by Ben Fisher / Çeviri: Anıl Can Sedef
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 1 Eylül 2018 tarihinde Thesportster’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Her yıl NBA draft’ında Adam Silver ilk tur seçimlerinin ismini birer birer açıklar ve her biri Komisyoner’in elini sıkıp yeni takımının şapkasını giyer. Çok hoş bir görüntüdür, genç bir adam yeni ligine bizzat yöneticisi tarafından kabul edilir. Ama sorun şu ki NBA’in gerçek doğasına tamamen aykırı bir manzaradır bu.
Ligle ilgili tüm muhteşem şeylerin yanında acı bir gerçek vardır: Sadakatin NBA’de pek bir yeri yoktur. Bazen o şapkada logosu olan o takım hemen o genci başka bir şehre yollar.
Peki ya böyle olmasaydı? Ya her takım kendi draft seçimlerinden kurulu olsa ve draft sürecine özel önem vermeye zorlansaydı? NBA tamamen farklı gözükürdü, bu kesin.
İşte o farklılığın “iyi” yüzü: Kendi seçimlerine tutunsa uçuşa geçecek 10 ekip…
Kadro: Malcolm Brogdon, Jodie Meeks, Giannis Antetokounmpo, Jabari Parker, Thon Maker + Dirk Nowitzki
Bucks için böyle bir kadro hayal etmek zor değil. Çünkü kendi seçimlerine son yıllarda iyi tutundular. Ama bütün seçimlerine sadık kalsalar daha da iyi olabilirlerdi.
John Henson ve Ersan İlyasova bile hala takımda. Ve fena durumda sayılmazlar.
Ama Luc Mbah a Moute’de ısrar etseler ve daha önemlisi Dirk Nowitzki adlı bir Alman’dan vazgeçmeseler bugün bambaşka bir yerde olurlardı.
Kadro: Kyle Lowry, Mike Conley, DeMarre Carroll, Kevin Love & Joffrey Lauvergne
Grizzlies taraftarı çaylak Jaren Jackson Jr.’ın gelişinin Memphis’te bir süredir hayli kötü olan durumunu düzeltmesini umuyor.
Oysa Memphis draft seçimlerine daha önceden güvense hayli sert bir pota altı ikilisiyle Mike Conley ve Kyle Lowry’den kurulu modern bir arka alanı olabilirdi.
Bu da Memphis çapında bir büyük üçlü anlamına gelmez miydi?
Kadro: Ben Simmons, Jrue Holiday, Andre Iguodala, Nikola Vucevic, Joel Embiid
Sloganı “Süreç’e Güven” olan bir takımın kendi draft seçimlerine doğru şekilde tutunduğunu düşünmeniz doğal. Ama 76ers da hatalar yaptı.
Jahlil Okafor, Elfrid Payton, Michael Carter-Williams gibi yanlış seçimleri Embiid ve Simmons gibi iki yıldız unutturuyor.
Ama Vucevic, Lou Williams, Thaddeus Young, Evan Turner ve en önemlisi Andre Iguodala’yı kaybetmemiş olsalar süreç çok daha hızlı işleyebilirdi.
Kadro: Lance Stephenson, Paul George, Kawhi Leonard, Miles Plumlee, Myles Turner
Forvetlere yol açın. Tamamen Indiana Pacers seçimlerinden oluşan bir beşe basket atmak için Paul George’la Kawhi Leonard’dan oluşan bir dağı aşmak gerekecek.
Pacers yönetimi ve taraftarı bugün muhtemelen halinden memnun ama bu iki başlı canavarı durdurmak yürekten de fazlasını isterdi.
Kadro: Chris Paul, Buddy Hield, J.R. Smith, Anthony Davis, David West
2003’ten bu yana NBA draft’ında seçim yapan bir kadroya draft’a özel bir kadro kurmak zor. Ama her türlü zorluğu aşan bir gerçek var: Anthony Davis’le Chris Paul’ü beraber oynatabildiğiniz gerçeği.
J.R. Smith ve Buddy Hield gerçekten iyi şutörler, Darren Collison, Austin Rivers ve Nerlens Noel derinlik katan bench isimleri olabilirdi. O ikilinin yanında tüm bu isimlerle gerçek bir şampiyonluk hesabı mümkün olurdu.
Kadro: Derrick Rose, Gary Harris, Jimmy Butler, Taj Gibson, LaMarcus Aldridge
Bulls, Markkanen’i bizzat draft etmemiş olabilir ama onlar da kendileri açısından gayet iyi seçimler yaptılar.
Aldridge, Butler, Harris ve Jusuf Nurkic’li bir ekip bugünün NBA’inde gerçekten korkutucu olabilirdi. Takımın tek eksiği ne hazin ki kariyerini sakatlıklara kaptıran Derrick Rose olurdu.