By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
EuroLeague denilince akla gelen ilk takımlardan biri olan Maccabi Tel Aviv, tam altı EuroLeague şampiyonluğuyla bu değerli kupayı en çok kazanan üçüncü takım. Fakat İsrail ekibinde 2014’ten beri kazandıkları kupalardan daha çok hayal kırıklıkları konuşuyor.
David Blatt’in takımın başından ayrılmasından bir türlü doğru organizasyonu yakalayamayan Maccabi, Pini Gershon’un arkada olduğu 2014-2015 sezonu haricinde playoff bile yapamadı. Üstelik o doğru organizasyonu yakalamak için her sezon sürekli sil baştan kadro kurdular. EuroLeague’deki başarısızlıkları bir yana yerel ligde yılların hakimiyetini de ezeli rakipleri Hapoel Jerusalem’e kaybettiler.
Aslında bir sezonda altı koç değiştiren bir takım için başlarına az şeyler geldi. EuroLeague devi bile olsanız, güçlü gelenekleriniz ve kültürünüz bile olsa doğru yönetilmezseniz başarısız olursunuz. Maccabi de bunu yaşadı.
Bu yaz ise son yılların kendileri adına trendini bozmadılar ve yine kadronun büyük bir kısmını değiştirdiler. Peki, bu değişim onları bu kez geri getirecek mi? Eurohoops Fırın, sizler için Maccabi’yi inceleyerek bu sorunun cevabını aradı. Hazırsanız, karşınızda İsrail ekibinin takım kartı…
Yaz Dönemi ve Transferleri
Maccabi Tel Aviv, geçtiğimiz sezona Neven Spahija yönetiminde iyi başlasa da takım deplasmanda kazanamadığı için bir kez daha playoff’u kaçırdı ve bu başarısızlık yönetim katında büyük bir tartışmayı başlattı. – Maccabi‘nin takım hisseleri 5 farklı kişinin elinde –
Bir taraf koç Neven Spahija ve genel menajer Nikola Vujcic’in gitmesi gerektiğini söylerken diğer taraf ise kalması gerektiğini söyledi. Üstüne Maccabi’nin EuroLeague ile lig için farklı kadro fikri de ortaya düşünce ortalığı büyük bir karmaşa aldı götürdü. Fakat en azından ligde dört yıl sonra şampiyonluk gelince ortalık biraz duruldu ve Maccabi yeni sezona da Spahija-Vujcic ikilisiyle girmeye karar verdi.
Geçen sezon takımın ana rotasyonundaki beş oyuncu takımdan ayrılırken Maccabi onların yerine üç önemli transfer yaptı. İlk olarak geçtiğimiz sezon takımın şampiyon olmasında önemli pay sahibi olan Jeremy Pargo takımda kalırken yanına belki de Avrupa’nın en gözde oyuncularından Scottie Wilbekin geldi. Maccabi böylece Jackson-Cole ikilisinden Pargo-Wilbekin’e geçmiş oldu.
Diğer iki transfer ise pota altındaydı. NBA’de oynayan Johnny O’Bryant ve Tarik Black, Maccabi’yle anlaşırken İsrail ekibi bu hamlesiyle pota altında NBA’den iki oyuncu getirdi. Maccabi’nin en gözde üç transferi buydu. Diğer üç transfer ise rotasyona yapıldı. Banvit’te çok iyi bir sezon geçiren Angelo Caloiaro ile yine Nymburk’ta iyi bir sezon geçiren Kendrick Ray, Maccabi yolcusu olurken eski oyuncuları Nimrod Levi de takıma geri döndü.
İsrail ekibi böylece ana rotasyonunda büyük değişiklikler yaptığı bir transfer dönemini geride bıraktı. İlk bakışta Maccabi, kısaların neredeyse hepsinin top yönlendirici olduğu, uzunların ise bitirici rolde olduğu bir takıma dönüştü.
Transfer Karnesi
Oyuncular hakkında uzun bir değerlendirmeyi incelemek yorucu olabileceği için onları karşınıza karne şeklinde çıkartmaya karar verdik. Sadece bu yazın en iyi transferi hakkında daha uzun bir değerlendirme bulacaksınız. Diğerleri için ise üniversitede olduğu gibi oyuncuların karşısında bir not ve küçük bir değerlendirme bulacaksınız.
