by Yiğit Alp Kalkancı / info@eurohoops.net
Beşiktaş, ikinci ligde mücadele ettiği 1988-1989 sezonu dışında daima Türkiye’nin en üst seviyesinde mücadele etmiş, zaman zaman kötü sezonlar yaşasa da yaptıklarıyla iz bırakmış bir takım oldu.
Basketbolda uzun bir maziye sahip olsa da bugüne kadar yalnızca iki şampiyonluk elde edebilen siyah-beyazların tarihinde birçok önemli isim yer aldı. Büyük ismine rağmen geride hüsran bırakan koçların yanı sıra elindeki imkanlarla Beşiktaş taraftarlarının hafızasında yer edinen isimler de vardı.
Eurohoops Fırın, ING Basketbol Süper Ligi takımlarının tarihlerindeki en iyi şutörleri serisini noktalayıp yeni bir seriye geçiyor: En başarılı koç performansları.
Eurohoops Fırın, Beşiktaş tarihinin en başarılı 5 koç performansını sizler için bir araya topladı.
* Yazımıza olan katkılarından ötürü Yugoslav Faulü‘ne teşekkürlerimizi sunuyoruz…
Ahmet Kandemir (2001-2002)
Ahmet Kandemir, 2014-2016 arasında Beşiktaş Integral Forex’in başında olduğu dönemde ön plana çıkan bir performans ortaya koyamasa da tecrübeli hocanın Beşiktaş geçmişi önceki uzun yıllara dayanıyor.
1997-1998 sezonu başında Beşiktaş’ın başına geçen Kandemir, 2002-2003 sezonuna kadar aralıksız sürdürdüğü görevde birçok kez yarı final oynama başarısı gösterse de en hatırda kalan performansı 2001-2002 sezonunda gerçekleşti.
Sezona tamamen yerli oyunculardan kurulu bir takımla başlayan Beşiktaş, Faruk Beşok, İnanç Koç, Nedim Yücel ve Tufan Ersöz gibi isimlerin performanslarıyla 22 maçlık sezonu 10 galibiyetle 7. sırada tamamlamayı başarmıştı.
O dönem playoff’a kalacak son iki takımı belirlemek için ilk tur normal sezonu 7. ve 10. sırada tamamlayan takımlar arasında oynanıyordu. İTÜ’yü 2-1 ile geçen Beşiktaş, adını çeyrek finale yazdırırken tamamen yerli oyunculardan kurulu kadrosuyla güçlü Ülkerspor’dan bir maç dahi almayı başardı ancak 2-1 ile elenmekten kurtulamadı.
İhsan Bayülken / Burak Bıyıktay (2004-2005)
Khalid El-Amin’li Ratko Varda’lı, Beşiktaş taraftarlarının özlemle andığı kadrolardan bir tanesi…
Sezona İhsan Bayülken önderliğinde harika bir başlangıç yapan Beşiktaş, sezonun ilk 10 maçında yalnızca Fenerbahçe‘ye mağlup olmuştu. Her şey çok iyi giderken 17. hafta ile 25. hafta arasındaki süreçte 7 mağlubiyet alan Beşiktaş’ta koç İhsan Bayülken, normal sezonun son maçı öncesinde istifa ederek görevini bıraktı.
Beşiktaş’ta görevi o dönem Bayülken’in yardımcılığını üstlenen Burak Bıyıktay devralırken normal sezonun son maçında Ülkerspor mağlup edilerek playoff öncesi umut tazelendi.
Playoff çeyrek finalinde Ratko Varda önderliğinde Tuborg Pilsener’i 3-0 ile süpüren Beşiktaş’ın yarı finaldeki rakibi Ülkerspor oldu. Seriye normal sezondaki iki maçı da kazandığı için 1-0 önde başlayan Beşiktaş, iki maç kazanarak seriyi 3-1’e getirdi ve adını finale yazdırmayı başardı.
Final serisine damga vuran olay, Beşiktaş cephesinde yaşandı. Serinin üçüncü maçında Sırp pivot, kenara geldiği sırada formasını çıkararak yere atınca siyah-beyazlı camiadan büyük tepki çekti. Yönetim, karşılaşmanın ardından Varda’nı kulüple ilişiğini keserken Anadolu Efes, dördüncü maçı da kazanarak seriyi 3-1’e getirdi ve üst üste 4. şampiyonluğunu ilan etti.
