By Antonis Stroggylakis – Çeviri: Semih Tuna / info@eurohoops.net
Yılın yine o dönemi geldi.
Eurohoops, 2018-2019 sezonunun başlamasına günler kala huzurlarınıza EuroLeague’in En İyi 100 Oyuncusu‘nu taşıyor. Gelecek sezon öncesi belli kriterleri göz önünde bulunduran Eurohoops, sezonun kaderini belirleyecek isimleri sıralıyor.
100 oyuncuyu seçip sıralarken nesnel, elle tutulur bileşenler olduğu gibi nihai sonuç haliyle öznel yargılara dayanıyor.
Her zaman olduğu gibi ligin çaylakları, özellikle de Avrupa basketboluna yabancı isimlerin beraberlerinde getirdiği riskler hesaba katıldı. Bu sebeple EuroLeague’de ilk kez oynayacak bazı oyuncular ya listede hiç yer almadı ya da Avrupa basketbolunda deneyimi olan diğer çaylaklara kıyasla listenin daha alt sıralarında yer buldu. Bu seviyedeki deneyim ve oyun tarzı da önemli zira kaliteli NBA patentli oyuncular da dahil ligde önemli yeteneklerin Avrupa basketboluna yabancılıkları nedeniyle zorlandıklarına tanıklık ettik geçmişte.
Şunu da belirtmekte fayda var: Takımı EuroLeague şampiyonluğuna oynayan veya Final Four hedefiyle yola çıkan takımların oyuncuları, eşdeğer ve belki de daha iyi diğer oyuncular karşısında listemizde önceliğe sahip oldu. Bu sebeple güçlü takımların oyuncularını daha çok göreceksiniz.
Her yıl olduğu gibi Eurohoops, 100 oyuncuyu şu kriterlere göre sıraladı:
1) Her oyuncunun takımında üstleneceği rol ve alacağı süreler ile birlikte kişisel kalitesi
2) Oynadığı takımın gücü. Sürekli playoff oynayan ve zirve kovalayan takımların oyuncuları her zaman farklı bir baskı altında oluyorlar çünkü bireysel yeteneklerini takımın hedefleri ile birleştiriyorlar.
3) Her bir oyuncunun EuroLeague kariyerinde neler yaptığı ve 2017-18 sezonundaki performansı
100’den başladığımız geri sayıma, 70. sıradan 61’e doğru devam ediyoruz:
70 – Malcolm Thomas (Khimki Moscow)
Doğum Yılı: 1988
Pozisyon: Pivot
Boyu: 2.06
2017-2018 istatistikleri: 7.4 sayı, 4.9 ribaunt, 1.4 asist, 22 dakika (Khimki Moscow – EuroLeague)
EuroLeague’de ikinci sezonunu geçtiğimiz yıl yaşayan Malcolm Thomas’ın Khimki’ye olan katkısı, rakamların söylediğinden çok daha fazla.
Mobilitesi ve atletizmi sayesinde Thomas, organizasyonun en ilgi çeken pivotlarından biri haline gelirken Rus takımının savunması için de en mühim parça. Boyalı bölgenin her yerinde olan, bolca pas arası yapan Thomas, aynı zamanda switch sonrası rakip guardların karşısında da kalabilme yeteneğine sahip.
Khimki’nin onu kadrosunda tutmasının nedeni de buydu. Yanındaki Jordan Mickey ile birlikte Thomas, Rus ekibinin savunmasının en önemli sütunlarından biri olacak.
69 – Tarik Black (Maccabi Tel Aviv)
Doğum Yılı: 1993
Pozisyon: Pivot
Boyu: 2.06
2017-2018 istatistikleri: 3.5 sayı, 3.2 ribaunt, 10.5 dakika (Houston Rockets)
Maccabi Tel Aviv, bu yaz yine bir yapılanma yoluna giderken boyalı bölgeye atletizm ve güç eklemesi için seçilen oyun Tarik Black oldu.
Avrupa basketboluna uyum sağlarsa sahanın her iki tarafında yaptığı etkiyle birlikte Tarik Black’in EuroLeague’de bir “canavara” dönüşmemesi için bir sebep yok. Maccabi, yüksek tempoya oynadığından dolayı bu tarz pivotların oynamayı en çok isteyeceği takımlardan birisi oldu.
Hazırlık döneminde Black, en iyi maçını Fenerbahçe’ye karşı çıkardı ve Jan Vesely ile olan match-up’ında maçı 16 sayı 11 ribaunt ile bitirdi. Kartları doğru oynadığı takdirde NBA’e geri dönebilecek bir oyuncu için hiç de fena değil.
68 – Stefan Jovic (Bayern Munich)
Doğum Yılı: 1990
Pozisyon: Guard
Boyu: 1.98
2017-2018 istatistikleri: 5.3 sayı, 5.6 asist, 2.5 ribaunt, 21 dakika
EuroLeague’de bir maçta en fazla asist yapan oyuncu ünvanını (Kızılyıldız’a karşı 19 asist) elinde bulunduran Stefan Jovic, 1 yıllık aranın ardından yine Avrupa’nın en üst organizasyonunda sahada olacak.
