Beşiktaş Takım Analizi: Ivanovic Şapkadan Tavşan Çıkartabilecek mi?

02/Eki/18 10:48 Ekim 2, 2018

Bugra Uzar

02/Eki/18 10:48

Eurohoops.net

Yaz döneminde büyük bir değişim geçiren ve Dusko Ivanovic’le yeni bir sayfa açan Beşiktaş Sompo Japan yeni sezonda nasıl bir takım olacak?

By Buğra Uzar / buzar@eurohoops.net

Yazın en büyük değişime imza atan takımlardan birisi Beşiktaş Sompo Japan oldu. Koç değişikliğinin yanı sıra tüm yabancı oyuncularını da yenileyen siyah beyazlı ekip, tertemiz bir sayfayla karşımızda olacak.

Ergin Ataman’la birlikte üç kupa kazandıktan sonra düşüşe geçen Beşiktaş basketbolu, Ufuk Sarıca‘nın gelişiyle yeni bir soluk kazanmıştı. Sarıca‘nın Beşiktaş’ı ilk sezonda herkesi şaşırtarak Türkiye Ligi’nde finale kalmayı başarmış ve burada da Avrupa şampiyonu Fenerbahçe‘ye karşı dişe diş bir mücadele ortaya koymuştu.

O sezonun ardından birçok kişi Ufuk Sarıca’lı Beşiktaş’ın çıkışını sürdürüp başarısını en az bir kupayla taçlandırmasını bekliyordu. Ancak işler beklenildiği gibi gitmedi. Sezon öncesinde ve içerisinde ciddi sakatlık problemleriyle uğraşan siyah beyazlı ekip, performans anlamında da hayal kırıklığı yarattı desek yeridir. Özellikle favorisi olduğu Basketbol Şampiyonlar Ligi’ne çok erken veda eden Beşiktaş, ligde de play-off’ların ilk turunu aşamadı. Tüm bunların yanında sorunların en büyüğü ise Beşiktaş’ın iştahındaki gözle görülür düşüştü. Koç Ufuk Sarıca’nın performansı da alıştığımız seviyesinin altında kaldı. Tabii ki aynı anda milli takımı çalıştırması da bunda önemli bir etken. Milli maçların sezon içerisine de taşınması, koçlar için aynı anda bir kulüp takımını çalıştırmayı da oldukça zor hale getiriyor. Ufuk Sarıca, dolayısıyla Beşiktaş da bundan olumsuz olarak etkilendi ve büyük ümitlerle başlanan sezon aynı ölçüde büyük hayal kırıklığıyla sona erdi.

Yoğun ve büyük değişikliklerle geçen koca bir yazın ardından Beşiktaş Sompo Japan’da yepyeni bir başlangıç var. Üstelik bu yepyeni başlangıcın dümeninde ise Avrupa’nın en önemli ve tecrübeli koçlarından birisi olan Dusko Ivanovic var. Karadağlı başantrenör, kariyerinin en zorlu ve önemli meydan okumalarından birinde Beşiktaş basketbolunun kaderini değiştirmeye çalışacak. Beşiktaş’la ilgili detaylı analizimize geçmeden önce siyah beyazlıların yeni patronu hakkında farklı meslektaşlarımızın da yorumlarıyla yaptığımız değerlendirmeyi şuradan okuyabilirsiniz.

Evet, daha fazla vakit kaybetmeyelim ve yenilenmiş Beşiktaş Sompo Japan’ın analizine geçelim.

Yaz Dönemi ve Transferleri

Beşiktaş Sompo Japan için yaz döneminin sancılı geçtiğini söyleyebiliriz. Takımı baştan aşağıya yenilemeye karar veren siyah beyazlı yönetim, bu değişikliği planladığı kadar hızlı gerçekleştiremedi. Beşiktaş kadrosunu neredeyse Eylül ayında kurmaya başladı ve birkaç hafta öncesine kadar takımda ciddi eksikler mevcuttu. Tabii ki bu gecikmede farklı sebepler de etkili oldu.

