Editoryal ve İstatistik: Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Görsel: Yiğit Alp Kalkancı / info@eurohoops.net
Eurohoops olarak geçtiğimiz sezon EuroLeague için hazırladığımız istatistikleri bu sezon da Basketbol Süper Ligi için yapacağız ve bütün bu istatistikleri tüm sezon boyunca sizler için güncelleyeceğiz.
Sizlere ilk olarak” Yerli Raporu”‘nu sunmuştuk, daha sonra ise gerçek sayı kralları geldi. Şimdi ise kritik anların istatistikleri var.
Basketbolda maçın hikayesinin yazıldığı bölüm genellikle maçın son beş dakikasıdır. Son beş dakikaya iki takım başa baş girdiği zaman ilk 35 dakika unutulur ve 5 dakikalık yeni bir maç başlar. O beş dakikalık maçta, yaptığınız her şey artık iki kat daha değerlidir. Büyük oyuncular ve takımlar, işte o beş dakikada belli olur.
Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde ise bu tarz maç sonlarına fazlasıyla şahit oluyoruz. Harekete geçen Eurohoops Fırın, ligde oynanan bütün maçları inceledi ve sizler için kritik anları en iyi oynayan oyuncuları ve takımları buldu!
Unutmayın, bu listenin güncellenmiş halini 5 hafta sonra yine Eurohoops’tan okuyabilirsiniz.
Not-1: Clutch time, normal sürenin son beş dakikasında farkın 5’ten az olduğu her anı göze alarak oluşturulmuş. Uzatmalarda da farkın 5’ten az olduğu her an kayda alınmıştır.
Not-2: En yüzdeli şut atan ve faul atan oyuncular sıralamasında, 4 şuttan az atan oyuncular istatistiğe alınmamıştır.
Not-3: Oyuncuların sayı ortalamaları kaç tane clutch-time maç oynadıklarına göre belirlenmiştir ve en az 2 maç oynayanlar listeye alınmıştır.
Büyük Anlar İçin Yaşayan Oyuncular
Kritik anlarda top kullanmak her zaman daha zordur. Oyuncuya sadece yetenek bu konuda yardımcı olmaz. Tecrübe, hatalardan ders çıkarma, oyun bilgisi, sezgi ve hatta -ben anlamının Türkiye’de biraz anlam kaybettiğini düşünsem de- inanç gerekir. Bir de ne olursa olsun şansın da yanında olması gerekir.
Bunlar olmadan da bir oyuncu çıkıp size bir maç getirebilir ama uzun sezonda bir oyuncunun bu konuda sürekli başarılı olabilmesi için hepsini az ya da çok bünyesinde toplaması gerekir.
Bu yüzden de listenin ilk sırasında Quino Colom’un olması kimse için sürpriz değil. Cem Pekdoğru’nun Colom hakkında yazdığı yazıyı okursanız, Avrupa’nın önemli basketbol yorumcularının İspanyol guardın özelliklerini anlatırken yukarıda yazdığım sıfatlarla anlattığını görebilirsiniz; Oyun bilgisi, yetenek ve zihinsel bir direnç! Bütün bunlar onu kritik anlarda – clutch time – ligin en çok sayı üreten oyuncusu yapıyor.
Bahçeşehir ve Colom’un bu sezon şu ana kadar oynadığı 7 maçın 6’sı son anlarda belli oldu. Colom ise bu 6 maçta tam 25 sayı üreterek ligin açık ara bu anlarda en çok sayı üreten oyuncusu oldu. Colom’un performansının ne kadar büyük olduğunu şöyle daha iyi anlayabiliriz; İspanyol oyuncu attığı 25 sayıyla ligdeki 3 takımdan bu anlarda daha fazla sayı üretmiş oldu. Üstelik 25 sayısını 5-9 üçlük, 2-4 ikilik gibi topu domine eden bir oyuncuya göre oldukça kabul edebilir şut yüzdeleriyle başardı.
Listenin ikinci sırasında ise tahmin ediyorum, sizin için sürpriz bir isim var. Aslında yalan söylemeyeyim, istatistikleri sizden önce görmeseydim ben de sizler gibi düşünürdüm. Galatasaray‘ın genç guardı Tai Webster, sezon başından beri yetenekleriyle konuşulsa da takıma liderlik konusunda şu ana kadar pek bekleneni veremedi. Özellikle Galatasaray‘ın kazanabileceği bazı maçlarda bir türlü o son adımı atamaması da hep eleştiri konusu oldu.
