NBA’den EuroLeague’e Göç Eden 10 Yıldız

30/Ağu/18 12:34 Ağustos 30, 2018

Utkan Sahin

30/Ağu/18 12:34

Eurohoops.net

EuroLeague son dönemde NBA’e çok fazla yıldızını kaybetti ama bu sene NBA’den pek çok önemli oyuncuyu Avrupa’ya getirdi. Eurohoops Fırın, yeni yazısında sizlere bu oyuncuları sunuyor.

By Dimitris Minaretzis / info@eurohoops.net

Avrupa ile Avrupa basketbolu arasında finansal uçurum son yıllarda çok arttı. Bundan dolayı NBA ile yarışamayan Avrupa basketbolu, birçok yıldızını NBA’e kaptırdı.

Yakın gelecekte bu konuda bir değişiklik olması beklenmiyor. Şu anda herkes için NBA daha cazip geliyor ve bu da oyuncu kalitesini dolasıyla etkiliyor. Fakat bu yaz da karşılık veren EuroLeague ekipleri, NBA’den düşenlere saldırmaya başladı. Birçok EuroLeague ekibi, bu yaz NBA’den önemli isimleri kadrosuna katarken gelecek sezon için heyecan verici bir ortam yarattı.

Eurohoops Fırın ise yeni yazısında sizlere bu yaz NBA’den EuroLeague gelen oyuncuları sunuyor! Hazırsanız, başlayalım!

Alec Peters: 8/13 üçlük ve 36 sayı

NBA Kariyeri: Phoenix Suns
İstatistikleri: 20 maç 11.1 dakika, 4.1 sayı, 1.9 ribaund, 0.6 asist (Phoenix)
Pozisyon / Yaş: Uzun forvet / 23

Bu yaz transferde pek ismini duymadığımız CSKA Moskova, en büyük hamlesini Peters ile yaptı.

Yıllardır kanayan yarası olan dört numara pozisyonu için sonunda harekete geçen CSKA, geçtiğimiz sezonun sonunu Phoenix’de geçiren Alec Peters’i Avrupa’ya gelmeye ikna etti.

CSKA, geçtiğimiz sezon dört numaradan çok sorun yaşadı. Vorontsevich’in sahaya çıkacak hali yoktu. Bu yüzden de zaten fiziksel olarak sıkıntı yaşadıkları pivot rotasyonunun yanında dört numarada da süreler Clyburn’e kayınca Rus ekibinin zayıf halkası iyice ortaya çıkmıştı. Peters ise bu soruna nefes olabilecek bir potansiyel taşıyor.

Potansiyel diyorum çünkü kariyerinde ilk kez Avrupa’da oynayacak ve bu tarz geçişlerde her zaman risk payı yüksek olur. Yine de biz işin olumlu yönünden bakarsak Peters, CSKA’nın sistemine uyacak bir isim. Bir kere çok iyi bir dış şut tehdidi var. NBA’de 8 üçlük attığı maç özelinde değerlendirmiyorum, kolej kariyeri boyunca onu en çok öne çıkaran şey zaten şutuydu.

Amerikalı oyuncu, üstelik bu şut tehdidini daha çok “catch&shot” ile oluşturuyor. Bu da üç kısa yaratıcıyla oynayan Itoduis’in oyun planında bir dört numaradan en çok isteyeceği özellik. Bunun yanında Peters, savunma isteği ve oyun zekasıyla da Avrupa’ya uyumlu olabilecekmiş gibi gözüküyor.

Avrupa’ya ilk kez geliyor olmasının yanında Peters için sorunlardan bir diğeri ise pota altında fiziksel olarak pek karşılık verememesi. Yine de eğer buraya uyum sağlarsa CSKA, kangren haline gelen problemini sonunda çözebilir.

Tyler Ennis: Fenerbahçe‘nin yeni guardı 

NBA Kariyeri: Phoenix Suns, Milwaukee Bucks, Houston Rockets, LA Lakers
İstatistikleri: 54 maç 4.1 sayı, 1.9 asist, 1.8 ribaund (Lakers)
Pozisyon / Yaş: Oyun kurucu / 24

Geçtiğimiz sezon oyun kurucu rotasyonunda problem yaşayan Fenerbahçe, yazın bir oyun kurucusunu NBA’e gönderirken karşılığında oyun kurucusunu NBA’den getirdi.

