by Alonzo Warond / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 4 Ocak 2018 tarihinde Fadeaway World’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
NBA’de oynamak, herhangi bir basketbolcunun başarabileceği en zor şeylerden biri zira en üst seviyede kendisini gösterme şansı bulan çok sayıda isim olmuyor. Daha da az sayıda oyuncu ligde uzun süre geçirme fırsatı bulamadan şansını kaybediyor.
Sporun yanında basketbol aynı zamanda profesyonel bir iş dünyası ve hiç olmasa bile zaman zaman genel menajerler ve koçlar kendi organizasyonları için zor kararlar alıyorlar ve bazen bu da rotasyonun eski kilit bileşenlerinden biriyle yolları ayırmak anlamına gelebiliyor.
Kimi zaman sakatlıklar, kimi zaman koç ekibindeki değişiklikler, yaş, daha iyi genç yıldızların yükselişi, daha yetenekli bir oyuncunun takıma katılması veya yalnızca oyunun değişmesi ya da basketbolcuların artık yarardan çok zarar vermeye başlaması nedeniyle söz konusu oyuncular serbest bırakılıyor ve çoğu zaman telefonları da bir başka takım tarafından aranmıyor artık.
Son yıllarda eskiden ilk 5 oyuncusu olarak görev yapan bazı oyuncuların serbest bırakıldığını ya da kendilerine talip çıkmadığını gördük. Bugün huzurlarınıza henüz yakın geçmişte ilk 5 başlıyorken artık unutulmaya yüz tutan isimleri getiriyoruz.
JJ Hickson
2013-2014 sezonuna kadar JJ Hickson, yürüyen bir double-double makinesi ve hayli dominant bir uzundu ancak o dönemden bu yana henüz 27 yaşında olmasına rağmen kariyerinde büyük bir düşüş yaşadı.
Son NBA maçına Washington Wizards formasıyla çıkmasının üzerinden birkaç sezon geçen Hickson, hayatını Çin’de para kazanarak sürdürmeye çalışırken lige dönüş hayali kuran oyunculardan biri. 7 yıl boyunca yaklaşık 10 sayı ve 7 ribaund ortalamaları yakaladı.
Roy Hibbert
Miami Heat, LeBron James, Chris Bosh ve Dwyane Wade’li büyük üçlü döneminde durdurulamaz gözüküyordu. Ta ki Indiana Pacers, X-Faktörü ile sahne alana kadar: Doğu Konferansı’nın en dominant takımına karşı mükemmel bir rakip olarak gözüken üst düzey pota savunmacısı Roy Hibbert.
Bununla birlikte Hibbert, playofflarda zihinsel çöküşler yaşadı ve All-Star deneyimleri ile yılın savunma takımlarına seçilmesinin ardından bir daha asla aynı oyuncu olamadı. Şimdilerde NBA’de forma giymeyen Hibbert’ın lig ortalamaları 10 sayı, 6,3 ribaund ve 1,7 blok.
Terrence Jones
Geçirdiği farklı sakatlıklar öncesinde Terrence Jones, ligin en sağlam genç uzunlarından biriydi ve Houston Rockets formasıyla maçlara ilk 5’te çıkıyordu. Ancak kenarda uzun süre kalan ve dış şutunu geliştirmekte zorlanan Jones gibi oyunculara artık NBA’in ihtiyacı yok gibi gözüküyor.
Şimdilerde 25 yaşındaki oyuncu Çin’de Qingdao Eagles formaları giyiyor ve NBA kariyerinde de New Orleans Pelicans ile Milwaukee Bucks’ta etkili olamadı. Yine de yaşı düşünüldüğünde geri dönme ihtimali var. 5 yıllık lig kariyerinde 10 sayı, 5 ribaund ve %50 şut yüzdesiyle oynadı.
Jared Sullinger
Jared Sullinger, çok yönlülüğü nedeniyle ligde birkaç sezon önce en çok heyecan yaratan genç oyunculardan biriydi. Her iki forvet pozisyonunu da oynayabilen ve zaman zaman pivot olarak da görev yapabilen Sullinger, sözde dış şutuyla alan açmaya çalışıyordu.
Ne yazık ki istediği zaman şut atma özgürlüğü olmasına rağmen o şutu asla geliştiremedi ve o da Çin’e sürgün giden isimlerden biri olurken Celtics ve Raptors formalarıyla 10,8 sayı, 7,8 ribaund, %43 saha içi isabeti ve %27 üçlük isabet oranları ile NBA kariyerini geride bıraktı.
Brandon Jennings
Brandon Jennings’in dünyanın en iyi oyun kurucusu olabileceğinin düşünüldüğü günlerin üzerinden henüz 10 yıl bile geçmedi. Onun kolejde oynamayıp yurtdışına giderek NBA Draftı’na hazırlanma kararı büyük bir sürpriz olmuştu ve daha sonra da Bucks tarafından 10. sıradan seçilmişti.
Jennings, patlayıcı bir skorer ve muazzam bir oyun kurucuydu ancak çok yönlü bir hücum oyuncusu olmasına rağmen istikrarlı bir şutör olmayı başaramadı. Birçok takımın 1 numarada yaşadığı sıkıntılar düşünülünce hala serbest olması şaşırtıcı. Kariyeri boyunca 14,3 sayı ve yaklaşık 6 asist ortalamaları yakaladı.
Deron Williams
Deron Williams’ın yalnızca altı yıl kadar önce Utah Jazz’in oyun kurucusuyken en patlayıcı skorer ve oyun kuruculardan biri olarak ligin en iyi 1 numarası olması bakıldığında epey acayip geliyor insana.
Dallas formasıyla geçen başarısız bir dönemin ardından Cleveland Cavaliers’ta da playofflarda çok iş yapmadı ve müzmin sakata dönüşen eski All-Star, ligde tekrar oynayabilecek oyunculardan biri gibi gözükmüyor. 11 yıllık dönemde 16,3 sayı ve 8 asist ortalamaları ile oynadı.
Monta Ellis
Henüz kısa bir süre önce Monta Ellis, Golden State Warriors’ın ayrılmak için takasını istedi çünkü Steph Curry’den daha iyi olduğunu düşünüyordu. Curry’nin şu an 2 MVP ödülü ve üç NBA şampiyonluğu var. Monta ise Clippers ve Grizzlies gibi takımlardan 10 günlük kontratlar bile alamıyor.
Indiana Pacers forması giydiği son yıllarda Monta’nın oyunu büyük bir düşüş gösterdi ancak 31 yaşında herhangi bir takımda oynamıyor olması yine de şaşırtıcı. 11 sezonda yılın en çok gelişim gösteren oyuncusu ödülünü kazanırken 18 sayı, 3,5 ribaund, 4,6 asist ve 1,7 top çalma ortalamaları yakaladı.
Andrew Bynum
Andrew Bynum’ın zirve dönemi sakatlıklar, karakter ve disiplin eksikliği nedenleriyle çok kısa sürdü ancak NBA’de parkeye ne zaman çıksa onu izlemek çok güzeldi. Harika ayak hareketlerine sahip olan Bynum, çok da dominant bir pota savunmacısıydı.
Ne yazık ki bazı yanlış yönlendirmeler ve disiplin eksikliği, iki NBA şampiyonluğu bulunan Bynum’ın takımların rotasyonundan düşmesine ve hiçbir takımın da onunla ilgilenmemesine neden oldu. Başarılı Lakers döneminden sonra büyük oranda kayboldu. 8 yılda 11,7 sayı, 7,7 ribaund, 1,2 asist ve 1,6 blok ortalamalarıyla oynayıp %55 ile şut attı.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!