by Alonzo Warond / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 14 Ağustos 2017 tarihinde Fadeaway World’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Spor, genelde sert gerçekliklerden kaçmanın en iyi ve en güzel yoludur. Binlerce çocuğun hayatı tam anlamıyla mücadeleci bir spor yaparak kurtulur ve o çocuklar o spor sayesinde disiplin kazanır, zorlu geçen yılların ardından ailelerine yardım etme fırsatları olur o çocukların.
Tarih boyunca zehirli çevrelerinden kurtulamayan genç sporcularla ilgili yüzlerce üzücü hikaye gördük ancak kimileri de bunu başaracak kadar disiplinli ve şanslı isimlerdi ve o isimler kendilerine, etraflarındaki insanlara daha iyi bir hayat fırsatı sunabildiler.
Ve elbette NBA de bu anlamda istisna bir organizasyon değil. Günümüzde yıldız kabul edilen oyuncuların en az yarısı çok kötü ortamlarda büyüdüler. Bugün huzurlarınıza çocukluk ve gençlik dönemlerinde gerçekten zor zamanlar geçirmiş 10 oyuncuyu taşıyoruz.
- Dwyane Wade
Chicago, Illinois’da doğan ve üç NBA şampiyonluğu kazanan Dwyane Wade’in yıldızlığa giden yolu gerçekten zorlu bir yoldu. Bir baba figürü olmadan büyüyen ve annesi bir alkolik olan Wade, kendisi ve ablasına bakmak zorundaydı.
Nihayetinde Wade kapıdan çıkınca eski mahallesinde olduğu gibi vurulma riski yaşamamak için daha önce hiç bilmediği babasının ve üç üvey kardeşinin yanına taşındı. Okulda dersleri iyi gitmiyordu ve kötü notları nedeniyle kolejde de istediği kadar oynayamıyordu. Daha sonra ise basketbol tarihinin gördüğü en iyi şutör guardlardan biri oldu…
- Kris Dunn
Chicago Bulls’un genç yeteneği, Providence döneminde izlenmesi en heyecanlı oyunculardan biriydi ve neticesinde 2016 Draftı’nda da beşinci sıradan seçildi. Kendisi babasız ve sabıkalı bir anne ile büyümüştü. Karnını doyurmak için ise ya basketbol oynamak ya da çalıp çırpmak zorundaydı…
Neticede babası, annesinin Kris ile ağabeyini kendisinden uzaklaştırması sonrasında onları buldu, o yozlaşmış evden çocukları kurtardı ve başlarını sokabilecekleri bir çatı buldu, yemek yiyebilecekleri birer tabak koydu sofraya.