by Alonzo Warond / Çeviri: Anıl Can Sedef
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 14 Temmuz 2018 tarihinde FadeawayWorld’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Büyük oyuncular şampiyonluk hedefinden tekrar tekrar uzak kalırlarsa takımlarından sıkılır, başka bir takıma gitmek için ekiplerini zorlarlar. Ya takım arkadaşlarından memnun değildirler ya da başka bir takımda mutlu olacaklarını düşünür.
NBA’in tarihi boyunca bunun olduğunu yüzlerce kez gördük ama bazı takas talepleri vardır ki ligi sallar. Çünkü ligin en büyük isimlerinden biri başka bir yerde oynamak için takımının kapısını çalar.
Takas talepleri her zaman gerçekleşmez, bazen takımlar oyuncuları oynatıp sözleşmeleri sonrası “bedavaya” yollar. Bazıları ise amacına ulaşır.
Bugün bir şekilde takımından zorla ayrılmaya çalışmış en büyük 10 oyuncuyu hatırlayacağız:
10. Vince Carter (2004)
Toronto Raptors‘tan New Jersey Nets‘e
Chris Bosh ve DeMar DeRozan’dan çok önce Vince Carter, Raptors tarihinin en büyük oyuncusu olarak görülüyordu. En çok onun sayesinde 2000’lerin başında NBA, Kanada’da popülerleşti.
Carter yeteneklerini küçük bir pazarda hem de şampiyonluk şansı olmadan ziyan ettiğini düşündü. Ve New Jersey Nets‘e gitmeyi istedi, başardı. Orada en iyi yıllarını geçirdi.
9. Chris Webber (2005)
Sacramento Kings‘den Philadelphia 76ers‘a
Chris Webber ligin gördüğü en becerikli uzunlardan biriydi, hele de kariyerinin zirvesinde. Ama pastanın üzerinde kremayı koyamadı, Sacramento Kings‘le Kobe ve Shaq’ı geçemedi.
Eski takım arkadaşı Peja Stojakovic’le yaşadığı bir gerginlik sonrası Kings’ten takasını istedi. Philadelphia 76ers‘a Brian Skinner, Kenny Thomas ve Corliss Williamson karşılığında gönderildi. Webber-Iverson ikilisinin Sixers’ı şampiyonluk adayı yapması gerekiyordu.
Pek öyle olmadı.
8. Dwight Howard (2012)
Orlando Magic‘ten Los Angeles Lakers‘a
Dwight Howard ikinci Shaq olarak görülüyordu ve Shaq’ın yaptığını yaptı: Orlando Magic‘ten Lakers‘a gitti.
Sebebi ligin zirvesine çıkamamasıydı. Hedefi daha büyük bir pazarda, yüzük için oynamaktı. Ama ne Lakers’da oldu bu isteği ne de devamında.
7. Carmelo Anthony (2011)
Denver Nuggets‘tan New York Knicks‘e
Birçok genç takipçi bunu hatırlamaz: New York Knicks için oynamadan önce Carmelo Anthony, Denver Nuggets‘ın kahramanıydı. Sonunda Nuggets’ı iki organizasyonunda kaderini değiştirecek dev bir takasa zorladı.
Nuggets, Carmelo etrafına bir takım inşa etmiş, onun bütün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmıştı. O yine de evine daha yakın olmak, bir de Doğu Konferansı’ndan NBA Finali’ne giden daha kolay yolu denemek istedi. Hala bir kere dahi final oynayabilmiş değil.
6. Chris Paul (2011)
New Orleans Hornets‘ten Los Angeles Clippers‘a
Chris Paul, New Orleans şehrinde olgunlaşıp hem vasat ve küçük bir organizasyonun hem de Hornets takımının önüne geçti. O dönem ligin sahibi olduğu, nereye gideceği bilinmeyen bir takımdı Hornets.
Paul hemen kazanmak istiyordu, kariyerinin en iyi yıllarını küçük bir pazarda “küçük” bir takımla geçirmek istemedi. David Stern araya girmese Lakers‘lı olacaktı. Ama yolu komşu ve rakip Clippers‘a düştü. LA’e gitti gitmesine ama Houston’a gitmeden konferans finalini göremedi.
5. Kyrie Irving (2017)
Cleveland Cavaliers‘dan Boston Celtics‘e
NBA Finali’nde bir başka mağlubiyetin ardından Kyrie Irving, Cleveland Cavaliers‘dan takasını istedi ve LeBron James’le oynamak istemediğini ve yeniden bir takımın kahramanı olmak istediğini belli etti.
Kyrie sonunda istediğini aldı ve Boston Celtics‘e takas edildi. Sezonu kapamasına sebep olan sakatlık öncesinde MVP seviyesindeydi. Ama yine birinin LeBron’la beraber oynama şansını kendi ayağıyla teptiğine inanmak hala zor.
4. Kawhi Leonard (2018)
San Antonio Spurs‘ten Los Angeles Lakers‘a
Kawhi Leonard, San Antonio Spurs‘ten ayrılmak istediğini ve Los Angeles’ta oynamak istediğini açıkça söylediğinde tüm dünyayı şok etti. Takımın tıp ekibiyle yaşadığı sıkıntı işleri kopma noktasına getirmişti.
Leonard artık bir Toronto Raptors oyuncusu ancak herkes onun gönlünde neresinin yattığını biliyordu… Artık NBA’in gördüğü en garip, en acayip öykülerden biri bitmiş olacak.
Lütfen, kim Popovich’in oyuncusu olmak istemez ki?
3. Hakeem Olajuwon (1993)
Hakeem Olajuwon, 1993’te takımın yönetimiyle bir gerginlik yaşadı ve sonrasında takasını istedi. Rockets‘ın doktorları arka adelesindeki sakatlığa rağmen onu oynatmak istiyordu ama o sahaya çıkmayı ve kariyerini tehlikeye atmayı reddetti.
Neyse ki Houston, The Dream’i takaslamayı reddetti ve takım sonrasında üst üste iki kez şampiyon oldu, Michael Jordan’sız NBA fırsatını en iyi şekilde değerlendirdi.