By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Eurohoops olarak geçtiğimiz sezon EuroLeague için hazırladığımız istatistikleri bu sezon Basketbol Süper Ligi için de yapacağız ve bütün bu istatistikleri tüm sezon boyunca sizler için güncelleyeceğiz.
Sizlere ilk olarak ”Yerli Raporu”‘nu sunmuştuk, daha sonra ise gerçek sayı kralları geldi. Clutch time istatistiklerini de geçtiğimiz hafta paylaştık, ayrıca sizler için bir de Alternatif Evren yarattık. Şimdi ise başka bir istatistikle karşınızdayız.
Sporun en önemli amacı ne? Kazanmak! Bir takımın kazanması için oyuncuların saha içindeki verimliliği çok önemli. Amerika’da bu anlamda gelişmiş istatistikler çok gelişti, önünü alamadık. Benim yaptıklarım tabii ki bu istatistiklerle kıyaslanamaz fakat bu konuda geride kalan basketbolumuz için bir yol açabilir.
Bir oyuncunun saha içindeyken verimli olabileceğimiz en önemli istatistiklerden biri ise artı/eksi istatistiği ya da NBA basketbolunu takip edenler için plus/minus stats!
Nedir bu artı/eksi istatistiği? Kabaca ifade edersek, bir oyuncu sahadayken takımının skordaki durumu. Küçük bir örnek gerekirse, elimizde x takımından y oyuncusu var diyelim.
Y sahadayken X takımının sahadaki averajı: 17
Y sahada değilken X takımının sahadaki averajı: -5
Bu durumda y sahadayken x takımının skorda üstünlük sağladığını ve dolayısıyla kazanmasının kolaylaştığını görüyoruz. Tabii, bu istatistik artık tek başına da ifade etmiyor çünkü oyuncunun sahada nasıl bir rotasyonla oynadığı da önemli. Yine de eğer oyuncunun sahada olduğu anlar ve olmadığı anlardaki farkı çıkartırsak oyuncunun verimliliğini bulabileceğimizi düşünüyorum.
Eurohoops İstatistik olarak da bunun için oynanan maçların hepsinde ligdeki bütün oyuncuların plus/minus istatistiğini çıkardık ve sonra en iyileri belirledik.
Bunu önümüzdeki 3 gün boyunca pozisyon pozisyon vereceğiz ve bu konudaki en başarılı 10 oyuncuyu huzurunuza çıkartacağız. En sonunda ise sizinle genel istatistikleri paylaşacağız. Zaman içerisinde de bu istatistikleri günceleyeceğiz.
Lafı çok uzattım. Karşınızda artı/eksi istatistiği olarak en iyi 10 forvet;
Not: Takımının maçlarının en azından yarısında oynayan oyuncular listeye dahil edilmiştir.
Not: Rotasyonda 15 dakikadan az süre alan oyuncuları listeye dahil etmedik ama en altta bu konuda başarılı isimleri de bulabilirsiniz.
BSL İstatistik: Sahadayken En Çok Farkı Yaratan 10 Guard
10- Orhan Hacıyeva (Gaziantep)
O sahadayken takımının durumu: +1
O sahada değilken takımının durumu: -16
Fark: +17
Ortalama süre: 15.0 dakika
Yıllardır ligimizin standart görev adamlarından biri olan Orhan Hacıyeva, Gaziantep’te kendini göstermeye devam ediyor.
Gaziantep’in kısıtlı yerli rotasyonunda Can Uğur ile birlikte fark yaratan Orhan, belki etkileyici istatistiklere sahip değil ama onun sahada olması dış şut açısından Gaziantep’in elini güçlendiriyor.
Ligde playoff potasında olmasına rağmen %30.2 ile üçlük atan Gaziantep, o sahadayken hem dış şut bulma açısından hem de spacing açısından daha doğru bir yerleşim elde ediyor. O sahadayken Gaziantep’in hücum ratinginin 108.2 olması da bunun bir göstergesi.
Fakat asıl önemlisi onun sahada olmadığı anlar. Orhan sahadayken Gaziantep 1 sayıyla önde fakat o yok iken -16 durumuna düşüyor. Bu da Orhan’ın kenardan gelip verdiği katkının önemini gösteriyor.
9- Reggie Redding (Türk Telekom)
O sahadayken takımının durumu: +14
O sahada değilken takımının durumu: -19
Fark: +33
Ortalama süre: 17.3 dakika
Sezonu sakatlıkla açan ve yeni yeni takıma dönen Reggie Redding, belki şu anda ondan beklenen seviyede değil ama onun sahada olması bile aynı Guduric de olduğu gibi çok değiştiriyor.