Bu sebeplerin en önemlisi Ufuk Sarıca‘yla yapılan fesih görüşmelerinin fazlasıyla uzaması oldu. Ciddi bir bütçeyle yola çıkılan ve ayal kırıklığıyla biten bir sezonun ardından tecrübeli koçla yollarını ayırmaya karar veren siyah beyazlı yönetim, işi ancak Ağustos ayının ikinci kısmında resmiyete dökebildi. Tabii ki taraflar arasındaki görüşmelerin detaylarını bilemediğimizden bunu Beşiktaş yönetimine fatura etmek doğru olmaz. Ancak geçen süre oldukça fazla olduğu için bu durumdan en çok Beşiktaş basketbol takımı olumsuz etkilendi. Tüm yabancı oyuncularını gönderen siyah beyazlı ekip, takviye yapmaya başlayamadan önce kadrosuna katabileceği uygun oyuncuları da başka takımlara kaptırmış oldu. Dolayısıyla transferler yapılırken sınırlı bir oyuncu havuzundan tercihler yapıldı.

Beşiktaş yönetiminin Ufuk Sarıca‘nın ardından Dusko Ivanovic’i takımın başına getirmesi ise beklenmedik bir durumdu. Ivanovic gibi büyük bir ismin takımın başına geçirilmesi ise doğal olarak Avrupa’da da kafaların Beşiktaş’a çevrilmesini sağladı. Karadağlı başantrenör son çalıştığı iki takımda pek başarılı olamasa da kariyerinde önemli başarılara imza atmış önemli bir taktisyen. Özellikle Baskonia ile yaptıkları onun adının Avrupa’nın elit antrenörleri arasında anılmasını sağlıyor. Basketbolsuz geçen bir yılın ardından iştahının yüksek olması muhtemel. Ancak kendisi hakkında yaptığımız derlemede detaylı şekilde değindiğimiz üzere kendisini modern basketbola adapte etmesi gerekiyor. Bunu ne ölçüde yapabileceği ise siyah beyazlı takımın kaderini doğrudan etkileyecek.

Geçtiğimiz sezondan tüm yabancılarının yanı sıra en önemli yerli oyuncusu Sertaç Şanlı‘yı da kaybeden Beşiktaş Sompo Japan, takviyelere Joe Alexander’la başladı. NBA’de oynayacak kadar büyük bir potansiyel olan ancak bunu istikrarla destekleyemeyen Alexander, son yıllarda göçebe bir durumdaydı. Yıldız oyuncu, siyah beyazlılarla birlikte aradığı yuvaya kavuşmak ve kariyerini çıkışa geçirmek istiyor. Alexander’ın Ivanovic’in ısrarla istediği bir oyuncu olduğunu söylemekte fayda var. Kısacası koçunun da ondan beklentileri yüksek. Ancak hazırlık dönemindeki performansıyla bu beklentileri karşıladığını söylemek güç. Hatta istikrarsız performansı Ivanovic’in kafasını karıştırmış bile olabilir.

Beşiktaş’ın sonraki hamlesi ise Kyle Gibson oldu. Geçtiğimiz sezonu Buducnost’ta geçiren yıldız oyuncu bu sezonsa Beşiktaş’ın başarısı için ter dökecek. Siyah beyazlıların bir diğer hamlesi tecrübeli Alman oyuncu Robin Benzing oldu. Benzing’in kontratında ay sonu için takım opsiyonu bulunuyor ancak hazırlık dönemindeki performansına bakarak konuşacak olursak takımda kalması muhtemel. Ancak Beşiktaş’ın geçtiğimiz yıllarda benzer yöntemle kadrosuna kattığı Vladimir Stimac vari bir etki yapmasını beklemek de hayalcilik olur.

Siyah beyazlıların yabancı rotasyonuna yaptığı son hamlelere geçmeden önce yerli rotasyonuna yaptığı takviyelerden bahsetmekte fayda var. Beşiktaş, Sertaç ve Muratcan Güler dışında yerli rotasyonunu aynen korudu. Tabii ki yabancı kuralının değişmesinin ardından yerlilere daha çok iş düşüyor ve Beşiktaş’ın da buraya bir takviye yapması gerekiyordu. Nitekim birkaç ekleme de yaptılar. Büyükçekmece’den Burak Can Yıldızlı ve Yeşilgiresun’dan Dusan Cantekin’in yanı sıra geçtiğimiz yıl kiralık olarak Giresun ekibinde forma giyen Enes Berkay Taşkıran bu sezon Beşiktaş forması giyecek.

Beşiktaş’ın son iki yabancı transferi ise hiç şüphesiz bu yaz döneminde takımın yaptığı en dikkat çekici hamleler oldu. Takımın yeni oyun kurucusu NBA geçmişi de olan ve geçen yılı Barcelona’yla geçiren Phil Pressey oldu. Bununla birlikte geçtiğimiz sezon İstanbul Büyükşehir Belediye formasıyla gösterdiği harika performansla ligimizin en iyi oyuncularından birisi olan Ivan Buva da takıma katılan son isim oldu. Siyah beyazlıların kadro yapısına baktığımızda bu iki isme yeni sezonda oldukça fazla iş düşeceğini söyleyebiliriz. Eğer bu ikiliden beklenen verim gelmezse yeni sezon bir kabusa dönüşebilir.