Fakat işte onun da özel sezgileri var. Savunmadaki boşluğu çok açık bir şekilde görüyor ve maçların son anlarındaki böylesine boşlukları görmek her zaman oyuncu için fark yaratır. O da bu farkı 16 sayı üreterek ortaya koydu. Ki takımın geri kalanı kritik anlarda – clutch time – kötü bir yüzdeyle oynarken o bu konuda ligin en iyi oyuncusu oldu.
Üçüncü sırada ise ligin yeni takımı Afyon’dan bir oyuncu var. Afyon’da maç sonlarında genellikle topu Calloway ya da Knight’in elinde görürüz ama işte elit bir şutör böyle anlarda büyük bir fark yaratabilir. Takımın en iyi şutörü olan McGee ise 3-4 üçlük performansı sayesinde şu ana kadar 14 sayı üretti ve listede 3. sırada yer alıyor. – istatistikte yanlış yok, ikilik isabeti de var. –
TOFAŞ’ta geçtiğimiz sezon takımın lideri Sammy Mejia’ydı. Mejia, oyun aklı, yetenekleri ve tecrübesiyle hala öyle fakat maç sonlarında topu kullanan isim değişti. Bu sezon ligin en yetenekli guardlarından biri olan Diante Garrett ondan bu görevi aldı. Amerikalı guard, 5 maçta 13 sayı atarak takımını sırtlarken özellikle Daçka maçının sonunda bıraktığı turnike çok önemliydi.
Biraz hızlanırsak; listede 5 ile 8. sıra arasında 4 uzun olduğunu görüyoruz. Aslında bu tarz listelerde daha çok topu domine eden kısaları görürüz ama BSL her zaman uzunların parladığı bir lig olmuştur ve 4 uzun da bu konuda kendilerini göstermeyi başardı.
İyi Güzel de Herkes Aynı Sayıda Maç Oynamadı
Oyuncuların toplamda ürettiği sayı önemli ancak ligde her takımın için de kritik an – clutch time – olan oynadığı maç sayısı benzer değil. Mesela Büyükçekmece’nin maçları şu ana kadar o kadar keskin geçti ki, onlar şu ana kadar sadece bir tane böyle maç oynadı. Keza bunun yanında Trabzonspor’un getirdiği pay geçme ve özellikle 5’ten fazla yabancısı olan takımların yaşadığı dışarıda yabancı bırakma durumları var. Bundan dolayı her oyuncunun böyle anlar oynama şansı Colom kadar yüksek olmadı.
Bunun için az sayıda maç oynayan oyuncuların başarısını ortaya çıkarmak adına en mantıklısı ortalama üzerinden ilerlemek. Fakat orada da şöyle bir durum var. Henüz sezonun 3’te 1’i bile geçmedi. Bu yüzden şu anda istatistikler bize yanlışı gösterebilir. Daha fazla maç oynandıkça bu istatistikler yerine oturacaktır.
Yine de listeyi incelersek; Erving Walker az ama öz iş yaptığını görüyoruz. Bu sezon Karşıyaka, iki tane böyle maç oynadı ve Walker, bu anlarda 9 sayı üreterek 4.5 sayı ortalama yakaladı.
Geçtiğimiz sezon ligin sayı kralı olan Walker’ın şu ana kadar Karşıyaka performansı eleştiri konusu. Ben de bu eleştirilerin bazılarına katılıyorum fakat onun işin içine girdiği anların Karşıyaka için ne kadar önemli olduğunu bu istatistik gösteriyor. Özellikle başa baş giden İBB maçında yaptıkları Karşıyaka’ya bir galibiyet getirdi.
Toplam sayı üretme listemizin ilk sırasında olan Colom ise bu listede 4.1 sayı ortalamasıyla ikinci sırada olarak, ne kadar istikrarlı olduğunu bize sunuyor.
