By Utkan Şahin & Semih Tuna/ info@eurohoops.net
EuroLeague’de Final Four sistemi her zaman eleştirilir. Birçok taraftar daha fazla maç izlemek ve daha adil sonuçlar için şampiyonun playoff sistemi sonucunda belli olmasını ister. Fakat Avrupa basketbolunun geleneklerini değiştirmek istemeyen EuroLeague yönetimi, 2000’den bu yana tercihi Final Four için kullanıyor.
Final Four’un en önemli özelliği bilinmezliği. Takımların arasındaki güç dengesi ne olursa olsun şampiyonun sadece 40 dakikada belli oluyor olması saha içerisine büyük bir gerilim katıyor. Bugüne kadar bu gerilimin verdiği etkiyle büyük sürprizlerle karşılaştık.
Ancak bugünkü konumuz biraz daha farklı. Bu sefer sürprizlere ya da büyük maçlara bakmayacağız, aksine sıkıcı geçmesinden dolayı pek hatırlamadığımız, Final Four’un genel ruhuna aykırı olan maçlara bakacağız.
Hazırsanız, EuroLeague tarihinin en kötü 6 finali!
Final Four 2003: Barcelona – Benetton: 76 – 65
2003’teki Final Four’da her şey, o hafta sonu belliydi.
Basketbolda yıllarca ezeli rakibi Real Madrid‘in altında ezilen Barcelona, tarihinin ilk EuroLeague şampiyonluğu için bütün şartları hazırladı. Koç Svetislav Pesic yönetiminde Juan Carlos Navarro’nun yanına Sarunas Jasikevicius, Dejan Bodiroga ve Gregor Fucka’yı katan Katalanlar, Barcelona’da düzenlenen Final Four’un da avantajını kullandı.
Final Four’a kadar sadece üç yenilgi alarak gelen Barcelona, yarı finalde kendisine güç olarak en yakın olan CSKA Moskova’yı zorlansa da devirdi. Finalde karşılarında Edney’in taşıdığı, Messina’nın ise koçluk yaptığı Benetton vardı.
İtalyanlar, o sezon EuroLeague’in en iyi hücum takımıydı ama Barcelona, onları ilk çeyrekten sonra dağıttı. Benetton ilk çeyreği önde kapatsa da ikinci çeyrekte İtalyan takımına sadece 9 sayı attıran Barcelona, maçın bütün kontrolünü eline aldı ve maç sonuna kadar da bırakmadı.
Finalde ise Barcelona, 76-65’lik sonuçla kendi evinde yılların büyük özlemine son vererek EuroLeague şampiyonluğunu kazanmış oldu.
Final Four 2004: Maccabi Tel Aviv – Skipper Bologna: 118 – 74
Bu listeyi bir sıralama şeklinde yapmıyoruz ama eğer yapsaydık 2004’te Nokia Arena’da yapılan bu final tartışmasız birinci sırayı alırdı.
Pini Gershon’un unutulmaz Maccabi‘si, EuroLeague tarihinin istatistiksel olarak en iyi hücum takımıydı. Nasıl olmasın? Anthony Parker gibi harika bir skorer, Nikola Vujcic, Sarunas Jasikevicius gibi üst düzey yaratıcılar ve birçok değerli rol adımı aynı takımdaydı.
Zorlu grubunu CSKA‘yla aynı galibiyet sayısıyla ikinci sırada tamamlayan Maccabi, TOP-16’da ise hiç zorlanmadı ve ülkesinde yapılacak olan Final Four’a bileti aldı. Yarı finalde karşılarında CSKA Moskova vardı. Rus takımı karşısında felaket bir ilk çeyrek oynasa da ayağa kalkan Maccabi, 93-85 ile final vizesini aldı. Finalde karşılarında yine normal sezonda aynı grupta oldukları Skipper Bologna vardı.
Bologna, normal sezonda Maccabi’yi Nokia Arena’da mağlup etmişti ama finalde Maccabi’nin cevabı çok ağır oldu.
