BSL Güç Sıralaması: Bölüm 4 – 2018/2019

17/Oca/19 21:05 Ocak 18, 2019

Utkan Sahin

17/Oca/19 21:05

Eurohoops.net

Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde bir ay daha geride kaldı. Takımlar oynadıkları oyunla ilk aylarındaki hallerinden çok uzaktalar. Peki hangi takımlar olumlu olarak değişti, hangileri bekleneni veremedi? İşte cevapları!

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde beş haftalık bir süreci daha geride bıraktık.

Oynanan beş haftayla birlikte ligin ilk yarısı sona erdi. Takımların sezon için gelişimleri, yapılan transferler ve koç değişikleri bu haftalarda bazı kırılmalar yarattı. Peki biz bu ay 15 takımdan neler gördük? Güç dengeleri nasıl değişti?

İşte sezonun dördüncü  “Güç Sıralaması”:

Birinci Bölüm

İkinci Bölüm

Üçüncü Bölüm

Not: Liste hem son beş haftadaki performansları hem de sezonun devamında onlardan beklenen performansa göre hazırlanmıştır. 

Not – 2: Trabzonspor’un ligden çekilmesi sebebiyle her hafta ligde bir takım maç oynamıyor. Bu yüzden son beş maç performansları buna göre hazırlanmıştır. 

15- İstanbul Büyükşehir Belediye  (-)

Geçen yazıdaki sırası: 15. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 0 galibiyet, 5 yenilgi

İstanbul Büyükşehir Belediye için son bir ay da hiç iyi geçmedi.

Açıkçası zorlu bir fikstürleri vardı ve böyle bir performans olasıydı ancak ortalama 15 sayı farkla 5 maçı da kaybetmeleri onları iyice ligin dibine itti.

Kötü sonuçlardan sonra takımda değişikler oldu. Kulig ve Spights takımdan ayrılırken şu an için sadece Brady Heslip takıma katıldı. Heslip, takımın dış şut problemini çözebilir -üç sayı alanında ligde 14. sıradalar- ve bunun yanında Hollaway’in üstündeki sorumluluğu da biraz alabilir fakat diğer problemlere çare olması çok mümkün değil.

Ligin en çok sayı yiyen takımı konumundalar. Rakipler onlara karşı 20 asist ortalamasıyla oynuyor ve potalarında maç başı 10.2 üçlük görüyorlar. Ön alanda hiç caydırıcı olmadıkları gibi arka alanı da savunamıyorlar. Bunun yanında Minchev bir adım atsa da hala kenardan en az katkı alan 2. takım onlar.

İBB’den büyük ihtimalle bir hamle daha göreceğiz fakat savunmadaki problemlerini çözmeden bu takımın yukarıyla 2 maç farkı kapatması çok zor.

Gelecek beş maçları: Bay, TOFAŞ (E), Pınar Karşıyaka (D), Beşiktaş (E), Afyon (E)

14- Adatıp Sakarya Büyükşehir Basket (↓ 1)

Geçen yazıdaki sırası: 13. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 0 galibiyet, 5 yenilgi

Sakarya, sezon başladıktan sonra yaşadığı ekonomik krize ilk başta bir cevap vermeyi başardı ancak sonrası beklendiği gibi iyi geçmedi.

Son beş maçta İBB’den de kötü performans gösteren Sakarya, maç başına 19.4 farkla maçlarını kaybetti ve açıkçası kadro kalitesi açısından sezonun geri kalanı için düşmenin en büyük adayı onlar olabilirdi. Üstelik geçtiğimiz hafta ekonomik problemlerin devam ettiğine dair haberler de çıktı ancak son gelen haberlere göre bu problemler çözüldü. Bununla birlite Sakarya’nın transfer yapması da bekleniyor.

Bu haber doğruysa İBB’ye nazaran geleceğe daha ümitli bakabilirler. Yerli rotasyonları çok daha iyi. Alp, Burak ve Şafak üçlüsü fena katkılar vermiyor. Hücumu sürükleyecek bir lider kısaya ihtiyaçları var ve onu da bulurlarsa en azından ligde kalmak için kendilerini garantiye alabilirler.

