NBA’in Hakkı Yeterince Verilmeyen 10 Görev Adamı

17/Ara/18 12:44 Aralık 17, 2018

Semih Tuna

17/Ara/18 12:44

Eurohoops.net

NBA’de göz önündeki yıldızlara haklarını teslim etmek kolay. Peki kıymeti bilinmeyen görev adamları?

by Yılmazcem Özardıç / info@eurohoops.net

NBA’de başarıya giden bir takım kurmak istiyorsanız kadronuzu son derece doğru kurgulamalı, iyi bir teknik ekibin eline yıldız oyuncularla birlikte görev tanımları keskin şekilde belirlenmiş, işini istikrarlı şekilde yapan görev adamları koymak zorundasınız.

Tabii son yıllarda Golden State Warriors, elindeki görev adamlarını dahi All-Star’lardan oluşturduğu için ligdeki dengeyi biraz bozmuş olabilir ancak daha önce onların elinden şampiyonluğu alan 2016 Cleveland ya da geçen playoff’larda elinden kaçıran Houston takımlarına baktığımızda da bu doğru görev dağılımını görüyoruz.

Eurohoops Fırın, NBA’de yaptıklarıyla takımlarına görünmeyen birçok noktada önemli katkılar sağlayan ancak kıymeti pek de bilinmeyen, ligin en önemli görev adamlarından 10 tanesini yazdı!

Joe Ingles, Utah Jazz

İstatistikleri: 12 sayı, 3.9 ribaunt, 4.6 asist

Joe Ingles sezona çok kötü giriş yapan Utah Jazz‘in sezon başından bu yana istikrarlı şekilde katkısını veren belki de tek oyuncusu. Daha önceki yıllarda hücumda kenar şutörü, savunmada ise rakibin fizikli dış oyuncusunu savunan kanat rolünde gördüğümüz keskin şutör bu sezon hücumda çok daha fazla sorumluluk alıyor. Rubio’nun da facia durumda olması nedeniyle Mitchell ile birlikte topla yaratan ikinci oyuncu oldu.

Ingles’in şut yüzdelerindeki düşüş Utah için hücumda işlerin iyi gitmediğinin bir kanadı çünkü o normalde bir bitirici. Takımda hücumda devam eden sıkıntılarla beraber koç Snyder ona farklı bir görev tanımı yaptı ve bunun da altından kalkıyor şu ana kadar Avustralyalı. Yaratıcı rolüne büründüğü ve çok daha fazla pick and roll oynadığı bu sezonla birlikte zaten underrated olan Ingles’in kıymeti bilinmemeye devam ediyor.

Marcus Morris, Boston Celtics

İstatistikleri: 14.9 sayı, 6.2 ribaunt, 1.5 asist

Marcus Morris harika bir kontrat sezonu geçiriyor ve şu ana kadar oynadığı oyunla hem bir sonraki kontratındaki sıfır miktarını artırmış, hem de Boston Celtics‘in sezonunu kurtarmış olabilir. Celtics sezona çok kötü girdiği dönemde kenardan gelerek istikrarlı şut katkısı, savunmada sertlik ve rolünü bilen bir görev adamı katkısı veren Morris, koç Stevens’ın ilk beşte Brown-Hayward-Tatum kanat rotasyonundan vazgeçip daha geleneksel bir ilk beşle oynama kararıyla birlikte ilk beşe geçti.

Morris dakikalarının ve rolünün artmasıyla birlikte katkısını da hiç aşağı düşürmedi. Geçen senelere göre oyunundaki olgunluk göze çarpıyor ve takıma karakter kazandırıyor. Doğru işleri yapan Morris, adaşı Smart’la birlikte Celtics’in üst üste galibiyetler almasında önemli pay sahibi. Ancak şu ana kadar hak ettiği değeri bence medyadan tam anlamıyla göremiyor. Sezon sonunda serbest kaldığında alacağı kontratla beraber kıymetinin ne kadar bilindiğini tam anlamıyla göreceğiz.

Montrezl Harrell, Los Angeles Clippers

İstatistikleri: 15.1 sayı, 6.7 ribaunt, 1.6 blok

Draymond Green Lite. Daha ne denebilir bir oyuncuyu anlatmak için bilmiyorum ancak Montrezl Harrell, sezon başından bu yana oynadığı oyunla beni kendisine hayran bırakıyor ve sahada yaptığı işe bağlılığı beni en çok etkileyen özelliği belki de. Kaç dakika oynadığı, kaç sayı attığı önemli değil, onu izlediğinizde takımının kazanması için ne gerekiyorsa onu yapmaya çalışırken görüyorsunuz. Gortat-Marjanovic ikilisinin ilk beş başladığı Clippers‘ta 2.04’lük boyuyla genelde maçları bitiren pivot oluyor Harrell.

