NBA Yıldızları İçin Sosyal Medya Döneminde Oynamak Nasıl Bir His?

26/Tem/18 11:17 Haziran 27, 2020

Mehmet Bahadır Akgün

26/Tem/18 11:17

Eurohoops.net

Sosyal medyanın hüküm sürdüğü bu dönemde NBA’de oynamak nasıl bir his olsa gerek?

by Alex Kennedy / Çeviri: Anıl Can Sedef

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı ilk olarak 30 Mart 2018 tarihinde HoopsHype’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Kobe ve Shaq, TNT’de yayınlanan bir saatlik sohbet yapmışlardı. O sohbette eski günlerini anıp beraber oynadıkları günlerden hiç duyulmamış bilgiler ve olaylar paylaştılar. En komik anlardan biri, Sacramento Kings taraftarlarının 2002 playoff’u sırasında kıran kırana geçen serinin yedinci maçı için geldikleri Arco Arena’da Lakers takımını popolarını açarak karşılamasını anlatmalarıydı. Maçı kazandıktan sonra Bryant, O’Neal ve bir grup başka Lakers oyuncusu arenayı terk ederken aynı hareketi taraftarlara yaparak intikam aldıklarını söylediler. Kobe, Shaq’la yaşadığı en güzel anının bu olduğunu söylerken kameralı telefonların ve sosyal medyanın o günlerde olmadığına şükrettiğini söyledi.

Daha basit günlerdi o zamanlar ve bugünün NBA oyuncuları o lükse sahip değil. Herkes elinde bir kamera ve sosyal medya kullanacak bir araçla ünlülere ulaşabiliyor. Twitter bir yandan başka türlü mümkün olmayacak muhteşem hikayeleri ve olumlu etkileşimi getirse de diğer yandan oyuncuların çok fazla olumsuzlukla mücadele etmesi gerekiyor.

HoopsHype bir grup NBA oyuncusuyla sosyal medyadan gelen tepkilerle nasıl başa çıktıklarını ve bugün her hareketin kaydedilip yayınlanabilmesinin zorluklarını konuştuk. Bazıları şikayet etti, bazıları büyük resimde pek bir öneminin olmadığını, her şeyin işin bir parçası olduğunu söyledi. Doğu Konferansı’ndan bir yönetici ve bazı menajerler de oyuncularını tartışmalardan uzak tutmak için nasıl bir eğitim verdiklerini anlattı.

SOSYAL MEDYA OLUMSUZLUKLARIYLA BAŞA ÇIKMAK

Rudy Gobert: Hater’larımı seviyorum. Genelde pek akıllı değiler ama ekstra motivasyon bulmak için iyi oluyor.

Myles Turner: Bu mevzular çok sinir bozucu çünkü genelde fantasy işleri yüzünden oluyor. Bu oyunu gerçekten seven taraftarlar ya da insanlar bunları yazmıyor. Kötü oynadığımda bir basketbol severin üzülmesini anlıyorum ama çoğunlukla bizi para kazanmak için kullanan çocuklar oluyorlar. Bazen cevap vermek istiyorum ve bazen de veriyorum. Söylenen şeyin şiddetine bağlı olarak. Ama hiç karışmamak daha iyi çünkü cevap vermeniz onlara keyif veriyor. Sonra “Bana cevap verdi” diye arkadaşlarına gösteriyorlar.

Shane Larkin: Ben engelliyorum. Kariyerimin başında New York ve Brooklyn gibi yerlerde oynadım ki onların taraftarları çok sert. Bazen beni etkilemesine izin verip yanıt veriyorum ama şimdi sadece okuyup geçiyorum. Bence kariyerimin şu noktasında artık alıştım. Hep sizi destekleyen insanlar ve bulaşan Twitter troll’leri olacaktır. Onlar sadece sizi değil, herkesi diline doluyor. Herkes hakkında bir şeyler söylüyorlar, sosyal medyada yaptıkları şey bu. Beni günlük anlamda pek etkilemiyor. Kafama takmıyorum. Ama hiç okumuyorum görmüyorum diyen oyuncu yalan söyler. Twitter’daysanız, Instagram’daysanız görürsünüz. Herkes görür ve farklı şekilde başa çıkar. Bazıları yanıt verir, bazıları takmaz, bazısı güler geçer, bazıları etkilenir, bazıları da motivasyon olarak kullanır. Ben görmezden gelmeye çalışıyorum çoğunlukla. Yine de arada bir yanıt veriyorum ama hafif şeyler söylüyorum, sadece eğlence için.

