Kirolbet Baskonia Takım Analizi: Final Four’un Gerçek Ev Sahibi Olabilecek mi?

04/Eki/18 15:18 Ekim 4, 2018

Utkan Sahin

04/Eki/18 15:18

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, yeni sezon öncesi EuroLeague takımlarının analizlerine devam ediyor. Sırada ise Baskonia var.

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Hadi derler ya “‘Dünya dönüyorsa hâla güzel insanların hatrına dönüyor” diye, bence de “EuroLeague dönüyorsa hâla Baskonia gibi takımların hatrına dönüyor.”

Büyük yıldızları izlemek, güçlü kadroları görmek her zaman güzel fakat Avrupa basketbolu bir şekilde heyecanını koruyorsa Baskonia, Zalgiris ya da bir zamanların Partizan’ı gibi daha az bütçeli ama her an başınıza bela olabilecek takımlar sayesinde koruyor.

Baskonia, bu tarz takımlar arasında ise bunu en istikrarlı bir şekilde yapan takım. Modern EuroLeague boyunca iki kere final oynadılar, üst üste dört kere de Final Four oynamayı başardılar. Üstelik takım için kötü geçen sezonlarda bile Avrupa basketboluna yeni yıldızlar sundular.

Tabii EuroLeague’in devlerine göre düşük bir bütçeyle mücadele etmelerine rağmen böyle istikrarlı bir başarı yakalayabilmelerinin bir sebebi var. Tüm Avrupa’da potansiyeli keşfedilmemiş her oyuncuyu takip ediyorlar ve birçoğunu bir üst seviyeye çıkartıyorlar.

Bunda dahilik ile delilik arasında gidip gidip gelen başkan Jose Antonio Querejeta’nın da büyük bir etkisi var. Querejeta, ekonomik olarak bunu bir çarka döndürmüş durumda ve bu konuda Avrupa’nın en başarılı yöneticisi.

Baskonia’ya geri dönersek her şey bildiğimiz gibi. EuroLeague’de fark yaratacak yıldızlara, yükselmesine yardımcı olabilecekleri oyunculara ve yüksek tempoyla oynayan bir takıma sahipler. Tek fark ise bu sezona dair daha motive olmaları. Bunun da sebebi bu sezon Final Four’a onların ev sahipliği yapacak olması… Tek amaçları da kendi şehirlerindeki Final Four’da olmak. Herhalde 240 bin kişilik, havalimanı bile olmayan bir şehire daha fazlasını veremezler.

Eurohoops Fırın, sizler için Baskonia’yi inceleyerek onların Final Four’a kalıp kalamayacağı sorusuna cevap aradı. Hazırsanız karşınızda Bask ekibinin takım kartı…

Maccabi Tel Aviv Takım Analizi: Bu Kez Geri Dönebilecekler mi?

Olympiakos Takım Analizi: Blatt ile Değişim Zamanı

Panathinaikos Takım Kartı: Calathes’le Yaşa Calathes’le Öl

Real Madrid Takım Analizi: Llull’ün Gerçek Dönüşü

Olimpia Milano Takım Analizi: Bu Kez Farklı Olur Mu?

Darüşşafaka Tekfen Takım Analizi: Her Şeyi ile Yepyeni Bir Darüşşafaka

Yaz Dönemi ve Transferleri

Geçtiğimiz sezon Baskonia için oldukça ilginçti.

Sezona Pablo Prigioni yönetiminde başlayan Baskonia, hiç beklemediği kadar kötü bir başlangıç yaptı. Bask ekibi, ilk 4 haftada bütün maçlarını kaybederken sahada tanınmayacak haldeydi.

Fakat koç değişimi sonrasında takımın başına Pedro Martinez’in geçmesi her şeyi değiştirdi. Daha sonraki 26 haftada 16 galibiyet alan Baskonia, – ki bu galibiyet yüzdelerini sezon başı gösterseler normal sezonu 3. sırada tamamlayacaklardı – EuroLeague’de playoff’a kalmayı başardı. Ligde ise normal sezonu 2. sırada tamamlayan Bask ekibi, 2010’dan beri ilk defa final oynadı.

Başarılı geçen bu sezondan sonra elbette Baskonia, oyun planını ve kadrosunu korumak istedi. Bu konuda en büyük sorun; takımın yıldızı Tornike Shengelia’ya olan tekliflerdi fakat onunla da 4 yıl sözleşme uzatarak kendilerini garantiye aldılar.

Fakat Shengelia’yı tutmayı başarsalar da takımın bir diğer kritik oyuncusu Rodrigue Beaubois’i tutamadılar. Fransız oyuncu, bu takım için önemliydi çünkü Baskonia’nın geçen sezon birebir üzerinden en çok sayı üreten oyuncuydu. Takımdan ayrılan diğer oyuncusu Janis Timma oldu. Timma, onlar için bir kayıp olmadı çünkü gitmesini Baskonia istedi. Geçen sezon parlayan Garino ve yeni transfer Shields’e güvenen Bask ekibi, çok para verdiği Timma’nın, alacakları karşılığında Olympiakos’a gitmesine izin verdi.

