by Bryan Toporek / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 13 Temmuz 2018 tarihinde Clutch Points’te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Şubat 2016’da Brooklyn Nets‘te genel menajerlik görevine getirilen Sean Marks, nükleer saldırı sonrası yok olmuş bölge gibi görülebilecek bir görevi devraldı. Selefi Billy King, 2013’teki lanetli Kevin Garnett – Paul Pierce takasında üç adet korumasız ilk tur draft hakkını verirken bir de yine ilk turda draft hakkı değişikliği yapmış, Brooklyn’i yıllar süren bir sefalete sürüklemişti.
Garnett-Pierce-Deron Williams-Joe Johnson çekirdeği 2010’lu yılların ortasında yaşlandıktan sonra Nets‘in elinde sırtını yaslayabileceği Brook Lopez dışında kimse kalmadı.
İki yıllık bir sürede Marks, Nets’i tekrar iddialı yerlere getirebilmek için canını dişine taktı. Rol oyuncularına uzun süreli kontratlar bağlamaktansa farklı yollarla maaş bütçesini güçlendirmeyi tercih etti. Bunun son örneği de henüz geçen hafta içerisinde yaşandı.
ESPN’den Adrian Wojnarowski’nin haperine göre Nets, Jeremy Lin’i 2020 ikinci tur draft hakkı ve Isaia Cordinier’in hakları karşılığında Atlanta Hawks‘a gönderdi. Lin’in 12.5 milyon dolarlık kontratının karşılığında da Nets, Atlanta’ya 2025 ikinci tur draft hakkını ve 2023 ikinci tur draft haklarının değişilmesi şansını gönderdi.
Woj, Lin haberini paylaştıktan bir dakika sonra başka bir haber daha verdi: Nets, Kenneth Faried ve Darrell Arthur’un bitmek üzere olan kontratlarını Denver’dan alırken yanında da 2019 ilk 12 sıra korumalı bir ilk tur ve 2020 ikinci tur draft hakkı alıyor, karşılığında ise Denver’ın serbest bırakması beklenen Isaiah Whitehead’i Nuggets‘a gönderiyordu. Bu takas ile Nuggets, lüks vergisi sınırının altına girebildi. Nets ise bir yıllığına maaş boşluğunu doldurmak karşılığında gelecekten draft hakları aldı.
Brooklyn’in yeniden yapılanma sürecinin en iyi nasıl gerçekleşeceği konusunda bu hamleler, Marks’ın farkındalığının altını çizmiş oldu.
2016 Aralık ayında basın mensupları ile konuşan Marks şunları söylemişti:
“Potansiyel maaş boşluğu olan takımların sayısı giderek azalıyor. Artık eskisi gibi büyük maaşlar verebilecek 20’den fazla takım yok. Gittikçe bu sayı azalıyor. Bu gizli bir şey de değil. Her takım bizim harcayabileceğimiz bir sürü paramız olduğunu biliyor. Bu konuda stratejik hamleler yapacağız.”
2016 ve 2017 yazlarında Marks, serbest oyuncu piyasasına yönelmiş ve Allen Crabbe, Tyler Johnson, Otto Porter Jr. gibi isimlere şişik maaşlar önermişti. Nets için değişen bir şey yoktu. Çünkü böylece ya genç ve gelecek vaat eden bir oyuncuyu takıma bağlayacaklardı ya da rakip bir takımın maaş boşluğundan yiyeceklerdi. Her ne kadar Marks üç oyuncuyu da takıma kazandıramamış olsa da Nets bu teklifler ile Portland Trail Blazers, Miami Heat ve Washington Wizards‘ın serbest oyuncu piyasasında kendilerine rakip olmasının önüne geçti.
Şöyle devam ediyordu Marks 2016 Aralık’taki o konuşmasına:
“Alet çantamızda olan bir alet bu. Maaş boşluğumuzun olması ve kartların böyle dizilmesi neticesinde belli ki bu takımın yeniden yapılanmasında agresif ve yaratıcı davranmaya devam edebiliriz. Bu da sınırlı serbest oyuncuları yoklamaktan geçiyorsa biz o yolu takip edeceğiz.”