2018-2019: EuroLeague’in En “Clutch” Oyuncuları ve Takımları

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Basketbolda maçın hikayesinin yazıldığı bölüm genellikle maçın son beş dakikasıdır.

Son beş dakikaya iki takım başa baş girdiği zaman, ilk 35 dakika unutulur ve 5 dakikalık yeni bir maç başlar. O beş dakikalık maçta, yaptığınız her şey artık iki katı daha değerlidir. Büyük oyuncular ve takımlarda, işte o beş dakikada belli olur.

Turkish Airlines Euroleague’de her zaman olduğu bu sezon da inanılmaz maç sonları izliyoruz.  Takımların ve oyuncuların kaderini belirleyen maç sonları!

Son iki sezondur sizlere clutch dosyasını sunan Eurohoops Fırın, bu sezon da EuroLeague’de oynanan bütün maçları inceledi ve sizler için kritik anları en iyi oynayan oyuncuları ve takımları buldu!

Peki Ya Saha İçi Yüzdesi?

Clutch time’da sayı üretmek tabii ki çok önemli ama bunu nasıl bir verimlilikte yaptığınız da önemli.

Sonuçta Mike James gibi sürekli topu domine ederek sayı bulabilirsiniz ama bu takımına ne kadar yararlı olduğu her zaman tartışılır. Bunun için attığınız sayı kadar bunu kaç şutla ve nasıl bir yüzde yaptığınıza da bakmamız lazım.

Ona baktığımız zaman ise Datome‘nin bu sezon clutch time’da alev alev yandığını görüyoruz. 36 sayıyla genel listede 2. sırada olan İtalyan yıldız, bunu 13/17 saha içi isabetle yapıyor ve %76.4 ile saha içi isabet kategorisinde ilk sırada yer alıyor. Datome, ikilik atışlarda 9/11 gibi inanılmaz bir yüzdeyle oynarken üçlüklerde ise 4/6 ile atıyor.

Datome’yi listede iki oyuncu takip ediyor; Derrick Williams ve Vincent Poirier.

Derrick Williams, bu sezon beklentilerimin çok üstünde bir katkı veriyor. Evet, onun yetenekli olduğunu biliyoruz. Sonuçta draftın 2. sırasında seçilmiş bir oyuncu ama NBA’de gösterdiği oyun karakteriyle burada başarılı olması bana çok zor geliyordu. Fakat o büyük bir adanmışlık ve hırsla bunun tam tersini ortaya koydu. Sezonun oyuncularından biri olan Williams, bu listede ise 6/8 saha içi isabet ile 2. sırada yer alıyor. Üstelik bu 6 isabetin sadece 1’i asist üzerinden geldi.

Ligde en beğendiğim uzunlardan biri olan Poirier, bu sezon Shengelia’nın yokluğunda hücumda da verimliliğini kanıtladı. Üstelik bunu maçın kritik anlarında bile yapabileceğini gösterdi. %75.0 saha içi isabetle 2. sırayı Williams ile paylaşan Poirier, Maccabi karşısında maçı kazandıran smacı da yapmıştı. Sanırım kritik anlarda sayı bulmanın en iyi yolunun smaç olduğunu keşfetmiş olabilir.

#EuroLeague Vincent Poirier inanılmaz bir smaçla maçı kazandırıyor!pic.twitter.com/OpVZrzOLZM

— Eurohoops Türkiye (@EurohoopsTR) 13 Aralık 2018

4. sırada ise yine ana tabloda gördüğümüz bir oyuncu var. Bu sezon birçok maçta son çeyreklerde yıldızlaşan Marko Guduric, bunu oldukça verimli bir şekilde yapıyor. İkilik atışlarda 2/2’yle oynayan Sırp oyuncu, üçlüklerde ise 5/8 ile atıyor.

