By Antonis Stroggylakis/ info@eurohoops.net / Çeviri: Buğra Uzar
EuroLeague’de 2018-19 sezonunda şu ana kadar birçok hikaye ortaya çıktı ancak bunlardan en şaşırtıcı ve hatta en beklenmedik olanı Fenerbahçe‘nin yıldızı Jan Vesely‘nin elit bir serbest atışçıya dönüşmüş olması…
Vesely, bireysel istatistikler ve sayılar nedeniyle odak noktasında olmayı pek fazla sevmiyor ancak o da serbest atışlarının bu EuroLeague sezonunun “sıcak” konularından biri olduğunun farkında.
Vesely, Eurohoops’a gülerek; “Evet, siz bunun hakkında konuşmayı seviyorsunuz. Ben mi? Ben sadece işimi yapıyorum. Benim odak noktam bu. İşimin parçalarından biri de serbest atışları sokmak” dedi.
Fenerbahçe‘nin uzunu bu noktada biraz durarak masaya vurdu: “Tahtaya vuralım, şu ana kadar bence çok iyi gidiyorum”
Vesely’nin şu ana kadar EuroLeague’de çıktığı 10 maçta 53 kez çizgiye gelerek %86.3 isabet bulmasından bahsediyoruz. Şu anda EuroLeague’de serbest atış yüzdesinde dördüncü sırada. Üstelik birkaç hafta önce bu listenin zirvesindeydi.
Vesely, birkaç yıl önce NBA’de istediğini bulamadıktan sonra EuroLeague’e geldiğinde çizgiye ne zaman gitse zarar görmüştü. Fenerbahçe’deki ilk iki sezonunda 108 kez geldiği faul çizgisinden %49.5 isabet bulabilmişti. 2015-16 sezonunda ise istatistikleri daha da düşmüştü. 95 kez çizgiye gelip %45.3 serbest atış bulmasından bahsediyoruz.
Buna rağmen EuroLeague’in en iyi beşine seçilen Çek yıldız, takımının da finale çıkmasında büyük rol oynamıştı. Fenerbahçe, CSKA Moskova karşısında 21 sayıdan geri döndükten sonra normal sürenin bitimine doğru kendisini önde bulmuştu. Ancak Viktor Khryapa’nın tip basketi maçı uzatmaya taşımış ve Rus ekibi de burada 101-96 galip gelerek şampiyonluğa uzanmıştı.
Vesely ise şampiyonluk maçında serbest atış çizgisinden 1/10 ile oynamıştı. Bu kabus gibi istatistik ilk EuroLeague finalini ve o zamana kadarki en iyi sezonunu bozmuştu.
Zeljko Obradovic ise Eurohoops’a şunları söyledi: “2016 Finalinden sonra neler yaşandığıyla ilgili bir hikaye anlatacağım. Finalden hemen sonra değil, birkaç gün sonra. Türkiye Ligi playofflarından önce“.
“Jan’ı aradım. Ona şunu dedim: Dinle Jan. Bu umrumda değil. 1/10 atman umrumda değil. Bu takıma çok şeyler veren bir adamsın. Ve senin sayende tüm sezon boyunca üst seviyede oynayarak finale çıktık. 0/20 bile atsan umrumda değil… En önemli şey bunun tamamen psikolojik bir şey olduğunu anlaman. Yapman gereken şey çizgiye gitmen ve her zamanki gibi atman çünkü şut stilin gayet iyi. Hepsi bu.”
Sanılanın aksine Jan Vesely‘nin serbest atış çizgisindeki gelişimi 2016 EuroLeague finalinden sonra ya da 1/10’luk şut performansının sonucu olarak başlamadı. İnsanlar onun sahadaki serbest atış talihsizliğini izlerken 26 yaşındaki oyuncu çoktan istatistiklerini geliştirebilmek için çalışmalara başlamıştı.
Obradovic Eurohoops’a “Daha önce Jan Vesely ile 2016 Finalinden önce dahi çalışan asistan koçum (Berkay Oğuz), bana antrenmanlarda yaptıkları çalışmalarda onun 100 atıştan 91-93’ünü sayıya çevirdiğini söylemişti. En kötüsü buymuş. Finalden önce…” dedi.
Ancak koç Obradovic’le yaptıkları bir görüşme Jan Vesely’nin bu konuda daha da çok çalışmasını ve istatistiklerini daha da geliştirmesini sağlamış. Serbest atış yüzdesi de dahil.
Vesely, Eurohoops’a; “Serbest atışlarım konusunda bir dönüm noktası değildi. Bu koçun bana ne kadar çok güvendğini görmemi sağlayan bir dönüm noktasıydı. Ve eğer koç size bu kadar güveniyorsa daha da iyi oynamanız için ekstra bir motivasyon oluyor. Bu da bana genel olarak gelişmem konusunda bana daha çok motivasyon verdi. Daha çok odaklandım. Ve evet, sonuçta serbest atışları da sokmaya başladım” dedi.