Brad Wanamaker‘ın NBA’e gitmesinden sonra oyun kurucu rotasyonu için uzun süre transfer görüşmeleri yapan Fenerbahçe, en sonunda NBA’den Tyler Ennis ile anlaştı. NBA Draftında 18. sırada seçilen Ennis, NBA kariyeri boyunca bekleneni verememişti. Bu yüzden onun hakkında soru işaretleri var ama transferin detaylarına bakarsak Obradovic‘in sistemine uygun bir oyuncu olarak gözüküyor.

Geçtiğimiz yaz Wanamaker transferi çok heyecan verse de Amerikalı oyuncunun Obradovic‘in sistemine uyumu sorunlu oldu. Ennis ise NBA kariyerinde pek fazla gösteremese de kolej kariyerinde yaptıklarıyla daha uyumlu bir oyuncu olarak gözüküyor. 24 yaşındaki Kanadalı guard, kariyerinin en başarılı dönemini yavaş tempolu bir sistemde geçirirken Syracuse’de bu şekilde fark yarattı. İkili oyun bilgisi ve oyun kurucu yetenekleri de gelişmiş olan Ennis, bu açıdan oldukça olumlu mesajlar veriyor.

Fakat transferde soru işaretleri var. Ennis’in NBA kariyerinin kötü geçmesi onda bir özgüven problemi yaratırken saha içerisinde de hücum özelliklerinin çok gelişmiş olmaması Fenerbahçe’de gelecek sezon hücumun tekdüze olmasını sağlayabilir.

Yine de Fenerbahçe bu hamleyle NBA’den bir oyuncu daha kadrosuna katmış oldu.

Tyler Ennis transferinin ayrıntılı analizini buradan okuyabilirsiniz. 

Georgios Papagiannis: Geri döndü

NBA Kariyeri: Sacramento Kings, Portland TrailBlazers
İstatistikleri: 17 maç 2.0 sayı, 2.3 ribaund, 0.6 asist (Portland&Sacramento)
Pozisyon / Yaş: Pivot / 21

Son dönemde Yunanistan’ın altyapıdan çıkardığı en önemli isimlerden biri olan Papagiannis’in NBA kariyeri oldukça trajikomikti.

Yunan pivotun 2016 Draftında seçilmesi bekleniyordu ama ikinci turun başında seçileceği düşünülüyordu fakat Kings‘in onu gidip 13. sıradan seçmesi her şeyi değiştirdi. Gereksiz bir baskıyla uğraşmak zorunda kalan Papagiannis, Kings’in geniş rotasyonunda süre bulmakta zorlanırken 13. sıra olmasına rağmen 1.5 yılın sonunda serbest bırakıldı. Sezonun devamı için Portland ile anlaşan Papagiannis, orada da sadece bir maça çıkabildi.

21 yaşındaki oyuncu, yaz döneminde ise eski takımı Panathinaikos ile anlaşarak ülkesine geri döndü. Papagiannis için son bir 1.5 yıl çok iyi geçmedi ama burada her şeyi tekrardan toparlayabilir. 2.18 boyu ve fiziğiyle Avrupa’da oldukça fark yaratacak bir oyuncu. Belki şu anda hala ham bir pivot olduğu için yakın zaman içerisinde büyük bir katkı veremez ama hamlığını attıkça ve özgüvenini buldukça tekrardan toparlanacaktır.

Jordan Mickey: Bartzokas’ın yeni hamlesi

NBA Kariyeri: Boston Celtics, Miami Heat
İstatistikleri: 23 maç 4.0 sayı, 3.5 ribaund, 0.4 blok (Miami)
Pozisyon / Yaş: Pivot / 24

Khimki Moskove ve Georgios Bartzokas’ın yazın en güzel hamlelerinden birini yaptı.

Geçen sezon Thomas Robinson’dan çok şeyler bekleseler de özellikle Amerikalı oyuncu sakatlandıktan sonra hiçbir şey alamayan Khimki, yeni uzununu da NBA’den getirdi.  Rus ekibi, NBA Draft 2015’te ikinci turda seçilen ve son üç yıldır kariyerine NBA’de devam eden Mickey ile anlaştı.

Mickey fiziksel dezavantajları yüzünden NBA’de iki pozisyon arasında sıkışıyordu ama burada kendini bulabilir. 24 yaşındaki pivot, oldukça iyi bir atlet ve ribaund sezgileri de gelişmiş. Geçen sezon pota altından alamadıkları katkıyı o verebilir.

Fakat tabii henüz ilk defa Avrupa’ya geliyor ve bu Amerikalı uzun için risk. Yine de eğer Bartzokas ile iyi anlaşabilirse Khimki için sezonu değiştiren hamlelerden biri olabilir.