Gelecek beş maçları: Türk Telekom (D), Büyükçekmece (E), Gaziantep (D), Anadolu Efes (E), Bahçeşehir (D)

13- Afyon Belediye (↓ 2)

Geçen yazıdaki sırası: 11. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 1 galibiyet, 4 yenilgi

Afyon ayın şanssız takımlardan biriydi.

Fenerbahçe ve Efes maçlarını bir kenara ayırırsak oynadıkları 3 maçı da kazanma ihtimalleri vardı fakat Gaziantep ile Telekom’u ellerinden kaçırdılar. Bu yüzden de düşme hattından da uzaklaşamadılar ve bunun sıkıntısını sezonun geri kalanında yaşamaları çok olası.

Takımın kısa rotasyonun iki önemli ismi Marcos Knight ve Tyrus McGee takımdan ayrıldı ve şu anda kısa rotasyonunda skoru sürükleyecek bir isim yok. Üstelik Haggins ve Carter ikilisi beklenen seviyede katkı vermiyor. Onları ikinci hatta üçüncü baharlarını yaşayan Cevher ile Altan ayakta tutmaya çalışıyor ancak bu ikili de bir yerden sonra yorulacak.

Şu halleriyle bile Sakarya ve İBB’den daha iyiler fakat düşme korkusu yaşamak istemiyorlarsa bir hamle yapmaları lazım.

Gelecek beş maçları: Bahçeşehir (E), Bay, TOFAŞ (D), Pınar Karşıyaka (E), İBB (D)

12- Arel Üniversitesi Büyükçekmece (-)

Geçen yazıdaki sırası: 12. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 3 galibiyet, 2 yenilgi

Açıkçası Büyükçekmece’yi daha üst bir sıraya koyamadığım için üzgünüm çünkü bunu hak ediyorlardı.

Geçtiğimiz yazıda yaşadıkları düşüş sonrasında bu ay tekrardan toparlanacaklarını öngörmüştüm. Öyle de oldu. Üç maç kazandılar ve özellikle Darüşşafaka karşısında aldıkları galibiyet çok değerliydi. Son bölümü bu kadar iyi geçmelerinin en büyük sebebi ise Kenny Hayes’in inanılmaz bir formda dönmesi. Hayes, kazanılan 3 maçta %43.8 saha içi yüzdeyle 28.6 sayı ortalama tutturdu. Onun bu performansı sayesinde Williams’ın verimi de arttı.

Oyun kaliteleri ligin düşme hattındaki takımların çok üstünde ve hatta ilk beşlerinden aldıkları katkıyla playoff potasındaki takımların da önündeler fakat diğer problemler onları buraya düşürüyor.

Benchten maç başına 9.8 sayı katkı alabiliyorlar ve ligde bu konuda en kötü takım onlar. Diğer yandan savunmada da rakiplerine en çok asist yapmasına izin veren takım onlar. Bu yüzden daha ilerisi için şansları zor. Üstelik önlerinde çok zorlu bir fikstür var. Bu yüzden onlardan bu seviyede kalmalarını beklemek en doğru tercihi olacak.

Gelecek beş maçları: Banvit (E), Sakarya (D), Fenerbahçe (D), Türk Telekom (D), Beşiktaş (D)

11- Darüşşafaka Tekfen (↓ 1)

Geçen yazıdaki sırası: 10. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 3 galibiyet, 2 yenilgi

Açıkçası Michael Eric, Telekom maçında yaptığı hareket sebebiyle o 5 maçlık cezayı almasaydı Daçka‘yı 8. sıraya koyacaktım ancak onsuz o noktaya çıkmaları çok zor.

Selçuk Ernak geldikten sonra Daçka‘da bir toparlanma gördük. McCallum’dan sonra Douglas’ın kısa rotasyonunda liderliğe geçmesi, Jeremy Evans’ın hücumda bir faktör olmaya başlaması ve rotasyonun daha iyi ayarlanması onlara bu ay 3 galibiyet getirdi. Özellikle Telekom galibiyeti onlar için bir mesaj galibiyetiydi.