Telekom takım kurgusu gereği özellikle hücumda birçok silaha sahip fakat bu silahları doğru bir düzen içerisinde kullanabilmeleri için Redding gibi 2. bir top yönlendiriciye ihtiyaçları var. Bu yüzden Redding’in sahada olduğu anlarda hücum ratingleri 127.5’a çıkıyor. Bu istatistikte takıma ona en yakın kişinin 115 rating ile Emre Sonsırma olduğunu düşünürsek Telekom hücumları için Redding’in önemini anlayabiliyoruz.
Keza sahada olduğu an ile olmadığı an arasında da büyük fark var. O sahadayken her şey yolunda ve Telekom, 14 sayıyla üstün fakat o sahadayken tam tersi.
Şu anda Redding maç başına 17 dakika süre alıyor fakat fiziksel olarak toparlandığı zaman sürelerinin artması Telekom için daha iyi olacaktır.
8- Cevher Özer (Afyon Belediye)
O sahadayken takımının durumu: +15
O sahada değilken takımının durumu: -18
Fark: +33
Ortalama süre: 24.2 dakika
Yerli Dirk Nowitzki karşınızda!
Yıllarca büyük takımlarda izlediğimiz Cevher, alt ligde mücadele ettikten sonra tarihinde ilk kez BSL’ye yükselmesine yardımcı olduğu Afyon’a ligde de önderlik ediyor.
Üst düzey basketbolda elbette yetenek, atletizm gibi ana etmenler çok önemli fakat tecrübe de çok şey değiştirebiliyor. Cevher de bunu Afyon için sağlıyor. Zaman zamanda Beşiktaş maçında gördüğümüz gibi özel performanslar sergiliyor.
Üstelik tecrübenin önemini istatistik olarak da görebiliyoruz. Cevher’in sahadayken Afyon rakiplerine 15 sayılık bir üstünlük (takımında 2.) kuruyor fakat o yok iken işler tersine dönüyor ve Afyon -18’e düşüyor.
7- Brock Motum (Anadolu Efes)
O sahadayken takımının durumu: +63
O sahada değilken takımının durumu: +27
Fark: +36
Ortalama süre: 31.3 dakika
Bu yaz çok önemli transferler yapan Anadolu Efes‘in oldukça geniş ve kaliteli bir rotasyonu var. Özellikle yabancı sınırının düşmesiyle birlikte bu kaliteli oyuncuların bazıları ligde kenarda kalmak zorunda kalıyor.
Bu yüzden Ergin Ataman’in her hafta 4 yabancısını kenarda bırakmak zorunda fakat aynı zamanda lig için bir denge tutturması gerekiyor. EuroLeague’de biraz 2. planda kalan Brock Motum ise bu denge parçası.
Ligde 5 maçta süre alan Avustralyalı oyuncu, 17.2 sayı, 6.0 ribaund istatistikleriyle ligde takımının en iyi ismi oldu. Yakaladığı istatistikleri de oldukça iyi yüzdelerle tutturdu. Motum, kaybedilen Sakarya maçı dışında da takımına hep artı yazdı.
Onun sahada olduğu anlarda Efes, 63 sayılık bir üstünlük kurması da bu denge konusunda başarılı bir iş çıkardığını gösteriyor.
6- Kenny Gabriel (Türk Telekom)
O sahadayken takımının durumu: +22
O sahada değilken takımının durumu: -20
Fark: +42
Ortalama süre: 27.0 dakika
Yıllar sonra lige geri dönen Kenny Gabriel, Türk Telekom’un ana rol oyuncularından biri olarak fena bir iş çıkartmıyor.
Atletik oyuncu , Stimac ve Landesberg gibi iki skorerin yanında oynadığı için işin hücum kısmında pek gözükmüyor ama dış şut konusundaki yeteneği sayesinde Stimac‘ın pota altında daha rahat alan bulmasına yardımcı oluyor.
Üstelik onun savunmadaki etkisi daha büyük. Gabriel hiçbir zaman savunma bilgisi yüksek bir oyuncu olmadı fakat onun atletizmi en azından Stimac’ın bu eksikliğini kapatıyor.
Savunmadaki bu etki de onun sahada olduğu anlar ile olmadığı anlar arasındaki farkı doğuruyor. Gabriel sahadayken Telekom 22 sayılık bir üstünlük kurarken o sahada değilken bu durum tam tersi.
Bana göre sezon başında Metin-Stimac ikilisi daha doğru bir ikiliydi ama koçun tercihinin daha doğru olduğu ortada.
