EuroLeague’de Sezonun En İyi Çaylakları (15-1)

13/Eyl/18 11:10 Eylül 13, 2018

Utkan Sahin

13/Eyl/18 11:10

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, yeni sezon öncesi EuroLeague’de bu sezon ilk kez forma giyecek 45 oyuncuyu sizler için sıralıyor.

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Avrupa basketbolu kültüründe NBA’deki gibi “çaylak” oyuncu kültürü yok.

Pablo Prigioni gibi farklı örneklerini görsek de bunun en büyük sebebi; lige kolejden gelen genç oyuncular… Bu oyuncuların profesyonele adım attıkları sezon da genellikle oyunu, kültürü ve gerçek hayatı öğreniyor.

Avrupa’da ise böyle bir düzen yok ve çaylak diyebileceğimiz oyuncuların hepsi profesyonele erken yaşta adım atıyorlar fakat işin EuroLeague tarafında durum biraz daha farklı. Daha önce daha alt seviyelerde oynayan bir oyuncu buraya yükseldiği zaman kendisini en iyilere karşı deniyor. Keza Amerika’dan ilk defa buraya gelen bir oyuncu da iki kıta basketbolu arasındaki farklarla karşılaşıyor. Bu yüzden de EuroLeague’de çaylak oyuncu kültürü olmasa da aslında bu deneyimi ilk kez yaşayacak isimler de yok değil.

Eurohoops Fırın ise yeni sezon öncesi bu oyuncuları karşınıza sunuyor. Bu sezon kariyerlerinde ilk defa EuroLeague’de oynama ihtimali olan 60’a yakın oyuncudan listeyi 45’e indiren “Fırın” sizler için bu oyuncuları sıraladı.

Bu sezon EuroLeague’de izleyeceğimiz çaylaklar arasında 45 ile 31. sıralar arasında yer alan oyuncuları ve 30 ile 16. sıra arasındaki oyuncuları sizler için sıralamıştık. Bugün ise yazının son kısmındayız. Karşınızda yılın en iyi 15 çaylağı;

15- Michael Eric (C) / Darüşşafaka Tekfen

Geçen sezon EuroCup şampiyonu olan Daçka‘nın as pivotu olan Michael Eric, gelecek sezon Daçka‘ya bu sefer EuroLeague’de yardımcı olmaya çalışacak.

Kolej sonrasında G-League’de oynadıktan sonra Avrupa’ya gelen Eric, eski kıtadaki kariyerinde basamakları birer birer çıktı. Yunanistan ve İtalya’da oynadıktan sonra İspanya’ya giden Eric, Bilbao Basket’te ortaya koyduğu performansla dikkat çekti. O performans onu geçen sezon Daçka’ya taşırken Eric, özellikle yarı final serisinde ortaya koyduğu performansla EuroLeague’i hak etti.

30 yaşındaki pivot, kariyerinin hiçbir döneminde güçlü hücum silahlarına sahip olmadı. Kalın üst vücudu sayesinde pota altında yer kaplasa da tek özelliği pota etrafında bitiricilik. Bu muhtemelen gelecek sezon da böyle olacak. Hatta onu geçen sezon besleyen oyuncuların eksikliklerini bile hissedebilir.

Fakat onu bu noktaya getiren nokta kendi potasında sağladığı sertlik. Eric, o sertliği sayesinde geçen sezon yarı final serisinde Devin Booker’ı saf dışı bıraktı. – Booker’ın 16. sırada yer almasının en büyük sebebi de bu – Bu yüzden de Daçka, gelecek sezon da ondan en çok bu katkıyı bekleyecek.

14- Amedeo Della Valle (SG) / Olimpia Milano

Amedeo Della Valle’nin uzun zamandır EuroLeague seviyesine çıkmasını bekliyorduk, bu yüzden zamanı gelmişti artık.

