By Buğra Uzar / buzar@eurohoops.net
Basketbolda iyi bir oyun kurucuya sahip olmanın ne kadar kritik olduğu malum. Hatta öyle ki “Oyun kurucun kadar konuş” lafı sıkça duyduğumuz bir terim haline geldi. Nitekim bu sözün doğruluğu birçok kez kanıtlandı.
Beşiktaş basketbolu her ne kadar son yıllarda oyun kurucu konusunda büyük sıkıntılar yaşasa da ve şu an büyük bir belirsizliğin içerisinde olsa da geçmişte birçok kez ligin en iddialı kadrolarını kurmayı başarmıştı. Çok değerli isimler siyah beyazlı formayla ülkemizdeki basketbolseverlerin karşısına çıktı. Tabii ki bu isimlerin arasında harika oyun kurucular da mevcuttu. Öyle ki bu isimlerin bazıları sadece Türkiye ya da Avrupa basketbolu için değil NBA için de önemli isimlerdi. Dolayısıyla içlerinden beş tanesini seçmek gerçekten çok zorlayıcı oldu.
Bu seçimleri yaparken oyuncuların kalitelerinin ve yeteneklerinin yanı sıra Beşiktaş formasıyla gösterdikleri performansı da dikkate aldık. Bu yüzden NBA tarihinin en iyi oyuncularından birisi olan ancak Beşiktaş’ta geçirdiği kısa dönemde hayal kırıklığı yaratan Allen Iverson listemizde yok. Ayrıca seçimlerimizi yaparken gerek istatistiklerin bulunamaması gerekse yetersiz maç kaydı sayısından ötürü biraz daha yakın tarihe odaklanmak zorunda kaldığımızı da belirtmekte fayda var. Dilerseniz zaman kaybetmeden Beşiktaş tarihine damga vurmuş 5 saha komutanı seçimimize geçelim…
Mire Chatman
Oynadığı Yıllar: 2008 – 2011
İstatistikleri: 15.57 sayı, 5.59 ribaunt, 5.59 asist
Zirveyi zorlayan iddialı kadroların ardından mali problemler nedeniyle duraklama dönemine geçen Beşiktaş basketbolunu omuzlarına alıp taşımış muhteşem oyun kurucu: Mire DeJuan Chatman!
Ligimize gelen en çok yönlü oyunculardan birisi olan Chatman, siyah beyazlı formayla izleyenleri adeta büyüledi. Çoğu zaman triple double ile flört eden yıldız oyuncu, 2011 yılında da sonunda amacına ulaşmış ve lig tarihinde triple double yapmayı başaran ender oyunculardan biri olmuştu. Eşsiz skor bulma yetenekleri, üstün saha görüşü ve bir guarda göre çok üst seviyede olan sezgileri sayesinde sahanın her alanına hükmedebilen Chatman, Akatlar’daki seyircilere eşsiz resitaller sunmuştu. Üstelik biraz sokak basketbolu tarzına sahipti ve bu da çoğu zaman topla adeta dans etmesini sağlıyordu. 3 sezon boyunca siyah beyazlı formayı giyen Amerikalı yıldız, bu sezonların tamamında takımının lideri oldu. Sempatik tavırlarıyla taraftarların da gönlünü kazanan Chatman, yetenek tavanı sınırlı olan siyah beyazlı takımı iki kez playofflara taşımayı başarmıştı.
Chatman’ın listemizde yer almasının en önemli sebeplerinden bir tanesi de siyah beyazlı taraftarların basketbola olan ilgisini adeta tek başına arttırması diyebiliriz. Akatlar’a gelen basketbolseverler çoğu zaman onu izlemek için geliyordu. O da tabii ki kimseyi pişman etmiyordu. Yasaklı madde nedeniyle ceza alsa da tekrar basketbola dönen ve kaldığı yerden devam eden Chatman, bir dönem Pınar Karşıyaka forması giyse de hafızalarda hep “Beşiktaşlı Chatman” olarak kaldı.
Andre Woolridge
Oynadığı Yıllar: 1997-1999 / 2000 – 2001
İstatistikleri: 18.33 sayı, 4.43 asist, 4.33 ribaunt
Beşiktaş basketbolu 80’li yıllarda büyük bir düşüş göstermişti. Parkeyi titreten takımdan esir kalmamış ve ezeli rakiplerin önemli ölçüde gerisinde kalınmıştı. Hatta Beşiktaş 1988 yılında küme düşmekten kurtulamıyordu. Siyah beyazlılar 90’lı yıllarla birlikte lige geri dönse de şampiyonluk bir yana play-off yarışında bile gerilerde kalmıştı. Dolayısıyla Beşiktaş taraftarlarının ilgisi de azalmıştı. Ta ki 1997 yılına kadar.