5- Nikola Kalinic (Fenerbahçe)
O sahadayken takımının durumu: +46
O sahada değilken takımının durumu: +3
Fark: +43
Ortalama süre: 30.0 dakika
Avrupa basketbolunda başarılı takımlara baktığımız zaman en az bir tane oyuna sertlik getiren, fiziğiyle oyunun her iki tarafında da fark yaratan, oyun bilgisi yüksek forvet görürüz. Olympiakos’ta Papanikolaou, CSKA‘da Kurbanov bunların bazı örnekleri.
Fenerbahçe‘de ise Nikola Kalinic bu iş yapıyor ve bence bu sezon itibariyle bu tarz oyuncular içinde en iyisi oldu. Kızılyıldız’dan geldiği günden beri üstüne koyan Kalinic, özellikle oyun bilgisi açısından kendi pozisyonundaki oyunculara büyük fark yaratıyor. Dış şut konusunda problemli olsa da onun bu oyun bilgisi Fenerbahçe‘nin oyunun her iki tarafında da denge oturtmasını sağlıyor.
Yabancı sınırı sebebiyle Kalinic ligde sadece 4 maçta oynayabilse de bu dengeyi ligde de görebiliyoruz. O sahadayken bir makine gibi işleyen Fenerbahçe, rakiplerine 46 sayılık bir üstünlük kurmuş durumda.
Ligde oynayan Anadolu Efes maçında 2. çeyrekte sırtı dönük oyunuyla takımı yönetmesini hatırlayınca bu istatistik hiç de garip değil.
4- Junior Etou (Sakarya BŞB)
O sahadayken takımının durumu: +12
O sahada değilken takımının durumu: -35
Fark: +47
Ortalama süre: 25.5 dakika
Kolej sonrasında profesyonel basketbola Sakarya’yla adım atan Junior Etou, şu ana kadar potansiyelini ortaya koyan bir performans sergiledi.
Modern basketbolda artık önemli olan oyuncularınız çok yönlülüğü. Nedense çok yönlülük deyince aklımıza ilk olarak sadece istatistik geliyor ama bir oyuncunun kaç farklı pozisyonu savunabildiği bile aslında bu kavramın içerisinde girmeli.
Junior Etou ise modern basketbola çok uygun bir oyuncu. Belki şutu kötü ama bir forvete göre inanılmaz bir fiziği var ve hem fiziği hem de atletizmi sayesinde kanatlarda her şeyi değiştirebilir. Çaylak bir oyuncu olduğu için oyun bilgisinde problemler var ama koç Selçuk Ernak’in yönetiminde bu gelişimi gösterdiği sezon başından bugüne baktığımız zaman bile görüyoruz.
Üstelik bu ham haliyle bile sahada Sakarya adına çok şey değiştiriyor. O sahadayken takımı rakiplerine 12 sayılık bir üstünlük kurarken onun oynamadığı 15 dakikada ise Sakarya bir anda -35’e düşüyor.
Önemli bir potansiyel. Bakalım sezon sonuna kadar hangi seviyeye gelecek.
3- Jeremy Evans (Darüşşafaka)
O sahadayken takımının durumu: +31
O sahada değilken takımının durumu: -35
Fark: +66
Ortalama süre: 27.5 dakika
Jeremy Evans sezon başında benim çok beğendiğim bir transfer değildi. İnanılmaz bir atletizmi olsa da hem daha önceki Khimki macerası hem de oyunundaki diğer problemler sebebiyle iyi bir transfer olmadığını düşünüyordum.
Şimdi baktığımız zaman ise hem haklıyım, hem de değilim. İşin hücum kısmında Evans, gerçekten problemli. Şutunun yetersiz olması bir yana kendi için yaratıldığı zaman bile elit bir bitirici değil.
Fakat sahanın diğer tarafında işleri değiştirebiliyor. Evans, ikili oyun sonrasında hızlı ayakları sayesinde kısaların karşısında kalabiliyor ve aynı zamanda çemberi savunabiliyor. Bu da pota altında Daçka‘nın sert bir takım olmasını sağlıyor. O sahadayken de takımının savunma ratinginin en düşük seviyede olması bunun bir göstergesi.
Savunması da onun bu listede 3. sırada olmasını sağlıyor. Daçka, ligde bu sezon henüz 3 galibiyet alsa da Evans’ın sahada olduğu anlarda 31 sayı öne geçti. Yokken ise 35 sayı geriye düştü. Arada dağlar kadar fark var.
Bence bu sezondan sonra Avrupa’da Evans’ı 5 numarada kullanan takımlar fark yaratabilir.