BSL Güç Sıralaması: Bölüm 3 – 2018/2019

12/Ara/18 13:16 Aralık 12, 2018

Utkan Sahin

12/Ara/18 13:16

Eurohoops.net

Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde bir ay daha geride kaldı. Takımlar oynadıkları oyunla ilk aylarındaki hallerinden çok uzaktalar. Peki hangi takımlar olumlu olarak değişti, hangileri bekleneni veremedi? İşte cevapları!

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde beş haftalık bir süreci daha geride bıraktık.

Takımlar artık sezon başındaki hallerinden çok uzaktalar. Hem oyun olarak hem de oyuncular olarak. Bazı takımlar kadrolarında yeni oyuncular kattı hatta koç değişiklikleri de yaşandı.

Peki biz bu ay 15 takımdan neler gördük? Güç dengeleri nasıl değişti?

İşte sezonun üçüncü “Güç Sıralaması”:

Birinci Bölüm

İkinci Bölüm

Not: Liste hem son beş haftadaki performansları hem de sezonun devamında onlardan beklenen performansa göre hazırlanmıştır. 

Not – 2: Trabzonspor’un ligden çekilmesi sebebiyle her hafta ligde bir takım maç oynamıyor. Bu yüzden son beş maç performansları buna göre hazırlanmıştır. 


15- İstanbul Büyükşehir Belediye  (-)

Geçen yazıdaki sırası: 15. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 1 galibiyet, 4 yenilgi

Koç Hakan Yavuz, takımından memnun olduğunu ve ligden düşmeyeceklerine dair açıklamalar yapsa da performansları pek o ölçüde değil.

Son beş haftalık süreçte İBB’in kazandığı tek maç, son çeyrekte mucizevi bir dönüş yaptıkları Banvit maçı. Özellikle Sakarya’yı bu kadar zor durumda yakalamışken ellerinden kaçırmaları onlar için çok kötü oldu.

Oyuna bakarsak da işler çok parlak değil. İyi istatistiklere sahip olsalar da takımın önemli oyuncularının maç içi devamlılığı çok düşük. Öte yandan takımın en önemli sorunu olan dar rotasyonu koç Hakan Yavuz, benchten Luka Babic’i getirerek çözmeye çalışıyor fakat benchten aldıkları katkıda İBB, 10.3 sayıyla hala ligde sondan 3. sırada yer alıyor. Ayrıca ligdeki en kötü 3. savunma da onların. Agresif olamamak onların en büyük sorunu. Ligde rakiplerine en az top kaybı yaptıran takım onlar.

Andre Spight transferi kısa rotasyonunu dengelemek için iyi oldu ancak İBB hala yeterli seviyede değil.

Şimdi önlerinde zor bir fikstür var ve açıkçası içeride oynayacakları Büyükçekmece maçı dışında kazanmaları sürpriz olur.

Gelecek beş maçları:  Türk Telekom (D), Büyükçekmece (E), Gaziantep (D), Anadolu Efes (E), Bahçeşehir (D)

14- Banvit (↓ 1)

Geçen yazıdaki sırası: 13. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 2 galibiyet, 3 yenilgi

Sezona felaket bir başlangıç yapan Banvit ise en azından ileriye doğru bir adım attı.

Takımdan gönderilen iki yabancı oyuncunun ardından Banvit yeni transferler yaptı. Özellikle McKenzie Moore’un takımına katılması kadronun problemleri açısından onlar adına çok önemli oldu. Fakat attıkları iyi adıma rağmen oyun içi organizasyon açısından hala iyi durumda değiller.

Geçtiğimiz hafta Afyon karşısında son saniyede kazanamasalar, bir anda kendilerini daha korkunç bir durumda bulabilirlerdi. Hücumda roller hala oturmadı. Bunun karşılığında da ligin en sayı atan 2. takımı onlar. Dış şut yüzdeleri de felaket durumda. (%29.8)

Moore transferiyle birlikte bence ellerinde kısa rotasyonunu daha uyumlu gözüküyor ama açıkçası Banvit’te sezon başından beri her şey kağıt üstünde kaldı ve sahada bir şey görmeden önce onlar adına çok emin olamıyorum.