Transfer Karnesi

Oyuncular hakkında uzun bir değerlendirmeyi incelemek yorucu olabileceği için onları karşınıza karne şeklinde çıkartmaya karar verdik. Sadece bu yazın en iyi transferi hakkında daha uzun bir değerlendirme bulacaksınız. Diğerleri için ise üniversitede olduğu gibi oyuncuların karşısında bir not ve küçük bir değerlendirme bulacaksınız.

Not: Oyunculara verilen notlar sadece yeteneklerine göre verilmedi. Özellikle yerli oyuncular piyasadaki değerleri ve takıma verebileceklerine göre değerlendirildi. 

Phil Pressey (B): Barcelona günleri pek istenildiği gibi geçmedi ancak yine de NBA’de oynayabilecek düzeyde bir yetenek. Hücumdaki özgüvenini geri kazanması çok kritik. Ivanovic’in temposunda kendine gelebilir.

Kyle Gibson (B-): Çok önemli bir şutör ve hücum silahı. Beşiktaş’a bu sezon sürpriz galibiyetler aldırabilir. Ancak zaman zaman set düzeninin dışına çıkıyor ve yanlış şut tercihleri de yapabiliyor. Ivanovic’in hoşuna gitmeyecek özellikler.

Robin Benzing (C+): Kendisinden beklentiler çok büyüktü hatta “Yeni Nowitzki” olarak anılıyordu. Fakat kariyeri bu şekilde yürümedi. Yine de çok önemli bir hücum silahı. Uzun boyuna rağmen çok temiz bir şutu var. Geçtiğimiz sezonu oldukça iyi geçirdi. Kadroda kalabilirse hücum alanında önemli bir katkı yapabilir ama savunması büyük soru işareti.

Joe Alexander (C): Takımın ilk transferiydi ancak en çok soru işaretiyle yaklaşılan isim. Potansiyeli çok yüksek ancak bunu hiç karşılayamadı ve karşılayacak gibi de durmuyor. İstikrar ve mental problemlerini bir türlü aşamadı. Çok önemli bir atlet ama yine de bence aranılan isim değil.

Burak Can Yıldızlı (D): Rotasyonda önemli bir yer elde etmesi zor gibi duruyor. Mücadelesiyle kısa dönemlerde verim verebilir ancak devamı için eksikleri çok fazla.

Dusan Cantekin (D): Alt yaşlarda çok büyük bir oyuncu olması bekleniyordu ancak oraların yakınından bile geçemedi. Bu sezon kariyerinin en önemli şansını yakalayacak ve bunu kullanamazsa kariyeri açısından işler çok iyi gitmeyecek.

En İyi Transfer: Ivan Buva (A-)

Yukarıda da belirttiğim gibi geçtiğimiz sezon ligimizin en iyi oyuncularından birisiydi. 2 aylık Çin macerası olmasa belki de daha üst seviye bir takımda olabilirdi ancak bu durum Beşiktaş’ın şansı oldu. Siyah beyazlı takım bunu da iyi değerlendirdi ve yaz döneminin en önemli hamlelerinden birisine imza attı.

Buva hücumda birçok şeyi yapabilen ve Ivanovic’in sistemine “cuk” uyabilecek bir uzun. Geçtiğimiz sezon dışında da hem İspanya’da hem de İtalya’da iyi performanslar sergiledi. İBB ile kariyerinin zirvesine çıktı ve neredeyse tek başına takımının uzun süre play-off yarışında kalmasını sağladı. Beşiktaş’ın oyununa çok şeyler katacaktır ve özellikle hücumda Ivanovic’in elini rahatlatacaktır.

Savunma konusunda işin hücum kısmındaki kadar iyi olduğunu söyleyemeyiz. Çemberi savunma konusunda eksikleri var. Yine de çok sert ve geçtiğimiz yıl özellikle ribauntlar konusunda kendisini geliştirdiğini söylemek mümkün. Öncesinde de çok iyi bir hücum ribauntçusuydu ve bu özelliği sayesinde beklenmedik anlarda skor üretebiliyor.

Ligi iyi bilmesi de ayrı bir avantaj. Çin’deki sezonu nedeniyle takıma biraz geç katıldı ancak buna rağmen Beşiktaş’ın bu sezonki en iyi transferi.