Yıllardır Reggio Emilia’da gelişim sürecini tamamlaması beklenen İtalyan guard, sonunda beklenen patlamayı geçen sezon yaptı. Reggio’nun oldukça kötü bir kadrosu olmasına rağmen İtalyan ekibini tek başına sırtlayan Della Valle, takımınıyarı finale kadar götürdü. Bunun karşılığını da hem EuroCup’ta yılın beşine girerek hem de İtalyanların EuroLeague’deki tek temsilcisi Olimpia Milano‘dan kontrat kaparak aldı.

25 yaşındaki Della Valle’nin bu noktaya gelmesinde en önemli etkenler ise büyük özgüveni ve şut yeteneği oldu. İtalya Ligi’ni takip edenler onun 20 yaşındayken bile sorumluluk almaktan çekinmeyen bir oyuncu olduğunu bilecektir. Bunun dışında kendi şutunu yaratabilen korkusuz bir şutör.

Tabii bu ikisinin birleşimi oyun bilgisini oturtamamış oyuncular için sorun olabiliyor ve Della Valle de şu an için bu sınıfa giriyor. Çok iyi bir şutör olmasına rağmen geçen sezon EuroCup’ta %30 ile üçlük attı çünkü doğru şutu seçme gibi bir arzusu olmadı.

Milano‘da bu konuda bir adım atması lazım çünkü top geçen sezon kadar elinde olmayacak. Nedovic ve James takımın ana yıldızları ve Della Valle kenardan gelip Milano’ya skor katkısı vermeye çalışacak. Yetenekleri onun sezon içerisinde birkaç maça büyük etkiler bırakmasını sağlayacaktır ama daha fazlası için adapte olması gerekiyor.

13- Zach LeDay (PF-C) / Olympiakos

İsrail Ligi, Amerikalı çaylak oyuncular için her zaman bir cennet olmuştur. O cennetten geçen sezon çıkan en büyük yetenek ise bu adamdı.

Hapoel Galil ile Avrupa’ya adım atan LeDay, oyunun her alanında ortaya koyduğu performansla herkesi etkiledi. Sezonu da 19.5 sayı, 8.0 ribaund ve 1.3 blok ortalamalarıyla tamamlayarak yılın beşine seçildi.

Onun bu sezondan sonra bir üst adımı atmasını herkes bekliyordu ama Olympiakos gibi bir EuroLeague devine direkt geçiş yapması beklenmiyordu. Koç David Blatt, onun yeteneklerine çok güvenmiş olacak ki, bu geçişi yaptı.

LeDay’i bu kadar değerli kılan şey ise hücumda birden çok silahı olması. Oyun içerisinde çok agresif ve bunu atletizmiyle birlikte çok iyi kullanıyor. Üstelik üç sayı çizgisinin etrafında da oldukça iyi bir bitirici. Boyuna göre kolları çok uzun ve hücumda bunu kendisi için bir avantaja çeviriyor. İşin savunma tarafında ise 2.01 boyuna rağmen iyi bir çember koruyucusu.

24 yaşındaki ismin en büyük sıkıntısı ise oldukça ham bir oyuncu olması. Profesyonel olarak ilk yılını daha yeni geride bıraktı ve bunun etkisi sahada açıkça gözüküyor. Üstelik savruk bir oyuncu olmak İsrail Ligi’nde pek sorun olmadığı için sezon içerisinde bu konuda bir gelişim de göstermedi. Diğer yandan fiziksel olarak bir sıkıntısı var. 2.01 boyunda ve pota altında küçük kalıyor. Yunan kaynaklar, Blatt’in LeDay’i beş numarada da düşündüğünü söylüyor. Bu onun için işleri daha da zora sokacak.

Bütün bunlar yüzünden LeDay’in gelecek sezonu iki ucu da keskin bir bıçak gibi. Yetenekleriyle bu kıtada önemli bir oyuncu da olabilir ama geçişi için doğru uyumun sağlanması gerekiyor. Sezonun nasıl geçeceğini birlikte göreceğiz.

