by Ryan Long / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 13 Eylül 2018 tarihinde FadeawayWorld’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
2007 sezonu, Portland Trail Blazers için altın çağın başlangıcı olacaktı. 30 yıllık şampiyonluk açlığını dindirmek için yeni bir büyük üçlü ile önemli bir fırsat yakalamışlardı ve ligi domine edebilirlerdi.
LaMarcus Aldridge, Brandon Roy ve Greg Oden… Portland basketbolunda fazlasıyla başarılı bir dönemin temelleri böyle atılacaktı.
Ancak o olası altın çağ hiç yaşanmadı. Üç yıldız birlikte toplam 62 maça çıktı. Tam bir normal sezon sayısına bile ulaşamadılar.
Birlikte oynadıkları o 62 maçtaki en ilginç istatistik de Portland Trail Blazers‘ın 52 galibiyet ile fazlasıyla başarılı performansı oldu. Birlikte bu kadar etkili olan üçlü varken Blazers’ın başarıya giden yolunun açık olduğu belliydi. Bu isimlerin kimyası uyuşuyordu ve yetenekleri yüksekti. NBA tarihinin en büyük “Ya olsaydı?” sorularından birini sorduruyor bu üçlü… Eğer sakatlık olmasaydı ve Portland’da kalsalardı neler olurdu?
“Ben, Brandon ve Greg,” diyor Aldridge, “yemek masasındaydık. Üçümüzü birlikte gördüğümü hatırlıyorum. Özel bir şeydi. Çok gençtik sanki. Kimya oluşturacak, büyüyecek ve daha iyiye gidecek çok zamanımız vardı. Üçümüzün de çok sayıda şampiyonluk kazandığını görüyordum. En azından bir şampiyonluk. Ama hiç olmadı. Asla beklendiği gibi olmadı.”
Bu büyük üçlünün temelleri 28 Haziran 2007 günü atıldı. Trail Blazers, ilk sıradan draft hakkı ile Greg Oden’ı seçti. Kevin Durant’i es geçmişlerdi. KD’nin başardıklarına şimdi bakınca Blazers taraftarları neyi kaçırdığını görüyor, ilginç bir tercih…
2007 sonlarında Oden, diz sakatlıkları yaşamadan önce draftta seçilmek için mükemmel bir oyuncu gibiydi. Ohio State forması giydiği dönemde Oden sahaları domine ediyordu ve Durant ile birlikte 1990’dan o döneme kadar ülkede yılın takımına seçilen ilk ikili olmuşlardı. Oden ayrıca konferansta yılın savunmacısı da olmuştu. Draft olmadan önceki son sezonundaki istatistikleri de ne kadar güçlü olduğunu gösteriyordu: 15.7 sayı, 9.6 ribaund, 3.3 blok.
Maalesef kolejdeki sıradışı performansı Oden’ın Portland kariyerini yarıda kesen farklı sakatlıklar nedeniyle NBA’de uzun sürmedi. Blazers formasını altı yılda yalnızca 82 maçta giyebildi. Greg Oden 5 Aralık 2009’da Houston Rockets ile oynadığı son maçın henüz başında bir kez daha dizinden sakatlandığı. Sonraki üç yıl boyunca tek bir maça çıkmadan kenarda oturdu.
Aldridge ve Roy ise Portland’a bir yıl önce gitmişlerdi. Aslında iki oyuncu Bulls ve Timberwolves tarafından seçilmişlerdi ancak draft gecesindeki takaslar ile Trail Blazers’a gitmişlerdi.
Brandon Roy, NBA’deki ilk yılında sıradışı bir isim olmuş, maç başına 16.8 sayı, 4.4 ribaund ve 4 asist ortalamalarıyla yılın çaylağı seçilmişti. Roy’un yapacakları orada da bitmemişti. Üst üste üç kez All-Star seçilmeyi başardı. Yetenek düzeyiyle Roy, ligin en başarılı oyuncularından biri olma yolunda ilerliyordu.
Ne yazık ki Roy’un kariyerini de sakatlık bitirdi ve o sakatlık, Portland’ı da şampiyonluk şansından alıkoydu. 11 Nisan 2010 günü Roy, sağ dizinden bir sakatlık geçirdi ve neticede iki dizinde birden kıkırdak dokuda görülen hasar nedeniyle 2011’in başında iki dizinden de ameliyat oldu.
Roy’u bir daha formunun zirvesinde göremedik. Genç yıldız, 2011-2012 sezonu öncesi dizleri yüzünden emekli olmak zorunda kaldı.
“Bu çok zor ve acı verici bir gün,” diyordu Roy, takım tarafından yapılan açıklamada. “Basketbolu çok seviyorum. Portland Trail Blazers‘ı çok seviyorum. Taraftarlarımızı çok seviyorum. Ancak doktorlarıma danıştıktan sonra kolektif pazarlık sözleşmesi uyarınca kariyerimi bitirecek bir sakatlık geçirdiğimi öğrendim.
“Benim için en önemli şeyler ailem ve sağlığım. Neticede bu kararım da onlar ve hayat kalitem için. Organizasyonun sahibi Paul Allen, başkan Larry Miller, koç Nate McMillan, tüm Trail Blazers organizasyonu ve taraftarlarımıza gösterdikleri sevgi ve destek için teşekkürler. Harika bir yolculuktu.”
2012 sezonuna girilirken o üçlüden geriye sadece LaMarcus Aldridge kalmıştı. Artık takım onun takımıydı ve o da Portland formasını dört yıl daha giyecek, takım bu süreçte iki kez playofflarda oynayacaktı. Her zaman Aldridge’in istediği takdiri göremediği konuşuluyordu. Kariyerinin büyük bölümünde ışıklar asla onun üzerinde değildi.
Önce kariyerine inanılmaz bir başlangıç yapan Roy’un gölgesinde kalmıştı. Aldridge, o dönemde çaylak yılında Zach Randolph’un yedeğiydi. Blazers Damian Lillard’ın takıma katılmasıyla altın arayışına girince de Aldridge yine takımın ana odak noktası olamadı. Halbuki Lillard’ın ikinci yılında üç yıldır üst üste All-Star seçiliyordu.
Buradaki asıl soru “Roy ve Oden tamamen sağlıklı ve formda kalabilmiş olsalar Portland nereye kadar gidebilirdi?” sorusu. Üçlünün birlikte oynadıkları maçlardaki galibiyet oranları ile şampiyonluk kazanma şansları yüksekti.