Bu Takım Ne Oynar?

Beşiktaş‘ın kadrosuna baktığımızda Ivanovic’in şapkadan kesinlikle tavşan hatta tavşanlar çıkartması gerekiyor. Tabii ki bu kadronun kurulmasında transferlerin geç kalması kadar mali durumun da etkisi var. Ülkemizdeki döviz kurlarının değişkenliği kulüpleri oldukça etkiliyor. Eskiden önemli kadrolar kurulabilecek bütçelerle şimdilerde orta halli kadrolar kurulabiliyor. Beşiktaş da tabii ki bu olumsuz durumdan etkilendi. Bununla birlikte siyah beyazlıların ödeme karnesi de pek parlak değil. Beşiktaş’ın FIBA’da dosyaları bulunuyor hatta transfer yasakları da geliyor. Dolayısıyla yönetimin biraz daha ayağını yorganına göre uzatması anlaşılabilir. Yine de sonuç olarak ortada son iki yılki kaliteden çok uzak ve geç kurulmuş bir kadro var.

Beşiktaş Sompo Japan kadrosu geç kurulmasının dezavantajlarını yaşayacaktır. Sonuçta birçok takım kadrosunu tamamen tamamlamışken Beşiktaş dört oyuncuyla idman yapıyordu. Bu yüzden sezonun başlarında diğer takımlara karşı zorlanabilirler ve beklenen performanstan uzak olabilirler. Bu noktada başta koç Ivanovic olmak üzere takıma biraz anlayışla yaklaşılması gerekiyor. Tabii ki sorunların tespiti önemli ama üst üste gelebilecek mağlubiyetlerin üzerine yapılacak ağır eleştiriler, özgüven açısından tazelenmeye ihtiyaç duyan bu oyuncu grubu üzerinde çok olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Saha içine biraz daha odaklanacak olursak Dusko Ivanovic eski usul bir koç. Hatta son çalıştığı kulüplerde başarısız olmasını buna bağlayan birçok kişi var ki haksız da sayılmazlar. Günümüz basketbolu her geçen gün daha hızlı oluyor ve bireysel yetenekler günden güne daha çok ön plana çıkıyor. Böyle bir ortamda katı setler ve yoğun idmanlar çok da iyi sonuçlar vermiyor. Karadağlı koç bu noktalarda mutlaka kendini değiştirmeli.

Beşiktaş’ın özellikle sezon başında düşük tempoda oynaması muhtemel. Sonuçta takım henüz birlikte oynama alışkanlığı edinmedi. Ayrıca takımın en önemli hücum silahı olması beklenen Ivan Buva da sırtı dönük oynamayı seven bir isim. Dolayısıyla onu postta topla buluşturmak da ilk hedef olacak. Benzing de dış şut tehdidiyle hücumda onu iyi tamamlayabilecek bir isim. Bu noktada onun Alexander’dansa daha çok süre alması muhtemel.

Beşiktaş’ın işin savunma tarafında pek parlak görüntüde olmaması da temponun özellikle sezon başında düşük olacağının bir başka göstergesi. Yani iyi bir savunma yapıp, rakibi durdurup hızlı hücuma çıkma şansları düşük. Tabii ki bu durum Pressey’in takıma tamamen adapte olması ve kontrolü eline almasıyla değişebilir. Kenan’la birlikte oynadığı dönemlerde Beşiktaş’ın biraz daha yüksek hızda oynaması muhtemel. Bu temponun nereye kadar çıkacağını ise asıl olarak Ivanovic’in dizginleri ne ölçüde bırakacağı belirleyecek.

Siyah beyazlıların kısa rotasyonunda bu sezonun en büyük çıkış yapmasını beklediğim isimlerden birisi olan Can Maxim Mutaf bulunuyor. Banvit’te geçirdiği çok iyi dönemin ardından Efes‘te biraz ritmini kaybettikten sonra Beşiktaş’a gelmişti. Fakat burada bir türlü istediği şansı bulamadı. Şimdi ise Ivanovic’le yeni bir dönem var ve o da tertemiz bir sayfa açabilir. Nitekim hazırlık dönemini de oldukça iyi geçirdi. Geçtiğimiz sezonki gibi sakatlık problemleri yaşamazsa bu sezon çok kilit bir rol üstlenebilir. Üstelik Gibson’la birlikte çok tehlikeli bir şutör ikilisi olacaklar. Bu da sahadaki diğer oyunculara kendi yeteneklerini sergilemeleri için boş alanlar bırakabilir.