12- Kyle Kuric (SG) / Barcelona

Yıllardır EuroCup’ta dikkate değer performanslar sergileyen Kyle Kuric, sonunda bu yaz hak ettiği EuroLeague biletini aldı.

Kolej sonrası Estudiantes ile Avrupa’ya gelen Kuric, Gran Canaria’da parlarken forma giydiği üç yılda İspanyol ekibinin sahadaki en önemli kozlarından biri oldu. Onun sürüklediği Gran Canaria, üç yılda EuroCup’ta bir final, bir de yarı final oynarken o da tam üç kere EuroCup’ta yılın ikinci beşine seçildi.

Yıllardır sorun olan şutör guard pozisyonuna ekleme yapmak isteyen Barcelona, Navarro emekli olunca Kuric’e gitti. Kuric’i istemelerinin en büyük sebebi ise inanılmaz bir şutör olması.

Bütün oyununu şut üzerine kuran Amerikalı oyuncu, Avrupa’da dış şut bitiriciliği konusunda en çok öne çıkan oyunculardan biri. EuroCup’ta oynadığı dört yılda üçlük yüzdesi hiç %47.0’ın altına düşmemesi de bunun en büyük kanıtı. Barcelona da ondan tam olarak bunu isteyecek. Oyunun yaratıcılık tarafını Heurtel ve Pangos’a bırakan Pesic, Kuric’ten dış şut katkısını istikrarlı bir şekilde almaya çalışacak.

İşin savunma tarafında soru işaretleri olsa da Kuric de harika bir bitirici olarak bunu Barcelona’ya verebilir.

11- Joel Bolomboy (C) / CSKA Moskova

Joel Bolomboy, bu yaz CSKA‘ya gelmeyi kabul ederek hem kendi hem de CSKA adına birçok problemi çözdü.

Ukrayna’da büyüse de basketbol eğitimini Amerika’da alan Bolomboy, 2016’da draft edildikten sonra kariyerindeki ileri doğru adımı bir türlü atamadı. NBA hayali için Amerika’da kalmaya çalışsa da iki sezonda sadece 20 maça çıkabildi. CSKA Moskova ile anlaşması ise onun için doğru bir kariyer kurmak adına yapılmış ilk hamle olabilir.

CSKA tarafı ise bir taşta iki kuş vurdu. Hines ve Hunter, EuroLeague seviyesinde pivotlar olsa da ikisi de pozisyonlarına göre kısa isimler. Bu da CSKA’ın özellikle ribaundlarda büyük sorun yaşamasına neden oluyordu. – Geçen sezon 26 ribaundda kaldıkları 4 maçın 3’ünü kaybettiler –  2.06 boyundaki Bolomboy’un en önemli özelliği ise ribaund becerisi. Üstelik pota altında sertliği seviyor.

İkinci kuş ise Bolomboy’un Rus vatandaşı olması. Yabancı sınırı yüzünden eli kolu bağlı olan CSKA, annesi Rus olan Bolomboy’un vatandaşlığa geçmesi için adımları attı.

CSKA’nın problemlerini çözebilecek olsa da Bolomboy’un oyununda bazı sıkıntılar yok değil. Fakat gelişim gösterebilirse CSKA’da kendine uzun bir kariyer yaratabilir.

10- Anzejs Pasecniks (C) / Gran Canaria

Anzejs Pasecniks, Avrupa basketboluna yetenek pompalayan Letonya’nın çıkardığı son ürünlerden biri.

17 yaşından beri tüm Avrupa’nın bildiği yeteneklerden biri olan 22 yaşındaki pivot, gelecek sezon EuroLeague’e çıkardığı Gran Canaria’yla birlikte EuroLeague’de mücadele edecek. Aslında Pasecniks çok daha önceden buraya gelebilirdi ama ileride NBA yapma ihtimali yüksek olduğu için EuroLeague’in büyük takımları ona bonservis ödemek istemedi.