Önlerinde çok zorlu bir fikstür var. Bakalım nasıl reaksiyon gösterecekler?

Gelecek beş maçları:  Darüşşafaka (E), Beşiktaş (D), Sakarya (D), Fenerbahçe (E), Türk Telekom (D)

13- Sakarya Büyükşehir Basket (↓ 8)

Geçen yazıdaki sırası: 5. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 1 galibiyet, 3 yenilgi

Herhalde son bir ayın en üzücü hikayesi Sakarya’dan geldi.

Douglas ve Nnoko liderliğinde ilk dördü zorlayabilecek bir takım iken geçen sezondan beri süre gelen ekonomik problemler onların başına bela oldu ve takımın 3 önemli oyuncusu ile koçu ayrıldı. Açıkçası Türkiye’de kulüplerin belirli bir bütçeyle hareket etmeme yönündeki “büyük” çabası çok sıktı ve bunu eleştirmekten de yoruldum. Bu yüzden tekrardan o konuya girmeyeceğim ama olan gerçekten de Selçuk Ernak ile birlikte 1.5 yıldır yükselen seviyeye oldu.

Şimdi ise takımın başına Ozan Bulkaz geçti. Yaşadıkları problemlerden sonra İBB karşısında çok iyi bir reaksiyon verdiler ama 3 yabancıyla ilerlemeleri çok zor. Gelecek günlerde bir transfer yapmaları bekleniyor ama gelen oyuncuların seviyesi nasıl olacak onu bilmiyoruz.

Sakarya, şu anda dört galibiyetle playoff potasına daha yakın ama bu belirsizlik altında onlar için sezon düşme hattına daha yakın geçeceğini tahmin etmek daha makul.

Önlerinde çok zorlu bir fikstür var ve bu fikstür onlar için sezonun devamı adına belirleyici bir seviye olacak.

Gelecek beş maçları:  Galatasaray (E), Darüşşafaka (D), Banvit (E), Beşiktaş (D), Fenerbahçe (D)

12- Arel Üniversitesi Büyükçekmece (↓ 2)

Geçen yazıdaki sırası: 10. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 0 galibiyet, 4 yenilgi

Sezonun ilk beş haftasının flaş takımı Arel Üniversitesi Büyükçekmece, beklendiği gibi düşüşe geçti.

Bunun tabii birçok sebebi var. Öncelikle çok zorlu bir fikstürleri vardı ve kağıt üzerinde favori diyebileceğimiz bir maça çıkmadılar. Bunun yanında ellerindeki dar rotasyonun üstüne çok fazla sakat verdiler. Devin Williams’a da ligdeki diğer takımlar çözüm bulmaya başladı.

Haliyle de yenilgiler gelince playoff potasından düşüp, üç galibiyetle düşme hattına yaklaştılar. Fakat açıkçası önümüzdeki beş maçta kendilerini daha garantiye alma şansları çok yüksek.

Takımın kangreni Malcolm Armstead takımdan ayrıldı ve henüz tek maça çıksa da Danny Gibson onlar için daha uyumlu bir oyuncu. Önlerindeki fikstür de nispeten daha kolay. Özellikle ilk üç maçı kazanma şansları yüksek. Bu yüzden şu ana için bana göre düşme hattındaki diğer takımlardan ayrılıyorlar.

Tabii bu üç maçtan beklenmedik sonuçlar gelirse o zaman onlar için farklı şeyler konuşmaya başlayabiliriz.

Gelecek beş maçları:  Pınar Karşıyaka (E), İBB (D), Afyon (E), Galatasaray (D), Darüşşafaka (E)

11- Afyon Belediye (↑ 3)

Geçen yazıdaki sırası: 14. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 2 galibiyet, 3 yenilgi

Ligin yeni takımı Afyon iz bırakmaya devam ediyor.

Sezona sadece bir galibiyetle başlayan Afyon, son beş haftada ise iki galibiyet aldı. Ege ekibi, bunun yanında kaybettiği üç maçta da skorun içindeydi. Hatta Banvit maçını kaybetmeleri onlar adına büyük bir şanssızlık.

Sezon başında küme düşme hattında ismi anılan Afyon, gösterdiği oyunla birlikte bu hattan uzaklaşmaya başladı.