Beşiktaş basketbolunu küllerinden canlandıran Ahmet Kandemir başantrenörlüğündeki ekibin saha içerisindeki komutanı Andre Woolridge doğal olarak bizim listemizde de yer alıyor. Amerikalı oyuncu başarılı bir oyun kurucu olmasının yanında çok özel de bir skorerdi. İlk adımı çok hızlı olan ve potaya şimşek gibi gidebilen Woolridge, savunmalar daha ne yaptığını anlamadan 20 sayıyı buluyordu. Woolridge’in siyah beyazlı formayla play-off’lar da dahil çıktığı 69 maçta sadece 5 kez tek haneli skorlarda kaldığını söylersek ne kadar etkileyici bir skorer olduğunu daha iyi anlatmış oluruz.
Tabii ki Woolridge sadece bir skorer değildi. 1.83 metre boyunda olmasına rağmen ribauntlara çok kritik katkılar yapan yıldız oyuncu, takım arkadaşlarını bulma konusunda da bir uzmandı. Woolridge, Beşiktaş formasını iki yıl giydikten sonra takımdan ayrılmış ve 1 yıl sonra geri dönmüştü. Ancak bu ikinci bahar pek de tatlı bitmedi ve parasını alamayan yıldız oyuncu takımdan ayrıldı. Yine de o zamana kadar yaptıkları bile onun adının Beşiktaş tarihinde özel bir yere yazılmasını sağladı.
Carlos Arroyo
Oynadığı Yıllar: 2011 – 2012
İstatistikleri: 14 sayı, 2.4 ribaunt, 4.7 asist
Beşiktaş tarihinin basketboldaki en başarılı sezonunun baş mimarlarından olan Carlos Arroyo tabii ki listemizde olacaktı! Siyah beyazlı takımdaki macerası kısa sürse de Galatasaray‘a gitmesiyle taraftarların kalbini kırmış olsa da Porto Rikolu oyuncu ligimizin en özel isimlerinden birisiydi ve burada yer almayı fazlasıyla hak ediyordu.
Lokavt bitimiyle Deron Williams’ın NBA’e geri dönmesi Beşiktaş’ta oyun kurucu sıkıntısı doğurmuştu. Ergin Ataman da çareyi NBA tecrübesi de bulunan Carlos Arroyo’da bulmuştu. Hem de ne tecrübe! Arroyo, uzun yıllar NBA’de kalıp önemli katkılar yapmayı başarmıştı. Bir sezon Maccabi Tel Aviv‘e döndükten sonra tekrar NBA’e gitmiş NBA Finallerine kadar yükselmişti. Arroyo, kadrosunda LeBron, Wade ve Bosh’u bulunduran Miami Heat‘in en önemli tamamlayıcı oyuncularından birisi olmuş ve üstüne düşen görevi başarıyla yerine getirmişti. Ancak daha sonra Celtics‘e giden yıldız oyuncu, istediği fırsatları yakalayamamış ve Avrupa’ya dönmeye karar vermişti.
Arroyo’nun Beşiktaş’a geldiği anda doldurması gereken büyük bir boşluk vardı. Sonuçta kendisinden önceki oyun kurucu NBA’in o dönemki en iyi isimlerinden birisiydi. Üstelik bir oyun kurucu olarak hem setleri hem de takım arkadaşlarının alışkanlıklarını öğrenmesi için zamana ihtiyacı vardı fakat sezon ortasında geldiği için böyle bir lüksü yoktu. Ancak Porto Rikolu yıldız hem kalitesiyle hem de tecrübesiyle tüm bu sorunların üstesinden geldi ve sanki sezon başından bu yana Beşiktaş’ta oynuyormuş gibi katkı vermeye başladı.. Hem durdurulamaz skor bulma kabiliyeti hem de üstün pas yeteneğiyle Kara Kartalı uçurmayı başaran Arroyo, bununla birlikte kritik anlardaki becerisiyle de birçok galibiyette başrol oynadı. Topun el yaktığı anlarda bazı oyuncular sinerken Arroyo tam aksine daha da öne çıkıyor ve sorumluluk almaktan hiç çekinmiyordu. Gerçek bir lider!
