By Nikos Varlas/ varlas@eurohoops.net
Eurohoops’un yazı dizilerine yeni bir tane daha eklendi. Bir büyük maç seçiyoruz ve bizim bakış açımıza göre her iki takımın koçu için de 3 kritik noktaya dikkat çekiyoruz.
Bu hafta Panathinaikos ve Real Madrid‘i karşı karşıya getirecek büyük maça ve koç Dusko Ivanovic’in taktik tahtasına odaklanıyoruz.
- Real Madrid‘in hücumdaki istatistikleri Panathinaikos‘a göre adeta bambaşka bir seviyede. İspanyollar maç başına 12,6 sayı daha fazla atıyor ve 5,7 daha fazla asist yapıyorlar. Bu da koç Ivanovic’in ilk hedefinin bu farkı kapatmak olduğu anlamına geliyor. Bu kolay değil. Her Real oyuncusu sayı üretebiliyor, hepsi hücumda yeteneğe sahipler, bu yüzden çok da fazla bir şey yapamıyorsunuz. Hızlı hücumlarını durdurmak adına neredeyse hiç umut yok. Onları sete set hücuma zorlarsanız da Sergio Rodriguez ve Top16’da müthiş bir performans sergileyen Rudy Fernandez’e konsantre olmak zorundasınız. Rudy Fernandez 14.2 sayı , 3.7 asist ve 3.6 ribaunt ortalamaları tutturmuş durumda. Sergio’nun istatistikleri ise 11.5 sayı ve 5.7 asist. Ayrıca takımın en yaratıcı oyuncusu. Sergio Llull’ün de pas yeteneğini (maç başına 5.8 asist) hesaba katarsanız, Real Madrid’in toplamda yaptığı 22.7 asistin 15.2’sini yapan bir üçlüyle karşı karşıya kalırsınız. Yeşiller bu 3 oyuncudan en az 2’sini durdurabilirse bir şansa sahip olacaktır.
- Panathinaikos güçlü olmak zorunda. Real kadrosunda çok büyük cüsseli oyuncular var ve maç içerisinde çok fazla ters eşleşme görebilirsiniz. Bu yüzden Panathinaikos bir takım olarak çalışmak zorunda. Özellikle Top16’da 13.4 sayı ve 6.5 ribaunt ortalamalarıyla çok can yakan Felipe Reyes’e karşı dikkatli olmak zorundalar. Ivanovic, oyuncularından savunma ribauntlarını almalarını isteyecektir ve bu da Yeşillerin savunmada nasıl yardımlaşacağına bağlı olacak. Bazı riskler almak zorundasınız ama Real’in her oyuncusu da bu risklerinizi cezalandırabilecek kapasitede.
- İlk 2 noktada açıkça görüldüğü üzere Panathinaikos adına her şey savunmada başlıyor. Ancak Yeşiller savunmada başarıya ulaşsalar bile gruplarındaki en iyi takımı yenmek için her zamankinden daha fazla sayı üretmek zorundalar. Bu da hızlı hücumlarla kolay sayı bulmak ve iyi bir üç sayı yüzdesi yakalamak anlamına geliyor. Esteban Batista, Panathinaikos’un pota altındaki tek gerçek tehdidi, bu da Yunan ekibinin maçta kalmak için üç sayı çizgisinin gerisinden en az %33-35 ile şut atması gerektiği anlamına geliyor.