2017-18, onun standartlarında bir oyuncu için vasat altı geçmiş olabilir fakat Jovic her zaman için Avrupa’nın en ilgi çekici oyuncularından biri olmuştur. Ona sahada güven veren Dejan Radonjic’in komutasında Jovic, Bayern’in EuroLeague’e dönüş sezonunda takımın liderlerinden biri olacak.
67 – Nigel Williams-Goss (Olympiacos)
Doğum Yılı: 1994
Pozisyon: Guard
Boyu: 1.90
2017-2018 istatistikleri: 17 sayı, 6.7 asist, 2.8 ribaunt, 1.6 top çalma (Partizan – EuroCup)
David Blatt Olympiakos’un başına geçtiğinde yaptığı ilk transfer oyun kurucu pozisyonuna olmuştu. Sfairopoulos basketbolunun ardından yeni bir stile geçen Yunan ekibi, dizginleri ona teslim etti.
Avrupa basketbolunda uzun süre geçirmemiş olmasına rağmen EuroLeague basketboluna uyum süreci uzun olacak gibi gözükmüyor. Partizan ile henüz 5. maçında 15 şutta 30 sayı göndermiş ve Adriyatik Ligi’nde takımının en skorer oyuncusu olmuştu.
Spanoulis’in yanına yıllardır harıl harıl yardımcı arayan Olympiakos, uzun süredir belki en doğru tercihi Goss ile birlikte yapmış olabilir. Profesyonel kariyerinde ikinci yılını geçiren Nigel Williams-Goss için kariyerinin gidişatını belirleyecek bir dönem onu bekliyor.
66 – Amedeo Della Valle (Olimpia Milano)
Doğum Yılı: 1993
Pozisyon: Guard
Boyu: 1.94
2017-2018 istatistikleri: 17.5 sayı, 3.1 asist, 3.2 ribaunt, 1.4 top çalma (Reggio Emilia – EuroCup)
Reggio Emilia geçtiğimiz sezon tarihinde ilk kez bir Avrupa Kupası’nda yarı final oynama başarısı gösterirken bu zafere ise önderlik eden isim Amadeo Della Valle’den başkası değildi. Sansasyonel bir oyun ortaya koydu, EuroCup’ta sezonun en iyi takımına seçildi. Yanı başındaki bu performansı gören Olimpia Milano’nun onun transferinde elini çabuk tutması ise sürpriz olmadı.
Şut, Della Valle’nin en öne çıkan özelliklerinden birisi. Her ne açıda, her ne durumda olursa olsun şut atmaya bayılıyor Della Valle. Belki de bu yüzden yüzdeleri düşük (İtalya Ligi’nde %30.1, EuroCup’ta 30.7) gözüküyor. Bundan çok dahası fazlasını verebilir İtalyan oyuncu. Çünkü o yeteneği var.
Bazen onu topla potaya giderken de görebiliriz ama o muhtemelen dribbling’i kesip şut atmayı tercih edecektir.
Mike James ve Nemanja Nedovic’in arkasından gelen ilk tercihin o olması muhtemel.
65 – Kyle Kuric (Barcelona)
Doğum Yılı: 1990
Pozisyon: Guard
Boyu: 1.93
2017-2018 istatistikleri: 15.3 sayı, 3.5 ribaunt, 1.4 asist (Zenit – EuroCup)
EuroCup’ta üst üste 4 yıl oynayan Kyle Kuric, bu yaz EuroLeague’e terfisini Barcelona’ya yaptığı transferle aldı. 3 sayı çizgisinin dışından rakiplerine acı çektiren (2018 yılı EuroCup’ta TOP 16’da maç başı 6 denemeyi %57 ile isabete dönüştürdü) şutları ve hücumdaki karizmasıyla birlikte Avrupa’da “EuroLeague” oynayamayan en iyi oyunculardan biriydi.
Şimdi yeteneklerini en üst seviyede, Barcelona’da gösterme zamanı. Katalanlar, 2009-2014 arası Final Four’un gediklisi ve 2010’un şampiyonuydu. Son 2 sezonda ise play-off dahi yapamadılar ve TOP 8’e girmeye psikolojik olarak da ihtiyaçları var.
Kyle Kuric için çetin bir mücadele olacak fakat o, daha kötülerini de yaşamış ve zaferle ayrılmıştı.
64 – Alex Tyus (Maccabi Tel Aviv)
Doğum Yılı: 1988
Pozisyon: Pivot
Boyu: 2.03
2017-2018 istatistikleri: 8.3 sayı, 5 ribaunt, 1 blok, 20 dakika
Alex Tyus’un kariyerinde oynadığı tüm takımlar arasında birden fazla yıl geçirdiği ekibin Maccabi Tel Aviv olması tesadüften olamayacak bir durum.
