by Kevin O’Connor / Çeviri: Anıl Can Sedef
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 6 Eylül 2018 tarihinde Theringer’da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Sporu sevmeye başlarken ilk oynadığım oyun satrançtı, dolayısıyla basketbolun stratejik tarafına tutulmama da şaşmamak gerek. NBA’in akıcı ve hızlı tempolu yapısı stratejinin tüm diğer sporlardan farklı biçimlerde kullanıldığı bir spor yapıyor buradaki oyunu. Her koçun yaptığı kadro seçimi bir takım hakkında çok şey anlatıyor.
Hele de sezonun başında, herkes deneyler yapıp en iyi kombinasyonu ararken.
Oldukça karmaşalı, birden fazla yıldızın yer değiştirdiği bir yazın ardından işte 2018-19’un NBA’de en ilgi çekici beş kadro kombinasyonu:
Lakers’dan LeBron James’le Pivot Deneyi
LeBron James 2015-16’da pivot olarak tüm sezon sahada 22 dakika geçirdi. 2016-17’de bu sayı 149 oldu, 2017-18’de ise 360. Takımların beşleri giderek kısalırken Koç Lue da James’in topu eline aldığı durumların %9.1’inin pivot pozisyonunda gelmesini sağlayarak adapte oldu.
Cavs‘deki ikinci döneminde James pota altını daha kısa oyuncularla kısa beşler için paylaştı ama Kevin Love ve Tristan Thompson’la Cavs‘in uzun seçenekleri de gayet iyiydi. Lakers‘ın öyle seçenekleri yok. ESPN’in haberine göre James kariyerinin son dönemini daha sırtı dönük geçirebilir.
Nitekim McGee, Wagner ya da Zubac, Lakers‘ın pota altındaki ağır yükü çekmeye namzet isimler de değiller. McGee 2014’ten bu yana ortalama 16 dakikadan uzun süre almadı. Wagner yetenekli ama sonuçta çaylak. Zubac ikinci yılında zorlandı.
Lakers koçu Luke Walton için başka bir uzun seçeneği yok. Tabii ki LeBron’u saymazsak. Bu sadece bir yaz hayali de olarak kalabilir ama sezon yaklaşırken aklımdaki bir numaralı soru bu: LeBron’u daha çok pivot oynarken görebilir miyiz?
James sırtı dönük oynamak konusunda isteksiz olsa da oynadığında hep etkili oldu. Özellikle dönüşleri, yarım adımları ve fadeaway’leriyle. Bu konuda çalışıp kendini keskin tutması mümkün. Ama asıl mesele John Petrucci misali bir yaratıcılık ve isabetle attığı paslar. Pivot pozisyonundaki olası rolünü asıl ilgi çekici yapan bu.
Takımlarını içerideki bir oyuncu üzerine kuran ekipler, işi iyi alan paylaşımıyla götürür. LeBron’un bu kadarodan o katkıyı alması zor. Çünkü Svi Mykhailiuk dışında %40’ın üstünde atması beklenen bir üçlük şutörü yok. Lakers‘ın farklı bir takım olması, topu tüm sahada çevirebilmek için birden fazla top yönlendirici kullanması, savunmaları dengesizliğe zorlaması gerekecek. Tabii ki alan paylaşımını da maksimize etmeleri için yapabilecekleri şeyler var ama her sporda en iyi antrenörler kadrolarına göre oyun belirlerler.
LeBron’un ne kadar çok 5 numarada kullanılacağını bekleyip göreceğiz. ESPN’in vücuduna binen yükü azaltmak için pota altına yaklaşmak istediği bilgisindeki mantığı biraz sorguluyorum. Ama James dışarıdan içeriye dalarken çok fazla darbe alıyor. Sırtı dönük oyunun onun için daha az yorucu olması mümkün. Hele de skor katkısının yanında oyun kurması için o noktada tam yetkili olursa.
Walton’ın LeBron 5 numaradayken çıkarabileceği en iyi beş muhtemelen Ingram, Ball, Kuzma, Caldwell-Pope’la tamamlanacak. Bu da 1’den 5’e birden fazla pozisyonu toplu, topsuz savunabilen, uzun ve geniş beş oyuncu demek. Ingram’a zaman zaman hücumu yönetmesi için sorumluluk verilebilir. Hatta Ball’un yerine josh Hart konsa bile Lakers hala kalıplı oyun kurucularla dolu bir beşe sahip olur.
İşler zaten burada ilginçleşiyor. Walton, James ve Ingram’ı iki ana top yönlendirici olarak kullanıp iki yönlü oyuncularla etraflarını doldurabilir. Ya da LeBron, Ball, Rondo, Ingram ve Stephenson’la hücum yönlendirebilecek beş oyuncuyu birden sahaya sürebilir. LeBron’un pivota geçmesi ihtimali Lakers’ın önünde yepyeni yollar açıyor.
Thunder’ın İki Oyun Kuruculu Yeni Beşi
Merak ediyorum, Russell Westbrook topsuz oyundaki büyük potansiyelini ne zaman fark edecek acaba? Thunder organizasyonunun onun en iyi yıllarını uzatmak kadar önemli başka bir zorunluluğu yok. Ve bunu yapmak için de toplu sorumluluklarından feragat etmesi gerekiyor. Üç yazdır bunu söyleyip duruyorum, artık bozuk plağa döndüm.
Westbrook bir süperyıldız ama süperyıldızlar bile takım arkadaşlarına göre rollerini değiştirerek daha da iyi olabilirler. Biraz komik gelebilir ama Dennis Schröder, Westbrook’u daha verimli skor ihtimallerine itecek kadar iyi bir oyun kurucu olabilir.