3. sıradaki Nikola Kalinic ise ilk listede de olmayıp da buraya girmeyi başaran iki oyuncudan biri. Kalinic şu ana kadar ligde böylesine 2 maç oynadı ve ikisinde de son anlarda etkiliydi. Özellikle ligde şu ana kadar sezonun maçı olan Efes karşısında son anlarda Fenerbahçe‘nin ayakta kalmasını o sağladı. Takım arkadaşı Kostas Sloukas da ilk listede olmayıp, buraya giren diğer oyuncu. Yunan guard, hem ligde hem de EuroLeague’de takımını sırtlarken Kalinic gibi 2 maç oynamasına rağmen 7 sayı attı. Hatta o 7 sayının tamamını Efes maçının son anlarında gönderdi.
Diğer listeye göre bir başka büyük farklılık ise Jason Rich! Beşiktaş‘a sezon başladıktan sonra katılan Amerikalı guard, son anlarda takımın hücumunu yönlendirecek oyuncu boşluğunu doldurdu ve 3 maçta 9 sayı göndermeyi başardı.
Carmelo mu yoksa Kobe mi?
Küçükken basketbola aşık her çocuk gibi ben de NBA Stüdyo’yu hiç kaçırmazdım. Hatta izlemek için öncesinde ders çalışmam gerekiyordu ve sanırım hayatım boyunca severek ders çalıştığım anlar sadece o günlerdi.
Doğal olarak o yayınların basketbol birikimime birçok etkisi oldu. Programın en unutamadığım konulardan birisi de clutch time’da Kobe’nin verimliliğinin tartışıldığı akşamdı. Kobe, hiç şüphesiz kritik anlarda topu vermek isteyeceğiniz bir oyuncuydu. O anlar için yaşayan bir oyuncuydu ve çocuk olduğum için herhalde onun bu konuda hep başarılı olduğu anları hatırlıyordum. Fakat o programda Kobe’nin bu anlardaki şut yüzdesinin ne kadar düşük olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Kobe maç kazandırıyordu fakat şut yüzdesi çok düşüktü. Diğer tarafta ise o zamanlar NBA tarafından istenmeyen bir oyuncu olmayan Carmelo Anthony ise şut yüzdesi olarak bu anlarda en başarılı oyuncuydu.
Tabii program boyuncu hangisinin o anlarda daha etkili olduğu konuşuldu. Şimdi ise karşımızda böyle bir durum var. Kobe gibi kritik anlarda çok sayı üreten oyuncuları öğrendik ama Carmelo gibi yüzdeli oyuncuları öğrenmek de bence sizlerin hakkı.
Listeye baktığımız zaman ise Tai Webster’ın ne kadar etkili olduğunu bir kez daha görmüş oluyor. Ligde bu anlarda en çok sayı üreten 2. oyuncusu olan Yeni Zelandalı guard, bunu %75.0 gibi inanılmaz bir yüzdeyle başardı. Fenerbahçe‘nin yıldız oyuncusu Jan Vesely ile Daçka‘nın etkili pivotu Michael Eric de aynı yüzdeye sahip fakat onlar bunu daha az şut kullanarak başardı.
Ana listede olan Quino Colom, DJ White, Tyrus McGee, Diante Garrett ve Landry Nnoko burada da yer alırken ilk defa buraya giren iki oyuncumuz var. Afyon’da tecrübesiyle büyük iş çıkartan Earl Calloway, 4-7 isabetle verimliliğini gösterirken Andy Rautins ise 3-6 isabetle listeye girmeyi başardı.
Tartışmaya geri dönersek, bana göre %50’yi geçtiğiniz sürece bu konuda güvenebileceğiniz bir oyuncudur anlamına gelir ve listedeki bütün oyuncuların %50’yi geçmesi onlara güvenebileceğimi gösteriyor.
Maç sonlarında akan oyun içerisinde attığınız şut önemli ama ben her zaman faul atışlarını daha zor bulurum.
Evet, burada oyuncunun karşısında bir rakip yok fakat kafanıza düşünceler girdiği zaman başarısız olma ihtimaliniz her zaman artar. Oyun akarken bir oyuncunun düşünmek için çok fazla vakti yoktur. Biraz alışkanlık, biraz da sezgiyle oynar. Faul çizgisine geldiğiniz o anlarda da oyuncu soluklanır. Kafasına olumsuz düşünceler girer ve taraftarının baskısını her zaman daha fazla hisseder. Bu yüzden kritik anlarda – clutch time – o faulü atmak çok zordur.