Tarik Black (B): İyi bir ribaundcu, atletik ve iyi bir ikili oyun bitiricisi / Fiziksel olarak küçük kalıyor
Johnny O’Bryant (B-): Hazırlık döneminin en iyisi, birden çok skor silahı var / Avrupa’da ilk kez oynuyor ve oyun bilgisi zayıf
Angelo Caloiaro (C): İyi bir şutör / Savunmada problemleri var, ilk kez bu seviyede oynayacak
Nimrod Levi (C-): İyi bir atlet ve bitirici / EuroLeague’de pek süre almayacak
Kendrick Ray (D): Hızlı bir ilk adımı var, geçen sezon dikkat çekti / Rotasyonda önü çok kalabalık, bu seviye için hazır değil
En İyi Transfer: Scottie Wilbekin (B+)
Geçtiğimiz sezon EuroCup’ta çarpıcı bir performans gösteren Wilbekin, bu yaz nereye gideceği en merak edilen oyuncuların başında geliyordu ve milli oyuncu birçok teklif sonrasında tercihini Maccabi’den yana kullandı.
Wilbekin’i daha önce EuroLeague seviyesinde izledik ama yıldız oyuncu açık bir şekilde son oynadığından çok daha farklı bir şekilde geliyor. Son yılla birlikte yıldız oyuncu, bu seviyede fark yaratan yeteneklerini daha da keskinleştirdi ve özellikle işin liderlik kısmında kendisini fazlasıyla kanıtladı.
Geçtiğimiz sezon Cole ve Jackson’dan işin liderlik kısmında istikrarlı katkı almayan Maccabi için de bu çok daha önemli. Ayrıca Wilbekin, Maccabi’nin o klasikleşmiş oyun stiline de çok uygun bir isim.
Wilbekin pek çok farklı taraftarın rüyasıydı ve artık Maccabi taraftarının gerçeği haline geldi!
Bu Takım Ne Oynar?
Geçtiğimiz sezon Maccabi, genellikle Jackson ile Cole’un sürelerini net bir şekilde ayırıp bu ikilinin yanına Michael Roll ve DeAndre Kane’yi koyarak sahada aynı anda iki topla yaratıcı koymaya çalıştı.
Bu sezon ise bu sayıda bir artış var. Geçen sezon forvetlerden bitiricilik isteyen Maccabi‘nin şimdi kısa rotasyonundaki 8 oyuncunun 5’i topla üretici oyuncular. Hatta bu beş oyuncuya guard John DiBartolomeo’yu da eklersek bu sayı altıya kadar çıkabilir. Bu da ilginç bir ön alan yaratıyor.
Maccabi aynı anda üç top yönlendirici ile birlikte sahada olacak ve bu da oyun içerisinde birden çok farklı opsiyon yaratmalarını sağlayacak. İsterlerse tepeden üretebilecek, Wilbekin’in yanında forvetlerden üretebilecek Roll ve Kane kullanırlar ya da Pargo’nun etrafına Roll ve Zousman gibi şutörleri koyarak onun deliciliğinden yararlanmaya çalışabilirler. Hatta büyük ihtimal Pargo ve Wilbekin’i sezon içerisinde bol bol birlikte sahada göreceğiz.
Uzunlardan ise tamamıyla bitiricilik üzerinden katkı almaya çalışacaklar. Zaten Tyus ve Black’in hücumdaki en büyük opsiyonları ikili oyun bitiriciliği. Takım da bu kadar çok ikili oyun oynayabilen guard varken bu ikiliden katkı almak kolay olacak.
Dört numaradan ise şut katkısı almayı planlıyorlar. Caloiaro’nun en iyi yaptığı şeylerden biri forvetten üçlük sokmak. Johnny O’Bryant ise ilginç bir oyuncu. Transfer olduğu zaman o kadar sükse yapmadı ama hazırlık döneminde oldukça ilginç performanslar sergiledi. Hem ikili oyun sonrası dışa devrilip çok uzaklardan üçlük gönderdi hem de güçlü üst vücuduyla içeride fark yarattı.