VEF Riga’da parladıktan sonra 2015’te Gran Canaria’ya gelen Pasecniks, o günden beri gelişmeye devam ediyor. Pasenciks, Letonya basketbolunun çıkardığı diğer yetenekler gibi anormali bir vücuda sahip. 2.17 boyuna sahip bir oyuncuya göre ayakları hızlı. Üstelik beli de çok çabuk dönüyor. asecniks, hücumda çok fazla top kullanan bir oyuncu değil ama her geçen yıl hücumdaki özellikleri daha da keskinleşiyor. Bütün bunlarda onu draftta 25. sırada seçilecek kadar değerli yapıyor.

Onun draft hakkına sahip olan Sixers, Pasecniks’i yakından izliyor. Bu yüzden büyük ihtimal Letonyalı pivotu ileride NBA’de de izleyeceğiz ama o zamana kadar onu EuroLeague’de izlemenin tadını çıkartmak gerek.

9- Marius Grigonis (F) / Zalgiris Kaunas

Sırada basamakları teker teker çıkan bir başka yetenek var.

Zalgiris altyapısından yetişse de üst seviyede oynama şansı bulamayan Grigonis, Avrupa’yı gezdikten sonra başladığı yere geri döndü. Zalgiris‘ten ayrıldıktan sonra İspanya’ya giden Grigonis, ilk büyük çıkışını Tenerife’yle yaptı. 2017’de Şampiyonlar Ligi Final Four’una damga vuran Litvanyalı yetenek, Tenerife finalde Banvit’i yenerken maçın yıldızıydı. Final Four’un MVP’liği de ona gitti.

O şampiyonluk sonrası Grigonis, İspanya’dan ayrılsa da İspanya’nın yetiştirdiği en iyi koçlardan biri olan Aito Reneses’in yanına gitti. ALBA’de Reneses ile birlikte bütün yeteneklerini daha da keskinleştiren 24 yaşındaki oyuncu, az kalsın Zalgiris’e gelmesine gerek kalmadan ALBA’yı EuroLeague’e taşıyacaktı ama Bayern’e yenik düştü.

Zalgiris, bu yaz Grigonis’i transfer edince herkes bu transfere çok heyecanlandı. Bunun iki sebebi var;  birincisi, Grigonis oldukça çok yönlü bir oyuncu ve onun gibi bir yetenek EuroLeague’i daha kaliteli hale getirebilir. Gerçekten de Grigonis, çok iyi bir şutör olmasının yanında topu yere vurabiliyor ve takım arkadaşları için pozisyon hazırlayabiliyor.

İkincisi ise Litvanyalı oyuncunun Reneses’in yanında gösterdiği gelişimden sonra Saras ile çalışacak olması. Saras, oyuncuların eksiklerini gizlerken geliştirmek konusunda ne kadar başarılı olduğunu gösterdi ve Grigonis gibi bir yetenekte de bunu yapabilir. Bu yüzden gelecek sezon Grigonis’in topsuz oyundaki verimsizliği ve oyun için istikrarsızlığı sorun olmaktan çıkabilir.

24 yaşındaki oyuncunun geleceği parlak. Bakalım, hangi seviyeye çıkacak?

8- Jordan Mickey (C) / Khimki Moskova

Geçen sezon NBA’den Thomas Robinson’ı getiren Khimki Moskova, bu yaz ise takımdan ayrılan Robinson’un boşluğunu yine NBA’den Jordan Mickey ile doldurdu.

Mickey, kolejde LSU’yde Shaq’tan beri en dominant performansı sergileyen uzundu. Tabii ki bir Shaq değildi ama özellikle işin savunma tarafında oldukça potansiyelli bir isimdi. Bu sayede de 2. turun hemen başında draft edildi.