Ligimize baktığımız zaman ise bu konuda başarılı isimlerin olduğunu görüyoruz. Listenin ilk sırasına bakarsak; bu sezon herkesi etkileyen Devin Williams’ın bir maçta 4-4 faul atışı isabetiyle oynayarak listenin ilk sırasında yer alıyor.
Onu ise Efesli oyuncular takip ediyor. Birazdan aşağıda takımların bu anlardaki performanslarına değineceğiz. Akan oyun içerisinde Efesli oyuncular pek yüzdeli oynamıyor ama iş faul atışına geldiğinde durum farklı. Shane Larkin ve Adrien Moerman hiç kaçırmadan oynarken Krunıslav Simon ve Bryant Dunston ise 3-4 isabet tutturdu.
Bu listenin en özel oyuncusu ise bana göre Robin Benzing. Beşiktaş‘ın Alman forveti, şu ana kadar kritik anlarda 12 sayı üretirken genel listede 5. sırada yer alıyor. Fakat işin ilginç tarafı, Benzing bu 12 sayının 7’sini faul çizgisinden çıkardı. Çoğu atışıyla da Beşiktaş‘ın oyundaki dengeyi kendi tarafında korumasını sağladı.
Peki ya Asist?
Kritik anlarda takımlar genellikle birebir üzerinden oynar. Çünkü bu tarz anlarda en tehlikesi top kaybı yapmaktır ve topu dolaştırmak her zaman bu anlamda daha büyük bir risktir. Bu yüzden koçlar genellikle yeteneklerine güvendiğiniz oyuncunun eline topu bırakır. Doğal olarak da asist sayısı düşer.
Fakat bunun tersi örnekleri de var.
Bu örneklerden biri Toney Douglas gibi savunmayı üstüne çeken oyuncularla alakalı. Sakarya’nın eski NBA oyuncusu Douglas, takımın top yönlendiricisi. Bu yüzden de maç sonlarında top genellikle onun becerilerine kalıyor. Rakip savunmalar ise onu durdurmak için özel önlemler alıyor ve Douglas savunmanın önlem getirdiği tarafı çok iyi görerek bunu cezalandırıyor. Bu cezalandırmada genellikle Alp Karahan’ın dış şutlarından geliyor.
Bir diğer örnek ise Emir Preldzic ile alakalı. Bahçeşehir koçu Stefanos Dedas maç sonlarını Colom-Emir-Rautins üçlüsüyle oynuyor. Emir’i oyunu organize etmek için kullanan Dedas, bitiricilik rolünü ise Colom ve Rautins’e veriyor. Bu da Emir’in asist sayılarını doğal olarak artırıyor. Takımın pivotu Marcus Slaughter’ın da 3 asist yapması bu top dolaşımına yardımcı olduğunu gösteriyor.
Bu konuda başarılı bir diğer isim ise Aaron Harrison. Amerikalı oyuncu, Avrupa’ya ilk geldiğinde herkes onun bir bitirici olacağını düşündü ama topla diğerleri için de üretebildiğini göstermiş durumda. Yaptığı 4 asist ise bunun göstergelerinden biri.
Takımların Kritik Anlardaki Performansı
Oyuncuları inceledik, biraz da gelin takımlara bakalım. Sizler için takımların kritik anlardaki savunma ve hücum yüzdelerini çıkardık.
Yüzdelere baktığımız zaman takımların bu anlarda genellikle yüzdeli oynadığını görüyoruz. %50’in altında sadece dört takım olması da bunun göstergesi. Hücumda yüzdeli bir şekilde oynama konusunda ise en başarılı takım, Beşiktaş Sompo Japan!
Özellikle pota altını çok iyi kullanan Ivanovic’in öğrencileri, ikilik atışlarda 7-8 ile oynarken toplamda ise %71.4 gibi inanılmaz bir yüzde tutturdu. Beşiktaş‘ı ise %60’in üstünde yer alan iki takım izliyor. İkilik atışlarda 7-7 ile oynayan Türk Telekom, üçlüklerle bu yüzdeyi aşağıya çekse de %64.7 gibi yüksek bir yüzdeye sahip. Fenerbahçe ise her iki alanda da yüksek bir yüzdeyle oynayarak %61.1 gibi bir yüzde tutturdu.
