by Nico Martinez / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 7 Mart 2017 tarihinde FadeawayWorld’de yayınlanmış v
Takımlarını her maç sırtında taşıyan yıldızları hepimiz biliyoruz. Takımlarını zafere taşırken maç başına 30 sayı atan oyuncuların herkes farkında, bundan eminim. LeBron James, Russell Westbrook, James Harden ve Stephen Curry bu isimler arasında.
Peki ya genelde perde arkasında kalanlar? Neticede hangi süperyıldız kendisini destekleyecek bir ikinci parça olmadan şampiyonluk kazanmış? Bizler bugün huzurlarınıza süperyıldızlarının en büyük yardımcısı olan oyuncuları getiriyoruz!
10. Amar’e Stoudemire
Ne bir yüzük, ne bir MVP ödülü… Bir de sakatlıklar yüzünden genelde kenarda geçmiş bir kariyer… Amar’e Stoudemire’ın kariyeri midilli yarışı gibi oldu. Phoenix Suns ile en iyi döneminde Steve Nash ile birlikte takımı tarihinin belki de en iyi zamanlarına taşıdı. Nash o takımın yıldızıydı ve şimdilerde gelmiş geçmiş en iyi 10 oyun kurucu arasında anılıyor genelde.
Ancak Amar’e olmadan Suns şampiyonluk yarışına giremezdi. Phoenix yıllarında Stoudemire, maç başına yaklaşık 20 sayı ortalama tutturdu ve 5 kez Batı finali oynadı.
9. Pau Gasol
Hepimiz Shaq ile Kobe’yi ve yıllarca NBA’i nasıl domine ettiklerini biliyoruz ama o olayda Kobe ve Shaq büyük oranda eşit güce sahip isimlerdi ve üstünlükleri değişime açıktı. İkisi de diğerinin “yancısı” değildi. Hâl böyleyken Kobe daha sonra “yancısını” bulduğunda da o isim Shaq değil Pau Gasol’dü. Pau, Bryant veya Shaq ile aynı seviyede değildi ancak Kobe, Pau’nun sayesinde iki yüzük daha kazanmayı başardı. Pau, boyalı bölgenin istikrarlı silahıydı ve pota civarında yumuşak bileklere sahipti.
Kobe ve Pau’nun özel bir ilişkisi vardı ve o ilişki, Shaq sonrası dönemde Lakers‘ı zirvede tuttu.
8. Charles Oakley
Knicks‘in ihtişamlı günlerini hatırlıyor musunuz? Patrick Ewing, John Starks, Larry Johnson gibi isimler vardı. Bir de Charles Oakley vardı. Her maçta yüreğini sahaya koyardı. Hiç şampiyonluk kazanmamış olsa da Knicks, onun döneminde hep yarışın içindeydi. Ewing ile birlikte Knicks’i 1994’te finale taşıdılar.
Birlikte, rakiplerin göz ardı edemeyeceği bir ikili oluyorlardı. Oakley’in takımın asla ilk seçeneği olamayacak bir tarzda oyuncu olduğu doğru ama Ewing ile birlikte çok iyi bir ikili oluyorlardı.
7. Joe Dumars
“Bad Boy” Pistons, 1990’da NBA şampiyonluğunu kazandığında Joe Dumars, o sezon 17.8 sayı ortalama yakaladı. Bunu savunmadaki akıl dışı çabalarıyla da birleştirdiğiniz zaman ortaya akıl dışı seviyede iyi bir oyuncu çıkıyordu.
Isiah Thomas ve Dennis Rodman da takımdayken Dumars’ın asıl yıldız olmadığını söylemek zor değil. Ama o olmasa “Bad Boys” kötü olurdu…
6. Tony Parker
Tim Duncan, muhtemelen gelmiş geçmiş en iyi uzun forvet. Ancak TD ve Spurs efsanesini düşündüğünüz zaman genelde akıllara Fransız Tony Parker gelmiyor. Parker, Spurs‘ün başarısında hayati bir rol üstlenmişti.
6 kez All-Star seçilen yıldız isim, Spurs için kusursuz bir oyuncuydu: Takımını düşünüyordu, saçmalamıyordu. Yıldız olmak değil kazanmaktı umurunda olan.
5. Dwyane Wade
LeBron James şanslı bir adam. İKİ tane en iyi dönemlerindeki yancı ile oynama zevkine erişen tek oyuncu o. Yine de Dwyane Wade farklıydı. O zaten kendisini kanıtlamış, bizlere liderlik yaparak neleri başarabileceğini zaten göstermişti.
Ama LeBron James, Miami’ye gittiğinde Wade yan koltuğa geçti. Her şey yolunda gitti ve üç şampiyonluğu, 12 All-Star deneyimi bulunan Wade, gelmiş geçmiş en iyi 5 şutör guarddan biri olarak namını güçlendirdi.