By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
“Yapılırken heyecan duyulmayan işler başarılamaz” Ralph Waldo Emerson
Pınar Karşıyaka’nın geride kalan iki sezonunu en iyi anlatan cümle bu olabilir.
İzmir ekibi, iki sezondur ligde oldukça kötü performans sergiledi. Bu sonuçlara elbette saha içi problemler kaynak oldu ama asıl sorun, kulübün heyecanını kaybetmesiydi. Karşıyaka’nın kültüründe her zaman agresiflik ve taraftarın getirdiği o heyecan vardır. Bunu sadece Ufuk Sarıca‘nın takımın başındaki dönemi için söylemiyorum. Ekonomik durumun iyi olmadığı dönemde bile Karşıyaka’yı temsil eden, taşıyan kültür buydu.
Ancak geride kalan iki sezonda Karşıyaka, kendi kültüründen uzaktı ve ortaya kötü sonuçlar çıktı. 2016-2017 sezonunda kulüp, 8 yıl sonra playoff yapamadı. Geçen sezon ise ekonomik sorunların pençesinde boğuşan Karşıyaka, bir yıl önceden bile kötü bir performansla playoff’un dışında kaldı. En kötüsü ise taraftar ile şube arasındaki bağ zedelendi. Bu da heyecanın ortadan çekilmesine sebep oldu.
Fakat kültürler bir günde yaratılmadığı gibi, bir günde de yok olmaz. Bu yüzden Karşıyaka’nın yeni sezondaki en büyük hedefi; Karşıyaka’yı Karşıyaka yapan şeyleri tekrardan ortadan çıkarmak. Bunun içinde yaz döneminde köklü değişikliklere gittiler.
Eurohoops Fırın ise o heyecanı arayan yeni model Pınar Karşıyaka’yı sizler için inceledi; Hazırsanız, karşınızda İzmir ekibinin takım kartı;
Yaz Dönemi ve Transferler
Pınar Karşıyaka, son iki sezonu yabancı koçlarla geçirdi fakat geçmişe dönüp baktığımız zaman bunun aslında anormal olduğunu görüyoruz.
1993’ten 2016’ya kadar kulüpte hep yerli koçlar çalıştı. – Daha öncesine dair bir bilgi yok – Bu sürede Karşıyaka’yı çalıştıran yerli koçların hepsi belki mükemmel koçlar değildi… Ama büyük bir çoğunluğu kariyerinin en iyi dönemlerini burada yaşadı çünkü taraftar ile bir bağ kurmayı başardılar.
Bu yaz ise İzmir temsilcisi, belki de bu yüzden Özhan Çıvgın ile anlaşarak şubenin başına tekrardan yerli bir koç getirildi. Türk basketbolunun son dönemde çıkardığı genç koçlardan biri olan Özhan Çıvgın, ligin potansiyelli yerli antrenörlerinden biri olarak dikkat çekiyordu.
39 yaşındaki koç, Büyükçekmece’nin lige yükselmesini ve ligde kalıcı olmasını sağladı. Fakat geçen sezondan beri Büyükçekmece’deki misyonu tamamlanmış gibiydi. İstanbul ekibinin ne uzayıp ne de kısalması onun kariyerini de etkiliyordu. Bu yaz Karşıyaka’yla anlaşması ise onun için kariyerinde ileriye doğru bir adım oldu. Fakat taraftar, Çıvgın için yeni ve büyük güç olacağı gibi bir riskte olacak. Genç koç, kariyerinde ilk kez taraftar baskısının bu kadar yoğun olduğu, geleneği büyük olan bir kulüpte çalışacak.
Karşıyaka’da “Basketbol diye yazılır, Karşıyaka diye okunur” diye bir sözün olmasının bir nedeni var. Bu ilçede herkes basketboldan anlıyor. Belki de kulüp tarihinin en başarılı koçu olan Ufuk Sarıca bile EuroLeague sezonu yaptığı transferlerle fazlasıyla eleştirildi. Bu yüzden Özhan Çıvgın’ın bu sezon koçluk performansı yanında liderlik performansı da oldukça önemli olacak.
Çıvgın’ın Karşıyaka’da kurduğu kadroya bakarsak ise Büyükçekmece’deki geçen sezon kadro planlamasına oldukça benzediğini söyleyebiliriz. Topu oldukça domine eden, skorer profilli guardlar, üç numarada kalıplı bir forvet, dört numarada sürekli dışarıya açılan ve dış şut katkısı veren bir uzun forvet ve beş numarada ise pota altında iyi bir bitirici olan pivot.
Büyükçekmece’ye göre Karşıyaka’da elbette bu planda küçük değişiklik var ama takımın neler yapabileceğini incelemeden önce transferleri sizler için notlandıralım!