Bütün bunlar da özellikle iç sahada Maccabi’yi çok tehlikeli bir hücum takımı haline getiriyor. Hem ikili oyun oynayabilecek, hem birebir üzerinden üretebilecek birden çok güvenilir hücum silahı olan bir takım. Bu yüzden sezon içerisinde onlardan bol sayılı maçlar görmemiz büyük bir olasılık. Maç temposunu eline geçirdikleri zamanda her takıma ters gelecekler çünkü tempoyu düşürmeden bu kadar çok hücum opsiyonunu durdurmak pek kolay değil.
Maccabi’nin kadrosunda bu seviyede fark yaratabilecek birçok oyuncu var ama sanırım kadroda performanslarını en merak ettiğim oyuncular, takımın iki genç yıldızı Yovel Zoosman ile Deni Avdjija!
İsrail bu yaz U20’de Avrupa şampiyonu olurken takımın iki yıldızı bu oyunculardı. Geçen sezon EuroLeague’de bile kalitesini zaman zaman gösteren Zoosman, turnuvanın MVP’si olurken 17 yaşındaki Avdija ise turnuvanın ilk beşine seçildi. İkisi de çok yetenekli ve NBA potansiyelleri olan oyuncular. Onları bu sezon EuroLeague’de takip etmek zevkli olacak.
Takım Dizilişi
Oyun kurucu: Scottie Wilbekin – Jeremy Pargo – Kendrick Ray
Şutör guard: Michael Roll – John DiBartolomeo
Kısa forvet: Deandre Kane – Yovel Zoosman – Deni Avdija
Uzun forvet: Johnny O’Bryant – Angelo Caloiaro – Nimrod Levi
Pivot: Tarik Black – Alex Tyus – Jake Cohen
Dertsiz Tasasız Olmaz!
Her kadronun sorunları vardır. “Dertsiz Tasasız Olmaz” bölümünde de bunlardan bahsedeceğiz.
Birden çok yaratıcıyla oynamak her zaman kulağa hoş gelir ama aslında bu gözüktüğü kadar doğru bir planlama değil. Daha doğrusu riskli ve geri tepmesi büyük bir olasılık olan bir planlama.
Şöyle ki birden çok yaratıcının olduğu takımlarda normale göre takım için rollerin belirlenmesi ve keskinleşmesi çok daha önemli çünkü öbür türlü oyuncuların iyi yaptığı şeylerin verimi çok düşebiliyor. Bunun yanında basketbol bir alışkanlık oyunudur. Başarılı olmak için saha içerisinde belirli alışkanlıklarınız olması gerekir. Birden çok yaratıcısı olan takımda ise yine bu çok önemli çünkü belirli bir düzen oturmadığı sürece hücum yine akışkan olmuyor.
Maccabi ise bunun zorluğunu fazlasıyla yaşayacak. En sonuncusundan bahsedersek hazırlık döneminde bile birlikte oynamadılar ve oyuncuların birbirini tanıması sezon içerisinde çok fazla zaman alacak. Diğer yandan oyuncu rolleri de çok üst üste binmiş durumda. Böylesi takımlarda topsuz oyunda da verimli olan oyuncu sayısı önemlidir. Maccabi‘nin kısalarında ise bu sayı oldukça az. Bu da yine oyuncuların verimini azaltacak.
Her şeyi bir kenara koydum, takımın lideri bile belli değil. Pargo’nun son EuroLeague macerası pek iyi geçmedi ama zor bir karakter ve her zaman liderliği ister. Diğer tarafta Wilbekin gibi bir gerçek var. Bu durumda takımın ana kurgusunun kimin üstünden olacağı büyük bir sorun olabilir. Bütün bunlar çözülmeyecek sorunlar değil ama takımın birlikte oynamaya ve elit seviyede bir koçluğa ihtiyacı var.
Diğer sorunları ise savunmada gözüküyor. Ön alan fiziksel olarak çok küçük ve savunmada fark yaratabilecek tek bir oyuncuları var. Arka taraf ise atletik, çemberi savunabilirler ama hem O’Bryant hem de Black’ın burada ilk sezonu ve uyum sorunları olacaktır.
Daha da kötüsü dört numara dışında neredeyse her pozisyonda fiziksel olarak küçükler. Bu da özellikle ribaund konusunda sorun yaşamalarına sebep olacak.