Markel Brown: Avrupa’da ikinci şans

NBA Kariyeri: Brooklyn Nets, Houston Rockets
İstatistikleri: 4 maç 1.3 sayı, 1.3 ribaund, 0.5 asist (Houston Rockets)
Pozisyon / Yaş: Şutör guad / 26

Amerikalı guardın Avrupa’daki ikinci dönemi, Darüşşafaka formasıyla yaşanacak. Markel Brown, daha önce 2016-2017 sezonunda Khimki Moskova formasıyla Eski Kıta’da mücadele etmişti.

NBA’de şu ana kadar toplam 113 maça çıkan Brown, bu maçlarda Brooklyn Nets ve Houston Rockets formalarıyla 5.2 sayı ve 2.1 ribaund ortalamaları yakaladı.

Onun için artık NBA ile EuroLeague arasında gidip gelmek bir ritüel hâline geldi. Geçen sezon Rockets formasıyla dört maça çıkan Birleşik Amerikalı oyuncu, sezonun büyük bölümünü G-League’de geçirdi.

Bu sezon EuroLeague’e dönen Darüşşafaka ile Avrupa’ya dönen Markel Brown’ın Khimki macerası ise çok parlak geçmemişti. 7DAYS EuroCup’ta 11 maçta 5 sayı, 2.3 ribaund ve 0.8 asist ortalamalarıyla oynayan Brown, takımının çeyrek finalde Valencia‘ya elenmesinin önüne geçemedi.

Darrun Hilliard: Baskonia‘nın yeni yıldızı

NBA Kariyeri: Detroit Pistons, San Antonio Spurs
İstatistikleri: 14 maç 1.1 sayı, 0.8 asist, 0.5 ribaund (San Antonio)
Pozisyon / Yaş: Swingman / 25

Transfer döneminin sessiz takımlarından Baskonia, en büyük hamlesini NBA’den getirdikleri Darrun Hilliard ile yaptı.

NBA Draft 2015’te 38. sırada seçilen Hilliard, Detroit’te iki sezon oynadıktan sonra geçen sezonun büyük kısmını G-League’de geçirdi fakat sezon sonunda Spurs ile anlaşarak Gregg Popovich ile çalışma şansı elde etti.

Hilliard, NBA’de yeteneklerini gösterme şansı bulamasa da Baskonia’nin aradığı o kısa skorer olabilir. Geçen sezon harika uzunlarıyla ilerleyen Baskonia, işler sıkıştığı zaman kısa skorer sıkıntısı yaşamıştı. Hilliard ise bu boşluğu doldurmak için geliyor.

Bakalım, nasıl bir performans sergileyecek!

Johnny O’Bryant: Maccabi geleneklerini korumaya devam ediyor

NBA Kariyeri: Milwaukee Bucks, Denver Nuggets, Charlotte Hornets
İstatistikleri: 36 maç 4.8 sayı, 2.6 ribaund, 0.4 asist (Charlotte)
Pozisyon / Yaş: Pivot / 25

Amerika’dan iyi oyuncular getirme geleneği olan Maccabi, bu sezon için bizlere Johnny O’Bryant’ı sunuyor.

NBA’de dört sezondur forma giyen O’Bryant, atletizmiyle öne çıksa da bir uzun olarak ince kaldığı için çok fark yaratamadı. Milwaukee’de geçen iki sezondan sonra Denver ve Charlotte formaları giyen Amerikalı uzun, geçen sezon NBA kariyerinin en iyi performansını sergiledi.

Modern bir uzun olan O’Bryant, gelecek sezon Maccabi’de Tarik Black ve Alex Tyus ile birlikte uzun rotasyonunu taşıyacak ve orta mesafe şutlarıyla takımına yardımcı olmaya çalışacak.

Shane Larkin: Anadolu Efes‘in yeni lideri

NBA Kariyeri: Dallas Mavericks, New York Knicks, Brooklyn Nets, Boston Celtics
İstatistikleri: 65 maç ortalama 14.4 dakika, 4.3 sayı, 1.8 asist, 1.7 ribaund (Boston)
Pozisyon / Yaş: Oyun kurucu / 25

Yaz dönemini aktif geçiren Anadolu Efes, Tibor Pleiss transferini de sayarsak şu ana kadar tam 8 transfer yaptı fakat bütün takımın karakterini belirleyen transfer Shane Larkin oldu.

Efes, Beaubois, Micic, Anderson gibi transferlerle sahaya çeşitlilik katma şansı yakaladı ama bütün bu çeşitliliğe liderlik edecek bir guarda ihtiyacı vardı. Bu isim de Larkin oldu.