Ligin en tempolu basketbolunu oynayan Afyon, 83.6 sayıyla ligde en çok sayı atan takım konumunda yer alıyor. Bunun yanında rotasyonları düşme hattında yer alan diğer takımlara göre gerçekten daha geniş. Cevher, Altan, Serkan gibi oyuncular kenardan gelip çok önemli katkılar veriyor.

En büyük sıkıntıları savunmada… Ligin en çok sayı yiyen takımı da onlar ama bu biraz yüksek tempoda oynamalarından da kaynaklanıyor. Ki orada da bile bir gelişim gösterdiler. Sezon başında en çok üçlük yiyen takım onlardı. Şimdi ise 13. sıraya yükseldiler.

Diğer yandan taraftar olarak da büyük bir destek alıyorlar. Küçük bir salona sahip olsalar da henüz boş bir salona maç oynamadılar ve rakiplerine göre bu büyük bir avantaj.

Frank Elegar’ı TOFAŞ’a gönderdiler, üstelik önlerinde zorlu bir fikstür var ama açıkçası şu anda oyun olarak altlarındaki takımların üstünde yer alıyorlar.

Gelecek beş maçları:  Fenerbahçe (D), Türk Telekom (E), Büyükçekmece (D), Gaziantep (E), Anadolu Efes (D)

10- Darüşşafaka Tekfen (↓ 3)

Geçen yazıdaki sırası: 7. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 1 galibiyet, 4 yenilgi

Darüşşafaka‘da son 1 ay felaket geçti.

Sezon başında onlar için zor bir yıl olmasını herkes bekliyordu. Özellikle kısa rotasyonunda iyi bir yaratıcıları olmaması onlar için büyük bir sorundu fakat son bir ayda bu sorunu çözmek bir yana iyi yaptıkları şeyleri de kaybettiler.

Daçka geçen yazıda ligin en iyi savunma yapan ikinci takımıydı. Fakat EuroLeague ile birlikte öyle bir dağıldılar ki savunmadaki o sertliği de kaybettiler ve ligde savunmada 8. sıraya kadar düştüler. Bunun yanında EuroLeague gerçekten onları çok kırdı. Yakın geçen birçok maçta enerjileri kalmadığı için kaybeden taraf onlar oldu ve ligde 3 galibiyette kaldılar.

Şimdi koç değişikliğine gittiler ve takımın başına Selçuk Ernak geldi. Kısa rotasyonundaki yaratıcı problemini çözmek adına ise Toney Douglas transfer edildi. Bu iki hamle de onları ileriye doğru götürebilir fakat bunun için bir an önce kazanmayı hatırlamaları gerekiyor. EuroLeague ile birlikte son 14 maçta sadece 2 galibiyet alabildiler ve mental olarak bu durum oyuncuların vücut dillerinden belli oluyor.

Önlerinde nispeten kolay diyebileceğimiz bir fikstür var. Bakalım, Selçuk Ernak ile birlikte bu mental durumu çözebilecekler mi?

Gelecek beş maçları: Banvit (D), Sakarya (E), Fenerbahçe (D), Türk Telekom (E), Büyükçekmece (D)

9- Pınar Karşıyaka  (↑ 2)

Geçen yazıdaki sırası: 11. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 2 galibiyet, 3 yenilgi

Açıkçası Karşıyaka içeride oynadığı Telekom maçını kazansa onları bu listede 5. sıraya kadar yükseltebilirdim fakat o maç bir kez daha Karşıyaka ile ilgili dengesizliği ortaya çıkardı.

İzmir ekibi aslında iyi bir ay geçirdi. Evlerinde iki farklı galibiyet alırken deplasmanda Fenerbahçe‘ye kaybetseler de mükemmel bir maç oynadılar. Üstelik rotasyonun keskinleşmesiyle birlikte basketbol seviyesi olarak da kendilerini yukarı çıkardılar.

