By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Basketbolda artık oyuncuların sadece sayı üzerinden katkı vermesi yetmiyor.
Bazen oyuncular, sayı üzerinden takıma yardımcı olsa da saha içinde tam anlamıyla verimli olmuyor çünkü oyun diğer alanlarında aynı katkı veremiyor.
EuroLeague’de istatistik kağıdının diğer alanlarına da bakan ve ortaya toplam verimlliği çıkaran “PIR” ise oyuncuların oyun içindeki etkinliğini daha iyi ölçüyor. Gelişen istatistik de verimlilik puanında da değerini eskiye göre kaybetse de yine de basketbol severler için ilk bakışta önemli bir karşılık buluyor.
Bizim konumuz ise Anadolu Efes‘in tarihinde bu konudaki en iyi 10 oyuncuyla ilgili. Sizin için Efes‘in tarihini inceleyen Eurohoops Fırın, Lacivert Beyazlıların en iyi 10 ismini çıkardı.
Bu listenin oluşmasında da Anadolu Efes tarihinin 1 numarası haline gelen Bryant Dunston bizlere ilham verdi.
Karşınızda Anadolu Efes‘in EuroLeague tarihinde en çok verimlilik puanı üreten 10 oyuncu:
10– DUSKO SAVANOVİC (707 VERİMLİLİK PUANI)
Oynadığı sezonlar: 2011-2014 yılları
Maç sayısı: 68 maç
İstatistikler: 9.9 sayı, 4.1 ribaund, 1.4 asist
Valencia‘da geçirdiği harika sezondan sonra büyük beklentilerle Anadolu Efes’e gelen Dusko Savanovic, İstanbul’da 3 yıl geçirdi.
Sırp forvet, kimine göre vasat bir performans gösterse de en azından istikrarlı bir şekilde katkı vermeyi başardı. Efes’te geçirdiği üç yılda da 9 ile 10 arasında sayı ortalaması tutturan Savanovic, ribauntlarda da söz sahibi oldu. Ayrıca Savanovic, 66 isabetle Efes tarihinde en çok üçlük isabeti bulan uzun oldu.
Efes’te geçirdiği üç sezonda takımın en büyük başarısı ise 2012-2013 sezonunda playoff’ta Olympiakos’a son maçta kaybedilen seriydi.
Sırp oyuncu, istatistik kağıdına bir şekilde dokunmasıyla listenin 10. sırasında kendine yer buldu.
9– Kaspars Kambala (729 VERİMLİLİK PUANI)
Oynadığı sezonlar: 2001-2003 yılları
Maç sayısı: 40 maç
İstatistikler: 17.0 sayı, 7.3 ribaund, 0.2 asist
Onu Türkiye’de birçok farklı formayla izledik ama herhalde onunla en çok özdeşen forma Efes ile olmuştu.
Efes Pilsen’e imza attığında muhteşem bir Eurobasket sonrası Avrupa’nın en iyi genç oyuncularından birisiydi. İyi dönemlerinde Euroleague’de +15 sayı garantisi veren ender pivotlardandı. Barcelona’ya attığı 41 sayı, bir pivot tarafından bulunan modern zamanların Euroleague’in de bulunan en fazla sayı.
O içeriden, Marcus Brown dışarıdan iki yıl boyunca Efes’i taşıdı. O iki yılda da Efes, EuroLeague’de Final Four’u hep küçük detaylarla kaçırdı.
Efes tarihinde en çok ribaund alan oyuncular sıralamasında 8. sırada yer alan Kambala, ikilik atışlarda ise 6. sırada yer alıyor.
8- MARCUS BROWN (750 VERİMLİLİK PUANI)
Oynadığı sezonlar: 2001-2003 yılları
Maç sayısı: 38 maç
İstatistikler: 18.5 sayı, 2.7 ribaund, 2.9 asist
Kambala’dan bahsettikten sonra sırada ekürisi Marcus Brown var.
Genellikle verimlilik puanında skorerlerin çok başarılı olduğunu görmeyiz. Çok şut kullandıkları ve oyunun diğer taraflarına katkı vermekte zorlandıkları için kolay kolay verimlilik puanları yüksek olmaz.
Fakat Marcus Brown bu konuda bir istisna. Efes‘te sadece 38 maça çıkan Amerikalı oyuncu, buna rağmen 750 verimlilik puanı üretmeyi başardı. – ki ortalama olarak bu listenin en iyi oyuncusu –
Efes‘te iki yılda 806 sayı atan Brown, bu alanda ise takım tarihinde 10. sırada yer alıyor.