Westbrook potaya topsuz katederken ayaklarında roket motoru varmış gibi patlayarak gidiyor. Potanın tepesinde alley-oop bitirebilir, üçlük çizgisinin gerisinden gelip savunmacısını geride bırakabilir.
Bunu yaptığı pozisyonlar zaten var, mesele sıklığını artırmak. Westbrook ayaklarını kurarak attığı üçlüklerde %35.1’lik oranıyla vasat bir şutör. O şutu bulamıyorsa önünde kalmaya çalışan savunmaya potaya giderek gücünü gösteriyor. Schröder, Westbrook için yaratıcı konumda olursa Thunder yarı sahada daha sürprizli bir takım olacaktır. Aynı şey geçiş hücumunda da söylenebilir.
Westbrook geçen sezon tam 439 geçiş hücumunda topu yönlendiren oyuncu olmuş. Açık ara farkla önde olduğu bu alanda LeBron, Oladipo ve Antetokounmpo gibi isimler arkasında. Ribauntçunun topu alıp kendisine vermesini beklediği arka alanda kalmaktansa sahayı sprintle geçip karşı potada pas beklediğini görmeyi ben çok isterdim.
Thunder koçu Billy Donovan bu sezon hızlı oynamak istediğini söylüyor. Schröder-Westbrook ikilisi bu isteği için uygun olacaktır. Özellikle de açık alanda Paul George, Jerami Grant ve Patrick Patterson gibi bir üçlüyle bu ikilinin nasıl bir iş yapacağını merakla bekleyebiliriz.
Schröder son yıllarda Thunder’ın sahip olduğu tüm ikinci seçeneklerden daha iyi bir oyun kurucu. Hızlı, yüksek miktarda skor yapabiliyor ve düşünülenden çok daha iyi bir pasör.
Karar vericilik açısından kendisini çok geliştirmesi lazım ama Thunder’da Atlanta’daki tüm kariyerinde gördüğünden daha yetenkli bir kadroyla oynayacak. Bazen bir oyuncunun kendini bulması için yeni bir durum yeterli olur. Ve Schröder’le Westbrook’un aynı anda sahada olmasının önünde kağıt üstünde hiçbir engel yok.
Elbette Westbrook buna izin verirse.
Raptors’ın “Nesil Tüketen” Kadrosu
2017’de Jordan’ın yaptığı “Kawhi Leonard Sorunu” temalı reklamı hatırlıyor musunuz?
İki öğrenci Leonard’ın hücumda mı yoksa savunmada mı bir dahi olduğuna ilişkin ateşli bir münazaraya girişiyordu. Hücumunun savunmasıyla karşılaştırılabilir bir notkaya gelmesi Kawhi’ın 2016-17’de oyun kuran bir oyuncu olarak gösterdiği gelişimin önemini yeterince anlatıyor. Ama burada asıl yanıt çoktan belli: Leonard skor gücünden çok daha uzun süredir savunmadaki dehasıyla tanınıyor. İki kere Yılın Savunmacısı olması, dört kere Yılın Savunmacı 5’ine seçilmesi ve topu mıknatıs gibi çeken elleri bunun kanıtı.
Bu yüzden bir hücum dehası olarak maksimize edilmesi konusu bana daha ilgi çekici geliyor. Leonard’ın Spurs hücumunu kontrol ettiğini gördük ama hiç buna uzun uzun şahit olmadık. En büyük yeteneklerin bile San Antonio’da uygulanan paylaşımcı sisteme uyum sağlaması gerekir. Leonard sadece iki sezonda 20 sayının üzerinde ortalamalar buldu, yani aslında uzun süredir elit skor gücü olarak öne çıkan bir oyuncu değil. Baldırındaki sakatlıktan tam anlamıyla iyileşerek dönerse tam bir sezon boyunca hücumda nasıl işler yapabileceğini merakla bekliyorum.
Ve şu anki Raptors şimdiden en iyi oyuncusunu örnek alabilecek bir takım gibi gözüküyor: En iyi savunma beşleri aynı zamanda en iyi hücum kombinasyonları olabilir. Leonard’ı Danny Green, OG Anunoby, Kyle Lowry ve Pascal Siakam’lı bir beşe yerleştirmek zor olmaz. Belki hep bir uzunla beraber oynayan Siakam zorlanacaktır ama bu beşlinin savunmadaki potansiyeli tartışılmaz. Ve üç oyuncu şutlarıyla alan açarken Leonard hücumda kendi becerilerine odaklanabilir.
Magic’in Elleri Amerika’yı Saracak
Orlando’nun önünde parlak bir gelecek var ama 2018-19 için, bir kulaç uzunluğu takıntınız yoksa, size iyi hissettirecek bir şey sundukları söylenemez.
Magic’in Yaz Ligi’nde sahaya sürdüğü beş, üçlük çizgisi çevresinde pas “bloklayabilecek” Iwundu ve Jonathan Isaac gibi iki forvete ve içeride de Mohamed Bamba gibi potansiyel bir blok canavarına sahip. Bu üçlünün toplam kulaç uzunluğu 6.7 metre.
Daha detaylı bakalım:
Oyuncu Kulaç
Mo Bamba 2.16
Jonathan Isaac 2.16
Aaron Gordon 2.13
Wesley Iwundu 2.16
Jerian Grant 2.03
Aaron Gordon’la Grant’i de ekleyince Magic’in yeryüzünü çevreleyebilecek kolları oluyor. Takım galibiyet mağlubiyet hesabında pek iyi olmayacak. Ama estetik olarak seyir zevki verecekler.