İnanılmaz bir oyun motoru, enerjisi, isteği ve açlığı var. Bu sezon Clippers’ın lige yaptığı hızlı ve sürpriz başlangıçta Gallinari, Lou Williams, Tobias Harris gibi oyuncularla aynı derecede payı var diye düşünüyorum. Harrell fiziksel olarak harika bir çember savunucusu değil, ancak savunmada her açığı kapatmaya koşacak kadar algıları açık ve enerjisi var. Hücumda ise şutu yok, pek iyi bir pasör de değil ancak harika bir boyalı alan bitiricisi. Hak ettiği değeri hiç göremiyor.

Domantas Sabonis, Indiana Pacers

İstatistikleri: 14.1 sayı, 9.9 ribaunt, 3 asist

Domantas Sabonis, Oklahoma City Thunder‘la geçirdiği vasat altı çaylak sezonunun ardından Indiana Pacers‘ta geçtiğimiz sezon neler yapabileceğine dair ışıltıları vermişti. Bu sezon ise kenardan gelmesine rağmen bunları istikrarlı şekilde yapmaya başladı. Sezonun şu ana kadar geçen bölümünün büyük kısmında takımın yıldızı Victor Oladipo’dan mahrum kalan Pacers yine de Doğu’da üçüncü sıradaysa bunun en önemli mimarlarından biri Domantas Sabonis.

Sabonis kenardan geliyor ancak oynadığı dakikalarda mükemmel bitiriciliği, iyi fundamental’ı ve harika sezgilerini konuşturarak hücumda takımına harika bir sayı opsiyonu oluyor. Asist ortalaması da oyunu daha iyi okumaya başladığını bize gösteriyor. %62 ile saha içi isabeti buluyor. Savunmada ise ayaklarının pek de hızlı olmamasını nerede ne zaman duracağını bilerek tolere ediyor. Bana kalırsa ilk beşi hak ediyor ve underrated kalıyor.

Jerami Grant, Oklahoma City Thunder

İstatistikleri: 11.8 sayı, 4.7 ribaunt, 1.6 blok

Ligin en iyi savunmasının en önemli parçası. Bu bile Jerami Grant’in ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu bize gösteriyor aslında. 2.07’lik boyuyla ve çok hızlı ayaklarıyla herkesin karşısında kalabiliyor. Geçen senelere göre hücumda ise çok daha iyi bir yüzdeyle üçlük atıyor. Geçen sene 1.4 denemede %29 ile üçlük sokarken bu sezon 3.2 denemede %37 ile atıyor. Bu da onun savunmadaki katkısını hücumda zarar vermeyecek şekilde yapabilmesi anlamına geliyor.

Carmelo Anthony’nin takımdan ayrılması ve Patterson’ın beklenen katkıyı bir türlü verememesiyle birlikte Jerami Grant, Oklahoma’nın Batı’nın tepesine tırmandığı yolculuğunda takımın en önemli görev adamlarından birine dönüştü. Savunmada açıkları kapatması, sürekli olarak enerjik kalması, topu elinde hiç istememesi gibi özellikleriyle Russell Westbrook’un yanına harika bir tamamlayıcı.

Bam Adebayo, Miami Heat

İstatistikleri: 8.1 sayı, 7.1 ribaunt, 1.7 asist

Miami Heat‘in ilk beşte Hassan Whiteside yerine Bam Adebayo ile çok daha iyi bir takım olduğu bana kalırsa son derece net. Adebayo ligin en iyi pivotları arkasında kalabilecek kadar güçlü, ligin en hızlı pivotlarını sahayı koşmada geçecek kadar hızlı. En çok zıplayan pivotlardan olduğunu da hatırlatmak da bence yanlış olmayacaktır. Aslında bir bakıma Clint Capela’dan pek bir eksiği olduğunu düşünmüyorum ben. Ancak Whiteside’ın arkasında hak ettiği dakikaları alamıyor.

Adebayo’nun arada bir savunmada konsantrasyonu dağılıyor veya hücumda ribaunt tamamlamak, pick and roll’lerden sonra alley-oop bitirmek dışında pek bir özelliği yok. Geliştirecek özellikleri çok ancak parkede yapabildikleri bile onun çok değerli bir parça olmasını sağlıyor. Adebayo henüz ligdeki ikinci sezonunda, onu tam olarak doğru kullanan bir takımda oynamıyor ancak çok özel bir potansiyel olduğunu gösteriyor. Miami, Whiteside’dan daha iyi bir oyuncu olduğunu ne zaman görecek, merakla bekliyorum.

Monte Morris, Denver Nuggets

İstatistikleri: 9.8 sayı, 2.7 ribaunt, 4.1 asist

Monte Morris ligin en güzel hikayelerinden biri. Geçen sezon Draft’ta seçilemedikten sonra Denver’da kendine küçük bir şans bulan Morris bunu harika kullandı ve bu sezon Isaiah Thomas’ın da henüz oynayamaması nedeniyle takımın yedek oyun kurucusu rolüne büründü. Ancak Gary Harris’in yaşadığı sakatlıklarla birlikte rolü oldukça büyüdü ve şu ana kadar maç başına 24 dakika ortalaması ile oynuyor. Ligin en iyi asist/top kaybı oranına sahip oyuncusu.