Fakat o gereksiz kavga onlar için çok kötü oldu. Büyükçekmece maçını Eric olsa kazanma şansları çok daha yüksekti ve bu yüzden Türkiye Kupası’na gidemediler. Daha da kötüsü önlerinde çok zorlu bir fikstür var. Eric olmadan playoff potasında yer alan 4 takımla oynayacaklar ve bu maçların 3’ü deplasmanda!

Savunmada her şey Eric ile başlarken bu fikstürde nasıl dayanacakları çok büyük bir muamma. Bu yüzden de güç sıralamasında 11. sıra onların oldu.

Gelecek beş maçları: Gaziantep (D), Anadolu Efes (E), Bahçeşehir (D), Bay, TOFAŞ (D)

10- Banvit (↑ 5)

Geçen yazıdaki sırası: 15. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 3 galibiyet, 2 yenilgi

Banvit geri döndü!

Yıllardır Banvit altyapısı için çok önemli işler yapsa da Ahmet Gürgen döneminde takımın saha içi uyumsuzlukları çok açıktı ve açıkçası koç değişikliğine kadar ortada pek umut yoktu fakat Hakan Demir ile birlikte büyük bir reaksiyon verdiler.

Lig lideri Fenerbahçe Beko’yu mağlup etmeyi başarmaları bir yana Telekom’u da Ankara’da sahadan sildiler ve üst üste 3 maç kazanarak playoff potasının altına geldiler. Açıkçası koç değişikliğinin böyle kısa dönemli etkilerini hep görüyoruz ama takım bu kadar özgüven olarak düşük iken zorlu bir fikstürde reaksiyon gösterebilmesi tamamıyla koça artı olarak yazar.

Ayrıca Hakan Demir’e saha içerisinde birçok yazabilecek artı var. Savunmayla başlarsak üç maçta da rakiplerini 80 sayını altında tutmayı başardılar. Üstelik bu 3 maçta da rakiplerini %41.2 saha içi isabette tutmayı da başardılar. Diğer yandan en büyük problemleri hücumda da takım toparlandı.

Sezon başından beri akmayan hücum, yaratıcılar ve atıcıların net bir şekilde ayrılmasıyla birlikte bir düzene girdi. Özellikle Tolga önemli bir adım attı ve bu süreçte çok iyi maçlar çıkardı.

Şimdi onlar için soru bunun geçici bir reaksiyon olup olmadığı. Eğer öyle değilse ellerindeki benchle birlikte playoff için bir aday olabilirler çünkü ilk yarıda içeride sadece 6 maç oynadılar. Eğer geçici bir reaksiyon ise en azından düşme hattından uzaklaşmayı başardılar!

Gelecek beş maçları: Büyükçekmece (D), Gaziantep (E), Anadolu Efes (D), Bahçeşehir (E), Bay

9- Bahçeşehir Koleji  (↓ 1)

Geçen yazıdaki sırası: 8. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 3 galibiyet, 1 yenilgi, 1 bay

Bahçeşehir listede 9. sırada yer alıyor ancak açıkçası bunun tek sebebi Türkiye Kupası vizesi alabilmeleri yoksa gelecek için onlar adına bu kadar parlak düşünmüyorum.

Geride kalan aya baktığımız zaman onlar için kötü bir ay olmadı. Özellikle Beşiktaş ve TOFAŞ karşısında kazanmaları etkileyiciydi fakat onlardan problemlerini çözmek adına çok fazla gelişim görmedik ve bu problemler onların ikinci yarıda çok fazla karşısına çıkacak.

Onlar için en büyük problem ne? Deplasman performansları! Bu takım kurulduğundan beri deplasmanda sorun yaşayacağı çok aşikardı. Ligde deplasmanda kazanamayan tek takım konumundalar.

Takımın yaratıcı oyuncuları deplasmanda olduğu gibi işler sertleştiği zaman geri adım atıyor. Deplasmanlarda sayı ortalamaları 7.8 sayı, asist ortalamaları ise 4.9 asist düşüyor. Bunun yanında tabii ki şut yüzdeleri de aşağıya iniyor. Üstelik savunmada problemleri var ve ribaundlarda da problem yaşıyorlar. Many Harris içerideki maçlarda etkileyici problemler sergiledi ancak onun da oyuncu yapısı pek deplasmanlara uymuyor.