Maccabi’nin 2014’te EuroLeague kazanan kadrosundan kalan tek isim Alex Tyus. Araya iki takım sıkıştırmış olsa dahi İsrail’deki oyuncu sirkülasyonunu düşündüğümüz zaman aslında onlar için başarı bile sayılabilir.
Maccabi’nin bu seneki kadrosunda önemli bir yeri olacak Tyus’un. Bunun nedeni ise genelde alley-oop ile bitirdiği ikili oyunları veya sahanın her iki tarafındaki ribaunt katkısı olmayacak sadece. Bu kadroda EuroLeague zaferi yaşayan tek oyuncu o ve gidiş yolunun nasıl olduğunu biliyor.
Maccabi’nin EuroLeague’in elit takımları arasına bir kez daha girmeye çalışacağı sezonda arkadaşlarına nasıl bir ilham kaynağı olacak? Beraber göreceğiz.
63 – Alec Peters (CSKA Moscow)
Doğum Yılı: 1995
Pozisyon: Forvet
Boyu: 2.o6
2017-2018 istatistikleri: 4.1 sayı, 1.9 ribaunt, 11 dakika (Phoenix Suns). 17.6 sayı, 7.1 ribaunt, 2.0 asist, 34 dakika (NBA G League)
Bu yaz CSKA Moskova, eski kaptan Viktor Khryapa’nın gayrıresmi ikamesi olarak üç sayı çizgisinin gerisinden gerçek bir tehdit olan Alec Peters’ı kadrosuna kattı.
Sergio Rodriguez veya Nando De Colo ile oynanan “pick and pop” hücumları hâli hazırda CSKA Moskova’nın hücumda kullandığı lüks menünün lezzetli yeni eklemesi olacak. Bununla birlikte Peters’ın skor yeteneği bununla da sınırlı değil zira kendisi her şekilde şut atabiliyor olmasının yanı sıra savunmalar şutunu önlediğinde potaya da gidebiliyor.
Tabii Peters’ın uzmanlığı şut atmak. Bunu da gerek elden aldığı toplar, gerek perdeden çıktığı pozisyonlar, gerek de takım arkadaşlarından alacağı pasları dışarıda beklemek yoluyla yapabiliyor.
Peters’ın bir hücum oyuncusu olarak yapabilecekleri ve CSKA’nın gücü düşünüldüğünde maçları sıklıkla çift haneli skorlarda tamamlayabilir. Bunu da şimdiye kadar birkaç kez yaptı bile.
62 – Ioannis Papapetrou (Panathinaikos)
Doğum Yılı: 1994
Pozisyon: Forvet
Boyu: 2.05
2017-2018 istatistikleri: 6.8 sayı, 3.6 ribaunt, 22 dakika (Olympiakos)
Pete Michael, Stratos Perperoglou, KC Rivers ve diğerleri de bunu doğruyabilir. Xavi Pascual, kısa forvetlerinden hücumda genelde iki şeyi iyi yapmalarını ister: Boşsanız üçlüğü kaldırın ve post oyunu oynayacak seviyede olun.
Ioannis Papapetrou, geçen sezon üç sayı çizgisinin gerisinden karavana atsa da (84 denemede %28.6 isabet) oyunun her iki tarafındaki alçak post oyunlarında kesinlikle Avrupa’nın en iyi oyuncularından bir tanesi. Panathinaikos’ta en rahat olduğu pozisyon olan 3 numarada oynayacak olan Papapetrou’nun bu sezon hücumdaki görevleri artacak gibi gözüküyor.
Şu bir gerçek… Papapetrou, potaya yakın olduğu zaman etkisini daha çok artırıyor ancak komple bir oyuncu hale gelebilmesi için son 2 sezonu unutup ondan önceki 3 sezona (%40 ve üzeri üçlük) odaklanması gerekiyor. Eğer cephanesine istikrarlı bir 3 sayı atıcılığını eklerse onun için her şey değişecek.
61 – Trey Thompkins (Real Madrid)
Doğum Yılı: 1990
Pozisyon: Forvet
Boyu: 2.08
2017-2018 istatistikleri: 9.5 sayı, 5.1 ribaunt, 1.1 asist, 21 dakika
2018 EuroLeague Finali. Rakip Fenerbahçe. Skor 81-78 Real Madrid lehine. Trey Thompkins hücum ribaundunu alıyor ve basketi buluyor. Fark 5 sayı ve bu fark, İspanyolların kupanın bir ucundan tutması anlamına da geliyor.
Devasaydı. Doğrusunu söylemek gerekirse Thompson’un Real Madrid için “kahramanlıkları” geçtiğimiz sezonun ilk bölümlerinde başlamıştı. Artık daha fazla süre alabiliyor ve sahada çeşitlilik koyarak sakatlıkların çokça olduğu Real Madrid’e elinden geldiğince yardımcı olabiliyordu.
Önümüzdeki sezon rolü geçtiğimiz yılki kadar büyük olmayabilir fakat ihtiyaç olduğunda üç sayıları yollamak, ribauntları toplamak ve muhtemel zafer basketlerini atmak için orada olacak.