NBA Batı: Her Organizasyon Tarihinin En İyi Uluslararası Oyuncusu

10/Eyl/18 10:15 Temmuz 25, 2020

Mehmet Bahadır Akgün

10/Eyl/18 10:15

Eurohoops.net

NBA tarihinde her organizasyonun en iyi uluslararası oyuncusuna bir göz atmaya ne dersiniz?

by Frank Urbina / Çeviri: M. Bahadır Akgün

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı ilk olarak 15 Şubat 2018 tarihinde HoopsHype’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

1992 Rüya Takım, basketbolda bir devrim başlattı.

Dünyanın gözü Barcelona’ya, gelmiş geçmiş en iyi takımlardan birinin üzerine dikilmişti. O takım, altın madalyaya giden yolda rakiplerini domine etti.

O yaz döneminden bu yana uluslararası basketbol yeteneğinin NBA’deki nüfuzu giderek arttı. Günümüzde en çok gelecek vaat eden genç oyuncuların ciddi bir kısmı da yerli oyuncular değil.

Her ne kadar bazı organizasyonların yabancı oyuncular ile daha güçlü bağları olsa da neredeyse her organizasyonun en azından bir adet yıldız seviyesinde yabancı bir oyuncusu var.

Bugün her takımın tarihine bir bakış atıyor ve en iyi yabancı oyuncularını inceliyoruz.


Dallas Mavericks

Dirk Nowitzki, Almanya

Belki de NBA tarihinin en iyi Avrupalısı olan Dirk Nowitzki, geleceğin Hall of Fame oyuncusu.

Nowitzki Mavericks tarihinde oynadığı maç sayısı, dakika toplamı, sayı, üçlük ve ribaund gibi önemli istatistik kategorilerinde ilk sırada yer alıyor.

Daha da etkileyici bir şekilde Alman uzun, lig tarihinde skor alanında altıncı, üçlüklerde 11. ve ribaundlarda 28. sırada yer alıyor.

Wurzburg’dan çıkmış bu çocuk için hiç fena değil.

Denver Nuggets

Dikembe Mutombo, Demokratik Kongo Cumhuriyeti

NBA tarihinin en iyi blokçularından biri olan Dikembe Mutombo, başlangıcını Denver Nuggets formasıyla yaptı.

Denver’da geçirdiği beş sezonda üç kez All-Star seçilirken bir kez de Yılın Savunmacısı oldu.

Mutombo, Nuggets formasıyla görece kısa bir dönem geçirmiş olmasına rağmen organizasyon tarihinde blok alanında lider ve ribaund alanında üçüncü sırada.

Ayrıca Mutombo’nun tarihi 1993-94 kadrosunun kilit üyesi olduğunu da belirtmekte fayda var. O Nuggets, tarihte ilk sıra takımını eleyen ilk sekizinci sıra takımı olmuştu.

Bitkin ama savaşan Mutombo imgesi hafızalara kazındı.

 

Golden State Warriors

Andrew Bogut, Avustralya

Golden State Warriors‘ın 1975’ten bu yana kazandığı ilk şampiyonluğun önemli parçalarından Bogut’un saha içi görüşü, pota civarındaki bitiriciliği ve boyalı bölge koruma meziyetleri, o sertliğe ihtiyaç duyan takım için hayati önem taşıyordu.

Bogut, Warriors‘a tartışmalı bir takasın sonucunda katılmış ve organizasyon Monta Ellis yerine yola Curry ile devam etme kararı almıştı.

Warriors formasıyla Bogut, 2015-15 sezonunda 6.3 sayı ortalaması yakaladı ancak 8.1 ribaund, 2.7 asist ve 1.8 blok ortalamalarıyla şahlandı.

Houston Rockets

Hakeem Olajuwon, Nijerya

Eğer Dirk Nowitzki değilse gelmiş geçmiş en iyi uluslararası oyuncunun Hakeem Olajuwon olduğu kesin. Olajuwon, Nowitzki’nin muhteşem istatistiklerine rağmen kendi rüşdünü ispatlamış bir isim.

Nijeryalı dev, iki şampiyonluk kazandı, bir kez MVP seçildi ve asla üç sayı tehdidi olmamasına rağmen muazzam bir hücum silahı oldu.

Ayrıca modern lig tarihinin belki de en iyi savunmacısıydı.