Bunun en büyük sebebi ise takımın Assem Marei etrafında oynamayı öğrenmiş olması. Mısırlı pivot gerçekten çok zeki ve savunmalar ona karşı nasıl bir önlem alırsa alsın yetenekleri ölçüsünde bunu çözmeye çalışıyor. Takım da – özellikle Sek Henry – ona uyumlu oynuyor. Böylece de Karşıyaka’dan daha iyi bir basketbol izlediğimiz bir gerçek.

Fakat işte Erving Walker’ın günün gününe uymaması onlar adına istikrar problemi yaratıyor. Walker bu sezon maçların son bölümlerinde birçok maçı çözdü ama sezon başından beri bir devamlılık yakalayamadı. Bu yüzden sabah kalktığınızda Karşıyaka’nın nasıl oynayacağını tahmin etmek çok zor oluyor.

Yine de Karşıyaka bir adım ileriye attı ve şu anda sezon başına göre playoff hedefi onlar için daha yakın bir hedef.

Gelecek beş maçları: Büyükçekmece (D), Gaziantep (E), Anadolu Efes (D), Bahçeşehir (E), Bay

8- Bahçeşehir Basket (↓ 2)

Geçen yazıdaki sırası: 6. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 1 galibiyet, 4 yenilgi

Sezona iyi başlayan Bahçeşehir, son beş hafta biraz dağıldı.

Bunun tabii bir çok nedeni var… İlk olarak takımın lideri Colom’un sezon başına göre formu biraz daha aşağıya düştü, takım ikinci top yönlendirici problemini çözemedi ve fizikli uzunlar karşısında sorun yaşamaya da devam ediyorlar.

Bütün bunlara rağmen içeride Fenerbahçe ve Efes‘e karşı iyi oynadılar ama deplasman performansları gerçekten kabul edilemez. Şu anda tüm ligde deplasmanda hala kazanamayan tek takım onlar.

Aslında bu çok garip değil çünkü hazırlık döneminden beri böyle oynuyorlar. İlk iki Güç Sıralaması’nda da bütün takımın en büyük sorunun deplasman performansı olduğunu söylemiştim. İlk 10 haftaya kadar da bunu çözemediler. Açıkçası sezonun devamında belki deplasmanda birkaç galibiyet alabilirler ama oyuncu rollerinde değişiklik olmazsa bence sezon içerisinde bunu çözmeleri çok zor.

Yine de onlar adına iyi bir haber var. İlk yarının sonuna kadar sadece bir maçı deplasmanda oynayacaklar, diğer üç maç ise evlerinde oynanacak. Bu üç maçın özellikle ikisi zorlu ama Bahçeşehir iddialı olacaksa bir şekilde kendini kanıtlamak zorunda.

Gelecek beş maçları: Beşiktaş (E), Bay, TOFAŞ (E), Pınar Karşıyaka (D), İBB (E)

7- Gaziantep Basketbol (↑ 5)

Geçen yazıdaki sırası: 12. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 3 galibiyet, 1 yenilgi

Gaziantep beni şaşırtmaya devam ediyor.

Hazırlık döneminde herkesi çok etkiledikten sonra sanki başladıkları seviyede devam edemeyeceklermiş gibi gözüküyordu ama son beş haftada tekrar yukarıya çıktılar.

Son beş haftada sadece Efes‘e kaybeden Antep, evinde oynadığı üç maçı da kazanırken playoff yarışı için iddialı olduğunu gösterdi ve hem bu listede hem de puan durumunda yukarı çıktı.

Tabii bunun bir çok sebebi var. Uzun bir süreden sonra ligde Fenerbahçe‘den daha iyi bir savunma takımı var. Maç başına 69.2 sayı yiyiyorlar ve rakipleri onlara karşı sadece %30.3 ile üçlük atıyor. Savunmada bu kadar başarılı olmalarının bir sebebi düşük tempo ama aynı zamanda atletizm ve sertlik açısından da ligin en iyisi onlar.

Diğer taraftan ilk beş haftaya göre hücumda çeşitliliği artırmayı başardılar. Hala ligin en az sayı atan takımları onlar ama Delroy’un işin içine girmesiyle birlikte sayı ortalamaları 4 sayı kadar yukarı çıktı.