Kötü haber ise ikinci yarıda içeride sadece 5 maç oynarken deplasmanda ise tam 9 maç oynayacak olmaları. Üstelik bu dokuz deplasmanın beşi playoff takımlarına karşı! Eğer deplasman performanslarına bir çözüm üretemezlerse playoff yapma şansları bence az.

Önlerinde üç deplasman maçı var. Bakalım bir reaksiyon görebilecek miyiz?

Gelecek beş maçları: Afyon (D), Galatasaray (D), Darüşşafaka (E), Banvit (D), Sakarya (E)

8- Pınar Karşıyaka (↑ 1)

Geçen yazıdaki sırası: 9. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 2 galibiyet, 2 yenilgi, 1 bay

Aslında Pınar Karşıyaka da kötü bir deplasman takımı. Onlar da deplasmanda sadece bir maç kazanabildiler. Üstelik son bir ay onlar için çok etkileyici de geçmedi fakat Bahçeşehir’den farklı olarak yapılan yeni hamleler onları yukarıya taşıyabilir.

O hamlelere geçmeden önce Karşıyaka’nın yapısına biraz bakarsak FIBA Europe Cup’ın onlara bir düzen oturtması adına önemli bir şans verdiğini gördük. Açıkçası Türk takımlarının bu kupada mücadele etmesini çok gereksiz bulsam da orada görece daha güçsüz takımlar karşısında edindikleri galibiyet alışkanlığı onları yukarı taşıdı.

Bunun yanında Walker’dan bekledikleri o katkıyı alamamalarına rağmen bu maçlarda Henry’in devreye girmesiyle oyun içerisinde Henry-Marei-İlkan üçlüsü üzerinden bir yapı oluşturmayı başardılar. Şimdi ise Chris Evans transferiyle bu yapıyı geliştirme şansları var.

Evans ve Birkan takımın katkı alamadığı kanat rotasyonundaki problemleri çözebilir ve özellikle daha atletik bir takım olmalarını sağlayabilir. Bu da savunmada bir adım atmalarını sağlayabilir. Biraz dış şut problemi yaşayacaklar ama bir yerden ödün vermeden diğerini elde etmek pek mümkün değil.

Eğer Marei’yi yedekleme problemini de çözebilirler ve deplasmanda yukarıya çıkabilirlerse arkadaki bu beşli arasında playoff’a en yakın takım onlar olur.

Gelecek beş maçları: TOFAŞ (D), Beşiktaş (E), İBB (E), Afyon (D), Galatasaray (E)

7- Gaziantep Basketbol (-)

Geçen yazıdaki sırası: 7. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 3 galibiyet, 2 yenilgi

Nenad Markovic’in hem Trabzon hem de Karşıyaka kariyerleri çok eleştirildi fakat Gaziantep’te kesinlikle harika bir ilk yarı geçirdi. Yetenek tavanı bu kadar kısıtlı bir takım, çok fazla sakatlığa rağmen sezonun ilk yarısını ilk 8’de bitiriyorsa bu büyük bir koç başarısıdır.

Takımın aslında birçok problemi var. Yaz döneminde çok fazla geçiş hücumu kovalıyorlardı ama sezon başladıktan sonra tempoyu düşürmek için bundan vazgeçtiler ve açıkçası ellerindeki kısalar, yarı saha hücumunda düşük tempo için çok fazla uygun değil ve bu yüzden kısa bir sürükleyici oyuncuları yok.

Fakat savunmaları bütün bunları daha önemsiz hale getiriyor. Ligde rakiplerini en az sayı (70.8 sayı) sayı şansı tanıyan takım olan Antep, rakiplerini saha içi isabette ise %45.3’te tuttu ve lig başından beri istikrarlı olarak bunu yapıyorlar. Bu çok önemli çünkü böyle vasat bir hücum takımının savunmada aynı istikrarı ve ısrarı göstermesi çok zordur fakat Antep bunu başardı.