Fakat kısa boyu onun NBA’de kendisine bir kariyer kurmasına izin vermedi. Boston’da iki yılda 41 maça çıktıktan sonra geçen sezon Miami’ye giden Mickey, burada daha iyi bir performans sergiledi fakat 2.03 boyu NBA’de bir pivot için kabul edilebilecek bir boy değil. O da bu yüzden kariyerini Avrupa’ya taşıdı.

Amerikalı oyuncunun oyun içerisindeki en büyük özelliği, blok yeteneği. Çok iyi bir atlet olmasının yanında harika bir zamanlama yeteneği var. Youtube ismini yazdığınız anda 5 saniyede yaptığı 3 blok onun adına her şeyi anlatıyor. Hücumda ise iyi bir pota altı bitiricisi. NBA’e geçtikten sonra hücum portföyünü geliştirmek adına dış şut olarak da gelişim gösterdi.

Amerikalı uzunların, Avrupa’ya adapte olması her zaman soru işaretidir. Buranın savunma stratejilerine alışması zaman alacak. Geçen sezon hücumda ondan daha yetenekli olan Robinson’ın yaşadığı problemleri gördük. Fakat Mickey, eğer Robinson’a göre adapte olmada daha başarılı olursa burada kendine oldukça iyi bir kariyer kurabilir.

7- Thomas Walkup (PG) / Zalgiris Kaunas

Zalgiris‘in bu yaz heyecan veren tek transferi Marius Grigonis değil, geçen sezon Almanya’da çarpıcı bir sezon geçiren Thomas Walkup da oldukça heyecan veriyor.

Walkup, Kolejden sonra geçen sezon Avrupa’ya gelirken gösterdiği performansla tüm Avrupa’da dikkat çeken çaylakların arasına girdi. Amerikalı guard, Ludwisgburg’da 11.5 sayı, 4.4 asist, 4.8 ribaund ortalama tuttururken bu performansıyla Almanya Ligi’nin en iyi beşine seçildi. Böylesine bir potansiyeli kaçırmak istemeyen Zalgiris ise daha yaz başlamadan transferi bitirdi.

Litvanya ekibinde Pangos ve Micic gibi iki önemli oyuncu takımdan ayrılırken koç Jasikevicius, onların ayrılışı sonrası büyük sorumluluğu Walkup’a verdi. 25 yaşındaki oyuncunun geçen sezon yaptıklarına bakarsa da bu oldukça mantıklı bir tercih.

Bir kere Walkup net bir oyuncu kurucu değil. Oyun içerisinde birden çok pozisyonda oynayabiliyor. Hücumdaki özelliklerine bakarsak çaylak bir Amerikalıya göre oyun bilgisi ve zekası oldukça yüksek. Hücum içerisinde onun yanlış karar verdiğini çok fazla görmezsiniz. Geçen sezon Ludwigsburg’un en önemli yaratıcısı olmasına rağmen ortalama 1.5 top kaybıyla oynaması bunun bir göstergesi.

Kendi skorunu üretme konusunda çok baskın bir oyuncu değil. İkili oyun sonrasında potaya gidebiliyor ya da orta mesafeden bitiriyor. Bu yaz vücut olarak çok gelişmiş. Bu yüzden gelecek sezon bu konuda çok daha ileriye gidebilir. Pozisyonsuz olması normalde bir oyuncu için problemdir fakat bu ona çeşitlilik katıyor. 1.93 boyuna rağmen geçen sezon 4.8 ribaund ortalama tutturdu. Üstelik savunmada kısa olarak herkesi savunabiliyor.

Walkup’ın şu an için en büyük problemi, oyunun keskinleşmemiş olması. Fakat Pangos’un Gran Canaria’daki haliyle geçen sezon Zalgiris’teki halini kıyaslarsak, Amerikalı guard da bu sorunu Kaunas’ta çözebilir ve eğer çözerse onu kesinlikle EuroLeague’in daha büyük takımlarında izleriz.