Beşiktaş’ın forvet rotasyonu belki de takımın en zayıf olduğu bölge. Bu noktada Alexander’ın mutlaka biraz daha ön plana çıkması gerekiyor. Şu anda takımda kilit bir rolü var ancak hazırlık döneminde pek de iyi bir performans gösteremedi. Eğer böyle devam ederse Beşiktaş’ın o bölgeye bir takviye yapması ya da kadroda bir değişikliğe gitmesi gerekecek. Siyah beyazlıların kadrosunda şu anda 5 yabancı var ve sezon başladıktan sonra bir yabancı takviyesi gelmesi olası. Buradaki tercih savunma açısından iyi ve atlet bir forvet olursa takımda birçok şey olumlu anlamda değişebilir.

 Takım Dizilişi

Oyun kurucu: Phil Pressey – Kenan Sipahi – Ömer Utku Al
Şutör guard: Kyle Gibson – Can Maxim Mutaf – Enes Berkay Taşkıran
Kısa forvet: Erkan Veyseloğlu
Uzun forvet: Joe Alexander – Robin Benzing – Burak Can Yıldızlı – İbrahim Gülşen
Pivot: Ivan Buva – Samet Geyik – Dusan Cantekin

Dertsiz Tasasız Olmaz

Beşiktaş Sompo Japan’ın en büyük sorunları savunma ve istikrar olacaktır.

Öncelikle işin savunma kısmına bakacak olursak problem oldukça derin. Kadroda savunma özellikleri ön planda olan bir oyuncu yok. Üstelik bu durum uzun rotasyonunda daha vahim bir hal alıyor. Ellerinde çember savunucusu yok ve bu da içeriye yapılan her drive’ın problem olacağını gösteriyor. Nitekim bu problem hazırlık maçlarında da kendini sık sık gösterdi. Siyah beyazlı ekip sık sık 80 sayının üzerinde sayı yedi.

Ivanovic’in elinde bu durumu düzeltebilecek oyuncular yok. Yani Beşiktaş‘ın savunmadaki problemi çözmesi için tek yol bir takım halinde hareket etmesi. Bunu sağlayabildikleri taktirde bu sıkıntıyı bir nebze olsun gizleyebilirler. Tabii ki kariyeri boyunca disiplinli bir koç olan Ivanovic’in bu konuda birkaç numarası da vardır.

Siyah beyazlıların diğer problemi de dediğimiz gibi istikrar. Kadrolarındaki oyuncuların hemen hemen tamamı kariyerleri boyunca bu sorunu yaşamış isimler. Yani bir isim bir maç 20 sayı atarken diğer maç hiç ortalarda gözükmeyebilir. Beşiktaş gibi birkaç kulvarda oynayan ve Türkiye Ligi gibi rekabetçi bir ligde mücadele eden bir takım için istikrar problemi ölümcül olabilir. Çünkü Beşiktaş’ın beklenmedik bir maç kaybını telafi edebilecek düzeyde kadro kalitesi yok. Dolayısıyla herkesin biraz olsun bu konuda kendisini düzeltmesi gerekli. Hazırlık maçlarındaki performansa bakarsak durum bu açıdan pek de iç açıcı değil.

Beşiktaş Sompo Japan’ın Hazırlık Maçları Karnesi

Siyah beyazlı ekip, oynadığı 8 karşılaşmada 4 galibiyet aldı.

En İyi / Kötü Senaryo

Beşiktaş Sompo Japan için en iyi senaryo play-off’larda yarı finale kalmak olur. Avrupa’da oynayan rakiplerinin yorgunluklarını iyi değerlendiren siyah beyazlılar, 2 maç üzerinden oynanan seride bir sürprize imza atabilir. Fakat bunun ötesine gitmeleri en iyi senaryoda bile pek mümkün gözükmüyor.

En kötü senaryo ise siyah beyazlı ekibin iki yıllık aradan sonra bir kez daha play-off’ları kaçırması olur. Sonuçta yeni ve geç kurulan bir takım. Kağıt üzerinde ciddi eksikleri var ve taraftarın da basketbola küskün olduğu gerçeği var. Tüm bunları bir araya getirdiğimizde bu senaryonun gerçekleşmesi yüksek bir ihtimal.

Gerçekçi bakmak gerekirse Beşiktaş’ın play-off’lar için saha içi avantajını alması çok olası durmuyor. Bu da siyah beyazlıların sezonunun ilk turun ötesine geçmeyeceğine dair önemli bir işaret.