Açıkçası sezon başından beri onların bu performansının devamlılığının zor olacağını düşünüyorum ancak üst üste üç maçı kazanarak da ligin ilk yarısını playoff içerisinde tamamladılar ve sanırım playoff yapacaklar!

Gelecek beş maçları: Darüşşafaka (E), Banvit (D), Sakarya (E), Fenerbahçe (D), Türk Telekom (E)

6- Beşiktaş Somp Japan (↓ 1)

Geçen yazıdaki sırası: 5. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 2 galibiyet, 2 yenilgi, 1 bay

Gaziantep’ten sonra sırada bir başka savunma takımı var.

Beşiktaş aynı Antep gibi lig başladıktan sonra düşmesini beklediğim takımlardan biriydi çünkü Beşiktaş gerçekten iyi bir kadroya sahip değil. Siyah-beyazlı ekip, oyuncu profilleri birbirine uymadığı gibi, kaliteli bir kadroya da sahip değil. Fakat Dusko Ivanovic aynı Markovic gibi çok iyi bir iş çıkartıyor.

Takımının maç disiplini korumayı başaran Ivanovic, elinde savunma için çok parçalar olmasa da Beşiktaş’ı Antep ve Fenerbahçe‘den sonra en iyi 3. savunma takımı haline getirdi. Üstelik Beşiktaş, ligde rakiplerini %45.0 saha içi isabetin altında tutan tek takım. Açıkçası böyle bir kadrodan savunmada böyle bir verim almak tamamıyla efor ve istikrarla mümkün. Ivanovic de bunu başardı.

Onlar da aynı Antep gibi vasat bir hücum takımı ve hatta onlar için son bir ay Antep kadar da iyi geçmedi fakat rakiplerinin aksine Beşiktaş’ın kısa sürükleyici oyuncusu var. Rich, bu ayla birlikte takımda ipleri iyice eline aldı ve hem Avrupa hem de ligde takımını taşıdı.

Bu durum da onları Antep karşısında öne çıkartıyor.

Gelecek beş maçları: Fenerbahçe (E), Pınar Karşıyaka (D), Türk Telekom (E), İBB (D), Büyükçekmece (E)

5- Türk Telekom (↓ 2)

Geçen yazıdaki sırası: 3. sıra
Son beş maçtaki derecesi: 3 galibiyet, 2 yenilgi

Geçtiğimiz ay Telekom’un üçüncü sıra için öne çıkan takım olduğunu düşünüyordum fakat bu ay bir adım geriye attılar.

Aslında Galatasaray galibiyeti onlar için önemli bir adımdı fakat sonrasında gelen Daçka ve Banvit mağlubiyetleri pek iç açıcı değildi. Onların geri adım atmasında en büyük sebep ise hücumdaki düzenin bozulması. Geçen yazıda onlar için “Ne Stimac ne de Landesberg olması gerekenden daha fazla takımın merkezinde değil” ifadesini kullanmıştım. Fakat Landesberg’in forma girmesiyle birlikte bu biraz bozuldu ve skorer oyuncunun usage ratingi 4 puan birden arttı. Bu da onları hücumda daha tahmin edilebilir bir hale getirdi.

Bunun yanında sezon başından beri sahaya sertlik ve tecrübe konulması gerektiğinde Kaya ile Ender onlara bunu sağlamıştı fakat son iki maçta onlar da yorgunluk sebebiyle biraz aşağıya düştü ve Telekom o anlarda çaresiz kaldı.

Banvit hezimetini bir kenara koyarsak iç sahada hala ligin en tehlikeli takımlarından biri onlar ve ellerindeki yeteneklerle birlikte üçüncü sıra için adaylar fakat ikinci yarıda sadece altı maçı içeride oynayacaklar ve bol bol deplasmana gidecekler. Eğer hücumda geçtiğimiz ay sağladıkları o dengeye geri dönemezlerse onları ikinci yarıda daha fazla zorlanırken görebiliriz.

Gelecek beş maçları: Sakarya (E), Fenerbahçe (D), Beşiktaş (D), Büyükçekmece (E), Gaziantep (D)