Serbest atışlarının yarısını dahi sokamayan bir oyuncudan serbest atışları banko sokan bir oyuncuya dönüşmesi süresince Vesely sadece koçlarından değil aynı zamanda serbest atışları gözü kapalı sokabilen takım arkadaşlarından da yardım aldı.
Obradovic, Eurohoops’a şunları dedi: “Antrenmanların ardından her zaman şutları için daha uzun süre sahada kaldı. İlk olarak Avrupa’nın en iyi serbest atış şutörlerinden biri olan Gigi Datome‘yle çalıştılar. Daha sonra diğer oyuncularla da çalıştı. Bu çok önemliydi. Takım arkadaşlarıyla birlikte serbest atış çalışması. Antrenmanlarda kullandığımız bir yöntem daha var. Onlara bazı koşular ve sıçramalar yaptıktan sonra iki serbest atış attırıyorum. Maçta olan durumlar gibi”
Vesely’nin takım arkadaşları bu süreçte ona yardımcı olup rehberlik ederken o da Fenerbahçe‘nin genç oyuncularının örnek alması gereken bir oyuncuya dönüştü. “Sıkı çalışma” konusunda notlar alabilecekleri bir isim…
Vesely’nin günlük serbest atış çalışmasındaki mantığı çok basit: Topu direkt çemberin ortasından geçecek şekilde at.
Vesely şöyle anlattı: İlk odağım topu daha düz atmaktı. Şutum daha önce sağa sola gidiyordu. Ben de bunu düzeltmek istedim. Adım adım bunu geliştirdim. Doğru yaptığımı düşündüğüm şeyleri tekrarladım. Odaklandığım bir rutin vardı ve ben de bunu tekrarladım. Hepsi bu. “
“Şimdi bence daha rahat hissediyor çünkü antrenmandan sonra hep aynı şeyleri tekrarlıyor. Bence bu ona çok yardımcı oldu. Ona bazı teknik şeyleri de açıklamaya çalıştım. Hepsini anlıyor çünkü çok akıllı bir adam.”
İlk andan itibaren Jan Vesely’nin serbest atışların fiziksel kısmıyla ilgili geliştirdiği noktalar fark ediliyordu. Tekniği ve şut formu…
2016 yılında serbest atış çizgisinde %43’le oynayan DeAndre Jordan’a o zamanki takım arkadaşı J.J. Redick, “The Vertical” podcastinde serbest atış konusunun “mental bir olay olduğunu” söylemiş ve antrenmanda binlerce isabet bulmanın maçta isabet bulmaktan ne kadar farklı olduğunu anlatmıştı.
Jan Vesely buna katılıyor. “Kesinlikle mental bir olay. Bazı oyuncuların şut formları berbat gözüküyor. Onları görüyorsunuz ve asla basket atamayacaklarını düşünüyorsunuz. Ancak hem üçlüklerde hem normal şutlarda hem de serbest atışlarda harika yüzde ile atıyorlar. Bazı şeyleri düzeltebileceğiniz bazı teknik ayarlamalar var. Ama en önemli nokta mental kısım. Sahadayken serbest atış çizgisine gittiğinizde nasıl hissettiğiniz de çok önemli. Eğer bunu düşünüyorsanız ve diğer şeyleri de düşünüyorsanız bu bir problem. Bunları unutun ve odaklanın.”
Yıllar geçip giderken Vesely bir makine gibi serbest atış üstüne serbest atış atıyordu. Daha sonra bunu bir kenara bırakarak dikkatini işin mental kısmına çevirmesi gerektiğini fark etti.
“İnsanlar günde bir milyon şut atmanız gerektiğini söylüyorlar. Belki de bunun bir kısmı doğru. Tabii ki antrenman yapmalısınız. Ancak ben zaten salonda durup her gün serbest atışlar atıyordum. Benim için en önemli nokta dikkatimi korumaktı. Eğer ilk serbest atışı kaçırdıysam kendi kendime ‘Sorun değil’ diyip bir sonrakini sokmaya odaklanıyorum. Kaçırdığım konusunda endişelenmiyorum. Daha çok mental bir nokta. Ve ben de iyi hissediyorum.”
Vesely’e göre elit oyuncuları etkileyen ve onların serbest atış çizgisinde kabuslar yaşamalarına sebep olan şeyi düzeltecek bir tarif ya da “büyülü dokunuş” yok. Bu durum daha çok kişisel ve günlük yaşamınızla da ilgili.
“Mental sorunların nasıl düzeltileceğini bilmiyorum. Eğer sahanın dışında düzeldiyseniz, eve gittiğinizde eşinizle ya da ailenizle kavga etmiyorsanız sahada da düzelmişsiniz demektir. Bence o zaman daha çok rahatlıyorsunuz ve oyununuza daha çok odaklanabiliyorsunuz. Dolayısıyla serbest atışlarınıza da. Bence herkes farklı. Sadece serbest atışlarınıza odaklanabilirsiniz. Onları aynı yöntemle atabilirsiniz. Ama özünde durum şu: Bunun hakkında çok fazla endişelenmeyin.”