritik anlarda sorumluluk almayı çok severdi.
İlk sezonunda Rivers ile birlikte takımın sayı yükünü çekti. %44.4 üçlük yüzdesiyle 16 sayı ortalama tutturdu. Şampiyonluk yolunda da Fenerbahçe’ye karşı oynadığı maçta 27 sayı atarak yolu açtı.
İkinci sezonunda Rivers ipleri daha fazla eline alınca sayı ortalaması biraz düştü ama o kritik anlarda çok önemli katkılar vermeye devam etti. Final serisinin ilk iki maçında 20’şer sayı atarak şampiyonlukta önemli rol oynadı.
TOFAŞ’ın altın jenerasyonunun kritik adamlarından biriydi. Sonrasında bir sezon EuroLeague’de oynadı ama hiçbir zaman TOFAŞ’ta olduğu kadar başarılı olamadı.
David Rivers
Oynadığı sezonlar: 1998-2000 yılları arası
İstatistikleri: 14.7 sayı, 6.4 ribaund, 2.4 asist
NBA’de final serisinde süre almış bir oyuncu olarak Avrupa’ya gelen Rivers, 1996’da Olympiakos’u şampiyon yaparak akıllara kazandı. Daha sonra bir başka EuroLeague devi olan Bologna’ya giden Rivers’ın 1998’de ise yolu Türkiye’ye düştü.
O, basketbolun Gheorge Hagi’siydi. Yolu buralara 33 yaşında düştü ama oynadığı iki sezonda birçoklarının basketbola aşık olmasında büyük rol oynadı. Onu hücumda izlemek çok büyük bir zevkti. O kadar fazla hücum silahı vardı ki savunmalar ne yaparsa da yapsın o istemediği sürece onu durduramazdı.
Ayrıca çok büyük bir liderdi. İşler kötü gittiği zaman asla vazgeçmez, maç sonuna kadar TOFAŞ’ın geri dönmesi için her şeyi yapardı. Amerikalı yıldız, yıllarca şampiyonluğun zorlu yollarında dolaşan TOFAŞ’ın bir adım daha yukarıya atarak, iki yıl arka arkaya Türkiye’nin en büyüğü olmasını bu mentalite ile sağladı.
Türkiye kariyerinde birçok harika maç izletti. CSKA’ya deplasmanda 38 sayı attı. Barcelona’ya Bursa’da 30 sayı attı ama çok ilginçtir ki buradaki en etkileyici maçı, aynı zamanda Türkiye’de oynadığı son maçtı…
Amerikalı yıldız, 2000’de final serisinin son maçında tarihe geçen bir performans sergiledi. TOFAŞ’ın uzatmada kazanarak şampiyon olduğu maçta takımının attığı 99 sayının 40’ını tek başına attı ve o günden beridir de final serisinde böylesine bir performans izlemedik.
TOFAŞ, çok doğru bir karara imza atarak Rivers’ı kulübün elçisi olarak seçti. Çok doğru, çünkü kimse onun kadar bu kulübün değerini ortaya çıkaramaz.
Steven Rogers
Oynadığı sezonlar: 1994-2000 arası
İstatistikleri: İstatistik yok
Onu hatırlayan birçok basketbolseverin aklına ilk olarak, “underrated” (hak ettiğinden az değer gören) kelimesi gelir. Biraz daha düşünürlerse herhalde müthiş atletizmi ve kritik anlarda attığı şutlar…
Kolejde Alabama’yla iki kere yılın oyuncusu seçilen ve ikinci turda draft edilen Rogers, kariyerinin çok büyük bir kısmını Bursa’da geçirdi.
İlk yılında Marcus Webb ile harika bir uyum yakalayarak TOFAŞ’ı yarı finale taşıyan Rogers, daha sonraki iki sezon da ise Rashard Griffith ile birlikte TOFAŞ’ı taşıdı. Daha sonraları ise yabancı sınırı onun en büyük belalısı oldu.
Özellikle David Rivers’ın transferiyle birlikte ligde süre alamayan Rogers, daha çok Avrupa’da oynayan bir oyuncu oldu fakat bu onun takım içerisindeki değerini asla düşürmedi. Ne zaman görev alsa sahaya en iyisini koydu. TOFAŞ’ın iki kupayı da aldığı iki sezonda da kadrodaydı. Belki pek fazla oynamadığı ama o hem karakteri hem de rekabetçiliğiyle TOFAŞ’ın altın döneminin bir parçası oldu.
“Kara Perşembe” günü ise Aris’e karşı takımı ayakta tutmaya çalıştı ve 26 sayı attı ama yetmedi.