Kritik anlarda üçlük şut yüzdesi olarak en başarılı iki takım ise İstanbul BBSK ile Bahçeşehir! Kulig sayesinde bu anlarda dışarıdan üçlükleri bulan İstanbul BBSK, 5-8 üçlük atarken toplamda ise %57.1 gibi bir yüzde tutturdu. Colom ve Rautins gibi bitiricilere sahip Bahçeşehir ise 8-16 ile üçlük attı.
Ligin bu konudaki en kötü takımı ise sürpriz bir şekilde Anadolu Efes! EuroLeague’de son saniye basketiyle maç kazanan Efes, ligde ise %28.5 gibi ligin ortalamasının çok altında bir yüzdeye sahip. Bryant Dunston bile şu ana kadar 0-4 saha içi isabetle oynadı. Onları bu anlarda kurtaran şey ise faul çizgisine gelmeleri oldu.
Efes‘i takip eden Sakarya ve Galatasaray‘da ise sorunlar farklı. Sakarya’da ana sorun Alp dışında kritik anlarda üçlük atan başka oyuncu çıkmaması. Galatasaray‘da ise Webster inanılmaz bir yüzdeyle oynasa da Nigel Hayes, Aaron Harrison ise 2-7 şut isabetiyle oynadı ve bu doğal olarak takımı aşağıya çekti.
İşin savunma tarafında ise Fenerbahçe ile İstanbul BBSK’ın tezat yönlerdeki inanılmaz performansları dikkat çekiyor. Ligin en iyi savunma takımı olan Fenerbahçe, kritik anlarda da bu performansını sergilerken şu ana kadar rakiplerini %18.1 gibi inanılmaz bir şut yüzdesinde tuttu. Sayı vermek gerekirse sarı-lacivertli ekip, rakiplerinin kritik anlarda 2-11 ile şut atmasını sağladı. Ligin maç fazlasıyla lideri TOFAŞ ise hücumda çok yüzdeli olmasa da savunmada rakiplerini boğmayı başardı.
İstanbul BBSK ise bu anlarda savunma yapmamaya yemin etmiş durumda. Rakipleri onlara karşı kritik anlarda 15-20 gibi inanılmaz bir yüzdeyle oynadı. Onları ise takip eden Bahçeşehir ve Türk Telekom ise neden bu anlarda ekside olduklarını savunma performanslarıyla gösteriyor.
Yüzdelerden çıkıp takımların ürettiği sayılara bakarsak ise bu istatistiğin şu an için çok doğru bir veri olmadığını görüyoruz. Çünkü Büyükçekmece şu ana kadar böyle 1 maç oynarken Bahçeşehir 6 maç oynadı. Büyükçekmece ileride daha fazla maç oynadıkça bu istatistik doğrusunu bulacaktır.
Peki neden bu istatistiği sizle paylaşıyoruz? Çünkü merak ediyor olabilirsiniz ve merak ediyorsanız öğrenmek en doğal hakkınız.
Fenerbahçe’nin Büyük Üstünlüğü
Son olarak ise takımların kritik anlardaki averajlarına bakalım istedim.
Ligin şu ana kadar yenilgisiz tek takımı olan Fenerbahçe‘nin bu konuda büyük bir üstünlüğü var. Ligin kritik anlarda en iyi savunma yapan takımı olmasının da etkisiyle sarı-lacivertli ekip, 31 sayılık bir fark yaratmış durumda ve bu neredeyse artıda olan diğer takımların toplamına eşit.
Kritik anlarda ligin en iyi hücum eden takımı olan Beşiktaş ise 18 sayılık averajıyla ikinci durumda yer alıyor. TOFAŞ ve Gaziantep ise savunmaları sayesinde 3. ve 4. sırada yer alıyor.
Ligin en alt sıralarında yer alan Banvit ve İstanbul BBSK, -16 averajlarıyla burada en altta yer alırken onları -10 ile Afyon Belediye takip ediyor. Quino Colom’a sahip olan Bahçeşehir’in ise -6’yla listenin alt sıralarında yer alıyor çünkü hücumda üretseler de savunmada durdurmakta zorlanıyorlar.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!