Jusuf Nurkic: Sizi sevmeyen sevmez. Ne olursa olsun. Üst üste kazandığımız dönemde bile bir sürü şey söylüyorlardı. Bu işler böyle. Umurumuzda değil. Hayatımızı yaşamaya, bu tip şeyleri takmamaya çalışıyoruz. Umurumuzda değil açıkçası, insanlar ister olumlu konuşsun ister nefret etsin. Kontrol edemeyeceğiniz bir şey bu ve sizi sevmeyenler hep olacak.

Brandon Paul: Bence sosyal medya harika bir şey. Bu sayede taraftarlarla iletişime geçiyoruz. Biraz karakterimizi gösterip kendimiz olabiliyoruz. Ama bir yandan da kötü çünkü ne yazarsan yaz her türlü yere çekiyorlar. Senin kontrolün dışında olması çok üzücü ve sinir bozucu olabiliyor. Üniversitedeyken mutsuz taraftarlardan saçma sapan tweet’leri gelirdi, ben de komik ya da zeki bir şekilde yanıt verirdim ama beni hiç etkilemedi. Bazılarını okumak beni bıktırmadı dersem yalan olur. Ama her şeyden çok komik. Eskisi kadar mention’lara bakmıyorum. Ama her oyuncu farklı, bazıalrı kişisel alıyor, bazısının hiç umurunda değil. Bugünlerde sahte hesaplar, botlar bile kötü şeyler yazıyor. Çok garip. Ama dünya böyle bir yer artık.

Jamal Crawford: Benim sosyal medyaya bakışım duruma göre değişiyor. Bazen görmezden geliyorum, bazen bir şey söylüyorum. Bazen aynı kişi tekrar tekrar çizgiyi aşıyorsa bir şey söyleyebiliyorum. Değişiyor.

Corey Brewer: Ben hiç düşünmüyorum bile. İnsanlar hep bir şeyler söyler. Pozitif, negatif. Onların dediklerine bakarak yükselip düşemezsiniz. Çıkıp oynamalı elinizden geleni yapmalısınız. Sonuçta ne dediyse dünyanın sonu değil. Bir laf o kadar. İfade özgürlüğü var, ne isterlerse söylerler. Ben dikkatimi vermiyorum.

Quinn Cook: Ben görmezden geliyorum. Duke’a gittiğim için çok uzun zamandır bunla uğraşıyorum. Bununla çok yaşanmayacağını çabuk öğrendim. Üniversitedeyken bir hater’a yanıt verirdim ama kısa zamanda asıl yanıt verilmesini istediklerini anladım. Yanıt verdiğinizde retweet ediyorlar ve arkadaşlarına gösterip seviniyorlar. Şimdi hiç yanıt vermiyorum çünkü onları memnun etmek istemiyorum. Twitter’ın beni düşürmesine izin vermemeyi öğrendim. Pozitif yorumların da aklıma girmesine müsaade etmiyorum. Destek vermeleri hoşuma gidiyor ama orada söylenenlerin aslında bir önemi yok.

Jordan Crawford: Takmıyorum çünkü hepsinin palyaço olduğunu biliyorum. Onları bizzat görsem imza isterler, çak yaparlar. Hoşuma gidiyor, özellikle de komik olanlar. Sadece gülüyorum, yanıt vermiyorum. Beni etkilemesine izin vermiyorum. Bence çoğu genç oyuncu sosyal medyadaki yorumları çok takıyor. Derileri kalın değil. Birçoğu bunu kolejde yaşamaya başlıyor. Ama lige çok genç geliyorlar, böyle mücadeleler yaşamıyorlar.

Trevor Booker: Twitter hater’lar eskiden beni rahatsız ederdi ama şimdi sadece gülüyorum. Çoğunun kendi fotoğrafını koyacak kadar bile yüreği yok. İyi mesajlar ise her zaman güzel. Onlara yanıt vermeye çalışıyorum.

Garrett Temple: Kötü bir maç oynadıysanız bakmamız lazım. Önceki gün iyi oynadığında seni sonra kötü oynayınca yerden yere vuruyor. Bazıları böylesine deli. En iyisi uzak durmak. Çünkü kafayı takmamak mümkün değil. Hepimiz insanız, kafaya takıyoruz. Bir şekilde bozuluyorsun. İyi hissetmiyorsun. Bazen öylesine cahil, olumsuz şeyler yazıyorlar o zaman sadece kibar yanıtlar veriyorum. Böyle olunca herkes senin tarafına geçiyor, nefret azalıyor. Her şeyin ne kadar çabuk değiştiğini görünce komik geliyor.