Transfer Karnesi
Oyuncular hakkında uzun bir değerlendirme yapmak sizleri yorabileceği için onları karşınıza karne şeklinde çıkartmaya karar verdik. Sadece bu yazın en iyi transferi hakkında daha uzun bir değerlendirme bulacaksınız. Diğerleri için ise üniversitede olduğu gibi oyuncuların karşısında bir not ve küçük bir değerlendirme bulacaksınız.
Not: Oyunculara verilen notlar sadece yeteneklerine göre verilmedi. Özellikle yerli oyuncular piyasadaki değerleri ve takıma verebileceklerine göre değerlendirildi.
Erving Walker (B-): Takımın skorunu sürükleyebilecek bir oyun kurucu / Topu çok domine ediyor.
Deividas Gailius (C+): Oyun bilgisi, fundamentali becerisi yüksek / İstikrarlı değil
Kameron Chatman (C): Potansiyelli, birden çok hücum silahı var / İlk kez Avrupa’da oynuyor, nasıl bir uyum göstereceği şu an için belirsiz.
İlkan Karaman (C-): Geçen sezonun son bölümün iyi geçirdi / Konsantrasyonu düşük
Sek Henry (D+): İyi bir skorer / Oyun bilgisi düşük ve çok fazla top kaybı yapıyor
Tayfun Erülkü (D): Altyaş gruplarında önemli bir potansiyeldi / Beklenen patlamayı yapamadı
En İyi Transfer: Assem Marei (B+)
Geçtiğimiz sezon pivot rotasyonundan katkı almakta çok zorlanan Karşıyaka, bu pozisyonda Avrupa’da geçtiğimiz sezon ön plana çıkan oyunculardan biriyle anlaşarak yeni sezona giriyor.
Mısırlı oyuncunun oyununda birçok önemli nokta var ama bütün bunları kapsayan en önemli özelliği oyun zekası ve bilgisi.
Pota altında kendine uygun alanı yaratabiliyor. Her zeki oyuncu gibi Marei, yapabildiği ve yapamadığı şeyleri çok iyi biliyor ve oyununu tamamen bunun üzerine kurmuş durumda. Bu da onun artı olan bütün özelliklerinin saha içerisinde daha keskin olmasını sağlıyor.
İşin hücum tarafından başlarsak, çok iyi bir pota altı bitiricisi. Geçtiğimiz sezon Almanya Ligi’nde %60.2 ikilik atış isabetiyle oynadı. Hücumdaki en büyük özelliği ise ikili oyun bitiriciliği ve yumuşak bir şekilde bitirebilmesi. Diğer önemli özelliklerinden biri ise doğru pozisyon alma becerisi. Bayreuth geçen sezon Şampiyonlar Ligi’nin en tempolu basketbol oynayan 5. takımıydı ve o, bu tempo içerisinde doğru pozisyon alarak fark yaratmayı başardı. Özellikle hızlı hücumlarda sahayı çabuk koşmayı çok sevdiği için buradan kendisine çok ekmek çıkardı.
İşin ribaund kısmında ise oldukça etkili bir isim. Saha olduğu anlarda geçtiğimiz sezon hücum ribaundlarının %17.9’ünü çekti ve ligde bu konuda en yakın rakibi %14.0 ile Owen Klassen’di. Aynı şekilde savunma ribaundları konusunda da aynı beceriye sahip. Sahada olduğu anlarda her dört ribaunddan birini o çekiyor.
Marei, potansiyelli bir oyuncu ve Karşıyaka’da geçirdiği sezondan sonra daha da büyük takımlarda oynayabilir. Onu İzmir’de izlemek zevkli olacak.
Bu Takım Ne Oynar?
Büyükçekmece’nin geçen sezon oynadığı basketbolun Karşıyaka’ya ışık tutabileceğini düşünürsek; İstanbul ekibi guard rotasyonunda Walker ve Wright gibi yaratıcı iki skorer vardı. İki oyuncu da topu oldukça domine ederken, takımın taşıyıcı yükleri oldular. Fakat Stojanovski ve Moldoveanu’nun hayal kırıklığı yaratması, taşıyıcı kalonların üstüne fazla yük binmesine neden oldu. Bunun üstüne bir de FIBA Europe Cup yorgunluğu ve kısıtlı rotasyon binince Büyükçekmece, guard rotasyonundan muazzam bir katkı alan ama özellikle deplasmanda kazanmakta zorlanan bir takım oldu.
Karşıyaka ise geçen sezonki Büyükçekmece’ye göre daha az problemli gözüküyor ve özellikle hücumda daha fazla silahları var.
Ana kolonlardan biri olan Walker’ı zaten biliyoruz. Amerikalı guardın ASVEL kariyeri iyi geçmedi ama koç Çıvgın’ın yanında hep katkı verdi ve Türkiye’de geçirdiği iki sezon da ligin dikkat çeken guardlarından biriydi. Burada taraftar ile birlikte ise daha da büyüyebilir.