Larkin’in kariyerine ve yeteneklerine bakarsak da bu anlamda doğru bir transfer olduğunu görüyoruz. Amerikalı guard, henüz kolejdeyken bile liderlik özelliğini ortaya koymuştu. Ayrıca çok değil, iki sezon önce Baskonia’nın taşıyıcı oyuncusu da oydu.

Baskonia’da bunun yapabilmesi önemliydi çünkü Efes bu sayede Avrupa’nın oyun mantığını bilen, tecrübe edinmiş ve burada başarılı olduğunu bildiği bir isimle yola çıkıyor. Bu da transferin risk oranını oldukça düşürüyor.Diğer yandan 25 yaşındaki oyuncu, geçtiğimiz sezon Boston’da Brad Stevens ile çalıştı. Bir oyuncu için olabilecek en iyi şanslardan biri buydu. Bu sayede Larkin, oyununu Baskonia döneminden çok daha keskin oynayabilir.

Larkin ile birlikte Efes’in oyun karakteri de belli oldu demiştik. Larkin – Beaubois ikilisini yana yana düşünürsek Ergin Ataman’in hızlı basketbol temposunu zorlayan bir planla sahada olacağı artık kesin. Ergin Ataman, çeşitlilik içerisinde özellikle Simon temelli yarı saha hücumları yaratacaktır ama temelde her zaman Larkin olacak.

Transferle ilgili akla gelen ilk soru işareti ise işin savunma tarafı. Larkin, topa baskı yapma konusunda güvenebileceğiniz bir isim fakat Beaubois-Larkin ikilisi Efes’in ön tarafta biraz fazla küçük kalmasına sebep olacak. Bu açıdan daha fizikli olan Delaney’in transferi Efes için daha iyi olabilirdi.

Yine de kariyeri, yetenekleri ve takıma uyumuyla birlikte Larkin, bu yazın en iyi transferlerinden biri!

Joffrey Lauvergne: Fenerbahçe‘nin aradığı uzun

NBA Kariyeri: Denver Nuggets, OKC ThunderChicago Bulls, SA Spurs
İstatistikleri: 55 maç 9.6 dakika 4.1 sayı, 3.1 ribaund, 0.7 asist (Spurs)
Pozisyon / Yaş: Pivot / 26

Geçtiğimiz sezon Jason Thompson‘dan bir türlü verim alamayan ve finalde özellikle Real Madrid pota altı karşısında ezilen Fenerbahçe, yeni sezonun ilk hamlesini de bunu gidermek için yaptı. Sarı-lacivertliler, Avrupa’ya geri dönmeyi kabul eden Fransız yıldız Joffrey Lauvergne’ü kaptı.

Fransız pivot, geçtiğimiz sezon Thompson’ın gelirken vaat ettiği ama yapamadığı her şeyin daha fazlasını cephanesinde bulunduruyor. Bir kere en önemli artısı ribaund özelliği. Oynadığı her seviyede kendini ribaund konusunda kanıtlamış bir isim. Diğer yandan da fiziksel olarak hem çok sert hem de kalıplı. Belki Tavares gibi dev bir vücuda sahip değil ama geniş kalçasıyla çok fazla yer kaplıyor.

Hücumda ise birden çok özelliği var. Sahayı çok çabuk koşan bir uzun, bunun yanında hem sırtı dönük hem de yüzü dönük bitirebiliyor. Geçen sene Spurs’te sadece 5 üçlük denedi ama kariyerin diğer dönemlerinde şutunu hücumda bir opsiyon halinde kullanmayı başardı. Savunmada ise sertliğiyle Fenerbahçe‘de çok şeyler değiştirebilir. Partizan ile birlikte özdeşleşen kariyerinde her zaman en büyük özelliği bu oldu.

En büyük eksisi ise Avrupa’dan NBA’e geçişiyle birlikte atletizminde yaşadığı erozyon. Lauvergne, hiçbir zaman bir çember savunucusu olmadı fakat NBA’e gidişi ve vücudunun daha da gelişmesiyle birlikte ayak hızı olarak geriye gitti.

Yine de Fenerbahçe; birçok eksiğini kapatabilecek, uzun rotasyonundaki diğer oyuncularla uyumlu olabilecek ve dünya basketbolunun her seviyesinde kendisini kanıtlamış bir uzun aldı. EuroLeague’de bu yaz yapılmış en iyi transferlerin başında o geliyor!