by Zach Buckley / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 14 Ocak 2019 tarihinde BR’da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
NBA’de sezonun tahmin edilemez takas dönemi yaklaşırken “dokunulmaz” kelimesi de çok kez kullanılmaya başlayacak yeniden.
Belki teknik olarak kimse için kullanılamayacak bu terim, kalıp halinde bir tanımlama değil aslına bakılırsa. Teorik bir takası yeterince doğru yaparsanız muhtemelen herkese bir paha biçebilirsiniz.
Ancak yaptıkları etkiyle dokunulmaz olan oyuncular var. Örneğin takımların karşılayabileceğinden çok daha fazlasına mâl olacak bir megayıldız olabilir. Keza takımı için karşılığında kazandıracağı şeylerden çok daha fazlası anlamına gelen bir oyuncu da olabilir. Yahut henüz parlamamış ancak parlarsa projeyi tamamlayacak bir genç de olabilir.
Takımlar 7 Şubat’taki takas takviminin son gününe hazırlanıyorken her takımın dokunulmaz oyuncusuna gelin birlikte bakalım.
Dallas Mavericks: Luka Doncic
Eğer tanıdığınız bir Hawks taraftarı varsa bir –ya da beş- adet içecek alın bir dahaki görüşünüzde. Genelde çaylakları yarım sezonda değerlendirmek zordur ancak Doncic – Trae Young takası, Dallas’ın işine gelmiş gibi gözüküyor.
İspanya’da yaptıklarını onun yaşında yapan belki de olmamıştı. NBA’e en hazır çaylak olarak gelen Doncic, ikinci maçında 26 sayı, 6 ribaund, 3 asist, 2 top çalma ve 1 blok ile oynadı. 41. maçında LeBron James’ten bu yana 25+ sayı ve 10+ asist ile oynayan en genç oyuncu oldu.
Michael Jordan ve Oscar Robertson’ın ardından 20 sayı, 6 ribaund ve 5 asist ortalamaları yakalamaya hazırlanan üçüncü çaylak olan Doncic, muhteşem hücum cephanesi ve kritik anlardaki oyunuyla bir de çok doğal gözüküyor.
Bu hâli onun bir parçası. Devin Harris’in ESPN’e yaptığı açıklamada dediği gibi: “Böylesini hiç görmedim.”
Denver Nuggets: Nikola Jokic
Nikola Jokic’ten daha eşsiz bir organizasyon yeteneği yok. Ne kadar öznel bir yargı gibi gözükse de %100 doğru.
Kendisi yumuşak bilekleri olan bir dev olarak oyun kurabilen bir pivot ve Nuggets’ın da en iyi oyuncusu ancak bazen şut atmaya tereddüt ediyor. Parıltısını kendisi bile sorguluyor.
Agresif bir Jokic, neredeyse durdurulamaz bir oyuncu. Son yedi maçında en az 15 şut denedi ve %52,2 ile şut atıp 25,4 sayı, 12,4 ribaund, 7,9 asist ortalamaları yakaladı. Bunlar fazladan ribaundlar hariç LeBron James’in de sezon istatistikleri. Beş yıllık kontrata imza atan Jokic, uzun süre Denver’da kalacaktır.
Golden State Warriors: Stephen Curry
İstatistik kağıdına göre Warriors’ın en önemli oyuncusu artık Curry değil Kevin Durant.
Ancak farklı sebeplere takımın en dokunulmaz oyuncusu hâlâ Curry.
Öncelikle geleceği zaten teminat altında. Durant ise 2019 yazında serbest kalabilir. Durant, seçeneklerine açık kapı bırakacak gibi gözüküyor. Curry ise öte yandan burada emekli olmayı umut ediyor.
Ayrıca iki oyuncunun tarzı da bu tartışmada önemli rol oynuyor.Onun gibi şut attığınız zaman sadece sahada bulunarak takım arkadaşlarınızın üzerindeki dikkati dağıtabiliyorsunuz.
Durant’in dediği gibi, Curry, Golden State’teki sistemin ta kendisi. O sistem son dört yılda üç şampiyonluk getirdi, Warriors neden değiştirsin?
Houston Rockets: James Harden
MVP James Harden’ı herkes hatırlıyor mu? Hani şu geçen sezon her maç çift haneli sayıda üçlük ve serbest atış deneyip 30,4 sayı ortalaması ile kariyer rekorunu kıran.