7- ANTONIO GRANGER (784 VERİMLİLİK PUANI)
Oynadığı sezonlar: 2002-2004 yılları arası ve 2005-2007 yılları arası
Maç sayısı: 69 maç
İstatistikler: 13.0 sayı, 3.6 ribaund, 1.0 asist
Topla çok oynamasına gerek kalmadan size maç alabilecek, çelik gibi sinirlere sahip Antonio Granger, geldiği 02-03 senesinde yıldızlarla dolu kadroda geri planda kalmasına rağmen 03-04’te oynadığı topla gönülleri fethetmeyi başardı.
Modern 3 numaranın o dönemki tanımı olan Granger, sakatlıklarından dolayı basketbola erken veda etti fakat gösterdiği performansla insanın içini sıcacık etmeyi de birçok maçta başardı. Özellikle OAKA deplasmanında 7/8 üçlükle takımını çıkartması, eski kıtada gördüğümüz en iyi bireysel performanslardan biriydi.
Sahada bir 3 numaradan ne istiyorsanız onu yapabiliyor ve oynadığı maçların çoğunda parkenin en verimli oyuncusu olabiliyordu. Gerçek bir karizmasıyla, ‘Ben bu işi yapabiliyorum’ diye haykırıyordu adeta. Yaşadığı sakatlıklar olmasa çok daha uzun ve tüm Avrupa çapında hatırlanabilecek izler bırakabilirdi fakat bıraktığı iz bile efsane olması için yeterliydi.
Efes tarihinde 900 sayı barajına ulaşmayı başaran ilk oyuncu olan Granger, ayrıca bulduğu 158 üçlükle listede uzak ara birinci durumda!
6- NIKOLA PRKACIN (903 VERİMLİLİK PUANI)
Oynadığı sezonlar: 2003-2007 yılları
Maç sayısı: 80 maç
İstatistikler: 9.2 sayı, 4.4 ribaund, 1.6 asist
Bu liste verimlilik puanı değil de oyun zekası ve bilgisiyle ilgisi olsa Nikola Prkacin kesinlikle ilk sırada olurdu.
Şimdilerde Nemanja Bjelica için söylenen “Profesör” lakabının o dönemki sahibi Prkacin’di.
Onun oyunda olduğu her dakikayı izlemenin benim için muhteşem görsel efektlere sahip bir filmi izlemekten veya bir jazz konserine gitmekten farkı yoktu. Sanattı çünkü oynadığı top. Pek yetenekli olmamasına karşın onu öne çıkaran şey, belki de dünya tarihinin gelmiş geçmiş en zeki oyuncularından biri olmasıydı.
Pota altından hücumu bir oyun kurucu edasıyla yönlendiren, post-up’ı kitap gibi oynayan Prkacin, 4 sezon kaldığı Efes Pilsen’de kaptanlığa kadar yükseldi. Yarattığı etki sebebiyle ucundan kıyısından pas-post up ikilisini yapabilen her pivota “yeni Prkacin” diye seslenilmeye başlandı.
Efes tarihinde EuroLeague’de Dunston sonrasında en çok maça çıkan yabancı olan Prkacin, ayrıca sayı (9), ribaund (6), asist (8) ve top çalmada (4) ilk 10’a girmeyi başardı.
5- DERRICK BROWN (920 VERİMLİLİK PUANI)
Oynadığı sezonlar: 2015-2018 yılları
Maç sayısı: 78 maç
İstatistikler: 10.2 sayı, 4.6 ribaund, 1.8 asist
Derrick Brown büyük beklentilerle geldiği Efes‘te pek bekleneni veremedi.
Özellikle ilk ve üçüncü yılları hayal kırıklığıydı. Yalnızca ikinci yılında yetenekleri açık bir şekilde ortaya koyabildi. O sezonda da Efes, EuroLeague’de playoff yaptı.
Fakat Brown’un hayal kırıklığı olan performansı bile ilk 10’a girmesine sebep oldu. Oyun içindeki çeşitliliğinin çok olması, özellikle geçiş hücumlarında yeteneklerini her alanda sergileyebiliyor olması da bunda önemli bir sebep oldu.
Öyle ki Amerikalı oyuncu, Efes‘te geçirdiği 3 sezonun sonunda kulüp tarihinde top çalma dışındaki diğer bütün Top-10’lar yer almayı başardı.