by Ben Golliver / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 7 Eylül 2018 tarihinde SI.com’da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Steve Nash ve Jason Kidd, 2018 Naismith Basketball Hall of Fame’in dikkat çeken isimleri oldu ancak endişelenmeyin: Bu cümleyi okuyunca sandığınız kadar yaşlı değilsiniz. İki efsanevi oyuncu, kural değişikliği sayesinde girecek Hall of Fame’e. Yeni kural, eski bir oyuncunun üç sezon boyunca emekliliğini geçirdikten Hall of Fame’e girmesine olanak sağlıyor. Daha öncesinde ise bir oyuncunun Hall of Fame olmak için en yaz dört ya da beş sezon beklemesi gerekiyordu.
Bu yeni kural ile birlikte insan ister istemez aktif büyük oyuncuları düşünüyor. 20’lerinin sonunda, 30’larındaki oyuncuların sunacakları bir şeyler hala olsa da onlar için Hall of Fame ihtimali daha açık bir şekilde gözükebiliyor. Neticede Nash ve Kidd de “sonsuza kadar” oynadılar ama 44 ve 45 yaşlarında Hall of Fame oldular.
Nash ve Kidd’in çok da uzak olmayan bir gelecekte takip edebilecek oyuncuların kimler olduklarına dair fikir sahibi olmak için gelin bir şeyler deneyelim. Aktif NBA oyuncularının hepsinin bugün emekli olduğunu düşünelim. Hangileri girerdi bu şöhretler müzesine? Hangileri dışarıda kalırdı?
Huzurlarınızda 25 oyuncuya dair inceleme:
1. DERHAL HALL OF FAME OLACAKLAR
İlk grupta hali hazırda Hall of Fame’e girmesine kesin gözüyle bakılan oyuncular yer alıyor.
LeBron James
Gelin en belli seçim ile kolaylaştıralım. James yalnızca en başta seçilecek bir oyuncu değil, aynı zamanda adına ödül verilebilecek tarzda bir oyuncu. Bugün emekli olsa James, gelmiş geçmiş en etkileyici özgeçmişlerden birine sahip.
James’in kariyeri üçe bölünse üç ayrı kez Hall of Fame seçilir miydi? Başka bir deyişle Miami’ye gitmeden önce de Hall of Fame’e layık mıydı? Heat‘teki dört yıllık macerası, başlı başına Hall of Fame’e girmesine yeter mi? Sonra da Miami sonrası Cavs‘de yaptıkları Hall of Fame için yeterli mi? Unutmayın, her iki büyük kararının öncesinde ve sonrasında ligin en iyi çok yönlü oyuncusu olarak görülüyordu birçokları tarafından.
James’in müzeye dahil olması kaçınılmaz gözüküyor. Başka bir soru getirelim gündeme. Onu kim takdim eder? Michael Jordan? Magic Johnson? Banana Boat arkadaşları?
Dirk Nowitzki
Nash ve Kidd’in bu yıl Hall of Fame olmasıyla Nowitzki de Twitter’da esprili üslubuyla durumu değerlendirdi: “İki Hall of Fame isimle oynamış olmak onur verici. Ne yazık ki ikisi de en iyi döneminde değildi…”
Aslında Nowitzki’nin inanılmaz devamlılığı da bu mesaj ile ortaya çıkıyor. 21. sezonuna başlamaya hazırlanan ve gelmiş geçmiş en skorer oyuncular listesinde Wilt Chamberlain’i geçmesi beklenen Nowitzki, gelmiş geçmiş en büyük uluslararası oyunculardan biri ve Mavs‘i şampiyonluğa taşıdığı 2011’den beri de Hall of Fame’e aday.
Dwyane Wade
Kariyerinin son döneminde verimliliği diz sakatlıkları nedeniyle düşmüş olsa bile Wade; Jordan, Bryant ve Jerry West ile birlikte gelmiş geçmiş en iyi şutör guardlar arasında yer alıyor. Aldığı bireysel ödüller ve takım ödüllerinin yanı sıra Shaquille O’Neal ve James gibi efsanevi isimlerle birlikte de oynayan Wade’in bu listede olması tartışmaya açık değil. Wade, sevilen bir organizasyon ikonu ve 2010’da Heat‘in kurulmasındaki rolü ile dev bir ikna sürecinde etkili bir güç olarak anılacak.