O Harden geri döndü işte, hem de daha iyi şekilde.
Sezon bugün bitse, 1980’den bu yana 34+ sayı ortalama tutturan yalnızca üç oyuncudan biri olacak. Dahası, %62,2 doğru şut yüzdesi ile tarihin en verimli 34+ sayı ortalama yakalayan oyuncusu da olabilir.
Harden son 15 maçında 40,5 sayı, 11,9 serbest atış, 9,5 asist, 7,3 ribaund, 6,1 üçlük ve 1,9 top çalma ortalamaları ile CP3’siz Rockets’ı hayata döndürdü.
Koç D’Antoni de onun hem hücumda hem de savunmadaki etkisinden övgüyle söz ediyor.
Los Angeles Clippers: Shai Gilgeous-Alexander
Clippers, geçiş dönemindeki bir takım ve kadrolarından da gözüküyor bu durum. Yalnızca beş oyuncunun gelecek sezon için garanti kontratı var.
Gelecekte hangi oyuncuları alabileceklerinden bağımsız olarak Shai Gilgeous-Alexander, Clippers’ın geleceğinin önemli bir parçası olacak gibi gözükmüyor mu? Draft gecesinde onu alabilmek için takas yapan Clippers, Kasım’da da genç oyuncuyu ilk 5’e taşıdı ve önemli çift yönlü katkılar aldı.
Onu seçmiş olmamız da kadronun geçiciliğini gösteriyor. Tobias Harris dokunulmaz gibi oynadı ama hangi dokunulmaz, sınırsız serbest kalmaya hazırlanan ve All-Star seçilmemiş bir oyuncu oluyor? Danilo Gallinari ve Lou Williams da 30’larını aştılar.
Los Angeles Lakers: LeBron James
Bunu açıklamaya gerek var mı gerçekten?
LeBron James, kendi neslinin en büyük oyuncusu. İnanılmaz bir vücut-yetenek birleşimine sahip olan James, 34 yaşında bile durulmadığını gösteriyor.
Konferans, takım, sistem, koç ve takım arkadaşı değiştirse de bu yaz, bireysel olarak her zaman olduğu gibi harika. 27 sayı, 8 ribaund, 7 asist ortalamalarını başka yakalayabilen yok 1975’ten bu yana. Daha öncesinde yapan ise yalnızca beş oyuncu oldu.
Kral, NBA şampiyonluğunu elbette tek başına kazanamaz ve bu kadroda takasın dışında tutulması şart olacak başka bir oyuncu yok. Ingram, Kuzma ya da Ball ucuza gitmeli demek değil bu ancak eğer ödüle değecekse Lakers, belli riskleri almayı düşünmeli.
Memphis Grizzlies: Jaren Jackson Jr.
Er ya da geç Grizzlies, kadronun büyük çoğunluğu konusunda rahatsız edici kararlar alacak ve bu kararlara uzun zamandır burada forma giyen Mike Conley ve Marc Gasol de dahil olacak. Bir şekilde en az soru işareti çaylak Jaren Jackson Jr.’ın üzerinde.
Modern bir uzunun yapacağı her şeyi yapıyor. Savunmada her türlü görevi görüyor. Bazen pota civarında kollarıyla fark yaratıyor, bazen dışarıda ayaklarıyla. Kendisi ve takım arkadaşları için şut yaratabiliyor. Dripling üzerinden hücum bitirebiliyor.
Memphis ne yöne giderse gitsin Jackson o yapıya kusursuz uyum sağlayacaktır. Kazanmak isteyecek bir takıma önemli katkılar yapabilecek kadar yetenekli ancak uzun sürecek bir yeniden yapılanmada da merkez parça olabilir.
Minnesota Timberwolves: Karl-Anthony Towns
Jimmy Butler ve Tom Thibodeau takımdayken Minnesota’nın işi kolay değildi ancak yeni Timberwolves’un lideri artık Karl-Anthony Towns.
ESPN’den Kevin Pelton’ın dediği gibi “Minnesota’nın geleceği için hiçbir oyuncu Towns’dan daha önemli değil.”
Zaman zaman sıkıntı yaratsa da genel anlamda yeteneği inanılmaz. Dev cüssesiyle %38,5 ile üçlük atıyor ve maç başına 1’den fazla üçlük isabeti buluyor.