5. ve 6. sıra ise CSKA‘lı oyuncular için rezerve edilmiş durumda. Alec Peters, belki bu sezon kendini pek gösteremedi ama maçın kritik anlarında üçlüğü kaldırmakta tereddüt etmiyor. Ana tabloda gördüğümüz Clyburn ise 6/10 saha içi isabet ile ona yardımcı oluyor.

6. sırada bir kişi daha var. Aslında çok dikkatimizi çekmese de Daçka‘nın atletik uzunu Jeremy Evans, kritik anlarda takımına yardımcı olma konusunda başarılı. 6/10 saha içi isabetle oynayan Evans, sürpriz bir katkı veriyor. NBA’den gelen bir başka uzun olan Jordan Mickey ise 8. sırada yer alıyor. Khimki’de Shved’in yokluğunda topu potaya atma şansı bulan Mickey, 4/7 ile iyi bir performans sergiliyor.

Buducnost bu sezon birçok sürpriz galibiyet aldı ve bunların birçoğunda Nemanja Gordic takımın kahramanlarından biriydi. Başa baş geçen maçlarda tecrübesiyle takımını hep taşıyan Gordic, bunu verimli bir şekilde yapmayı başarıyor. Sezonun çıkışlarından birini yapan Vladimir Lucic ise ana tabloda yer aldığı gibi bu tabloda da yer alıyor. Ondaki sürpriz ise Lucic’in kritik anlarda 4/7 ile üçlük atıyor olması…

Takımların Performansları Nasıl?

Hangi oyuncuların kritik anlarda, etkili olduğunu da baktık. Peki kritik anlarda takımların performansları nasıl?

Bunu incelerken takımların attıkları yada yedikleri sayıya bakmak kafamızı karıştırabilir. Dediğim gibi sonuçta her takım aynı sayıda clutch time oynamadı ve bu yüzden bir dengesizlik var. Bunun için saha içi yüzdelere bakmak daha doğru.

Buna baktığımız zaman ise CSKA Moskova’nın hücumda en başarılı takım olduğunu görüyoruz. Rus devi kötü bir sezon geçirse de aslında bunda ilk sırada olmaları çok sürpriz değil. Kritik anları iyi oynayan bir takımın ana formülü çeşitlilik ve sürükleyici oyunculardır. Çeşitlilik açısından belki de Avrupa’nın en iyisi olan CSKA, bu sezon sürükleyici oyuncu olarak De Colo’dan istediğini alamadı ama onun yerine Higgins ve Clyburn ikilisini koydu.

Bayern Münih sezon boyunca yaptığı sürprizi burada da yaptı ve hücum listesinde %53.6 saha içi yüzdesiyle 2. sırada yer alıyor.

Bu tamamen bir koç başarısı. Bayern, EuroLeague’in en yetenekli takımlarından biri değil. Hatta kısa rotasyonunu yetenek açısından eleştirebiliriz fakat Radonjic takımın kritik anlarda hep pota altına gitmesinin bir yolunu buluyor.

Clutch time’da Bayern, şutlarının %75.3’ünü ikilik olarak deniyor ve bu atışların %53.6’sını isabete çeviriyorlar. Üstelik bu anlarda sayıları asist üzerinden bulma konusunda da en başarılı 3. takım onlar.

3. sırada ise Fenerbahçe Beko var. Ligde clutch time’da en çok sayı bulan takım sarı-lacivertli ekip. Bu konuda başarılar çünkü başta söylediğim gibi derinlik ve çeşitlilik açısından oldukça iyiler. Takımda 5 oyuncu clutch time’da 10 ve üzerinde sayı üretmeyi başardı. Üstelik bunu çoğunlukla birebir üzerinden yapmadılar. Bu anlarda Fenerbahçe 28 asist yaptı ve bu onların topu dolaştırmayı başardığını gösteriyor. Bu da özellikle Guduric ve Datome gibi şutörlere çok yarıyor. Bu yüzden Fenerbahçe, clutch time’da en yüzdeli üçlük atan 2. takım konumunda yer alıyor.