Kevin Durant
NBA’de bugünlerin hain olarak anılan ismi henüz 30 yaşında bile değil ve 12 yıldan daha fazla ligde oynamaya devam edebilir. Ayrıca Jordan ve Bryant’tan daha fazla sayı atarak emekli olabilir. Aynı zamanda Durant, bugün emekli olsa yine Hall of Fame’e gireceğine şüphe yok. İki şampiyonluğu, iki final MVP’si ödülü, bir MVP ödülü, dört sayı krallığı, dokuz All-Star deneyimi ve sekiz kez NBA’de yılın takımlarına seçilmişliği var.
Warriors hanedanı yoluna böyle devam ederse Durant’in 2020 yılına kadar James dışında en çok ödül alan kısa forvetler arasında Larry Bird’ü geçmesi olası. Birazcık şansı olursa Durant’i eleştiren herkes de 4 Temmuz 2016’dan bu yana sürdürdükleri eleştirileri bırakıp lig tarihinin en istikrarlı kariyerlerinden birine saygı duyacaklar.
Stephen Curry
2013 itibariyle Hall of Fame ihtimali Curry için hayalden öteye geçmeyecek gibi gözüküyordu. 25 yaşına gelene kadar All-Star bile seçilmedi. Daha sonra olanları ise “Arap atı gibi açılmak” terimi bile tam karşılamıyor. Belki de “Füze gibi açılmak” falan demek lazım. Her halükarda Curry, beş harika yıl geçirdi ve bu da üst düzey performansı düşünülünce onu listeye dahil etmemize yetiyor. Aldığı ödüller, 73 galibiyetli sezon ve beş yıl üst üste NBA’in üçlük kralı olmak…
Şut rekoru kitaplarını baştan yazdı, verimlilik istatistiklerinde yeni bir seviyeye çıktı ve basketbola yön verdi.
Durant dediğimiz gibi Bird’ü bu şekilde yakalayıp geçecek olursa “Magic mi Steph mi?” sorusu da 2020 itibariyle sorulmaya başlanır.
Chris Paul
Bu listedeki diğer beş ismin aksine Paul bir şampiyon değil. Muhakkak Barkley veya Ewing gibi bir şekilde şampiyon olmamak ile ünlü. Mayıs ayında nihayet aradığı konferans finali düzeyine çıkabildi. Yüzük alamamış olması “gelmiş geçmiş en iyi oyun kurucular” listesindeki yerini sarssa da Hall of Fame’e girmek için yüzüğe ihtiyacı yok. Paul, NBA’in uzun zamandır en iyi saha içi lideri ve çift yönlü oyunu kendisine defalarca yılın en iyi savunma takımlarına ve yılın en iyi takımlarına taşıdı. Ayrıca dört kez asist, altı kez de top çalma kralı oldu.
İki Olimpiyat madalyası da bulunan Paul, NBA Oyuncular Birliği’nin de uzun süredir başkanı.
Carmelo Anthony
Anthony, kariyerinin son döneminde ciddi bir düşüş yaşadı ve bu da onu kolay bir hedef hâline getirdi. Kısıtlı playoff başarısı, kötü savunması, diğerlerine göre daha kötü bir oyun kurucu olması, koçları ve takım arkadaşları ile kolay kolay göz göze gelmemesi ve draft edildiğindeki potansiyelini muhtemelen karşılamamış olması onun aleyhindeki konular.
Hâl böyleyken bile Anthony 10 kez All-Star seçilip altı kez yılın takımlarında yer aldı, bir kez sayı kralı oldu ve daha şimdiden gelmiş geçmiş en çok sayı atan 20 oyuncudan biri. Dört kez Olimpiyatlar’da oynayan Anthony, 3 kez altın madalya kazandı. Saha dışında lüks saat ve şapka takıntısıyla da modaya yön verdi.