Maça fırtına gibi başlayan Maccabi daha ilk çeyreğin ortasında fişi çekti. İnanılmaz bir hücum performansı sergileyen İsrail ekibi, ilk çeyreği 18 sayı farkla 31-13 önde kapattı. Soyunma odasına 25 sayı farkla 55-30 önde giden Maccabi, üçüncü çeyreği ise 29 sayı farkla 80-51 önde kapattı. Son çeyrekte rotasyon yapmasına rağmen son büyük darbeyi vuran Maccabi, 38-23’lük seriyle Skipper Bologna’yı sahaya çıktığına pişman etti.
Maçı 44 sayı farkla kazanan Maccabi, tarihin en farklı final galibiyetini alırken 118 sayıyla da rekor kırdı.
Final Four 2008: CSKA Moskova – Maccabi Tel Aviv: 91-77
2007’de OAKA’da unutulmaz bir final sonrası Panathinaikos‘a kaybeden CSKA Moskova, 2008’de ise bu sefer şampiyonluğa ulaştı.
O yaz bir yıl önce kendisini yıkan Ramunas Siskaukas’ı kadrosuna katan CSKA, hem normal sezonu hem de Top-16 gruplarını lider kapatmayı başardı. Playoff’ta Olympiakos karşısında Ruslar ilk maç büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Playoff’ta evinde ilk ve tek yenilgisini alan CSKA, yine de deplasmandaki maçı kazanarak toparlandı ve bir kez daha playoff’u geçti.
Madrid’de düzenlenen Final Four’da yarı finalde Baskonia‘yla oynayan CSKA, İspanyol ekibi karşısında zorlansa da finale kalmayı başardı. Finaldeki rakipleri ise 2006’da mağlup ettikleri Maccabi‘ydi.
2004-2005’te ligi domine eden Maccabi‘den çok daha farklı bir takım olan İsrail ekibi, Terence Morris ve Will Bynum sayesinde finale kadar gelmişti ancak finalde mutlak favori CSKA’ydı.
İlk yarı başa baş geçse de ikinci yarıdan itibaren farkı artıran Rus ekibi, Trajan Langdon’un önderliğinde 14 sayı farkla sahadan 91-77 galip ayrıldı ve şampiyon oldu. Finale dair akıllarda kalan tek şey ise Trajan Langdon’un performansıydı.
Final Four 2010: Barcelona – Olympiakos: 86-68
Modern EuroLeague’de Barcelona’nın iki şampiyonluğu var ve ikisi de bu listeye girmeyi başardı.
Xavi Pascual ile yeni bir yapılanmaya girdikten sonra 2009 yazında kadrosuna Pete Mickael, Ricky Rubio, Boniface N’Dong ve Terence Morris gibi isimleri kattı. Harika bir savunma takımı haline gelen Barcelona, hücumda ise Juan Carlos Navarro önderliğinde ilerleyen bir takım oldu.
Normal sezon grubunda hiç kaybetmeyen Barcelona, TOP-16’yı ise tek yenilgiyle geçti. Playoff’ta ezeli rakibi Madrid’i 3-1 ile geçen Barcelona, Paris’te yapılan Final Four’a bileti kapmış oldu.
Yarı finalde CSKA Moskova karşısında savunma dersi veren Barcelona, Rus ekibini 54 sayıda tutarak finale çıktı. Finalde karşılarında Linas Kleiza, Josh Childress, Milos Teodosic, Theodoros Papalouskas, Ioannis Bourousis gibi yıldızlara sahip olan ve şampiyonluk için kurulmuş Olympiakos vardı. Fakat Barcelona’nın savunma sertliği Olympiakos’a da fazla geldi.
Henüz ilk çeyrekten maçı kontrolü altına alan Barcelona, Olympiakos’u 68 sayıda tutarken maç boyunca da yanına yaklaştırmadı ve sahadan 18 sayı farkla 86-68 galip ayrılarak ikinci EuroLeague şampiyonluğunu kazandı.