By Utkan Şahin, Semih Tuna & M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Türkiye basketbolu son 20 yıllık süreçte büyük değişimlere uğradı. Daha önce düşünülmeyen, hayal bile edilmeyen seviyelere çıkıldı. Dünyanın en iyi ligi olan NBA’e yıldız oyuncular gönderdik. Kulüp seviyesinde Avrupa’nın zirvesine çıktık. Milli Takımile Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nda 2. olmayı başardık. Bu topraklarda hala futbol birinci spor ama basketbol son 20 yılda hiç olmadığı kadar ivme kazandı.
Böylesine bir ivme kazanmak için her zaman bir başlangıç noktası gerekir. Türkiye basketboluna birçok farklı kulüp ve basketbol insanı etki etti ama bu başlangıç noktasının odağında Efes vardı. Anadolu Efes‘in kazandığı Avrupa Kupası sürekli büyüyen çığının başlangıcı oldu.
Bugün ise işte bu güzide kulübümüz olan lacivert-beyazlı ekibin tarihine bakış atacağız ve en iyi oyun kurucu performanslarını inceleyeceğiz. Nasıl Efes, Türk basketbolu için önemli bir dönüm noktasıysa oyun kurucu performansları olarak Efes formasıyla izlediğimiz bazı oyun kurucular da Türk basketbol tarihine geçmeyi başardı. Bu yüzden oldukça heyecanlı olacak. Hazırsanız, başlayalım!
Banvit Tarihine Damga Vurmuş 4 Oyun Kurucu
Brian Kellerman
Oynadığı Yıllar: 1985-1986
İstatistikleri: İstatistik bilgisi bulunmuyor.
Anadolu Efes tarihinde önemli yere sahip oyun kuruculardan biri olarak dikkat çeken Brian Kellerman, 1983 NBA Draftı’nda Houston Rockets tarafından yedinci tur ilk sıradan seçilmişti ancak NBA’de hiç forma giyme şansı bulamadı.
Birleşik Amerikalı oyuncu ile ilgili ayrıntılı bilgi sahibi olmak çok zor gözükse de kendisinin dört yıllık kolej kariyerini Idaho formasıyla 1982-1983 sezonunda noktaladığı biliniyor.
1985-1986 sezonunda akıl almaz skor performanslarına imza atan Kellerman, o sezon TOFAŞ ile oynanan ve Efes‘in 94-74 kazandığı playoff çeyrek final ikinci maçında tam 45 sayıya imza atarak takımını çok önemli bir galibiyete taşımıştı.
Ayrıca normal sezonda da Fenerbahçe karşısında 33 sayılık olağanüstü bir performans yakalayan Kellerman, Efes Pilsen’in playoff finalinde Galatasaray karşısında mağlubiyetine engel olamadı. Final ilk maçını kazanan Efes‘te ikinci maç 23 sayı ile takımının en skorer ismi olan Kellerman, Efes’in 86-90 mağlup olduğu maçın ardından üçüncü maçta ise 6 sayıda kalmıştı.
Buna rağmen lacivert-beyazlı kulüpte geçirdiği tek sezonda dönemin Efes taraftarının hafızasında önemli yer edindi.
Levent Topsakal
Oynadığı Yıllar: 1988-1990
İstatistikleri: İstatistik bilgisi bulunmuyor.
Basketbol tarihimizin önemli figürlerinden biri olan Levent Topsakal, 1983-1984 sezonunda İstanbul Teknik Üniversitesi formasıyla başladığı üst lig kariyerinde 1988 yılında Efes Pilsen forması giymeye başladı.
Kariyeri boyunca 85 kez milli formayı da terleten Topsakal, kariyeri boyunca önemli bir skorer olarak dikkat çekti. Öyle ki 17 yaşındayken çıktığı Türkiye – İrlanda yıldızlar maçında attığı 78 sayı ile tarihe geçti.
Fenerbahçe‘nin ilk şampiyonluğunda da çok önemli rol oynayan Topsakal, Efes Pilsen formasıyla geçirdiği iki sezonda akılda kalıcı işlere imza attı.
Her ne kadar lacivert-beyazlı formayı giydiği iki sezonda şampiyonluk sevinci yaşayamamış olsa da kariyerinin devamındaki kişisel başarıları onu basketbolumuzda özel bir yere taşımaya yetti.
İlk sezonunda Efes‘in ligde playofflar dahil oynadığı 29 maçın tam 13’ünde maçın en skorer oyuncusu olmayı başardı. 20 sayı ve üzerindeki performanslarıyla göz dolduran Topsakal, takımının yarı finalde Eczacıbaşı’na mağlup olmasının önüne geçemedi.
