by Alonzo Warond / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 9 Kasım 2017 tarihinde Fadeaway World’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Liseden veya kolejden NBA’e geçiş yaparken bazı büyüme ağrılarının yaşanması normal. Genç oyuncular ligde zor dakika buluyor, oyun bilgilerini ve vücutlarını geliştirmeleri ve aynı zamanda da başarı azlığı nedeniyle üzülmeden zihinsel olarak güçlü kalmaları gerekiyor.
Elbette bazı oyuncular diğerlerinden çok daha hızlı gelişiyor ve kimileri de NBA’de başarılı olabilecek adımı asla atamıyor ancak uzun süre fiyasko gibi gözüküp ya da kendisini kanıtlayamayıp fazlasıyla verimli basketbolculara dönüşen oyuncular da oldu tarihte.
Tarih boyunca yıldızı geç parlayan, herkesin artık ligden ayrılmaları gerektiğini düşündüğü zamanda yukarıya adım atan oyuncuları gördük. Yani genç bir oyuncuysanız ve henüz oyununuz gelişmiyorsa geleceğe dair umutlarınızı yeşertmek için bu yazıyı okuyun. Zira huzurlarınıza NBA tarihinde yıldızı geç parlayan 10 oyuncuyu taşıyoruz.
- Hassan Whiteside
Hassan Whiteside, 2010’da Sacramento Kings tarafından 33. sıradan draft edilmişti ve Sac-Town’da DeMarcus Cousins ile birlikte pota altı ikilisini oluşturuyordu ancak ligdeki en kötü organizasyonlardan birinde kendisini hiç gösteremedi.
Whiteside, önce yeteneklerini Çin’de gösterdi sonra da Pat Riley ile Erik Spoelstra, 25 yaşındayken ona NBA’de bir şans daha vermeye karar verdiler. O da maç başına 10 bloktan fazla yapıp triple-double’lar ile istatistik kağıdını süslerken etkisini de çabuk gösterdi. Artık ligin ribaund, blok ve saha içi yüzdesi konusunda önde gelen oyuncularından biri.
- Doug Christie
Doug Christie, ülkenin önde gelen yeteneklerinden biri olarak görülmeden önce kolejde üç yıl geçirdi. NBA’e 22 yaşında giriş yaptı ancak 26 yaşına gelene kadar verimli bir NBA oyuncusu olamadı. Toronto Raptors, Christie’nin kariyerini skorer olarak yukarı taşımasına yardımcı oldu ve hiçbir zaman başarılı bir kadronun bir parçası olamasa da maç başına 11,2 sayı, 4,1 ribaund, 3,6 asist ve 1,9 top çalma istatistikleriyle kariyer ortalamalarını yakaladı.
- Kyle Lowry
Kyle Lowry, NBA’deki ilk birkaç sezonunda Memphis Grizzlies ve Houston Rockets formalarıyla sahanın her iki tarafında da zorlanıyor ve bir fiyasko gibi gözüküyordu.
Neyse ki Kanada’da DeMar DeRozan ile birlikte yuvasını buldu ve oyununu tamamen yeni bir boyuta taşıyan Lowry, üç sayı çizgisinin gerisinden istikrarlı bir şutör ve çok hünerli bir oyun kurucuya dönüştü. Lowry önceki sezonlarda 22 sayı, 1 top çalma ve 7 asist ortalamalarının üzerine çıkarak bir de kariyerinin en iyi sezonunu geçirdi.
- Sam Cassell
Sam Cassell, yıldızı geç parlayan oyunculara en iyi örneklerden biri zira kendisi 26 yaşında geçirdiği üçüncü sezonuna kadar asla patlama yapıp istikrarlı bir skorer ve iş bitirici olamadı. Ancak sonrasında kariyerini üç NBA şampiyonluğu ve bir All-Star deneyimi ile süsledi.
Şaşırtıcı biçimde Cassell, 16 sayı ve 8 asistin üzerinde ortalamalar yakalamasına rağmen hiçbir yerde kalıcı olamayıp Rockets, Suns, Mavericks, Clippers, Nets, Bucks, Timberwolves ve Celtics formaları giydi.
- Chauncey Billups
Chauncey Billups, kolejde iyi bir basketbol eğitim programı görmedi ancak yine de takımını ikinci yılında NCAA turnuvasına taşımayı başardı ve sonra da 1997 NBA Draftı’na girme kararı aldı.
Lige en iyi genç yeteneklerden biri olarak giriş yapmış olmasına rağmen 26 yaşında Detroit Pistons formasını giyene kadar üst düzey bir oyun kurucu olamadı. Sonrasında ise Pistons’ı şampiyonluğa taşıyan Billups, Final MVP’si seçiliyor ve 15,2 sayı, 1 top çalma ile 5,4 asist ortalamalarıyla kariyer zirvesini görüyordu.
- Bruce Bowen
Bowen, kolejde uzun yıllar geçirdi ve oradaki dört yılın ardından draftta da onu seçen olmadı. Yurtdışında bir süre oynayan Bowen’a ligin savunma yıldızlarından biri olarak kendisini gösterebilmesi için Miami Heat bir şans verme kararı aldı.
Yine de NBA’deki en iyi yılları daha da sonra, 30 yaşında San Antonio Spurs forması giymeye başladıktan sonra geldi. Lig tarihinin en iyi kanat savunmacılarından biri olarak anılan Bowen, Pop dönemindeki üç şampiyonlukta büyük rol oynadı.