Baskonia, takımdan ayrılanların ardından iki transfer yaptı. Bask ekibi, her zaman olduğu gibi Avrupa’da parlayan bir oyuncuyu kaçırmadı ve Shavon Shields’ı kadrosuna kattı. Diğer transfer ise guard rotasyonuna geldi. Beaubois’in boşluğunu doldurması gereken Baskonia, NBA’den Darrun Hilliard’ı getirdi.

Final Four’un Vitoria’da düzenlenecek olması sebebiyle Bask ekibi, bir transfer daha yapmak istedi. İki sezon önce Baskonia formasıyla yıldızlaşan Shane Larkin’i geri getirmek istedi fakat Amerikalı oyuncunun tercihi Efes oldu.

Bu onlar için oldukça kritikti çünkü Larkin transferi gerçekleşseydi, bu sezon şampiyonluk iddiası olan takımlar arasında onlar da olabilirdi. Bunun sebebini açıklayacağım ama önce gelin Baskonia’nın transfer karnesine bakalım…

Transfer Karnesi

Oyuncular hakkında uzun bir değerlendirmeyi incelemek yorucu olabileceği için onları karşınıza karne şeklinde çıkartmaya karar verdik. Sadece bu yazın en iyi transferi hakkında daha uzun bir değerlendirme bulacaksınız. Diğerleri için ise üniversitede olduğu gibi oyuncuların karşısında bir not ve küçük bir değerlendirme bulacaksınız.

Darrun Hilliard (B+):  Hücumda birden çok silahı var / Avrupa’ya adaptasyon problemi yaşıyor

En İyi Transfer: Shavon Shields (B+)

Baskonia’nın son yıllarda küçük bütçelerle Avrupa’nın başaltı takımlarından biri olmasının önemli bir sebebi var; Avrupa’da parlayan oyuncuları asla kaçırmıyorlar.

Danimarka kökenleri olsa da basketbol eğitimini Amerika’da alan Shields, geçtiğimiz iki yılda Avrupa’nın dikkat çeken yeteneklerinden biriydi. Fraport’ta geçirdiği sezondan sonra geçen sezon Trento’yla oldukça başarılı bir sezon geçiren Shields, sonunda kapağı EuroLeague’e attı.

Shields’in bu kadar dikkat çekmesinin en büyük sebebi ise çok yönlülüğü… 24 yaşındaki oyuncu, 2.01 boyunda ama saha içerisinde her şeyi yapabiliyor. Fraport’ta daha çok 4 numara oynayan Shields, İtalya’da ise topla yaratan forvet olarak sahadaydı ve her ikisinde de verimli oldu.

Fiziği sayesinde üç numaralara büyük üstünlük kuran Shields, pota çevresinde iyi bir bitirici. Şut konusunda belki güvenilir bir isim değil ama zaman zaman burada çok yüksek bir yüzdeyle de oynayabiliyor. 24 yaşındaki oyuncu, bu yüzden yerine geldiği Timma’ya göre daha farklı bir profilde oyuncu. İşin savunma tarafında da Shield, oldukça çok yönlü. Birden çok pozisyonu savunabiliyor.

Shield, modern basketbolunun forvetlerden istediği her şeyi vaat ediyor ve bütün bunları EuroLeague’de de kanıtlayabilirse Baskonia’nın bonservisiyle para kazandığı yeni oyuncu o olabilir.

Takım Dizilişi

Oyun kurucu: Luca Vildoza – Jayson Granger – Marcelinho Huertas
Şutör guard: Matt Janning – Darrun Hilliard – Ivan Martinez
Kısa forvet: Shavon Shields – Patricio Garino – Tadas Sederakis
Uzun forvet: Tornike Shengelia – Johannes Voigtmann
Pivot: Vincent Poirier – Ilımane Diop

Bu Takım Ne Oynar, Nerelerde Sorun Yaşar?

Geleneksel basketbol, son yıllarda büyük değişikliklere uğradı. Pozisyon kavramının önemi giderek azalıyor. Eskiden pozisyonların çok açık görevleri vardı. Oyun kurucuların bütün takımın oyununu kurması gibi.

Fakat artık başarının tek yolu bu değil ve bunu en iyi gösteren takımlardan biri de Martinez’in Baskonia‘sı…

Martinez, geçen sezon takımın başına geçtikten sonra takımın merkezine pivotları yerleştirdi. Shengelia ve Voigtmann’ın saha görüşü ve pasörlüğünü takımın ana yaratıcı noktası haline getirdi.

Martinez, topun önce içeriye inmesi, sonra da Shengelia ya da Voigtmann tarafından topun takımın şutörlerine servis edileceği bir oyun planı oluşturdu.