Murat Didin (2005-2006)
Kerem Tunçeri’nin Real Madrid macerası öncesi Beşiktaş formasıyla zirve yaptığı, Kimani Ffriend’in taraftarın sevgilisi olduğu daha sonra Ali Karadeniz adını alarak bizden biri olacak -mekanı cennet olsun- Michael Wright’ın Türkiye’ye adım attığı sezon…
Türk Telekom mağlubiyetiyle başlayan sezonda sonrasında 12 maçta alınan tek mağlubiyetle rüzgarı arkasına alan Beşiktaş, 30 maçlık normal sezonu 23 galibiyet elde ederek Ülkerspor ve Anadolu Efes‘in ardından 3. sırada tamamlamıştı.
Play-off çeyrek finalinde Tekelspor’u 3-1 ile elemeyi başaran Beşiktaş, karşısında geçtiğimiz yıl finalde boyun eğdiği son dört yılın şampiyonu Anadolu Efes‘i bulmuştu.
Normal sezondaki iki maçı da kazanması nedeniyle seriye 1-0 önde başlayan Beşiktaş, ilk iki maçı kaybederek geri düştü. Üçüncü maçta rakibini 57-55 mağlup ederek seriye dengeyi getiren siyah-beyazlılar deplasmanda oynana son maçta güçlü rakibine diş geçiremeyince sezonu yarı finalde noktalamak durumunda kaldı.
Belki bu takım taraftarlara bir kupa hediye edemedi ancak ‘Pascal’ Kimani Ffriend, Michael Wright ve Kerem Tunçeri gibi uzun yıllar güzel hatırlanacak isimler bıraktı.
Ergin Ataman (2011-2012)
Maddi anlamda zor günler geçiren Beşiktaş‘ta sözleşmesi bulunan ve sözleşmesinden çıkılmak istenen oyuncular, sabah çok erken saatlerde idmana çağrılıyor ve bıktırma politikası izleniyordu. 2011-2012 sezonu böyle başlamıştı Beşiktaş‘ta…
Sonrasında Beşiktaş’ın o dönemi başkanı Yıldırım Demirören’in aile şirketlerinden olan Milangaz, Erkek Basketbol Takımı’nın isim sponsorluğunu alarak o dönem yaşanan maddi krizi bir nebze olsun azaltmıştı. NBA’de lokavt ilan edildiği yaz aylarında yıldızların Avrupa’da boy göstermesinin önünün açılmasıyla birlikte futbol takımında yaşananlar nedeniyle camianın üstündeki kara bulutları dağıtmak isteyen siyah-beyazlılar, Deron Williams bombasını patlatarak taraftarların dikkatini bir anda basketbola çevirdi.
Beşiktaş, Deron Williams transferiyle büyük sükse yapmıştı hatta Ergin Ataman, yaptığı açıklamalarla Kobe Bryant ile dahi görüşeceklerini açıklamıştı ancak ancak önceki sezondan takımda kalan tek yabancı oyuncu Marcelus Kemp’ti. Deron Williams transferini 16 Temmuz’da açıklayan Beşiktaş, yabancı transferine başlamak için bir ay kadar bekleyecekti ve sezonun kader isimleri David Hawkins, Zoran Erceg kadroya katılacaktı. Yerli rotasyonu için önemli hamleler atan Beşiktaş, lokavtı fırsat bilerek Semih Erden’i kadrosuna katmış ve devşirme oyuncu Ersin Dağlı’yı renklerine bağladı.
Deron Williams’lı güçlü kadrosuyla EuroCup’a ön eleme turundan başlayan Beşiktaş sezonu büyük bir sürprizle açtı ve Belçika ekibi Dexia Mons-Hainaut’a deplasmanda 78-70 mağlup olarak şok bir şekilde elendi, yoluna sonu şampiyon olarak tamamlanacak EuroChallenge’da devam edildi.
O dönem sezon öncesinde oynanan Türkiye Kupası gruplarında 3/3 yaparak lider bir şekilde çıkan Beşiktaş, lige de fırtına gibi başladı. İlk 5 maçından galibiyetle ayrılan Deron’lu Beşiktaş, Sinan Erdem Spor Salonu’nda tribünleri doldurarak Fenerbahçe Ülker’i yıkmış ve adeta sezon sonunda yaşanacakların fragmanını yayınlamıştı.
Beşiktaş’ın lokavt rüyası çok da uzun sürmedi. Deron Williams ve Semih Erden, 29 Kasım’da oynanan Leiden Basketball maçıyla Beşiktaş’a veda ederken Williams’ın giydiği 8 numaralı forma emekli edilerek Akatlar’ın tavanına asıldı.