Listenin geri kalanına baktığımız zaman ise Olympiakos ve Real Madrid‘in bu üçlüyü takip ettiğini görüyoruz. Bu sezon clutch time’daki performansı çok eleştirilen Anadolu Efes ise %44.6 isabet yüzdesiyle 8. sırada yer alıyor.

En alttaki üç takıma baktığımız zaman ise Milano ve Zalgiris dikkat çekiyor.

Milano ligde clutch time’da en çok sayı atan oyuncular listesinde ilk üçe iki oyuncu soksa da yüzde olarak felaket durumda. İtalyan ekibi, bu anlarda %37.1 saha içi yüzdeyle oynuyor. Üçlük atışlarda ise yüzdeleri %29.4 ile daha kötü durumda.

Zalgiris ise tam anlamıyla bir felaket. Ligde en çok clutch maç oynayan takımlardan biri olan Litvanya ekibi, bu anlarda resmen hücum edemiyor. Çizgiye gelmek dışında çoğu zaman çaresiz kalan Zalgiris, %36.8 ile ligin en kötü yüzdesine sahip 2. takımı. En alt sırada ise %35.3 ile temsilcimiz Darüşşafaka yer alıyor.

Savunmalara baktığımız zaman ise Real Madrid‘in bu konuda çok başarılı olduğunu görüyoruz.

İspanyol ekibi, kritik anlarda potasını resmen sayıya kapatıyor. Bu sezon 10 maçta clutch time bölümü oynayan Madrid, rakiplerine sadece 10 saha içi isabeti imkanı verdi ve onları %21.7 gibi inanılması zor bir yüzde tuttu.

Hücumda ilk sırada yer alan CSKA Moskova, bu listede ise 2. sıraya geçti. Onlar da işler kritik zamana geldiği zaman savunmayı sertleştirirken rakiplerini %36.5 gibi oldukça düşük bir yüzde tuttu.

3. sırada ise sürpriz bir takımımız var. Bu sezon büyük maçlarda Efes‘in son bölümleri oynayamadığı konusunda oldukça fazla eleştiri oldu. Hücum açısından baktığımız zaman bu gayet doğru ama savunmada Efes‘in böyle bir problemi yok. Real Madrid gibi 10 maç da clutch time bölümü oynayan Efes, rakiplerine maç başına 1.8 saha içi isabeti verdi ve onları %36.7 isabet yüzdesinde tuttu.

4. sırayı rakiplerini %39.1 saha içi yüzdesinde tutan Darüşşafaka ve Panathinaikos paylaşırken 6. sırada ise Fenerbahçe Beko var. Bu sezon 14 maç clutch time bölümü oynayan Obradovic‘in öğrencileri, Efes maçı dışında rakiplerini hep %50’in altında tuttu. Fenerbahçe genelde ise rakiplerini %41.7 saha içi isabetiyle oynamasına izin verdi. İçeride oynanan maçlarda ise Fenerbahçe’nin rakipleri %33.3 saha içi yüzdesinde kaldı.

Listenin sonlarına baktığımız zaman ise Olimpia Milano ile Zalgiris yine karşımıza çıkıyor. Hücumda 15. sırada yer alan Zalgiris, bu listede ise 16. sırada yer alıyor. Rakiplerini savunmakta zorlanan Litvanya ekibi, onları ancak %52.7 saha içi yüzdesinde tutabiliyor.

Milano ise bu konuda çok az bir farkla Zalgiris’ten daha iyi. Ligde bu bölümlerde en çok sayı yiyen takım olan Zalgiris, rakiplerinin %52.0 saha içi yüzdeyle oynamasına engel olamıyor. Maccabi, Buducnost, Bayern Münih, Khimki Moskova ve Baskonia ise rakiplerini ancak %50.0 saha içi yüzdesinde tutabiliyor.