Fiziksel kabiliyeti ve kesin yetenekleri de yükselişine katkıda bulunuyor. Son dokuz maçında 28,3 sayı, 16,2 ribaund, 4,0 asist ve 3,1 blok ortalamaları tutturdu.
New Orleans Pelicans: Anthony Davis
Pelicans başantrenörü Alvin Gentry, bizim için bu kısmı kendi yazmış kadar oldu.
Olası bir Anthony Davis takasıyla ilgili Ekim ayında şunları söylemişti:
“Onu kimse için takaslamayız. Beyonce için bile. Bence bu onu dokunulmaz yapıyor.”
Her ne kadar Pelicans, geçen sezonki başarının üzerine henüz koyamamış olsa da Gentry’nin fikri Aralık ayında da değişmiş değildi: “Onu hiçbir koşulda takaslamıyoruz.”
Pelicans’ın elinde Davis ile uzun bir gelecek olduğu garanti değil. Bu yaz kendisi süper maksimum kontrat bekliyor olacak. O kontratı geri çevirecek olursa organizasyon takas görüşmeleri yapmak zorunda kalacak gibi gözüküyor ancak o zamana kadar kilitler altında tutacaklar Davis’i.
Oklahoma City Thunder: Russell Westbrook
Paul George, 28 yaşında bir adım daha atıyor ve dört kez yılın takımlarına seçilmiş bir oyuncu. Skor hacmi, ribaundları ve top çalmalarıyla hiç olmadığı kadar etkili oynuyor. Takımının da en verimli savunma oyuncusu.
George’un önem konusunda Westbrook’u geride bırakmış olması mümkün. NBA.com’da mesela MVP yarışında George altıncı sıradayken Westbrook’un adı geçmiyor.
Ancak Thunder deyince akla Westbrook gelmiyor mu?
Eskiden triple-double ortalamayı hiç beklemiyorken üçüncü kez üst üste aynı doğrultuda olmasını okuyunca sıkılıyoruz artık. Dahası, bu organizasyon Kevin Durant’in yokluğunu da büyük oranda Westbrook sayesinde aştı. George da bu şekilde ikna oldu ve takımda kaldı. En azından kendisi öyle söyledi.
Phoenix Suns: Devin Booker
2017 yılında Suns, Kristaps Porzingis’i Knicks’ten çalmaya çalışan takımlardan biriydi ancak o zaman bile Devin Booker’ı dokunulmaz yapacak kadar akıllı davrandılar.
O zamanlar 20 yaşındaki oyuncu iyi bir ikinci sezon geçirmişti. Hünerli bir skorer ve şutör olduğu belliydi ancak daha fazlasını yapıp yapamayacağı belli değil.
Aradan geçen 1,5 yılın ardından kalabalık Batı Konferansı’nda adı All-Star tartışmalarında geçiyor. Suns’ın en iyi skoreri ve dağıtıcısı olan Booker, 24+ sayı ve 6+ asist ortalamaları yakalayan altı oyuncudan biri.
Dönemin Timberwolves koçu Thibodeau’ya göre de kendisi ligin en iyi guardlarından biri.
Portland Trail Blazers: Damian Lillard
Takvime bakınca Portland’ın Lillard – McCollum ikilisini ayıracak bir takas yapıp yapmaması gerektiğine dair tartışmaların yaklaştığını görüyoruz.
Gerçekleri konuşalım, Trail Blazers belki de bu ihtimali düşünmeye hiç bu kadar uzak değildi.
Batı’da üçüncü sırayı aldıkları geçen yıldan bile iyi oynuyorlar. Lillard, gerçek bir organizasyon yüzü. McCollum ise basketboldaki en iyi Robin’lerden biri. Jusuf Nurkic ile çok da iyi bir yan parçaları oluyor.
Bu oyunculardan birinin gideceğini düşünmek zaten güç ancak Lillard’ın takımdaki yeri neredeyse kesin. Takımının durumunu onun performansı belirliyor. Her durumda skor tehdidi yaratabiliyor, istikrarlı bir şekilde şut yaratıyor ve kritik anlarda da kendisini çok kez kanıtladı. McCollum her ne kadar sayı üretiminde önemli bir yetenek olsa da diğer alanlarda değil.