Romero Osby: Klavye savaşçılarının dünyasında zihnen sert olmak ve bu insanların öyle oturup sadece tweet attığı sporcunun dikkatini çekmeye çalıştığını görmek lazım. Sosyal medyadaki eleştirilere hiç kafamı takmadım.

Doğu’da yöneticilik yapan eski NBA oyuncusu: Oyuncu olarak olumsuz yorumlardan uzak durmak lazım, ben oyunculara olumsuz mesajlardan uzak durmalarını söylüyorum. Ben oynarken böyle yapıyordum. Böyle yazıları okumak, bölümleri duymak insanı üzüyor. Pek yardımı olmuyor. Bunları duymaya gerek yok, olumlu şeylere odaklanmak ve olumsuzlardan uzak durmak gerek. Yönetici olarak durum biraz farklı, konuşulanların en azından farkında olmak lazım. Twitter oyunculara bir alan sağlaması açısından iyi. Taraftarlar direkt oyunculardan bir şeyleri duyarsa iyi olabiliyor. Ama çoğu oyuncu uzak durmalı. Yine de bazıları bundan besleniyor.

PERFORMANSINIZI ETKİLİYOR MU?

Jamal Crawford: Bazen olumsuz yorumlar genç bir oyuncunun özgüvenini düşürebiliyor ya da oyununu etkileyecek kadar kendini kaptırmasına sebep olabiliyor. Bazen öne çıkan bir görüntünün yanlış tarafında olmaktan çok korkuyorlar. Basketbolda uzun süre kalırsanız bir şekilde bu olacak. Kafaya takmamalı.

Brandon Paul: Bence oyuncular sırf bu yüzden smaçlarda zıplamaya korkuyor. Görüntünün yayılmasını istemiyor.

Eski oyuncu David Nurse: Sosyal medyadaki yorumlar oyuncularının özgüvenini etkiliyor. Özellikle de genç olanlar bunu çok önemsiyor. Bunu bizzat gördüm. Şut atamıyor yorumları bazı belli oyuncuların kendine olan inancını azaltıyor. Bazı şutları atmaya çekiniyorlar, yapabilecekleri şeyleri yapmıyorlar.

Caron Butler: NBA’e gelen pek çok sporcu geldiğinde çok genç oluyor ve hala en iyi durumuna gelmemiş oluyor. Gelişiyor, bir yandan da eleştirileri ve soru işaretlerini duyuyor. Çok özgüvenli değilseniz sosyal medyada söylenenler sizi etkileyebiliyor. Kendi oyununu oynamak hele de herkes sizi eleştirip sorgularken özgüven ister. Pat Riley ben çaylakken gazeteleri okumamamı söylerdi. Çünkü eleştiren yazılara denk gelmek çok kolaydı ve oyununu etkilerdi. Artık böyle şeyleri görmemek çok zor. Telefonunuz hep yanınızda, insanlar etiketliyor, bir anda önünüze çıkıyor. Bir kullanıcı adı yazarak insanlara size mesaj atabiliyor.

Jordan Crawford: Bence oyuncuların oyununu etkiliyor. Sahada daha az risk alıyorlar. Şanslarını denemiyorlar çünkü eleştirilmek istemiyorlar. Bence basketbol oynarken akıllarında sosyal medya var.

AKILLI TELEFON DÜNYASINDA OYNAMAK

Brandon Paul: Telefonlar müthiş sinir bozucu. All-Star’lar nasıl başa çıkıyor düşünemiyorum. Birçok yere gittiğimde rahatsız edilmiyorum ama bazı takım arkadaşlarım nereye giderlerse gitsinler birileri fotoğraflarını çekmeye çalışıyor. orucu olabiliyor. Ben birinin benle fotoğraf çektirmesinden rahatsız olmuyorum. Ama uzaktan çekmeleri veya kaydetmeleri ve fark edilmediklerini zannetmeleri çok kötü. Fark etmediğim olmuyor! Yakından gelsin, sorsun çeksin daha iyi.

David Nurse: Artık insan içine çıktıklarında herkesin üstünde büyük baskı var. Ben oyunculara ortalarda yaptıkları her şeyin kaydedilebileceğini söylüyorum. Herkesin video çekeceğini ve sosyal medyaya koyabileceğini düşünmek zorundasınız artık. İnsan olumlu bir imaj yaratmak için o kadar uğraşıyor, tek bir tweet ya da video mahvediyor.