Taraftarla birlikte yakalanan harika havanın bozulmasını istemeyen Beşiktaş yönetimi ve Ergin Ataman, yaşanan iki önemli ayrılığın ardından kolları sıvadı ve Porto Rikolu oyun kurucu Carlos Arroyo ile Birleşik Krallık’lı Pops Mensah-Bonsu, kadroya katıldı. Williams’ın gidişiyle eski havasından uzaklaşacağı düşünülen Beşiktaş, Arroyo’nun ilk maçında Anadolu Efes‘i 83-76 mağlup etti. Artık camianın ve taraftarın bu takıma ve Ergin Ataman’a inancı tamdı.
Konya’da düzenlenen Türkiye Kupası sekizli finallerinde ilk olarak Aliağa Petkim’i geçen Beşiktaş, Serhat Çetin’in son saniye üçlüğü ile uzatmaya götürdüğü maçta Galatasaray‘ı saf dışı bıraktı ve finalde Banvit’in rakibi oldu. Bandırma temsilcisini 78-74 ile mağlup eden Beşiktaş Milangaz, hem tarihinin ilk Türkiye Kupası’nı kazanmış hem de sezonun ilk kupasını kaldırmış oldu.
EuroChallenge’da da galibiyetler üst üste gelirken siyah-beyazlılar sezon boyunca iki maçta da mağlup edemediği Fuenlabrada dışında tüm rakiplerini tek tek geçerek adını önce çeyrek finale yazdırdı, ardından da Alman ekibi Artland Dragons’u hem içerde hem dışarda mağlup ederek Macaristan’ın Debrecen kentinde düzenlenen Final Four’a adını yazdırdı.
Anadolu Efes‘in Koraç Kupası dışında ülkemize erkek basketbol bazında henüz başka bir kupa gelmemişti. Ataman’ın öğrencileri Final Four’da önce ev sahibi Szolnoki Olaj’ı geçti, ardından da Malcolm Delaney, Blake Schilb ve Joffrey Lauvergne’li Elan Chalon’u 91-86’lık skorla mağlup ederek tüm Türkiye’yi sevince boğdu. Ülkeye EuroChallenge kupasıyla birlikte dönen Beşiktaş Milangaz, Atatürk Havalimanı’ndan başlayan ve Beşiktaş’a süren konvoylarla karşılandı. Artık siyah-beyazlı camianın tek odağı Beşiktaş Milangaz’dı.
Avrupa Kupası’nın hemen ardından ligde playoff’lar başlarken Beşiktaş’ın rakibi EuroLeague oynayan Fenerbahçe Ülker’di. İlk maçta Arroyo önce son saniye isabetiyle maçı uzatmaya götürürken uzatmanın son bölümündeki isabeti ile Beşiktaş’ı 1-0 öne geçirdi. Deplasmanda ise ilk maça göre daha üstün oyunla kazanan siyah-beyazlılar, adını yarı finale yazdırırken Ergin Ataman maç sonunda “Beşiktaş Milangaz’ın tarihi sezonu devam ediyor” açıklamasını yaptı.
Yarı finalde rakip bir başka EuroLeague ekibi Galatasaray olurken ev sahibi avantajı sarı-kırmızılılardaydı. Beşiktaş, ilk maçta Carlos Arroyo’nun çemberle dans eden üçlüğünün dışarı çıkmasıyla rakibine kaybederken ikinci maçta ev sahibi avantajını çalmayı bildi. Taraftarların yoğun ilgisi nedeniyle iç saha maçlarını Akatlar’da oynayan Beşiktaş’a Sinan Erdem Spor Salonu yolu görünmüştü. Hınca hınç siyah-beyazlı taraftarla dolan Sinan Erdem Spor Salonu’nda Arroyo şova sahne olan iki maç, Beşiktaş’a yıllar sonra final kapısını açmıştı.
Final serisinde ise rakip Türkiye’nin EuroLeague’deki bir diğer temsilcisi Anadolu Efes‘ti. Beşiktaş, ev sahibi avantajını elinde bulundurmadığı seride deplasmandaki ilk iki maçı kazanarak yolu yarılamıştı bile. Serinin beşinci maçında Beşiktaş, Anadolu Efes deplasmanına şampiyonluk için çıkarken şampiyonluk tişörtleri bile hazırdı. Doğuş Balbay‘ın uzatmanın son saniyesinde havada tamamladığı top, Beşiktaş’ı kutlamalar için Abdi İpekçi Spor Salonu’na gönderiyordu. “Feda” dönemine geçiş yapan Beşiktaş, iğne atsanız yere düşmeyecek bir kalabalık önünde Anadolu Efes’i 80-76 mağlup ederek 37 yıllık aranın ardından elde ettiği şampiyonluğu doyasıya kutladı.
Ergin Ataman önderliğinde sıfırdan inşaa edilen takım, Ataman’ın Galatasaray’a geçiş kararı ile birlikte yeniden sıfırlanmıştı…