Yetenek açısından çok kısıtlılar ama savunmaları ve maç konsantrasyonları sayesinde gerçekten fark yaratmayı başarıyorlar. Fakat gerçekten çok şanssızlar. Önlerindeki nispeten kolay fikstürü çok iyi değerlendirebilirlerdi fakat hem Vasiliauskas hem de Can Uğur sakatlandı ve bu iki isim 3 hafta oynamayacak.

Yine de oynadıkları basketbola çok saygı duyuyorum ve bence sezon sonuna kadar playoff şanslarını zorlayacaklar.

Gelecek beş maçları: TOFAŞ (E), Pınar Karşıyaka (D), İBB (E), Afyon Belediye (D), Galatasaray (E)

6- Galatasaray (↑ 3)

Geçen yazıdaki sırası: 9. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 4 galibiyet, 1 yenilgi

Sezona beklentilerin çok uzağında başlamalarına rağmen bir önceki yazıda Galatasaray‘dan hala beklentimin olduğunu söylemiştim. Geride kalan son bir ayda ise en azından ilk adımı attılar.

Galatasaray ligde yetenek anlamında fark yaratabilen 2-3 takımdan biri. Ellerindeki potansiyeller belki çok büyük gelişim göstermedi ama birlikte oynamayı öğrendi ve rotasyon keskinleşince Galatasaray ileriye doğru adım attı. Bunun yanında kenardan aldıkları katkının artması da onların bu yükselişinde önemli pay sahibi oldu.

Hala oyun olarak beklenen seviyede olduklarını söyleyemeyiz ama Afyon’a karşı evlerinde sürpriz bir şekilde kaybetmeseler lig açısından mükemmel bir ay geçirmiş olacaklardı. Üstelik sezon başından beri pek çok kalp kıran yenilgi almalarına rağmen Beşiktaş ve Darüşşaka karşısında başa baş geçen maçları kazanmaları onlar için muhteşem oldu.

Şimdi bunu devam ettirmeleri gerekiyor. Sadece sonuç anlamında değil, oyun içi devamlılık açısında da bu istikrara ihtiyaçları var. Eğer bunu başarırlarsa daha üst sıralarda bir Galatasaray görebiliriz.

Gelecek beş maçları: Sakarya (D), Fenerbahçe (E), Türk Telekom (D), Büyükçekmece (E), Gaziantep (D)

5- Beşiktaş Somp Japan (↑ 3)

Geçen yazıdaki sırası: 8. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 3 galibiyet, 2 yenilgi

Açıkçası Anadolu Efes maçı öncesi güç sıralamasında Beşiktaş‘ın ilk 8’de olmasını zor görüyordum ama Dusko Ivanovic ve öğrencileri beklenmedik bir refleks gösterdi.

Yaz döneminden beri Beşiktaş‘ın kadro yapısının çok problemli olduğunu, bu kadar problem varken ayakta kalmalarının zor olduğunu söyledim. Hatta bana göre sezon başındaki iyi başlangıçlarında kolay fikstürün çok büyük bir etkisi vardı. Galatasaray ve Gaziantep’e kaybedilen maçlar sonrasında beklediğimin gerçekleştiğini düşünüyordum ama önce Efes, sonrasında gelen Daçka galibiyeti onlar adına işleri değiştirdi.

Beşiktaş gerçekten iyi bir kadroya sahip değil. Oyuncu profilleri birbirine uymadığı gibi, kaliteli bir kadroda değil. Üst üste iki maç iyi oynayan bir oyuncu bulmak çok zor. Fakat Ivanovic bu takıma maç disiplinin önemini çok iyi oturtmuş durumda. Beşiktaş maç içerisinde ne gibi problemler yaşarsa yaşasın mücadele ve eforla maç içerisinde kalabiliyor ve maç sonunda Rich iyi oynarsa takım kazanıyor.

Ivanovic’in başardığına çok saygı duyuyorum çünkü böylesi durumlarda genellikle takımlar dağılır ama o ipleri şu ana kadar ellerinde tutmayı başardı ve bana göre sezonun bu kısmına kadar en iyi koç o.

Gelecek beş maçları: Bahçeşehir (D), Banvit (E), Bay, Sakarya (E), TOFAŞ (D)

4- TOFAŞ (↓ 1)

Geçen yazıdaki sırası: 3. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 3 galibiyet, 2 yenilgi

TOFAŞ, bu sezon benim beklentilerim altında ilerlemeye devam ediyor.