Morris belki savunmada hiçbir zaman iyi olamayacak, bunun en büyük nedeni de fiziksel dezavantajı. Ancak hücumda ne yapması gerektiğini bu kadar iyi bilen, şut atması gerektiğinde tereddüt etmeden atan ve sürekli olarak eforla oynayan genç bir guard bulmak hiç de kolay değil. Nuggets‘ın muazzam bir kadro derinliği var, Thomas döndüğü zaman Morris’in rolü ne olur bilinmez ancak şu ana kadar yaptığı iş bana kalırsa küçümseniyor.

Nemanja Bjelica, Sacramento Kings

İstatistikleri: 11.4 sayı, 5.7 ribaunt, 2 asist

Aslında biz onun ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu, imkan verildiğinde neler yapabileceğini çok iyi biliyorduk çünkü EuroLeague’de terör estirdiğini çok uzun zaman boyunca izlemiştik. Ancak Minnesota’da alması gereken süreleri alamadığı, oynadığı zaman da pozisyonu dışında, farklı şeyler beklenerek oynatıldığı günlerin ardından bu sene Sacramento’ya gitti. Bjelica, Kings‘in sezona yaptığı iyi başlangıcın De’Aaron Fox’la birlikte en büyük mimarlarından.

Çok genç ve enerjiyle oynayan ilk beşin saha içindeki komutanı, aklı olan Bjelica, NBA temposuna tam anlamıyla alıştığını herkese gösteriyor ve Kings’in saha içindeki problem çözücüsü konumuna gelmiş durumda. Saha içi isabet oranları da harika. Üçlükten %47, saha içinden %55’le isabet buluyor. Bjelica kendisine çok özel bir rol buldu ve kariyerinin fiziksel olarak da zirve dönemi olması gereken yıllarda NBA’deki en iyi oyununu oynamaya devam ediyor.

Danny Green, Toronto Raptors

İstatistikleri: 9.9 sayı, 4.2 ribaunt, 1.4 asist

Danny Green bu listenin en tecrübeli oyuncularından biri. Green her zaman San Antonio’da önemli bir oyuncu ve tamamlayıcı oldu ancak son birkaç yıldır düşüşte bir performans gösteriyordu. Bu yaz Kawhi Leonard takasında Toronto Raptors‘a geldikten sonra onun adına her şey değişti ve lig lideri Raptors’ın en önemli oyuncularından biri oldu. Green artık 31 yaşında ve Spurs‘le yaşadığı şampiyonluğa bir yenisini daha eklemek istiyor.

Green Spurs‘teki son 3 sezonunda sırasıyla %33, %37 ve %36 ile üçlük attıktan sonra bu sezon maç başına 5.5 denemede %42 ile isabet buluyor. Savunmadaki katkısını da tasvir etmeye pek gerek yok, rakibin en önemli kısasını tutuyor her gece. Modern oyunun gerekliliklerini yerine getirmeye devam ediyor ve Spurs’te düşüşte geçen yıllardan sonra Toronto’da Kawhi’ın uyum sürecini kısalttığını da hatırlatmak gerek.

Javale McGee, Los Angeles Lakers

İstatistikler: 11.8 sayı, 6.7 ribaunt, 2.6 blok

Hani nasıl derler… Nereden, nereye! McGee bundan sadece birkaç sezon önce ligin komedyen yorumcularının alay konusu, Shaqtin’ A Fool’un tartışmasız MVP’siydi. Golden State Warriors‘da geçirdiği “rehabilitasyon” döneminden sonra NBA’de pota altının aranan görev adamı oldu.

Takım arkadaşlarının saha içinde ve dışında hem ciddi hem de uyumlu olmasına dikkat eden LeBron James’in takıma katılırken yanında görmek istediği için yanına çağırdığı birkaç isimden biriydi. Kariyerinin başından bu yana sahip olduğu müthiş fiziksel araçlarla tam da yukarıda tarif edilen özelliklerde bir uzun olmaya zaten adaydı: Ciddi ve uyumlu.

Şimdi Lakers‘ın pota altında rakiplere ciddiyetini, takım arkadaşlarına da uyum becerisini gösteriyor. Pota altını savunmada, çabuk kısaları karşılamada, ribauntlarda, hücumda yaptığı sert perdelerde, gösterişe kaçmayan ama tereddüde de mahal bırakmayan devrilme ve bitirişlerinde. Lakers’ın sezon başlamadan önce de, başladıktan sonra da en sorunlu bölgesindeki birinci güvenilir isimdi.

İyi performansları sonrası gereksiz açıklamalar yapıp konsantrasyonunu bozmadı, iddialı hedefler koyup takımdaki ya da ligdeki statüsünü abartmadı ama yaptığı katkının öneminin farkında olduğunu da istikrarıyla belli ediyor. İnanılması güç ama McGee, Warriors‘dan sonra Lakers’da da saha içinde ve dışında, istikrarı, becerisi, performansı ve tavrıyla örnek görev adamı portresi çiziyor.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!