Olajuwon, üç ayrı kez NBA’de blok kralı oldu, iki kez ribaund ortalamasında zirveyi aldı ve iki kez de Yılın Savunmacısı seçildi.

Ayrıca Olajuwon, NBA tarihinde en çok blok yapan isim.

Los Angeles Clippers

Swen Nater, Hollanda

İki kez All-Star seçilen Swen Nater, hem ABA hem de NBA’de başarılı kariyerler geçirdi.

Hollandalı dev isim, Clippers formasıyla kariyer zirvesinin sonlarında beş sezon geçirdi ve son sezon öncesinde 13.2 sayı, 11.9 ribaund, 2.3 asist ortalamaları ile oynadı. O yıllardan birinde maç başına 15 ribaund ile lig kralı oldu.

Nater, Clippers tarihinde en çok ribaund alan oyuncular arasında altıncı sırada yer alıyor.

Los Angeles Lakers

Pau Gasol, İspanya

Her ne kadar en iyi yabancı oyuncular listesinde Pau Gasol, Nowitzki ve Olajuwon ile aynı kategoride olmasa da onların hemen ardından geldiği söylenebilir.

Lakers ile iki şampiyonluk yaşayan, altı kez All-Star seçilen, dört kez yılın takımlarına giren Gasol’un hem en iyi dönemleri hem de ligdeki istikrarı, onu lig tarihinin en iyi yabancılarından biri yapıyor.

Dev ismin Lakers‘taki etkisi de yabana atılacak cinsten değil.

Gasol, Kobe Bryant’ın takımına katıldığında takımın vasatlıktan çıkıp Shaq’in ayrılığından beri özlenen başarılı günlere dönmesinde çok önemli rol oynadı.

En azından Kobe Bryant da öyle düşünüyor.

Memphis Grizzlies

Marc Gasol, İspanya

Memphis Grizzlies‘in Pau’yu Lakers‘a gönderen takasta aldığı paketin bir parçası da kardeş Marc Gasol’un draft haklarıydı.

Her ne kadar kimse Marc’ın ağabeyinin seviyesine çıkmasını beklemese de Marc Gasol de kendi nezdinde epey iyi bir oyuncuya dönüştü.

10 yıllık kariyerinin tamamını Memphis formasıyla geçiren Marc Gasol, üç kez All-Star seçildi, iki kez yılın takımlarında yer aldı ve 2012-13 sezonunda yılın savunmacısı oldu.

Dev isim ayrıca Grizzlies tarihinde en çok sayı atan, en çok saha içi isabet bulan ve en çok blok yapan isim. Ayrıca ribaund sıralamasında da ikinci sırada.

Minnesota Timberwolves

Ricky Rubio, İspanya

Ricky Rubio’nun Timberwolves formasıyla geçirdiği altı sezonda yıldız İspanyol, lig genelinde asist toplamında dokuzuncu, top çalma toplamında altıncı sırada yer aldı.

NBA’e gelirken var olan kendisine yönelik beklentileri karşılayamamış olabilir ancak fazlasıyla faydalı bir saha içi lideri oldu ve Wolves da onun oynadığı durumlarda daha etkili oynadı.

Minnesota’nın organizasyon tarihinde Rubio, asist sıralamasında ikinci sırada yer alıyor.

New Orleans Pelicans

Predrag Stojakovic, Sırbistan

Gelmiş geçmiş en büyük şutörlerden olan Peja Stojakovic, zirve dönemlerinin son kısmını New Orleans formasıyla geçirdi.

İlerleyen yaşına rağmen 14.5 sayı ve 4.1 ribaund ortalamaları yakaladı.

Daha da önemlisi %40,3 ile üçlük atarak en iyi şutörlerden biri arasındaki yerini korudu.

Stojakovic’in oynadığı dönemde Pelicans iki kez playoff yaptı.

 

Oklahoma City Thunder

Detlef Schrempf, Almanya

Listemizdeki ikinci Alman olan Detlef Schrempf, SuperSonics (şimdinin  Thunder‘ı) forması giydiği dönemde yumuşak bir skorer, iyi bir ribaundcu ve dahası iyi bir pas dağıtıcıydı.

Seattle’daki altı sezonunda 16.6 sayı, 6.3 ribaund ve 4.0 asist ortalamaları yakalarken iki kez All-Star seçildi.