Beşiktaş formasıyla Eurochallange ve Türkiye Kupası’nı kazanmayı başaran yıldız guard, Türkiye Ligi playofflarında performansını daha da arttırmayı başardı. Öyle ki Arroyo’nun performansı işlerin kızıştığı anlarda iyi bir oyun kurucuya sahip olmanın ne kadar büyük bir avantaj olduğunun net bir göstergesiydi. Playofflardaki ilk maçında Fenerbahçe’ye karşı bulduğu kritik basketlerle takımını zafere taşıyan Arroyo, Galatasaray ve Anadolu Efes’le oynanan serilerde de muhteşem performanslar ortaya koyarak tarihi zaferde başrol oynamıştı. Maçlardan sonraki danslarıyla taraftarları iyice coşturan Arroyo, belki de gidişiyle siyah beyazlıları en çok üzen isim oldu. “Telefonu açın, Carlos Arroyo!”
Deron Williams
Oynadığı Yıllar: 2011 – 2012
İstatistikleri: 19.7 sayı, 3.2 ribaunt, 6.43 asist
İtiraf edelim. Hepimiz Deron Williams’ın Beşiktaş‘a transfer olacağı haberlerini okuduğumuzda buna inanmamıştık ya da bilmediğimiz başka bir Deron Williams’ın siyah beyazlı formayı giyeceğini düşünmüştük. Ancak inanması güç olsa da NBA’de o dönemin en iyi oyuncularından biri olan Deron Williams gerçekten de Beşiktaş‘a gelmiş ve Akatlar’da sahaya çıkmıştı. Tabii ki bu transferin gerçekleşmesindeki en büyük etken NBA’de o dönem lokavt sebebiyle ligin başlamaması ve oyuncuların basketbol oynamak adına başka takımlara gitmek zorunda kalmasıydı.
Deron Williams’ın Beşiktaş’a transferi sadece Türkiye’de ya da Avrupa’da değil tüm dünyada büyük yankı uyandırmıştı. Dünyanın en büyük spor basınlarının manşetinde siyah beyazlı takım yer alıyordu. Lokavt döneminde Avrupa’ya gelen en büyük yıldız olan Williams’ın Beşiktaş kariyeri ise yine oldukça etkileyiciydi. Amerikalı oyuncunun Beşiktaş’taki kariyeri kısa sürse de bize izlettiği şeylerle bu listede yer almayı sonuna kadar hak ettiğini söyleyebiliriz.
Sahaya adım attığı andan itibaren ne kadar kaliteli bir oyuncu olduğunu gösteren Deron, güçlü fiziğinin de yardımıyla neredeyse tüm maçlarında küçük çocuklara karşı oynayan bir büyük adam etkisi yaratıyordu. Rakip savunmaları istediği gibi alt eden, olağanüstü pas yeteneklerinin yanı sıra güçlü fiziğinin de yardımıyla skor kabiliyetini de sergileyen Deron Williams’ın oynadığı basketbolun tadı damağımızda kaldı desek yeridir. Williams, sahada kendisiyle birlikte yer alan 4 arkadaşını da her seferinde daha iyi birer oyuncu haline getirmiş ve çoğu maçı antrenman havasına çevirmişti. Özellikle Sinan Erdem’de oynanan Fenerbahçe maçında yaptıkları Beşiktaş taraftarları için adeta bulunmaz bir nimetti.
Williams Beşiktaş’ta sadece oyun kurucu meziyetlerini göstermedi. Göttingen karşısında sayı atmayı ve maçı kazandırmayı kafasına koyan süper yıldız, rakip savunmacıların tüm çabalarına rağmen tam 50 sayı üreterek bu alanda görmeye alışık olmadığımız bir performansı bizlere izletiyordu.
Lokavtın sona ermesiyle birlikte NBA’e geri dönen Williams’ın 8 numaralı forması düzenlenen özel bir törenle emekli edildi. Siyah beyazlı takım aynı sezonda 3 kupayı birden müzesine götürmeyi başardığında Deron Williams belki kadroda değildi ancak onun sayesinde Beşiktaşlı taraftarlar basketbola inanmaya başlamıştı ve bu da şampiyonluğa giden yoldaki bütünleşmede çok büyük rol oynadı.