Doğu Konferansı’nda yönetici eski NBA oyuncusu: Kameralı telefonlar her şeyi değiştirdi. Artık güvenli bir yer yok. Her zaman tedbirli olmak lazım. Yanlış bir şey yapmıyorken bile yanlış bir şey yapıyormuş gibi gözükmemek gerekiyor. Bazı oyuncular içki içmeye bazıları da eskisi gibi uyuşturucu kullanmaya devam ediyor. Ama daha dikkatliler.

Caron Butler: İnsanlar kullanabilecekleri bir içerik, bir fotoğraf için fazlasıyla agresif davranıyoralr. Görüntünü çekmeye çalışıp mahremiyetini ihlal ediyorlar.

Joe Smith, 16 yıllık NBA veteranı: Bu konular açılınca emekli olduğuma memnun oluyorum. Twitter eleştirileri, sürekli suratınıza uzatılan kameralar. Hepimiz biraz özel hayata saygı istiyoruz. Ama zor bir şey galiba. İş açısından markanızı oluşturmak için iyi ama çok fazla da olumsuzluk var.

Quinn Cook: Bence sosyal medyada iyi şeyler kötü şeylere ağır basıyor. Bu nedenla bu dönemde oynamaktan memnunum. Bazen negatif tweet’ler geliyor, insan içinde hareketlerinize dikkat etmeniz gerekiyor. Ama sosyal medya üzerinden iyi etkiler yapabiliyorsunuz, arkadaş edinebiliyorsunuz. Yani iyi şeyler de çıkıyor. Lisedeki ilk yılımda Facebook patlamıştı. Sonra herkes Twitter’a geçti. yani sosyal medyasız bir basketbol hayal dahi edemiyorum.

Myles Turner: Bence sosyal medya bütün o sıkıntılara, olumsuz gönderilere katlanmaya değer. Şirketler sosyal medyadan insanlara ulaşan oyuncular istiyor. İş açısından da yardımcı oluyor. Ama sürekli kameralarla karşı karşıya olmak sinir bozucu.

Jordan Crawford: Bir kızla dışarıdayken dikkatli olmak gerekiyor. Dışarıya çıkıp şat atamıyorsunuz artık ya da sarhoş olamıyorsunuz.

David Nurse: İstisnaları saymazsak pek iyi şeylere sebep olduğu söylenemez. Ama bir tweet ya da gönderinin bir oyuncuya sıkıntı yarattığı çok örnek var. Örneğin D’Angelo Russell olayı yaşandığında Brooklyn’de antrenördüm. Hiç kimse öyle bir oyuncuyla beraber oynamak istemiyordu. Böyle olumsuz olaylar sadece genel imajınızı değil NBA içindeki itibarınızı da etkiliyor.

Caron Butler: Toplum beğenileri, takipçileri, yorumları çok önemsiyor. Herkes olumlu bir şekilde gündem olmak istiyor. Bence insanların ne düşündüğünü çok umursamamak lazım. En önemlisi insanın kendisini bulabilmesi ve sosyal medyada yaratılan algıyı önemsememesi.

OYUNCULARA HATADAN UZAK DURMAYI ÖĞRETMEK

Eski NBA oyuncusu ve Doğu takımı yöneticisi: Sosyal medyada davranış konusunda çaylak geçiş programında konuşuyoruz. NBA ve Oyuncular Birliği yıl boyunca bunun da konuşulduğu toplantılar yapıyor. Bütün organizasyonlar özellikle çaylaklar ve genç oyuncularla bu konuyu konuşuyor. Önemli olan oyunculara takipçileri gibi “olağan” insanlar olmadıklarını öğretip yazılanlara çılgın cevaplar veremeyeceklerini anlatmak.

Caron Butler: Oyunculara bu konuda kötü örnekler gösterilip sonuçları anlatılıyor: Kaybedilen paralar, çekilen markalar, etkilenen kişiler ve organizasyon çevresinden isimler. Bunları gösterip yapılan hataların tekrarlanmaması için eğitmek konusunda iyi bir iş başarıyorlar.

Doğu takımı yöneticisi: Bir oyuncuyu değerlendirirken sosyal medyadaki kişiliğine de bakıp karakterini, sakinliğini, olgunluğunu, eleştiriyle başa çıkma becerisini de anlamaya çalışıyoruz.

David Nurse: Oyuncuların sosyal medyada ne yazdıklarına ne söylediklerine çok önem vermesi gerekiyor. Kolej koçlarının gizli Instagram ve Twitter hesapları olduğunu biliyorum önreğin. Örneğin bir uzman bu konuda takımları ziyaret edip yapılan yanlışları gösteriyor. Pek çok oyuncunun kendilerine gösterildiğinde çok utandığı şeylerin herkese yazılmış şeyler olduğunu bu sırada fark etti.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!