1995-96 sezonunda Sonics, organizasyon tarihinin en iyi sezonlarından birini geçirip 64 galibiyet aldı ve NBA finalinde Jordan’lı Bulls karşısında iki maç kazandı.

Schrempf, o takımın Payton ve Kemp sonrası en iyi üçüncü ismi olabilir ama bu, başarıda hayati bir rolü olmadığı anlamına gelmiyor.

 

Phoenix Suns

Steve Nash, Kanada

Gelmiş geçmiş en büyük uluslararası yıldızlardan biri olan Steve Nash, bildiğimiz haliyle modern basketbolun yeniden tanımlanmasında rol oynadı.

Mike D’Antoni’nin takımında yedi saniyeden kısa sürede hücum eden Suns, basketbola hızlı formunu verdi.

Lig tarihinin en hünerli pasörlerinden Nash de Phoenix’te yedi çok başarılı sezon geçirip iki kez MVP, beş kez All-Star, üç kez yılın takımına seçildi.

Suns formasıyla 16.7 sayı, 11.0 asist ortalamaları yakalayıp %44.0 ile üçlük, %91.3 ile serbest atış attı.

Maalesef Nash’in Suns dönemindeki zirve performansı, Bryant ile Lakers‘ın efsanevi dönemine denk gelince Phoenix, NBA finaline hiç çıkamadı.

Yine de Nash, gelmiş geçmiş en büyük uluslararası oyunculardan biri olarak kalacak.

Portland Trail Blazers

Arvydas Sabonis, Litvanya

En iyi dönemindeki bir Arvydas Sabonis’i NBA’de hiç izleyememiş olmamız büyük bir şanssızlık. Dev isim, 1988 Olimpiyatları’nda Sovyetler Birliği’ne altın madalyayı kazandırmıştı.

Ne yazık ki sakatlıklar ve siyasi iklim nedeniyle Sabonis, 31 yaşına gelene kadar NBA’de tek bir maça çıkamadı.

Hâl böyleyken bile Sabonis, NBA’de saygın bir kariyer geçirdi ve ilk üç sezonunda 14.7 sayı, 8.7 ribaund, 2.3 asist ortalamaları yakalayıp ilk sezonunda yılın çaylak takımına seçildi.

Sabonis’in Portland forması giydiği dönemde takım her yıl playoff oynadı ve iki kez Batı’da finale çıktı.

Sacramento Kings

Predrag Stojakovic, Sırbistan

Stojakovic, Pelicans döneminde iyi bir rol oyuncusuydu ancak Kings döneminde gerçek bir yıldız olarak üç kez All-Star seçildi ve 2003-04’te de yılın takımlarında yer aldı.

Kings döneminde Sırp yıldız maç başına 18.5 sayı, 5.0 ribaund ve 1.1 top çalma istatistikleri yakaladı. Dahası Stojakovic, Kings formasıyla %40 ile üçlük attı ve takımın 2000’lerin başındaki başarısında önemli rol oynadı.

Stojakovic’in oynadığı her sezon Kings playoff oynadı ve 2002’de finale de çok yaklaştılar ancak Lakers, rakibini yedinci maçta eledi. Los Angeles serisi öncesi sakatlanan Stojakovic, Batı Konferansı finalinin beşinci maçına kadar oynayamadı.

Döndüğünde ise son üç maçta yalnızca 1/10 ile üçlük atabildi.

Kim bilir? Belki de sağlıklı bir Peja, Kings’in talihini değiştirebilirdi.

San Antonio Spurs

Tony Parker, Fransa

Altı All-Star deneyimi, dört kez yılın takımlarına seçilmek, dört NBA şampiyonluğu ve bir de final MVP’si ödülü. Tony Parker’ın Spurs formasıyla başarmadığı az şey kaldı.

Fransız yıldız, Gregg Popovich’in takımında farklı roller üstlendi. Rol oyuncusu oldu, yıldız oldu, saha içi lideri oldu.

Parker 17 yıllık NBA kariyerinde şimdiye kadar yalnızca Spurs forması giydi ve organizasyon tarihinde asist sıralamasında ilk, serbest atış sıralamasında beşinci, sayı sıralamasında dördüncü sırada yer aldı.

Elbette bu noktada Arjantinli efsane Manu Ginobili’den de bahsetmek lazım. Parker gibi Ginobili de kariyeri boyunca Spurs’te oynadı ve çok sayıda başarı kazandı.