Ertesi sezon da harika skorer performansını sürdüren Topsakal, bu kez de 29 maçın 12’sinde takımın en skoreri oldu ama yine yarı finalde takılan Efes‘in önünde bu kez de Galatasaray durmuştu.
Topsakal, ertesi sezon Fenerbahçe ile anlaştı ve sarı-lacivertlileri deplasmanlı basketbol ligi tarihindeki ilk şampiyonluğuna taşıdı.
Petar Naumoski
Oynadığı Yıllar: 1992-1994 & 1995-1999
İstatistikleri: 16.0 sayı, 6.0 asist, 1.7 ribaund
Sadece Efes değil, Türkiye’de izlediğimiz en iyi oyun kurucularla ilgili bir liste yapsak Petar Naumoski listenin başındaki isim olurdu çünkü bir liderin, oyun kurucunun nasıl olması gerektiğini o bize ilk olarak gösterdi.
Ülkemize gelen en büyük oyunculardan birisi olan Naumoski, inanılmaz yetenekli bir isimdi. Ne yapacağını bilirdiniz ancak kendisini bir türlü durduramazdınız. Koçlar ne denerse denesinler, rakip oyuncular ne kadar gayretli olurlarsa olsunlar Petar gelir ve istediğini yapıp topun çemberinizden geçmesini sağlardı. Milyonlarca insana basketbolu sevdiren, basketbolla alakası olmayan insanların bile adını bildiği, çocukların parkta basketbol oynarken bir NBA oyuncusunun değil onun adını söylediği efsanevi isim…
1.94’lük boyuna rağmen oyun kurucu pozisyonunda oynayan Naumoski, en kritik anlarda bile eli titremeyen, aniden üçlükleri hançer gibi rakibe saplayan, aynı zamanda en beklenmedik anlarda bile takım arkadaşlarına muhteşem asistler yapabilen büyüleyici bir oyuncuydu. Kendisiyle özleşen 7 numaralı lacivert beyazlı formayı sırtına geçirdiği ilk sezondan itibaren kalitesini Türk basketbolseverlere ve tüm Avrupa’ya gösterip takımını Saporta Kupası finaline taşımıştı. Efes o yıl tecrübesizliğinin kurbanı oldu ancak orada elde edilen tecrübe 1996 yılında kazanılan Koraç Kupası’nda önemli bir rol oynadı. Naumoski’nin sürüklediği Efes, Avrupa devlerini tek tek dize getirip tarihi bir başarıya imza atmıştı.
Naumoski’nin Efes ile kazandığı 4 lig şampiyonluğu ve 5 Türkiye Kupası zaferi onun etkisini anlatmak için yeterli değil. Nitekim Efes, geçtiğimiz yıl kendisinin efsanevi 7 numaralı formasını düzenlenen bir törenle emekli etmişti. Büyüksün Petar, ya da Türk pasaportu aldıktan sonraki ismiyle Polat Namık!
Damir Mulaomerović
Oynadığı Yıllar: 1999-2001
İstatistikleri: 16.0 sayı, 5.6 asist, 2.9 ribaund
Aslında birçok basketbolsever onu Cibona’da iken Efes’e karşı üç uzatmalı maçta oynadığı basketbola tanıdı. O gün Efes’e karşı takımını taşıyan Mulaomerovic, iki yıl sonra Efes’e transfer oldu.
Eşsiz bir yetenekti. Birçoklarına göre hala Drazen Petrovic’ten sonra Hırvatların çıkardığı en iyi guardı. Harika şut yeteneğiyle kendi skorunu üretebilen ama aynı zamanda ikili oyunlarla takımı için de üretebilen bir oyuncuydu.
Efes’te ilk sezonunda Hidayet ve İbrahim ile birlikte Anadolu Efes’in Final Four’a kalmasında büyük rol oynadı. Özellikle unutulmaz ASVEL serisinin ilk maçında harika bir oyun oynadı. İkinci senesinde de bu sefer SuproLeague’de Efes’in Final Four’a kalmasını sağlarken 19.7 sayı ortalaması tutturdu.
Üst üstte iki yıl takımının Final Four’a kalmasını sağladı ancak Petar Naumoski sonrası gelmesi onun için en büyük şanssızlıktı. Bir efsaneden sonra geldiği için her zaman ondan daha fazlası beklendi. Yine de o büyük beklentilere rağmen İstanbul’da harika iki sene geçirdi.