by Paolo Uggetti / Çeviri: Yılmazcem Özardıç
Bu yazı ilk olarak 9 Ağustos tarihinde The Ringer’da yayınlanmıştır.
Her serbest piyasanın kazananları ve kaybedenleri vardır. Bu yıl da bunlar tabii ki oldu ancak yapılan hamlelerde dikkat çeken ‘diğer’ detaylar da bulundu. Karşınızda bu yaz döneminde Eurohoops Çeviri’den ‘diğer’ ödüller:
En Hayal Kırıklığı Kavuşma Ödülü: DeAndre Jordan ve Mavericks
Kimse bu buluşmanın gerçekleşmesini istemiş miydi? Bakıldığında Jordan ve Mavericks istedi. 2015’teki kaçırma fiyaskosunu hepimiz hatırlıyoruz. Clippers, Marcin Gortat’ı takasla aldıktan sonra Mavericks Jordan’la anlaşmayı hızlı şekilde tamamladı ve 1 yıl için 22.9 milyon dolarlık sözleşme imzalandı.
Jordan 30 yaşına girdi, şutu olmasa da bu eksiğini atletizmi ile kapatıyor. Mavs hücumunda alley-oop silahı olacak ve Doncic ile Smith Jr gibi genç bir ikiliye abilik yapacaktır. Dallas önümüzdeki sezon bu üçlüyle izlemesi keyifli bir takım olabilir ancak playoff hedefi şu anda Batı’nın durumuna da bakılarak uzakta gözüküyor.
En Basketbol Twitter’ı Takımı Ödülü: Los Angeles Lakers
LeBron James? Var. Lonzo Ball? Var. Canı istediğinde topu kaldırıp atan oyuncular? Var. Şahsına münhasır oyun kurucu? Var. Karakteriyle her zaman güldüren uzun? Var. Çıkış yapması beklenen oyuncu? Var. Sosyal medya yıldızları? Var. Genç koç? Var. Ünlü takım başkanı? Var.
Eğlenmediniz mi?
Bu sezon Lakers, Stanford’daki bir bilim adamının üzerinde çalışma yapmak isteyeceği karakterlerle dolu bir takımın 82 maç barınıp barınamayacağına dair bir gerçek yaşam testi olacak. Bu kadar renkli karakterlerin olduğu yerde bir patlama görebiliriz ancak LeBron varken işler o kadar kolay yürümez. Bu geminin kaptanlığını yapışını izlemek ilginç olacak. Sabırsızlanıyoruz.
En Fazla Kendine Güvenen Ödülü: Brook Lopez ve Jaylen Brown
Ağustos ayındayız ve oyuncular şimdiden tahminler yapıyorlar! Basketbol asla durmuyor. Bu haftanın takımlarına fazla güvenen oyuncuları Brook Lopez ile Jaylen Brown.
Bucks‘la anlaşan Lopez, “Doğu’yu kazanabileceğimiz konusunda kendimize güveniyoruz” demişti.
Brown ise daha netti: “Finallere çıkıyoruz. Bunu kesin.”
LeBron’un Doğu’dan ayrılması onun egemenliğinin ardından zirveye kimin oturacağını belirlemek açısından bakıldığında bu sezon önemli olacak. Geçen seneyi yedinci bitiren Milwaukee bile ilk sıraya çıkmaktan bahsediyor. Çılgın nokta ise başarmalarının pek de sürpriz olmayacağı. Yeni Doğu’ya hoş geldiniz.
En Büyük Çıkış Yapan Ödülü: Paul George: Benim Hikayem ile Sam Presti
Bu yazın en ikonik anı LeBron ya da Leonard’ın takım değiştirmesi değildi. En ikonik an, geçen yaz George takasıyla alakalı konuştuğunda Presti’nin A Tribe Called Quest’ten bir alıntı yapmasıydı.
“Ben büyük bir A Tribe Called Quest fanıyım. Onların bir sözünde, ‘Korkanın çocuğu olmaz’ minvalinde bir söz vardı. Bence burada da olay bu. Eğer biz kendi değerlerimize, takım sahiplerimize ve kulübümüze güvenmesek Paul George takasını yapmazdık. Eğer Paul George ya da herhangi bir oyuncunun sizin kulübünüze karşı güven duygusu beslemesini istiyorsanız önce kendinize güvenmeniz gerekir. Korkanın çocuğu olmaz.”
Bu sezonun OKC adına sloganının bu olması gerekiyor.
En Kötü Bitebilecek Eve Dönüş Ödülü: Jabari Parker ve Chicago Bulls
Bulls önümüzdeki sezon ligin en ilginç kötü takımlarından biri olacak. Jabari’yi kadroya katmak mantıklı olabilir bir açıdan bakıldığında. Chicago’da büyüdü ve sakatlıklardan arta kalan zamanda parkede gösterdikleriyle potansiyelini sergiledi. Ancak bir hava değişikliğine ihtiyacı vardı. Chicago da onun adına doğru yermiş gibi gözüktü.
Ancak sağlıklı kalmakta zorlanan ve takımların savunma yapmaları için oyunculara para ödemediğini düşünen bir oyuncu için 20 milyon dolar fazla bir maaş. Parker’ı kadroya katmak her iki taraf için de beklentileri beraberinde getiriyor. Sakatlıklar bu beklentilerin karşılanmasını zorlaştırıyor. All-Star olma potansiyeli kalmamış olabilir. Chicago bu potansiyeli ondan beklemesin.