EuroLeague’de geçen sezon en çok asist yapan iki uzunun aynı takımda olması tesadüf olamaz. Shengelia 72 asistle birinci, Voigtmann ise 55 asistle ikinci sırada yer aldı.

Üstelik bu asistlerin çoğu da şutörler tarafından bitiriliyor. İkisinin yaptığı 127 asistin 87’i üçlükle sonuçlandı. Yani olur da yardım savunması getirirseniz Baskonia sizi Garino, Janning, Timma, Beaubois ya da Vildoza gibi şutörleriyle cezalandırıyor. Getirmezseniz de birebirde geçen sezon en çok sayı üreten uzun olan Shengelia’yla baş başa kalıyorsunuz.

Genellikle bir takımın merkezinde uzunlar varsa o takımın oyun temposu düşer fakat Baskonia, Shengelia ve Voigtmann’ın oyuncu özellikleri sayesinde engellemeyi başardı. Baskonia geçen sezon ligde pozisyon sayısı en fazla 5. takımdı ve en önemlisi ligde pozisyonları en çok yüzdeyle asist üzerinden bitiren takım onlardı. Geçen sezon 15 asisti geçtikleri maçların sadece 2’sini (ikisi de Fenerbahçe‘ye karşı) kaybetmeleri tesadüf olamaz.

Niye bu kadar çok geçen sezonu anlatıyorum? Çünkü bu sezon da tamamen aynı basketbolu oynayacaklar. Tek farkları Shields’in Timma’ya göre daha agresif bir oyuncu olması ve oradan da opsiyon yaratabilecek olmaları.

Beaubois’in boşluğunu ise Darrun Hilliard ile doldurmaya çalışacaklar. Bu iki ucu farklı yere giden bir tercih. İlk olarak Hilliard, şu anda Avrupa’ya adaptasyonda zorluk yaşıyor. Ligdeki son maçta sadece 6 dakika oynadı ve Beaubois’in şu an için boşluğunu dolduramıyor. Diğer tarafta ise hücumda yetenekleri oldukça fazla ve eğer adapte olabilirse kısa rotasyonun lideri o olabilir. Bu da onlar için birçok sorunu çözer.

Hazır sorunlardan bahsetmişken ana soruna gelelim. Bu takımın oyun kurucularında problem var. Huertas zaten kariyeri boyunca karar verici olarak problemliydi. Granger ve Vildoza’nun ise sezon boyunca ne kadar istikrarlı katkı vereceği şüpheli. Şimdi büyük ihtimal kafanızdan, “O kadar oyun değişti, oyun kurucuların oyunu yönetmesi artık önemli değil dedin ama şimdi kalkıp bu takımın en önemli problemi guard rotasyonu diyorsun” düşüncesi geçiyor.

Hem haklısınız hem de haksız. Evet, bu takımın sorunu guardların katkısı ama bu aslında ana problemin tetikleyicisi. Baskonia’nın uzunlar üzerinden izlemesi oldukça keyifli bir basketbol oynuyor ama tempoyu düşürdüğünüz an ya da Shengelia’yı bir şekilde devreden çıkardığınız zaman güvenilir bir ikinci planları yok.

Bu noktada olması gereken şey kısaların yaratıcılığından bir opsiyon yaratmaları ama kısa rotasyondaki bitirici oyuncuların dışındaki diğer oyuncular, bu konuda yeterli değil. Bu yüzden Hillard’ın sezon içerisinde göstereceği performans onlar için çok önemli.

Yoksa çok iyi bir planı olan ama raydan çıktıkları zaman bir türlü opsiyon yaratamayan bir takım olarak kalacaklar.

Hazırlık Maçlarının Günahı Olmaz

Kadroda büyük değişikliklere gitmeyen Baskonia, kadro istikrarının faydasını hazırlık döneminde de gördü.

İspanyol ekibi, oynadığı hiçbir hazırlık maçını kaybetmezken İspanya Süper Kupası’nda ise finali gördü. Yarı finalde Barcelona’yı geçen Baskonia, finalde ise Real Madrid‘e kaybetti. Baskonia ligde ise sezona bir galibiyet, bir yenilgiyle başladı.

Oyuncu performansı açısında ise Tornike Shengelia çok formda gözükürken Patricio Garino’da sezon parlayan oyuncularından olabileceğini gösterdi.

En İyi / Kötü İhtimal Ne Olur?

Baskonia izlemesi gerçekten çok zevkli bir takım.

Shengelia gibi harika bir yıldıza, Garino, Poirier, Shields gibi bir üst seviyeye çıkabilecek oyuncular sahipler ve gerçekten iyi bir basketbol oynuyorlar. Fakat ikinci planı üretip üretemeyecekleri onlar için Final Four sorusunun cevabı olacak.

En iyi senaryoda; Shengelia sezonun MVP’si olur, Hillard takıma adapte olur ve Baskonia, Final Four oynar.

En kötü senaryoda ise deplasman maçları başlarına bela olur, normal sezonu 7-8. sırada tamamlar ve playoff’ta elenir.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!