Geçen sezon Ashdod’da kariyer performansını sergileyen Sek Henry, Bracey Wright kadar ana kolon olma konusunda ümit vermiyor. Henry, klasik bir Amerikalı skorer. Hızlı ilk adımıyla potaya da gidebiliyor, hiç çekinmeden el üstü dış şutu da gönderebiliyor. Fakat sorun, Wright kadar oyun bilgisinin olmaması ve asist rakamları yüksek olsa da çok savruk bir oyuncu olması. Üstelik topsuz oyunda da çok verimli değil.
Çıvgın, Karşıyaka’da Henry’in oyun bilgisi problemlerini Gailius ile çözmeye çalışacak. Gailius, skorer olarak çok öne çıkan bir isim olmasa da oyun bilgisi yüksek bir isim.
Uzun rotasyonunda ise iki isim de skorer yönleriyle dikkat çekiyor. Marei’den başlarsak; o ve Walker oldukça uyumlu bir ikili olabilir. Marei’nin yaptığı perdeler Walker’a yardımcı olabilir, Walker da Marei’yı uygun pozisyonları hazırlayabilir. Chatman ise oldukça potansiyelli bir oyuncu. Daha gençken boyu kısa olduğu için kısa pozisyonunda oynuyordu ama kolejde giderek dört numaraya kaydı fakat bu değişim onu topu yere vurabilen, hücumda birden çok silahı olan bir oyuncuyu dönüştürdü. Hem topu yere vuran hem de %41 ile üçlük atan bir oyuncu her zaman değerlidir.
En başta belirttiğim gibi Çıvgın’ın bu takımı daha opsiyonlu hücum silahlarına sahip. Hatta Karşıyaka’nın ana gücü hücumdaki çeşitlilik olabilir. Bu yüzden Büyükçekmece’deki gibi skorun iki isme yıkılması zor gözüküyor. Bunun yanında oyuncuların özellikleri de – Henry dışında – birbirine uyuyor. Chatman dışarıdan şut atarken Marei pota altında kendine daha fazla alan bulabilir ya da Henry ile Chatman’ın önderlik yaptığı bir beş tempoyu çok zorlayabilir.
Üstelik Çıvgın’ın burada rotasyonu çok daha geniş. Berk şu anda yedek guard olarak ligin en iyi isimlerinden biri. Keza İlkan da kariyerinde beklendiği noktaya çıkamasa da geçen sezon Büyükçekmece’de enerji getirme konusunda çok başarılıydı. Bu ikisine sağlıklı kalabilirlerse Egemen ve Erdi’yi de eklediğimiz de Karşıyaka’nın genç ve enerjik bir yerli çekirdeği olduğunu görebiliyoruz.
Ayrıca kadro heyecanın geri gelmesi için ümit veriyor çünkü Karşıyaka taraftarı bu sezon iyi bir hücum takımının yanında Walker gibi lider bir guard ve Marei ve Chatman gibi potansiyelli oyuncular izleyecek. Bu tarz hikayeler, Karşıyaka taraftarının çok sevdiği şeyler.
Dertsiz Tasasız Olmaz!
Her kadronun sorunu vardır. “Dertsiz Tasasız Olmaz” bölümünde de bunlardan bahsedeceğiz.
Pınar Karşıyaka’da kadroda ana problem Sek Henry’in belirsiz performansı olarak gözüküyor. Henry bir skorer yeteneklerine sahip ama Avrupa için gerçekten çok savruk. Oyunu doğrulara göre değil, yeteneklerine göre oynuyor. Yetenekleri onun iyi istatistikler ortaya koymasına neden olabilir ama saha içi verim konusunda Avrupa’daki diğer maceralarından farklı bir şeyler göstermesi lazım. Çin Ligi sebebiyle sezonun başını kaçırması da uyum açısından Karşıyaka için sıkıntılı olacak.
Diğer bir sıkıntı ise ön alandaki savunma problemi. Karşıyaka’da özellikle guard rotasyonunda savunma problemi var. Hem Walker hem de Henry işin hücum kısmını seven oyuncular. Üstelik fiziksel olarak küçük kalıyorlar. Üstelik iyi bir çember koruyucuları da yok. Marei, sert bir oyuncu ama çember savunucusu değil. Chatman ise ayakları hızlı olsa da savunma bilgisi açısından yeterli değil. Bu yüzden Karşıyaka’nın savunmadaki performansı oldukça soru işareti.
Bu da özellikle deplasman maçlarında Karşıyaka’nın başına dert açabilir. Çıvgın’ın geçen sezonki Büyükçekmece’si de deplasman galibiyeti açısından sorunluydu.
Takım Dizilişi
Oyun kurucu: Erving Walker – Berk Uğurlu
Şutör guard: Sek Henry – Tayfun Erülkü
Kısa forvet: Deividas Gailius – Erdi Gülaslan – Berke Aygündüz
Uzun forvet: Kameron Chatman – İlkan Karaman
Pivot: Assem Marei – Egemen Güven – Görkem Doğan