Bu ay aldıkları iki yenilgi aslında kabul edilebilir mağlubiyetler. İçeride Fenerbahçe, dışarıda ise Telekom’a kaybettiler ama oyunlarındaki problemler hala devam ediyor ve takım bana gelişiyor gibi gelmiyor. Üstelik Sammy Mejia, bu ay muazzam bir performans gösterdi ve buna rağmen bence yeterli değiller.

Hücumda onları izlemesi çok zevkli. Hali hazırda ligin en iyi hücum takımlarından biri onlar. Klasik bir Orhun Ene takımı olarak topu çok iyi paylaşıyorlar. Özellikle uzun rotasyonunu Kadji-Weems rotasyonuyla geçip, beş dışarıda oynadıkları bölümlerde bir anda üç sayı patlaması yaşayabiliyorlar. Fakat aynı zamanda oyun içerisinde bir oturmamışlık var. 3-4 dakikayı mükemmel oynayıp, 6 dakika oldukça durağan hücum edebiliyorlar.

Savunmada ise işler hala iyi gitmiyor. Geçen sezon TOFAŞ, tempo ne olursa olsun rakiplerini bozabilen bir takımdı. Bu sezon çok yumuşak olmaları bir yana savunmada gerçekten isteksizler.

Yetenek, çeşitlilik ve oyun içi alışkanlıkları bakımından hala ligin en iyilerinden biri onlar ama sezon ilerledikçe Fenerbahçe ile Efes‘in yer aldığı gruba yaklaşmaktansa arkadaki gruba doğru gidiyorlar ve artık 3. sıra onlar için çantada keklik değil.

Gelecek beş maçları: Gaziantep (D), Anadolu Efes (E), Bahçeşehir (D), Bay, Beşiktaş (E)

3- Türk Telekom (↑ 1)

Geçen yazıdaki sırası: 4. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 4 galibiyet, 1 yenilgi

Sezonun ilk 10 haftasının geride kalmasıyla birlikte bence artık rahatlıkla söyleyebiliriz… Yıllar sonra gerçekten iyi bir Telekom izliyoruz.

Erwin Dudley sonrasında Türk Telekom, istikrarlı bir şekilde ligin hayal kırıklığı yaratan takımı oldu. Bu yüzden yaz döneminde flaş transferler yapsalar da onlar hakkında bir soru işareti olması gayet doğaldı fakat bu düşünceleri kırdılar. Özellikle son bir ay onlar için mükemmel geçti.

EuroCup’ta gelen galibiyetler bir yana ligde Karşıyaka, TOFAŞ, Gaziantep ve Bahçeşehir gibi onların direk rakipleri olan dört takımı da mağlup etmeyi başardılar. Tek yenilgi ise Efes‘ten geldi.

Oyuna baktığımızda da oldukça tatmin edici olduklarını görüyoruz. Genellikle bu tarz takımların iki sürükleyici oyuncu etrafında ilerlediğini görürüz ama koç Burak Gören bence çok iyi bir iş çıkartıyor. Ne Stimac ne de Landesberg olması gerekenden daha fazla takımın merkezinde değil. Üstelik bu iki isimin katkı vermedikleri an da rotasyonu çeşitlendirebiliyorlar.

TOFAŞ maçında Burak Gören, son bölümde Stimac‘ı oturtup, Kaya ile oynadı ve bu sayede maçı kazandı. Takım üzerinde böyle bir otorite kurması onun için çok önemli.

Sezon başında TOFAŞ, Efes ve Fenerbahçe‘den sonra ev sahibi avantajı için bir boşluk vardı ve birçok takım oraya adaydı. Fakat Telekom gösterdiği performans sonrası bu boşluğu doldurmak için bir adım öne çıktı.

Şimdi önlerinde kolay bir fikstür var ve burayı iyi değerlendirirlerse TOFAŞ ile olan rekabeti de konuşmaya başlayabiliriz.

Gelecek beş maçları: İBB (E), Afyon (D), Galatasaray (E), Darüşşafaka (D), Banvit (E)